Tak büyüğü geçsin namık abi . Kafayı yormayacaksın bu dünyada. Şaka bir yana bir çok mevzu hakkında uyduruk çözümler üretmek zorunda kalabiliyoruz . Ama bu kullandığımız uyduruk çözümleri gerçek çözüm diye sunmak ve savunmak hicbir teknik personele yakışmaz. Üreticinin de böyle yapın diye salık vermesi eblehliğin ve cahilliğin zaten önde gidenidir .
Daha bugün basima geldi . Bir arızaya gittim . Mekanik bir aşırı akim koruması olan 50 amper etiket değerli bir motor 52 amper çekerek aşırı akim açıyor. Normalde overload eğrileri x1.1 den baslar ve 55 amperden önce aşırı akim açması izah edilebilir bir durum değil. Istemedigim halde aşırı akim ayarını 52.5 yaptım ( Akim 2.5 amper değerinde arttirilabiliyor ) . Yine bir süre sonra aşırı akim açtı. Biraz daha arttırıp akim ayarını 55 yaptım. Bu sefer oturdu açmadı. Anladım ki sistemin açma eğrisinde bir sapma var . Teknik personel olarak durumdan vazife çıkartıp ve sorumluluk alıp durumu duzelttim . Ama şimdi ben altımda çalışan her elemana motorun etiket değeri neyse sizde ona yüzde on ekleyip aşırı akim ayarı yapın dersem nerde kaldı benim teknik elemanligim nerde kaldı mühendisliğim. Hele böyle mevzuları meslekten olmayan insanlara karşı dile getirmek çok ama çok ayıp bence .
Üstadım, değil KAKŞ, en basit elektrik ürününü eğer Üretici olmasa rüyanda göremezsin.
Üretilmiş olan ürün, fabrikadan çıkarken belirli şartlar altında belirli değerlerde çalışabilecek biçimde tasarlanır. Bu özellikler üretici tarafından etiketlenir.
Üreticiler, bu özelliklerle birlikte ürünün nasıl kullanılması gerektiğiyle ilgili de makaleler, broşürler yayınlar. Bu yayınlarda kullanımla ilgili ileri seviye bilgiler verilir.
Şimdi siz diyorsunuz ki; "Üretici Mühendisler uyduruk ayakkabı numarası veriyor", "ben ise bu işin üreticisinden çok daha bilgili ve donanımlıyım, benim, üretilen ürünü kullanmak söz konusu olduğunda üzerime yoktur."
Şimdi, biz size mi inanalım, yoksa Üretici tavsiyeleri ve kendi tecrübelerimize mi?
Şu soruları da engin Mühendislik bilgilerinizle aydınlatırsanız, biz de bilginizin ışığında yürümeye nail olur ve bunu kuşaktan kuşağa aktarırız:
-Üretici, KAKŞ seçiminin Sigorta'nın bir üst Anma Akımı'nda seçilmesini tavsiye ederken, siz hangi Test ve Laboratuvar belgelerinizle bunun sakıncalı veya uygunsuz olduğunu iddia edebiliyorsunuz?
-Bir üst Anma Akımlı röle'nin tesisatta ne tür bir tehlike arz ettiğini açıklayabilir misiniz?
-Röle, bir üst Anma Akıma çıktığında Residual kesim özelliğini yitirdiğini mi düşünüyorsunuz?
-Röle'nin tesisattaki gerçek fonksiyonu nedir?
-Siz, Röle'nin diğer şalt elemanları gibi B, C karakterlerinde açma eğrilerinin olduğunu mu savunuyorsunuz?
-Bugüne kadar yanlış anlaşılmış ve oturmuş bir uygulamayı savunmayı kendinize görev mi bildiniz?
Uygulamanın doğruluğuna yönelik sormak istediğiniz sorular varsa ben de onları memnuniyetle yanıtlarım.
Tak büyüğü geçsin namık abi . Kafayı yormayacaksın bu dünyada. Şaka bir yana bir çok mevzu hakkında uyduruk çözümler üretmek zorunda kalabiliyoruz . Ama bu kullandığımız uyduruk çözümleri gerçek çözüm diye sunmak ve savunmak hicbir teknik personele yakışmaz. Üreticinin de böyle yapın diye salık vermesi eblehliğin ve cahilliğin zaten önde gidenidir .
Daha bugün basima geldi . Bir arızaya gittim . Mekanik bir aşırı akim koruması olan 50 amper etiket değerli bir motor 52 amper çekerek aşırı akim açıyor. Normalde overload eğrileri x1.1 den baslar ve 55 amperden önce aşırı akim açması izah edilebilir bir durum değil. Istemedigim halde aşırı akim ayarını 52.5 yaptım ( Akim 2.5 amper değerinde arttirilabiliyor ) . Yine bir süre sonra aşırı akim açtı. Biraz daha arttırıp akim ayarını 55 yaptım. Bu sefer oturdu açmadı. Anladım ki sistemin açma eğrisinde bir sapma var . Teknik personel olarak durumdan vazife çıkartıp ve sorumluluk alıp durumu duzelttim . Ama şimdi ben altımda çalışan her elemana motorun etiket değeri neyse sizde ona yüzde on ekleyip aşırı akim ayarı yapın dersem nerde kaldı benim teknik elemanligim nerde kaldı mühendisliğim. Hele böyle mevzuları meslekten olmayan insanlara karşı dile getirmek çok ama çok ayıp bence .
Hadi biz size aşınayız, iğneleyici ve aşağılayıcı uslubunuzu sineye çekiyoruz. Ama emin olun siz ve size benzer birçok üye, aynı uslubu ısrarla kullanarak bir çok üyeyi küstürerek burada üye bırakmadınız. Bir konu tartışılacağında haklı bile olsanız, karşıdakine aşağılayıcı sözlerle yaklaştığınızda, o insan size genellikle aynı biçimde cevap verir.
Genel görgü kuralı şudur ve meslek grubu ayırt etmez; Kendinize yapılmasından hoşlanmadığınız şeyleri, karşınızdaki insana yapmayınız.
Eğer karşıdan hakaret yemek hoşunuza gidiyorsa ortada sorun vardır. Ve emin ol üstadım, bunları sana da değer verdiğim için söylüyorum. Meslekte belli aşama kaydetmiş bir insanın sırf iletişim yüzünden "olumsuz insan" olarak görünmesi benim hoşlanacağım, keyif alacağım bir şey değildir.
Önce tatlı dil üstadım, ama karşındaki anlamıyorsa nasıl karşılık vereceğin senin tasarrufun. Fakat en yücesi aynı seviyeye düşmemek.
Tak büyüğü geçsin namık abi . Kafayı yormayacaksın bu dünyada. Şaka bir yana bir çok mevzu hakkında uyduruk çözümler üretmek zorunda kalabiliyoruz . Ama bu kullandığımız uyduruk çözümleri gerçek çözüm diye sunmak ve savunmak hicbir teknik personele yakışmaz. Üreticinin de böyle yapın diye salık vermesi eblehliğin ve cahilliğin zaten önde gidenidir .
Daha bugün basima geldi . Bir arızaya gittim . Mekanik bir aşırı akim koruması olan 50 amper etiket değerli bir motor 52 amper çekerek aşırı akim açıyor. Normalde overload eğrileri x1.1 den baslar ve 55 amperden önce aşırı akim açması izah edilebilir bir durum değil. Istemedigim halde aşırı akim ayarını 52.5 yaptım ( Akim 2.5 amper değerinde arttirilabiliyor ) . Yine bir süre sonra aşırı akim açtı. Biraz daha arttırıp akim ayarını 55 yaptım. Bu sefer oturdu açmadı. Anladım ki sistemin açma eğrisinde bir sapma var . Teknik personel olarak durumdan vazife çıkartıp ve sorumluluk alıp durumu duzelttim . Ama şimdi ben altımda çalışan her elemana motorun etiket değeri neyse sizde ona yüzde on ekleyip aşırı akim ayarı yapın dersem nerde kaldı benim teknik elemanligim nerde kaldı mühendisliğim. Hele böyle mevzuları meslekten olmayan insanlara karşı dile getirmek çok ama çok ayıp bence .
Ayrıca, şu an için hatırlamıyorum ama bu işi biraz daha dert edinmiş yabancı kaynaklarda; "KAKŞ seçiminin Sigorta'nın 1,2 1,3 gibi katlarında seçilmesi gerektiği" bilgiler de vardır. Kaydetmemiştim isterseniz tekrar araştırıp bulurum.
Buna benzer bir madde: "Kolon Hattı Besleme kablosunun
en az 4mm2 olması" gerektiği şeklindedir.
Fakat biz Kolon Hattı'nı
en az 6mm2 çekiyoruz.
Sizin buna da itiraz etmenizi bekliyorum. Bunu da tartışalım.
Bu işin başından yanlış anlaşıldığını ve uygulamanın da o şekilde yapıldığını kabul etmek bu kadar sorun olmamalı. Bu kadar yıl seçim yanlış yapıldı diye bundan sonra da aynı hatayı devam mı ettirelim?
Bunlar tehlikeli işler biliyorsun, şakası, boş vermesi olmaz. Riskli tavsiyelerde bulunmayalım, bu işin vicdanı var, faturası var.
