Nükleer Santral Kurulsun Mu?

tarım arazilerine beton vatana ihanettir yabancıya toprak satmak vatana ihanettir bu nükleer santral de vatana ihanet ve doğaya ihanettir depremden net etkilenir hatta inşaatı da etkilendi bile...

 
Enerjide ya üretici olursun ya da tüketici. Tüketici olduğun zaman mahkum olacaığımız kesin. Enerjiye mahkum bir ülke -hele ki yaşadığımız çağda- her şeyin gerisinde kalmaya mahkumdur.
Enerji olmadan sanayi olmaz üretim olmaz tarım da olmaz.

HESler bile doğayı koruma adına protesto ediliyor. Dünyada en acayip ülke biziz sanırım. hem batıya gelişmişliğine veg elir düzeyine özenir, hem herkesten fazla televizyon telefon araba tüketir, hem de tüm enerji yatırımlarına karşı çıkar. Sürekli tüketmek isteyen, sürekli istihdam sıkıntısından yakınan ama üretime hep karşı çıkan bir tek bizim toplum sanırım.

Keşke imkan olsa da tüm enerjimizi %100 doğal ve yenilenebilir kaynaklardan sağlasak. Ancak bakıyorum da en temiz kaynaklar hes ve res bile büyük tepki alıyor.
***
Nükleer bir yana, heslere ve reslere karşı çıkanlar avde tv izlemese, pahalı telefon kullanmasa, ptrol yakıtlı araç kullanmsa en azından samimi doğasever diyeceğim. Ama görüntü ironik, her şey tam tersi. Çılgınca tüketim, gösteriş ve israf konusunda yine rekor kıran biziz.

***
Doğayı koruma - sanayi ve üretim - enerji üretimi arasında hassas bir denge var.
Hem doğayı koruma hem de üretim ve istihdam isteyen insanların hes res ve nükleere aynı anda karşı çıkması bence akıl tutulması. Çünkü burada çok büyük bir paradoks var.
***

En azından şöyle düşünenleri daha samimi buluyorum. Termik santraller azaltılıp oluşan boşluk hesler ve reslerle kapatılmalı. Bu şekilde temiz enerjiye geçiş olmalı. Çünkü termik santrallerin çevreye ciddi zararı var. Buraya kadar makul.

***
Tüm dünyada nükleer enerji varken, aradaki açık kapatılmadığı sürece türkiyenin rekabet gücü çok zayıf olacaktır. iphone ve mercedes ithal ederken dış açığı patates soğan satarak kapatmak komiklik olur.

Bugün sayısız engellemye rağmen togg ve byraktar üretim yapıyor. Bunlar katma değer sayesinde dış ticaret açığını kaptan kapatacak çok önemli işler.
Cebinde iphone altında mercedes olan adamlar TOGG alamadıktan sonra ne işimize yarayacak diye KAHVEHANE PROFESÖRLÜĞÜ yapıyor. Bunlar katma değerdir. Yapılan her ihracatta ülkenin dış ticaret açığı biraz kapatılır. Dış ticaret açığı kapatılmadığı sürece ne enflasyon ne döviz ne faiz yerine oturur.
Üretim üretim üretim.
Üretim için de enerji şart. sayısız nükleer santari olan devletlerel rekabet edeceğiz ama nükleer santrale karşı çıkacağız. Kara mizah.
 
HESler bile doğayı koruma adına protesto ediliyor. Dünyada en acayip ülke biziz sanırım. hem batıya gelişmişliğine veg elir düzeyine özenir, hem herkesten fazla televizyon telefon araba tüketir, hem de tüm enerji yatırımlarına karşı çıkar. Sürekli tüketmek isteyen, sürekli istihdam sıkıntısından yakınan ama üretime hep karşı çıkan bir tek bizim toplum sanırım.
heslere hiç kimse karşı değil, yaşanan felaketleri, yap işlet devretteki kepazeliklerden sonra heslere karşı çıkarım. fizibilite raporunu ihaleyi alacak şirkete göre çıkartırlarsa karşıyım. gelir getirecek diye bebiz denizimi katlederek liman yapılmasına da karşıyım. taş ocakları maden kapsamında zeytinlik katliamına karşıyım. kuşların göç yollarına, konaklama alanlarına yapılan havaalanı ve reslere karşıyım. şimdi bu karşı çıkmam ne kadar sakıncalı merak ettim.
 
Enerjide ya üretici olursun ya da tüketici. Tüketici olduğun zaman mahkum olacaığımız kesin. Enerjiye mahkum bir ülke -hele ki yaşadığımız çağda- her şeyin gerisinde kalmaya mahkumdur.
Enerji olmadan sanayi olmaz üretim olmaz tarım da olmaz.

HESler bile doğayı koruma adına protesto ediliyor. Dünyada en acayip ülke biziz sanırım. hem batıya gelişmişliğine veg elir düzeyine özenir, hem herkesten fazla televizyon telefon araba tüketir, hem de tüm enerji yatırımlarına karşı çıkar. Sürekli tüketmek isteyen, sürekli istihdam sıkıntısından yakınan ama üretime hep karşı çıkan bir tek bizim toplum sanırım.

Keşke imkan olsa da tüm enerjimizi %100 doğal ve yenilenebilir kaynaklardan sağlasak. Ancak bakıyorum da en temiz kaynaklar hes ve res bile büyük tepki alıyor.
***
Nükleer bir yana, heslere ve reslere karşı çıkanlar avde tv izlemese, pahalı telefon kullanmasa, ptrol yakıtlı araç kullanmsa en azından samimi doğasever diyeceğim. Ama görüntü ironik, her şey tam tersi. Çılgınca tüketim, gösteriş ve israf konusunda yine rekor kıran biziz.

***
Doğayı koruma - sanayi ve üretim - enerji üretimi arasında hassas bir denge var.
Hem doğayı koruma hem de üretim ve istihdam isteyen insanların hes res ve nükleere aynı anda karşı çıkması bence akıl tutulması. Çünkü burada çok büyük bir paradoks var.
***

En azından şöyle düşünenleri daha samimi buluyorum. Termik santraller azaltılıp oluşan boşluk hesler ve reslerle kapatılmalı. Bu şekilde temiz enerjiye geçiş olmalı. Çünkü termik santrallerin çevreye ciddi zararı var. Buraya kadar makul.

***
Tüm dünyada nükleer enerji varken, aradaki açık kapatılmadığı sürece türkiyenin rekabet gücü çok zayıf olacaktır. iphone ve mercedes ithal ederken dış açığı patates soğan satarak kapatmak komiklik olur.

Bugün sayısız engellemye rağmen togg ve byraktar üretim yapıyor. Bunlar katma değer sayesinde dış ticaret açığını kaptan kapatacak çok önemli işler.
Cebinde iphone altında mercedes olan adamlar TOGG alamadıktan sonra ne işimize yarayacak diye KAHVEHANE PROFESÖRLÜĞÜ yapıyor. Bunlar katma değerdir. Yapılan her ihracatta ülkenin dış ticaret açığı biraz kapatılır. Dış ticaret açığı kapatılmadığı sürece ne enflasyon ne döviz ne faiz yerine oturur.
Üretim üretim üretim.
Üretim için de enerji şart. sayısız nükleer santari olan devletlerel rekabet edeceğiz ama nükleer santrale karşı çıkacağız. Kara mizah.
Ben diyorum tarım toprak arazi konut asgari insani yaşam hakkı siz diyorsunuz telefon. Ne deyim. Allah yolunuzu açık etsin...
 
*Gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz.
*Fabrika kurulmuyor.
*Sanayimiz kötü.
*İşsizlik yaygın.
*Enerji pahalı.
Hepsini eleştiriyoruz ama nükller santral sözkonusu olunca hepimiz karşı çıkıyoruz. Muassır dediğimiz medeniyetlerin hepsinde sayısız nükleer santral var. Yenilerini de yapıyorlar. Ama bize gelince çevreci goygoyu.
Enerjide bu rekabete karşı duramazsan diğer konularda bir adım ileri gidemezsin ki!...

Üstelik bu ülkede bilim ve teknoloji ilerlemesi için nükler enerji gibi alanlarda tecrübe gerekiyor. Üniversitelerde sürüyle bölüm var. Uygulama yapılmazsa onca mühendis ne işe yarayacak. Buharlı lokomotif mi üretecek? Böyle mi ülkeyi kalkındıracağız?
Öküz ve saban kullanrak da tarım yapabilirsiniz. Ancak bu şekilde İŞ GÜCÜ - ZAMAN KAYBI sayesinde 10 tllik domates için 100 tllik israf yapmış olursunuz. Peki böyle bir dünyada öküzle tarım yapabilir misiniz?

Aynı örnek nükleer teknoloji için de geçerlidir. Herkes ülkenin sanayide geri olmasından yakınıyor. Nükleer enerji olmazsa öküzle saban süren çiftçiden farkımız olmaz.
İşte bu yüzden hep tüketen, hep ithal eden hep yurtdışına bağlı olan bir ülkeyiz.
Böyle devam ettiği sürece 3. dünya ülkesi olmaya mahkumuz. Afganistandan farkımız kalmaz.
40000 tlye iphone alıp gavuru över, kendi kendimiz küçük görüp aşağılık kompleksine devam ederiz.
Hiç kimse nükleer santral ve enerji ye karşı değil sadece yapım şekline karşı.Nükleer santral yapıldığında elektrik fiyatları düşmesi lazım ama bizde artıyor yapılan anlaşmaya göre
Ayrıca üniversiteler de bir sürü bölüm haklısın çalışacak işyeri lazım peki Akkuyu nükleer santralinde ne kadar Türk vatandaşı çalışıyor? Yönetim deki tek Türk olan Cüneyd Zapsu bile bir kaç ay evvel İstifa etti.Anlaşma harici işler yapıldığı için itiraz ettiğini ama bu itirazını dinletemediği için istifa etti bu tesis yarın çalışmaya başladığında sence kaç Türk çalışabilecek bu şartlar da?
 
ABD, nükleer santralleri ve sanayisiyle hem ekonomik bi güç hem de siyasi bi güç. siyasi güç derken de daha çok askeri gücü ima ediyorum.

çin, nükleer santralleri ve sanayisiyle ekonomik bi güç ama siyasi bi güç değil. çin'in orta doğuya demokrasi getirme teşebbüsüne hiç şahit oldunuz mu?

japonya nükleer santralleri ve sanayisiyle nerdeyse sıfır yerli hammadeyle büyük bi ekonomi ama büyük bi siyasi güç değil. kısaca güçlü bi devlet değil.

rusya nükleer santralleri, yeraltı kaynakları ve silahlı kuvvetleriyle siyasi bi güç ama kesinlikle ekonomik bi güç değil.

venezuella dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahip ama halkın durumu içler acısı.

k. kore nükleer bi güç olmak için and içmiş bi devlet ama halkı dünyadan bi haber...

öyle devlet, böyle devlet, güçlü devlet diyerek devlete kutsiyet atfetmeyi insan, birey ve millet umursamazlığını hiç bi zaman anlamadım.

ayrıca ideolojik olarak öyle ayrıştırıldık ki bıçağın sağı da solu da çok keskin artık. dinleme, konuşma ve anlamaya çalışmakla uğraşmıyoruz. kestirip atıyoruz. memleket meselesi falan tartışmıyoruz partizanlık yapıyoruz.

dış açığımız neden bu kadar fazla diye dertlenmeyip TOGG'la, bayraktar'la biz deliği kapatırız ön görüsü hayalden öteye geçemez. bu ülkenin doymak bilmezlerinin açtığı delikleri nükleer santralle, tankla, ihala, sihala, uçak gemileri, uzay mekikleri v.s ile kapatmak mümkün değil.

yapısal sorunlarımızı çözmeden inşaa ettiğimiz ve edeceğimiz her iyi şeyin yıkılabileceğini aklımızdan çıkarmayalım.
 
Çok haklı olduğunuz bir konu İha,Siha ve Tank la dış açık kapanmaz yaşı bana yakın olup kırsal kesimde ortaokulu okuyanlar Tarım dersi görmüştür Tarım ders kitabının ilk sayfalarında: Türkiye kendi kendini besleyebilen 7 ülkeden biridir yazardı.
Hatta ben lise de okurken Adapazarı Şeker fabrikası misafirhanesinde 2 yıl yatılı kaldım
Şimdi Rusya dan şeker alan bir ülke, Ukrayna'dan ayçiçeği ve yağı gelecek diye sevinen bir ülke olduk
İHA larımızı biz yapıyoruz ama ekmeklik buğday Ukrayna'dan geliyor Sırbistan dan bile et aldık teknolojik ürünler geliştirirken boğazımızı yabancı devletler den gelen gıda ürünleri ile doyurur olduk
ABD, nükleer santralleri ve sanayisiyle hem ekonomik bi güç hem de siyasi bi güç. siyasi güç derken de daha çok askeri gücü ima ediyorum.

çin, nükleer santralleri ve sanayisiyle ekonomik bi güç ama siyasi bi güç değil. çin'in orta doğuya demokrasi getirme teşebbüsüne hiç şahit oldunuz mu?

japonya nükleer santralleri ve sanayisiyle nerdeyse sıfır yerli hammadeyle büyük bi ekonomi ama büyük bi siyasi güç değil. kısaca güçlü bi devlet değil.

rusya nükleer santralleri, yeraltı kaynakları ve silahlı kuvvetleriyle siyasi bi güç ama kesinlikle ekonomik bi güç değil.

venezuella dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahip ama halkın durumu içler acısı.

k. kore nükleer bi güç olmak için and içmiş bi devlet ama halkı dünyadan bi haber...

öyle devlet, böyle devlet, güçlü devlet diyerek devlete kutsiyet atfetmeyi insan, birey ve millet umursamazlığını hiç bi zaman anlamadım.

ayrıca ideolojik olarak öyle ayrıştırıldık ki bıçağın sağı da solu da çok keskin artık. dinleme, konuşma ve anlamaya çalışmakla uğraşmıyoruz. kestirip atıyoruz. memleket meselesi falan tartışmıyoruz partizanlık yapıyoruz.

dış açığımız neden bu kadar fazla diye dertlenmeyip TOGG'la, bayraktar'la biz deliği kapatırız ön görüsü hayalden öteye geçemez. bu ülkenin doymak bilmezlerinin açtığı delikleri nükleer santralle, tankla, ihala, sihala, uçak gemileri, uzay mekikleri v.s ile kapatmak mümkün değil.

yapısal sorunlarımızı çözmeden inşaa ettiğimiz ve edeceğimiz her iyi şeyin yıkılabileceğini aklımızdan çıkarmayalım.
 
Hiç kimse nükleer santral ve enerji ye karşı değil sadece yapım şekline karşı.Nükleer santral yapıldığında elektrik fiyatları düşmesi lazım ama bizde artıyor yapılan anlaşmaya göre
Ayrıca üniversiteler de bir sürü bölüm haklısın çalışacak işyeri lazım peki Akkuyu nükleer santralinde ne kadar Türk vatandaşı çalışıyor? Yönetim deki tek Türk olan Cüneyd Zapsu bile bir kaç ay evvel İstifa etti.Anlaşma harici işler yapıldığı için itiraz ettiğini ama bu itirazını dinletemediği için istifa etti bu tesis yarın çalışmaya başladığında sence kaç Türk çalışabilecek bu şartlar da?

Fiyatların düşmesinden ziyade Türkiye'nin toptan enerjisiz kalma ihtimali var, 3gün iran gazı kesti fabrikaları kapatmaya başladık, barajların da durumu ortada, yağışlar kesildi akarsu üzerine kurulu santrallerde tehlikede. Geriye nükleer enerji kaldı.
dışa bağımlı olmamak için nükleer enerji şart.
 
Fiyatların düşmesinden ziyade Türkiye'nin toptan enerjisiz kalma ihtimali var, 3gün iran gazı kesti fabrikaları kapatmaya başladık, barajların da durumu ortada, yağışlar kesildi akarsu üzerine kurulu santrallerde tehlikede. Geriye nükleer enerji kaldı.
dışa bağımlı olmamak için nükleer enerji şart.
özgür kardeşim, hani bir laf vardır oyunda "zor oyunu bozar" derler. kolaya alışmışız, dışarıya bağımlı olmaya alıştırılmışız. zincirleri kırmak gerek, kendi tükettiğimiz enerjiyi kendimiz üretmeye çalışmalıyız. haydi nükleere tamam diyelim ama yapan biz değiliz ki, yine para ödeyeceğiz ve emsallerinden daha fazla ödemek zorundayız (nedenlerini bana sorma) uygun ve gerekli fizibilite araştırmalarından sonra bence nükleere gerek kalmaz. ama dert uranyumu zenginleştirmek bomba malzemesi üretmekse ona bir şey diyemem. hoş yapsan da bombayı hangi komşu düşmanına atacaksın otur bir düşün
 

Forum istatistikleri

Konular
128,212
Mesajlar
915,856
Kullanıcılar
449,990
Son üye
alpersirakaya

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst