Korona virüsü kendine elektrik vererek yenmiş

Normal tehlikeli akim sınırı 30 ma ama maruz kalınan akim düşük te olsa kalp ritmini bozma ihtimali var. Sonrası allah muhafaza. Insan deney yapılacak bir oyuncak değil.

Bu gerilim de 30 mAh. lik bir akımın kalp ritmini bozma ihtimalini neye dayanarak yazıyorsunuz bu bilginin kaynağı nedir? Sadece merak ettiğim için soruyorum.
 
Bu gerilim de 30 mAh. lik bir akımın kalp ritmini bozma ihtimalini neye dayanarak yazıyorsunuz bu bilginin kaynağı nedir? Sadece merak ettiğim için soruyorum.
Insan vücudu araba gibi fabrikadan standartlar ölçüsünde cıkmış bir makina değildir. Kimini 30 ma etkiler , kimini 1 amper , kimini 10 ma . Bu konuda aslında kalkıp su kısım tehlikeli bu kısım güvenli diye ayırmak bence çok tehlikeli . Hele kalkıp insan vücuduna elektrik uygulayıp şifa aramak bence dangalaklığın önde gideni bir uygulama. Yutarak kullanılan ilaçlar bile bir sürü test ve hayvanlar üzerinde incelemeden sonra uygulama icin literatüre giriyor. Akşam uyurken kıçı açıkta kalan birinin kendime elektrik verdim iyi oldum demesinin hicbir bilimsel dayanağı ve tecrübesi yokken uygulamaya kalkisilmasi tam bir saatli bomba olur.
 
Insan vücudu araba gibi fabrikadan standartlar ölçüsünde cıkmış bir makina değildir. Kimini 30 ma etkiler , kimini 1 amper , kimini 10 ma . Bu konuda aslında kalkıp su kısım tehlikeli bu kısım güvenli diye ayırmak bence çok tehlikeli . Hele kalkıp insan vücuduna elektrik uygulayıp şifa aramak bence dangalaklığın önde gideni bir uygulama. Yutarak kullanılan ilaçlar bile bir sürü test ve hayvanlar üzerinde incelemeden sonra uygulama icin literatüre giriyor. Akşam uyurken kıçı açıkta kalan birinin kendime elektrik verdim iyi oldum demesinin hicbir bilimsel dayanağı ve tecrübesi yokken uygulamaya kalkisilmasi tam bir saatli bomba olur.

İnsan vücut u zaten elektriksel akımlar üzerine kurulu, beyinden aldığı elektronik darbeler, pals ler sayesinde fiziksel hareketlerini yapabilen bir organizma. Benim bundan çıkardığım sonuç aslında bu tür işlemler belkide çok absürt değildir. Bu konunun tıpta teknik olarak bir adı var fakat hatırlayamadım.Fakat tıpta en ileri seviye bir konu olduğu için bu konuda kimsenin doğru düzgün bir bilgiside yok. O yüzden bence siz yinede bu kadar emin konuşmayın. Bilmediğiniz bir konuda çalışmalar, denemeler yapanları "dangalak" olarak nitelendirmeyin. Yorumunuza bakarak bunu yazıyorum unutmayın ki çoğu buluşlar dangalak diyebileceğiniz insanların uğraşları, deneyleri sonrasında gün yüzüne çıkmıştır.

Belkide bundan 15 - 20 yıl sonra tıp sektöründe böyle yada buna benzer bir tedavi yöntemi çıkar evet gerçekmiş deriz yada en azından ana tema öyleymiş diyebiliriz ki bunu çok kez yaşadık.

Şu konuda size katılıyorum kesinlikle hiç bir bilgi olmadan bireysel olarak amatörce böyle bir işin içine girip kendisini yada bir başkasını kobay olarak kullanmak hiç doğru değil evet. İş bilenin kılıç kuşananın tabiki saygılar.
 
İnsan vücut u zaten elektriksel akımlar üzerine kurulu, beyinden aldığı elektronik darbeler, pals ler sayesinde fiziksel hareketlerini yapabilen bir organizma. Benim bundan çıkardığım sonuç aslında bu tür işlemler belkide çok absürt değildir. Bu konunun tıpta teknik olarak bir adı var fakat hatırlayamadım.Fakat tıpta en ileri seviye bir konu olduğu için bu konuda kimsenin doğru düzgün bir bilgiside yok. O yüzden bence siz yinede bu kadar emin konuşmayın. Bilmediğiniz bir konuda çalışmalar, denemeler yapanları "dangalak" olarak nitelendirmeyin. Yorumunuza bakarak bunu yazıyorum unutmayın ki çoğu buluşlar dangalak diyebileceğiniz insanların uğraşları, deneyleri sonrasında gün yüzüne çıkmıştır.

Belkide bundan 15 - 20 yıl sonra tıp sektöründe böyle yada buna benzer bir tedavi yöntemi çıkar evet gerçekmiş deriz yada en azından ana tema öyleymiş diyebiliriz ki bunu çok kez yaşadık.

Şu konuda size katılıyorum kesinlikle hiç bir bilgi olmadan bireysel olarak amatörce böyle bir işin içine girip kendisini yada bir başkasını kobay olarak kullanmak hiç doğru değil evet. İş bilenin kılıç kuşananın tabiki saygılar.
Şu an bazı ileri düzeydeki psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde elektro şok kullanılıyor. Hatta baya da uzun geçmişi var bu tedavinin . Beyne elektrik veriyorlar ama şifa bulan var mı o meçhul.
 
Youtube den iyi izlenme toplar artik . Allah bereket versin . Adam yoğun Bakım da değil, entube değil. Evde karantinada iyi olmuş. Kendi kendine iyi olmuş olma ihtimali bile var . Kalkıp tedavi buldum diyor . Hey allahım yarabbim . Böyle saçmalıklar ancak türkiye de çıkar.
 
Son düzenleme:
İNANMAYACAKSINIZ!!!
VİRÜSÜ YOK EDEN DİĞER YÖNTEMLERİ BULDUM!!!
AÇIKLIYORUM!!!

O kişi açıkladı!!!
O müziği dinledi!!!
O kişi konuştu!!!

Müzikle tedavi mümkün mü? Kimler müzikle tedavi olabilir? Hangi müzik türleri tedavide daha etkilidir?

Bütün bu soruların yanıtını yazı dizimizde bulabilirsiniz!

Kaniat ve Kara Delikler şokta!!!

Müziğin virüs üzerindeki yıkıcı sır etkisi çözüldü!!!

Tedavi hayaldi gerçek oldu!!!


Virüs yalan oldu!!!

Uygulayanlar memnun!!!

Bazı yorumlar: "İlk başta inanmamıştım ama sonra inandım!!!", "Kayınvalidemde işe yaradığını görünce denedim, sonuçlar şaşırtıcıydı!!!", "Bu kadarını beklemiyordum!!!", Bence bunu herkes yapmalı!!!", "Bugün olsa yine yaparım!!!"


Olay şöyle gelişti;
Ev halkı her günki rutinlerini yapıyor, birazda miskinleniyordu. Rıza Bey yine tuvalette uzun kalıyor, o, her zaman yaptığı gibi klozet kapağının üzerinde keyifle sabah gazetesini okuyordu. Arada, bağırsağının en dip köşesinde sıkışan gaz paketlerini tedricen salıyor, saldıkça oh! çekiyordu. Dört kişilik ailenin ufak çocuğu yine muzurluk peşinde koşuyor, evin muhtelif köşelerine işiyordu. Evin annesi kahvaltı bulaşıklarını yeni yıkamış, bir budist sabrıyla "müge anlı ile tatlı sert" programının başlamasını bekliyordu, reklamlar uzadıkça "elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi" öfke nöbetleri geçiriyor, kendince hayıflanıyordu. O da keyif çayını almış, osuruktan aşınmış olan kanepenin döşemesi üzerinde o günün gündemi olan "köyde kim kime atlamış" merak ediyordu, haklıydı da. İşte bütün bu sıradanlığın ve miskinliğin içinde evin kızı kulaklıklarıyla Ajdar dinliyor, dinledikçe çoşuyor, çoştukça ona bir enerji geliyordu. Sevimli evin aile mensupları virüs nedeniyle bir haftadır kötü hissediyor, kızın bu enerjisine anlam veremiyorlardı. Evin abur cuburu çok seven tombiş kızı, gdo'lu şekerleme ve zirai ilaçlı sebze yemekten obez olmuştu. Ne olduysa o anda oldu!!! Müziğin ritmine kaptıran kız, fillerin çimen üstünde tepişmesini andıran hareketleri esnasında eli bir an için kulaklığın jakına değdi. Jakın yuvadan çıkmasıyla birlikte Ajdar'ın inleyen nameleri evin içinde yankılanmaya başladı "şah şah şah dam dam dam şahdamar şahdamar ajdar ajdar ajdaaaaar". Küçük sevimli çocukla birlikte tuvaletteki Rıza Bey ve evin annesi olan Sevim Hanım oynamaya başladılar. Anne, müge anlı ile tatlı sert' in gündemi olan "köyde kim kime atlamış" programını bile unutmuş, kendini müziğin karşı konulamaz ritmine kaptırmış, mezdekeyi aratmayan figürlerle adeta raksın tarihini yeniden yazıyordu.
Bir haftalık hastalıktan eser kalmamış, evin bütün bireyleri kendilerini iyi hisseder olmuştu. İşte! o an anladılarki Şahdamar virüse damardan girmişti. Dansın hareketleriyle çoşan bünyeye oksijen atomları daha fazla giriyor, oksijenin yakıcı etkisi ve müziğin aşkıyla virüs yok oluyor ve insanlar iyileşiyordu.

Alınmaca yok arkadaşlar, biraz latife olsun.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,210
Mesajlar
915,837
Kullanıcılar
449,989
Son üye
veyselknkc

Yeni konular

Geri
Üst