“Sıfır Emisyonlu” Bir Dünya

binbaşı

Onursal Üye
Onursal Üye
Katılım
1 Eyl 2011
Mesajlar
6,205
Puanları
3,256
Konum
BURSA
Merhaba, çok değerli arkadaşlar;

Sıfır emisyon: Sıfır emisyon, bir aracın, elektrik santralinin, vb. çalışması esnasında atmosfere (havaya) azot, kükürt, karbon, kükürt, vb.oksitlerini hiçbir şekliyle vermeyen bu araçlarla veya bu tesislerle çalışabilmesi demektir.

Bir elektrikli aracın sıfır emisyonlu gerçek bir sıfır emisyonlu araç olması demekle, aslında kullandığı elektrikle bir küresel kirlenmeye dolaylı yoldan bile neden olmaması anlamını taşımalıdır.

Bir ülke elektriğinin % 50 veya daha yüksek yüzdelerde fazlasını yeni ve yenilenebilir kaynaklardan sağlayıp elde edebiliyorsa eğer, bu ülkenin örneğin elektrikli araçlarında kullandığı elektrik de doğayı daha az veya bu yüzde oranında kısmen kirleteceğinden, bu şekilde kullanılan tüm sıfır emisyonlu araçların da “sıfır emisyonlu” araç olmaya daha uygun olduğunu ancak bu şartta veya şartlarda tam olarak düşünebiliriz.

Nükleeer, termik, doğalgaz, CNG, dizel, bio-dizel yakıtlı elektrik santrallerıyla elde edilen ve kW-h başına elde edilen bu elektrikte havaya salınan emisyon elbette aralarında bazı farklar olmasına rağmen tam sıfır emisyonlu olamazlar, belirli değerlerde atmosferi kirletici atıklar (Filtreler takılsa bile) mutlaka içerebilecektir. Rüzgar, güneş, jeotermal, dalga, gel-git, vb. yollarla elde edilen elektrikle doğaya salınan emisyon sıfır (kurulum veya tesisin montajı sırasında dizel iş makinelerinin haricinde) orandadır. Bunu alıp kullanan elektrikli araç, mobilet, kamyon, otobüs, tren, vb. tüm taşıtlar sıfır emisyonun aslında kendi çevrimi içinden bir tamamlayıcısı olur.

Yani bizim yeni ve yenilenebilir enerji üretimi kaynaklarıyla doğayı hiç kirletmeden elde edilen elektrikle, elektrikli araçlarla iç çevrimi tamamlandığında asıl “sıfır emisyonlu” araçlar dediğimiz araç özelliği tam olarak o zaman ortaya çıkmış oluyor.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler (G-20) ellerindeki bütçeyi ve ülkedeki yeni ve yenilebilir enerji kaynakları potansiyelini çok iyi değerlendirip elektrik üretimini sıfır emisyonlu olan bu yollardan gelecekteki yıllarda üretmebilleri durumunda “sıfır emisyonlu” olarak çalışabilecek araçları ancak o zaman gerçek bir “sıfır emisyonlu” araca veya araçlara dönebilmiş olur. Almanya bu konuda örnek alınabilecek bir ülke konumundadır, zira yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla sağladığı toplam elektrik üretimini son yıllarda % 50’ lerin üzerine çıkarabilmiştir.

Bu süreç gelecek için kısa veya uzun vadede planlanarak, dünyadaki tüm devletlerce daha temiz ve küresel ısınmanın etkilerinin azaltılabileceği dönemlerin bu çift taraflı önlemlerle alınabileceği önlemler veya fedakarlıklardır. Ama küresel ısınma yalnızca elektriğin üretim şekli ve onu kullanacak olan “sıfır emisyonlu” araçlarla da sağlanamaz. başka ve çok önemli bir konu daha vardır: “Geri dönüşüm”

Geri Dönüşüm:
gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde imal edilen bir ürünün sıfırının fabrikadan yeniden üretilmesi yerine cam, kağıt, karton, PED, plastik, metal, vb. geri dönüşümle yeniden değerlendirilebilen
ürünlerin, fabrikadan sıfırdan üretilmesinden daha az girdi, enerji, işçi emeği, vb. ile daha az elektrik, doğalgaz, motorin (dizel jeneratörler için) kullanımıyla atmosferin daha az kirletilmesi anlamına gelmektedir.

Bazı ülkelerce üretilen tüm ürünlerde depozitolarının geri ödenmesi uygumalasına geçmesiyle elbette ürün ambalajının dış ambalajlarının belirli katma değerinin ele alınıp değerlendirilmesiyle, “sıfır emisyona” dolaylı yoldan da olsa çok olumlu katkılarının olabilmesı böylece mümkün olabilecektir. (Ülkemizde yeni yılla bu uygulama başladı) geri dönüşümde sadece cam şişe, PED, alüminyum, çelik, demir, naylon, plastik, vb atıklar değil, evlerde uzun yıllardan beri kullanılmadan duran elektronik eşyalar, cihazlar da bu çevrime girebilmeli ve başka bir ek (tamamlayıcı olan başka) katkıyı böylece sağlayabilmelidir. Çünkü elektronik cihazların PCB kartlarından değerli altın, gümüş, bakır, alüminyum, vb. (entegrelerinden, ciplerinden, vb. ) tekrar geri kazanımla çıkarılmakta, madenden uzun zaman ve enerji harcanarak elde edilen değerli metaller bu şekilde daha düşük maliyetlerle elde edilebilmektedir. Ancak bunları işleyip geri kazanımını yapacak olan işletmeler, tesisler, vb. bulunması da gerekiyor. Bu metalleri geri kazanımla değerlendirebilmek de ayrı bir uzmanlık veya iş sahası olarak her zaman görülebilmelidir.

Dünya çapında çok beğenilip uygulamaya geçilen “paralı poşet uygulaması” kampanyası tüm dünyada “sıfır emisyonun” artırılıp daha azaltılmasına yönelik çok yerinde bir uygulamaydı. (Ülkemizde sene başından beri bu uygulamayla % 77’ye varan oranda satın almadaki bir azalmadan istastiki olarak söz ediliyor) Çünkü bez torba, eski oşeti kullanma sadece doğayı daha az kirletmiş olmakla kalmıyor, ayni zamanda üretimde harcanan elektrik, motorin, doğalgaz, vb. kaynakların da dolaylı yoldan azaltılmasına ön ayak olmuş oluyor. Milletçe en büyük dileğimiz “paralı poşet uygulaması” nın önümüzdeki veya çok yakın yıllarda ülkemizde ve tüm dünyada % 100’e varan oranlarda satışının kısıtlanıp daha az sayıda satılması yönündedir.

Avrupa'da, Almanya’da, dizel ve çok ağır tonajlı araçların yollardan kaldırılması, elektrikliye geçilebilmesi projesi de kayda değer çok önemli bir “sıfır emisyon” adına çok önemli bir adım veya projeydi. Dileriz ki bu ve bu türden benzer projelerin, çok önemli adımların devletler veya tüm ülkelelerce eldeki olanaklar ölçüsünde gelecek yıllarda da ayni (benzer) atılımlarla yine gerçekleştirilmiş olabilmesi.

Hiç kuşkusuz ki tüm bunlar yaşadığımız gezegen (dünya) için daha temiz, artan küresel ısınmanın daha az olabilmesi yolunda atılan çok önemli adımlar olarak düşünülmelidir. Kolay gelsin. Saygılarımla.
 
Son düzenleme:
Zaman rölesi bir diğer ifade ile zaman saati adı verilen sistem süresi belli olan bir aralıkta araya girmesi veya çıkması amaçlanan elektrik sisteminin kontrol edilmesinde kullanılmak için tasarlanmıştır.
Otomatik sigorta bulunduğu devreyi yüksek akım ve kısa devre akımlarından koruyan bir anahtarlama elamanıdır.
Üretilen her ürün üretim aşamasında bir çok şekilde çevreyi kirletmektedir. Elimizi sabunla yıkarken bile diğer yandan çevreyi kirletiyoruz. Tesellimiz, daha zararsız olan sabun, arap sabunu gibi olanları kullanmak.
 
Aslında işin özünde tasarruf yatıyor. Her alışverişte bir poşet yerine bir poşeti on alışverişte kullanmak demek çevreye ve ekonomiye on kat daha az zarar vermek demektir. Hatta poşet yerine eskiden kullanılan fileler vardı. Onu kullanmak daha da çevreci bir yaklaşım.

Bu konuda büyüklerimizden öğreneceğimiz çok şey var aslında. Rahmetli anneannem bir naylon torbayı güzelce yıkar ve lazım olur diye bir kenarda saklardı. Bugünün dünyasında belki bu mümkün olmaz ama ideal olana elimizden geldiğince yaklaşmalıyız.
 
Merhabalar
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz.Konuya biraz katkı yapmak isterim;
Konu iki yönlü,enerjinin üretim tarafı ve tüketim tarafı.Tüketim tarafında kişilerin bireysel olarak karbon ayak izlerini azaltması çok hızlı sonuçlar verebilir.Bunlar kısaca günlük yaşantımızda enerji israfına karşı alacağımız tedbirlerdir.Evimizin içinden başlayıp sokağa çıktığımızda devam edecek uygulamalardır.Geçen sene boş bir vaktimde evdeki elektrikli cihazların stand-by akımlarını ölçtüm ve çıkan sonuca inanamadım herhalde hata yaptım diye düşündüm.Çıkan sonuç 45kw/ay idi.Basit bir uygulama ile cihazların hepsini kapattım kullanacağımız zaman uygulamadan açıyoruz,yaklaşık %30 oranında tüketim düştü üstelik standart yaşantımızdan ödün vermiyoruz.Ben kendi adıma karbon ayak izimi biraz azalttım üstelik daha az para harcayarak:)
Dünya çapında çok beğenilip uygulamaya geçilen “paralı poşet uygulaması” kampanyası tüm dünyada “sıfır emisyonun” artırılıp daha azaltılmasına yönelik çok yerinde bir uygulamaydı. (Ülkemizde sene başından beri bu uygulamayla % 77’ye varan oranda satın almadaki bir azalmadan istastiki olarak söz ediliyor) Çünkü bez torba, eski oşeti kullanma sadece doğayı daha az kirletmiş olmakla kalmıyor, ayni zamanda üretimde harcanan elektrik, motorin, doğalgaz, vb. kaynakların da dolaylı yoldan azaltılmasına ön ayak olmuş oluyor. Milletçe en büyük dileğimiz “paralı poşet uygulaması” nın önümüzdeki veya çok yakın yıllarda ülkemizde ve tüm dünyada % 100’e varan oranlarda satışının kısıtlanıp daha az sayıda satılması yönündedir.
Burada size pek katılamıyorum,bana biraz dağ dururken fare ile uğraşmak gibi geliyor.Şöyle düşünün bir poşetin ağırlığı 10gr civarı.Marketten alışveriş yaptığımız zaman poşetin içine koyduğumuz ürünlerin içinde bulunduğu plastik kapların ağırlığı ne kadar?Gazlı içecek şişesi,süt paketi, su şişesi,peynir kabı vs,vs.Bunu oranlarsak eğer,poşetin ağırlığı bu kadar plastiğin içinde çok küçük bir oran olacaktır:)


Saygılar
 
Paralı poşet uygulaması bence de mantıksızdır.
Bu uygulamanın başlamasından önce de ben paralı poşet kullanmakta idim. Hala da kullanmaktayım.
Bu poşetler market alışverişlerinde kullanılan taşıma poşetleri değildir.
Çöp için üretilmiş özel poşetlerdendir.
Eğer toplumun hemen hemen hepsi çöplerini bir poşete doldurup çöpe atmak zorunda ise poşetlerin emisyon ile ilişkilendirilmesi yanlıştır.
Poşetleri de ücretli yaparak daha az satılmasını sağlamak hemen hemen hiç çare olmadığı gibi ekonomiye daha fazla yük demektir.
Burada önemli olan doğada yok olmayan meteryallerin kullanımıdır. Eğer petrol ürünü poşet yerine kağıt kullanılıyor olsaydık emisyondan bahsetmeye gerek olmayacaktı.
Çoğu gelişmiş ülkelerde çöp sorunu daha bina içerisinde halledilmektedir.
Evsel atıklar daha mutfağın lavabosunda parçalanarak, özel kanalizasyon ile doğaya salınmaktadır.
Evsel atıklar temelde doğaya zararlı olmadığı gibi ilmine göre kullanılırsa doğaya faydalıdır.
Peki bizim politikacılarımızın bu konuda herhangi bir araştırması geliştirmeleri bulunuyor mu? Ayrıca tartışılabilinir.
Yıllar önce çoğu ülkede benimsenmiş olan ÇÖP YAKMA tesisleri bulunmakta idi.
Atık maddeler sınıflandırılıp, doğada yok olmayan maddeler yakılarak bir miktar enerji elde edilmekte idi. Günümüzde hala uygulanıyor mu bilmiyorum. Ancak bu uygulamanın dezavantajları da elbette bulunmaktadır.
Milletçe en büyük dileğimiz “paralı poşet uygulaması” nın önümüzdeki veya çok yakın yıllarda ülkemizde ve tüm dünyada % 100’e varan oranlarda satışının kısıtlanıp daha az sayıda satılması yönündedir.
Hiç poşet satılmadığını varsayalım.
Yüzde kaçlık bir emisyon düşümünden bahsedebiliriz :D
 
Hiç poşet satılmadığını varsayalım.
Yüzde kaçlık bir emisyon düşümünden bahsedebiliriz
İşte plastik benim konum:)))
Hammadde aşaması hariç,plastiğin ürün haline gelmesi için harcanan enerji,işletmenin verimliğine bağlı olarak 1.2kw/kg ve üzeridir.Benim vurgulamak istediğim nokta 10 gramlık poşetin içine 250 gr lık plastik malzeme koyuyoruz ve çevreye zarar vermemek için 10 gr la uğraşıyoruz.Ayrıca diğer 250 gr plastik gıda ile direk temas halinde olduğu için sağlık açısından tehdit oluşturmaktadır.
 
İşte plastik benim konum:)))
Hammadde aşaması hariç,plastiğin ürün haline gelmesi için harcanan enerji,işletmenin verimliğine bağlı olarak 1.2kw/kg ve üzeridir.Benim vurgulamak istediğim nokta 10 gramlık poşetin içine 250 gr lık plastik malzeme koyuyoruz ve çevreye zarar vermemek için 10 gr la uğraşıyoruz.Ayrıca diğer 250 gr plastik gıda ile direk temas halinde olduğu için sağlık açısından tehdit oluşturmaktadır.
@koçlu, ya katılmamak mümkün değil. Poşet ya da Türkçe adıyla torbalarla uğraşmak sadece görsel anlamda etrafa saçılan bu hafif malzemenin oluşturduğu daha çok görüntü kirliliğidir. Torba içindeki ambalajlarla uğraşan yok!

Merhabalar
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz.Konuya biraz katkı yapmak isterim;
Konu iki yönlü,enerjinin üretim tarafı ve tüketim tarafı.Tüketim tarafında kişilerin bireysel olarak karbon ayak izlerini azaltması çok hızlı sonuçlar verebilir.Bunlar kısaca günlük yaşantımızda enerji israfına karşı alacağımız tedbirlerdir.Evimizin içinden başlayıp sokağa çıktığımızda devam edecek uygulamalardır.Geçen sene boş bir vaktimde evdeki elektrikli cihazların stand-by akımlarını ölçtüm ve çıkan sonuca inanamadım herhalde hata yaptım diye düşündüm.Çıkan sonuç 45kw/ay idi.Basit bir uygulama ile cihazların hepsini kapattım kullanacağımız zaman uygulamadan açıyoruz,yaklaşık %30 oranında tüketim düştü üstelik standart yaşantımızdan ödün vermiyoruz.Ben kendi adıma karbon ayak izimi biraz azalttım üstelik daha az para harcayarak:)

Burada size pek katılamıyorum,bana biraz dağ dururken fare ile uğraşmak gibi geliyor.Şöyle düşünün bir poşetin ağırlığı 10gr civarı.Marketten alışveriş yaptığımız zaman poşetin içine koyduğumuz ürünlerin içinde bulunduğu plastik kapların ağırlığı ne kadar?Gazlı içecek şişesi,süt paketi, su şişesi,peynir kabı vs,vs.Bunu oranlarsak eğer,poşetin ağırlığı bu kadar plastiğin içinde çok küçük bir oran olacaktır:)


Saygılar
Yani her bir ambalaj doğa dostu ve yenilenebilir olmalı. Eskiler, nenelerimiz, dedelerimiz zamanında yaygın olmayan bu torbalar sonuna kadar değerlendirilip defalarca kullanılırdı. Bu çevre bilincinden değil, daha çok ekonomik imkansızlıklar sebebiyleydi. Şimdi çok zenginiz kim bir poşetle, ambalajla, kutuyla, şişeyle vb. uğraşıp, biriktirip, ayırıp yeniden değerlenecek hale getirmeyle uğraşır?! Halbuki olay tek bir "poşet" olayı değildir. Genel bir duyarlılık oluşturmak gereklidir. Onun için de kanuni düzenlemeler gereklidir. Bir ara bazı belediyeler kullanılmış yağ toplama sistemi kurmuştu. Şimdi hiç bahseden yok. Bu tür atıklar çevreyi çok daha fazla kirletiyor. Hatta geçenlerde duygusal olarak övündüğümüz bor'la ilgili çıkan deterjan, yok milli, yerli ayağıyla reklam yaparken, içerdiği katkıların son derece çevreye zararlı olduğu belirtildi. Aslında bu tür üretimler daha üretim aşamasında sınırlandırılmalı. Her şeyi "özgürlük" kapsamında telakki etmek doğru değildir. Özgürlük denen kavram, sonsuz sınırsız değil (çünkü sanki öyleymiş gibi bir çağrışımla söyleniyor) bir diğerinin özgürlük sınırlarına kadardır. Dolaysıyla önüne gelen ruhsatını alıp üretmemelidir. Amerikanya bu işi FDA (efdiay) denen bir kuruluşa denetletiyor. Bizde de Hıfzısıha gibi kurumlarımızın bu iş üzerinde uzun vadeli çalışma sonrası, zararsızlığı kanıtlanarak üretim izin verilmelidir. Bir de yurt dışında olduğu gibi evsel atıklar kesinlikle ayrıştırılarak toplanmalıdır.

Özellikle tv için, bekleme enerji sarfiyatını hatırlattınız ben de ölçmek isterim. Unutmamak gerekir ki "en ucuz enerji tasarruf edilen enerjidir!".

Gelecek nesillere daha az kirlenmiş bir dünya bırakmak elimizde.
 
Özellikle tv için, bekleme enerji sarfiyatını hatırlattınız ben de ölçmek isterim. Unutmamak gerekir ki "en ucuz enerji tasarruf edilen enerjidir!".
Benim sonuçlar:))
Unutmamak gerekir ki "en ucuz enerji tasarruf edilen enerjidir!".
İsraf haramdır

Yani her bir ambalaj doğa dostu ve yenilenebilir olmalı.
Mısırdan elde edilen bir enzim ile plastiklerin gübreye dönmesi sağlanıyor,sorun stoklama zamanı.İçine kattığınız oranda zamanı uzatıp yada kısaltıyorsuz.:))
 

Ekli dosyalar

  • IMG_20200204_220219.jpg
    IMG_20200204_220219.jpg
    234.3 KB · Görüntüleme: 17
Enerjiyi tasarruflu kullanmak istiyoruz.

Tavanda 20 w tasarruflu ampul var.
Çok enerji harcıyor degil mi? Evet.

Yeni bina yapılıyor.

Tasarruf yapilacak ya; Tüm aydınlatmalar led ampul.

Bu ne? Perhiz.

15 led spot artı şerit led ile alçıpan gömme tavan aydınlatması yapılmış.

Her biri 1 watt bile olsa toplamda en az 15-20 watt harcama.

Peki bu ne? Lahana turşusu.
 
Bu konuda duyarlı olan kiş sayısı üç.
Durumu kurtarmaya yeterli değil:)
 

Yeni mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
128,193
Mesajlar
915,740
Kullanıcılar
449,968
Son üye
ibrahimkalebayir38@gmail.

Yeni konular

Geri
Üst