Regalok
Üye
- Katılım
- 16 Mar 2021
- Mesajlar
- 5
- Puanları
- 1
- Yaş
- 33
Merhaba değerli ustalarım sizlere bazı basit sorularım olacak cevaplarsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
1) Buatlarda simit klemens diye bir klemens kullanıldığını okuyorum gerek bazı konularda gerekse de MEB modüllerinde. Fakat bu klemensin resmini bile bulamadım. Nedir bu klemens? Nerde, ne isimle satılır?
2) Elektrik kontağı, ark vs. Nedeniyle çıkan yangınlar nedeniyle bu işi yaparken çok paranoya yapıyorum. Zaten sadece kendi işlerimi halletmek için uğraşıyorum. Ancak acaba kabloyu iyi sardım mı, vida yeterince sıkıldı mı diye uğraşıp duruyorum. Çoğu zaman ya kabloları koparıyorum çok sıkmaktan yada klemens vs vidalarını çok sıkmaktan yalama yaptırıyorum. Bunun bir püf noktası var mı? Özellikle şu kabloları birbirine sarma olayı bana hiç güven vermiyor. Klemens kullanayım diyorum o zaman da vidaları çok sıkıyorum hadi sağlam kaldı diyelim zamanla sanırım ısınmadan ötürü bir gevşeklik oluşabiliyor. Bu konuda çok detay anlatılmıyor. Genelde bağlantıları gevşek bırakmayın deniyor ama ölçüsünü kendi başıma bulamadım. Ayrıca bir yerde birbirine sarılmış kabloları izole bant ile izole etmemek gerektiğini duydum. Zamanla bant eriyip sargının boşluklarına mı ne giriyormuş. Bunun ne sakıncası olur bilemedim. Deneyimlerinizi aktarırsanız çok memnun kalırım.
3) Biliyorum yönetmelikte bunun tablosu var diyeceksiniz de pek anlayamadım. 18'lik borudan kaç kablo geçirmek uygundur. 6 adet 2.5mm nya geçirmenin getireceği olumsuz bir durum var mıdır? Boru içinden geçecek kablo sayısının düşük tutulmasındaki amaç kabloları geçirmekteki zorlukla mı ilgili yoksa başka bir nedeni var mı?
Bir de sigorta kutusundan aynı buata giden linyelerin faz ve nötr kablolarını ayrı topraklarını ayrı borudan geçirmek mi daha mantıklı yoksa faz nötr toprak aynı boruda gitse mi mantıklı? Bunu sormamın sebebi boşa düşen kabloda oluşan emk. Daha doğrusu boşa düşmese de toprağa pasif de olsa bir enerji aktarılıyor sürekli sanırım. Bu konu hakkında detaylı bilgim yok ama mantık yürütmeye çalıştığımda oluşan bu enerjinin toprağa aktarılması sanki israf bir enerji harcaması oluşturuyormuş gibi geliyor bana. Ayrıca eğer topraklama hattının kalitesi zayıf olursa bu enerji toprağa da aktarılamayacak.
4) Eski bir evde yaşıyorum. Ateş tuğlayla örülü duvarları var ve sanırım evde kolon yok sadece kirişler taşıyıcı olarak kullanılmış diye düşünüyorum (mimariden pek anlamam gördüğüm kadarıyla düşünüyorum). Tesisatta yaptığım yenilemeler esnasında gördüm ki bir odanın çevresi komple kirişle çevrilmiş. Yani buattan prize inmek istediğinizde sıva altı tesisat için kirişi bir miktar kırmak gerekiyor ki daha önce eve gelen elektrikçiler bir miktar kırmışlar ben de onların kırdığı boşlukları kullandım gerektiğinde. Bu gibi durumlarda sıva üstü tesisat daha mı mantıklı? Yada kirişlere zarar vermeden sıva altı tesisatın bir yolu var mı?
5) Yükün çekeceği akımdan daha fazlasını taşıyabilecek bir iletken kesiti kullanmanın ne gibi zararı yada faydası olur?
6) Yine pimpirikliğimden dolayı borulardan kablo geçirirken acaba borunun ucu kabloya zarar verir mi diye şüpheleniyorum. MEB modülünde de aynı konuya değinilmiş ve boru ağızlığı takılması gerektiği yazılmış. Ancak böyle bir ürün maalesef bulamadım. Boruyu nasıl düzgün keseceğimi de öğrenemedim. Pprc boruları kesen makas ile denedim ancak bu borular ince olduğundan istediğim sonucu alamadım. Bu işleri bilen birinin yanında öğrenip yapmıyorum. Elektronik mezunuyum ve elektrikle ilgili bilgilerim okulda öğretilenlerden ibaret. O yüzden bildiklerim doğrultusunda kendi başıma uygulayıp tecrübe ediniyorum. Ancak elektrik tehlikeli bir alan o yüzden normalde olduğumdan daha detaycı yaklaşıyorum. Bu takıntılı acemiye deneyimlerinizi aktarmanızı rica ediyorum.
1) Buatlarda simit klemens diye bir klemens kullanıldığını okuyorum gerek bazı konularda gerekse de MEB modüllerinde. Fakat bu klemensin resmini bile bulamadım. Nedir bu klemens? Nerde, ne isimle satılır?
2) Elektrik kontağı, ark vs. Nedeniyle çıkan yangınlar nedeniyle bu işi yaparken çok paranoya yapıyorum. Zaten sadece kendi işlerimi halletmek için uğraşıyorum. Ancak acaba kabloyu iyi sardım mı, vida yeterince sıkıldı mı diye uğraşıp duruyorum. Çoğu zaman ya kabloları koparıyorum çok sıkmaktan yada klemens vs vidalarını çok sıkmaktan yalama yaptırıyorum. Bunun bir püf noktası var mı? Özellikle şu kabloları birbirine sarma olayı bana hiç güven vermiyor. Klemens kullanayım diyorum o zaman da vidaları çok sıkıyorum hadi sağlam kaldı diyelim zamanla sanırım ısınmadan ötürü bir gevşeklik oluşabiliyor. Bu konuda çok detay anlatılmıyor. Genelde bağlantıları gevşek bırakmayın deniyor ama ölçüsünü kendi başıma bulamadım. Ayrıca bir yerde birbirine sarılmış kabloları izole bant ile izole etmemek gerektiğini duydum. Zamanla bant eriyip sargının boşluklarına mı ne giriyormuş. Bunun ne sakıncası olur bilemedim. Deneyimlerinizi aktarırsanız çok memnun kalırım.
3) Biliyorum yönetmelikte bunun tablosu var diyeceksiniz de pek anlayamadım. 18'lik borudan kaç kablo geçirmek uygundur. 6 adet 2.5mm nya geçirmenin getireceği olumsuz bir durum var mıdır? Boru içinden geçecek kablo sayısının düşük tutulmasındaki amaç kabloları geçirmekteki zorlukla mı ilgili yoksa başka bir nedeni var mı?
Bir de sigorta kutusundan aynı buata giden linyelerin faz ve nötr kablolarını ayrı topraklarını ayrı borudan geçirmek mi daha mantıklı yoksa faz nötr toprak aynı boruda gitse mi mantıklı? Bunu sormamın sebebi boşa düşen kabloda oluşan emk. Daha doğrusu boşa düşmese de toprağa pasif de olsa bir enerji aktarılıyor sürekli sanırım. Bu konu hakkında detaylı bilgim yok ama mantık yürütmeye çalıştığımda oluşan bu enerjinin toprağa aktarılması sanki israf bir enerji harcaması oluşturuyormuş gibi geliyor bana. Ayrıca eğer topraklama hattının kalitesi zayıf olursa bu enerji toprağa da aktarılamayacak.
4) Eski bir evde yaşıyorum. Ateş tuğlayla örülü duvarları var ve sanırım evde kolon yok sadece kirişler taşıyıcı olarak kullanılmış diye düşünüyorum (mimariden pek anlamam gördüğüm kadarıyla düşünüyorum). Tesisatta yaptığım yenilemeler esnasında gördüm ki bir odanın çevresi komple kirişle çevrilmiş. Yani buattan prize inmek istediğinizde sıva altı tesisat için kirişi bir miktar kırmak gerekiyor ki daha önce eve gelen elektrikçiler bir miktar kırmışlar ben de onların kırdığı boşlukları kullandım gerektiğinde. Bu gibi durumlarda sıva üstü tesisat daha mı mantıklı? Yada kirişlere zarar vermeden sıva altı tesisatın bir yolu var mı?
5) Yükün çekeceği akımdan daha fazlasını taşıyabilecek bir iletken kesiti kullanmanın ne gibi zararı yada faydası olur?
6) Yine pimpirikliğimden dolayı borulardan kablo geçirirken acaba borunun ucu kabloya zarar verir mi diye şüpheleniyorum. MEB modülünde de aynı konuya değinilmiş ve boru ağızlığı takılması gerektiği yazılmış. Ancak böyle bir ürün maalesef bulamadım. Boruyu nasıl düzgün keseceğimi de öğrenemedim. Pprc boruları kesen makas ile denedim ancak bu borular ince olduğundan istediğim sonucu alamadım. Bu işleri bilen birinin yanında öğrenip yapmıyorum. Elektronik mezunuyum ve elektrikle ilgili bilgilerim okulda öğretilenlerden ibaret. O yüzden bildiklerim doğrultusunda kendi başıma uygulayıp tecrübe ediniyorum. Ancak elektrik tehlikeli bir alan o yüzden normalde olduğumdan daha detaycı yaklaşıyorum. Bu takıntılı acemiye deneyimlerinizi aktarmanızı rica ediyorum.