Yüksek teknoloji ÇÖP oluyor

Mr_YAMYAM

Profesyonel Üye
Katılım
6 Ara 2017
Mesajlar
4,492
Puanları
1,506
Konum
ANGARA
Ses tekniğini yakından takip etmekteyim. Bu cihetle bazı yüksek teknoloji ürünlerin gelişimini de incelemekteyim.
ÖRNEK ÜRÜN:
https://www.anthemav.com/products-current/type=av-receiver/model=mrx-1140-8k/page=overview
Fiyatı.
https://www.richersounds.com/anthem-mrx-1140-8k-black.html
4200 sterlin Türkiye için pahalı gibi olsa da böyle bir cihaz için son derece normal bir fiyattır.
Gel gelelim böyle bir cihazı temin etsek de tam anlamı ile kullanamayacağımızdan dolayı evimizde süs eşyası gibi duracaktır.
NEDEN?
Ses teknolojisinde kayıpsız 11 kanal SURROUND sistem için veri akışı 30MB/sn civarıdır. Bu veri akışı ise ancak BR/DVD ler ile sınırlı olarak sağlanabilmektedir.
Amaç son teknoloji ve üst seviye müzik dinlemek olunca, bazı kriterleri de yerine getirmek şarttır.
ŞARTLAR:
11 kanal kayıpsız SURROUND ses, stüdyolarda kaydedilmeli.
Kayıtlar BR/DVD lere kopyalanarak son kullanıcılara ulaştırılabilmeli.
Ancak bu durumda bir dinleyici böyle bir ampli ile son teknolojiye sahip müzik dinleyebileceklerdir. Hoş ben müzik dinlemek desem de bir film veya bir konser kaydının da aynı teknik ile son kullanıcılara ulaştırılması ayrı bir seçenektir. Dolayısı ile iyi kalite sinema sistemi dahilinde kişiler film seyretmek de isteyebileceklerdir.
Peki kaynak yani BR/DVD meteryalleri nereden temin edebiliriz. Böyle bir olanak var mı?
Kısa bir araştırma sonucu görüyorum ki, ne normal DVD ler ne de BR/DVD ler böylesine yüksek teknoloji bir ürünün hakkını verebilecek durumda değiller.
https://www.trendyol.com/blu-ray-film-y-s9593
20-30 sene önce çıkmış filmler bile bir dünya ücretle satılırken gerçekten ses tekniğinde son kullanıcılara ne verebildiği şüphelidir.
https://www.trendyol.com/universal-studios/titanic-blu-ray-p-807435990
Yani yukardaki örnek filmi bile satın almış olsak, ses olarak ne tür kalite sunduğu şüphelidir.
Eğer bu ürünü temin edip de 25 sene önceki ses teknolojisi olan DOLBY DIGITAL veya DTS ses akışı ile dinleyebileceksek, o zaman yukarda örnek olarak vermiş olduğum ANTHEM yüksek teknoloji ampliyi almamızın ne anlamı kalıyor ki.

Bir diğer konu ise internet tabanlı müzik servisleridir.
İnternet tabanlı müzik akışları asla doğru kalitede olamazlar. Çünkü internet veri akışı sınırlıdır ve hiçbir firma ses akışı için yeterli band genişliği sunamazlar. Kaldı ki 20-30MB/sn lik veri akışı için kullanıcıların internet hızının en azından 80-100Mb/sn gibi hızlarda olması gerekmektedir.

ÖZET:
Yüksek teknoloji ürünü olan bu ampliyi satın almış olsak bile asla tam hakkı ile kullanamayacağız, takribi 20 sene önceki teknoloji ile belli kalitede kullanabileceğiz.
 
Bu teknoloji çağı çılgınlığına bu kadar kapilmaya gerek yok o zaman.
En son ve üstün teknolojiyi kullanacağız ve tam anlamıyla verim alamayacagiz.
Şimdi:
Bu cihazın hitap ettiği kitle hangi kitle oluyor? "Çok param var ve neye harcayacagimi bilmiyorum" diyen kitle mı? Bu kişiler verdikleri parayla rezil olacaklar, belki de en son teknolojiyi kullandıklarını sanıp kendilerini kandiracaklar.

Ve birde işin üretici boyutu var tabi; adamlar bir cihaz tasarlıyor. Mevcut Blu Ray/ HD DVD medya ürünleri sistemin hakkını veremiyor.

Hep derim; bu kadar teknoloji iyiye alamet değil diye.

İlave: Güncel filmler bu teknolojileri karşılıyor olamaz mı? Örnek gösterdiğiniz film 25 yıl önce çıktı (gerci eski filmlerde restore edilip tekrar pazarlanıyor. Örnek: 1973 te gösterime giren The Exorcist, in restore edilmiş versiyonu DVD olarak bende var. Dolby dig. DTS destekliyor.) Yeni çıkan filmlere de bir bakılmalı. Koskoca firma çöpe atılacak cihaz yapmaz.
 
Son düzenleme:
Bu cihazın hitap ettiği kitle hangi kitle oluyor? "Çok param var ve neye harcayacagimi bilmiyorum" diyen kitle mı? Bu kişiler verdikleri parayla rezil olacaklar, belki de en son teknolojiyi kullandıklarını sanıp kendilerini kandiracaklar.

Ve birde işin üretici boyutu var tabi; adamlar bir cihaz tasarlıyor. Mevcut Blu Ray/ HD DVD medya ürünleri sistemin hakkını veremiyor.
Cihaz normalde zengin işi değil. Orta halli diyebileceğimiz kesimin az üzerindeki insanlar için de temini mümkündür.
Hatta evde hiç işe yaramayan, doğan bakışlı şahin arabası olan kesim bile alabilir.
Cihazın hakkıyla kullanılmasının tek şartı BR/DVD lerdir. Ancak tek koşul ise bu meteryallere kayıtların yüksek teknolojinin gereği ile yapılmış 11.1 Ch. tüm kayıpsız formatlarla yapılmış olmasıdır.
NOT:
Arşiv meraklısı olarak beni örnek aldığımızda...
Örneğin ben GONE WITH THE WIND filmini seviyorsam ve arşiv için satın alıyorsam, bu filmin ses kaydının modern olmasını bekleyemem. Çünkü film 1960 lar öncesi bir yapımdır ve o yıllarda stereo kaydı bile tam olarak yapılmıyordu. Ancak bu filmi telif haklarının bitmesinden dolayı daha ucuza almak gibi bir şansım da olacaktır elbette.
Ben örnekleri Türkiye koşullarına göre veriyorum. Belki yurt dışında orijinal 11.1 Ch. BR/DVD ler hem müzik hem de film olarak yapılıyor ve piyasada satılıyordur. Dileyen arkadaşlar araştırabilir.
Güncel filmler bu teknolojileri karşılıyor olamaz mı? Örnek gösterdiğiniz film 25 yıl önce çıktı (gerci eski filmlerde restore edilip tekrar pazarlanıyor. Örnek: 1973 te gösterime giren The Exorcist, in restore edilmiş versiyonu DVD olarak bende var. Dolby dig. DTS destekliyor.) Yeni çıkan filmlere de bir bakılmalı. Koskoca firma çöpe atılacak cihaz yapmaz.
Bu iyi bir soru.
Eski teknoloji master kayıtları belli standartlarda yapılmakta idi. Dünya standartlarına göre bu kayıtlar 16 veya 24 bit 44.1kHz veya 48kHz olarak ve 5.1 kanal olarak arşivlenmektedir. Daha önceki (1999 dan önce) sistem tamamen stereo kayıt olup genel olarak analog film kayıtlarıdır.
Tüm bu kayıtların band genişliği 22kHz ten yüksek olup, stereo için virtual SURROUND tekniği ile yeniden 5.1Ch olarak üretilmesi uygulanan bir tekniktir. Ancak virtual sistemde kanal ayrımı dinlemede 3db kayıt masteringde en fazla 30db dinamik alan sunabilmektedir.
Orijinal 5.1 stüdyo kaydında ise her kanal arası dinamik alan 96db nin üzerindedir.
Gelişen teknoloji 11.1 kanal full discreate yani tüm kanallar arası dinamik alan 96 ile 124db sunduğuna göre, eski stereo kayıttan elde edilebilecek surround kayıtta kayıpsız formatta bile (DTS MA veya DOLBY DIGITAL PLUS) encode edilse bile sadece kanal başı frekans aralığı 22kHz civarı, surround kanalda 7-8kHz ve 30 db en fazla dinamik alan sunabilecektir.
Üstelik dikkat edilirse modern teknoloji 11.1 kanal full discrete dinamik alan sunmaktadır. Normal 7.1 kanala ilave üst bölgelere yerleştirilecek artı 4 SURROUND kanal ilavesi daha bulunmaktadır.
Bu teknik 20 sene önce DOLBY kursunda bizlere anlatılmış, 2005 yılından sonra ise son kullanıcıya ulaştırılması planlanmış idi.
ÖZET:
Eski filmlerin yeniden restore edilmesi modern teknoloji olarak yorumlanmamalıdır. Eski filmlerin master kayıtları stereo ise yukarda anlattığım üzere en fazla 30db dinamik alan ile ve sadece ön hoparlörlerde 22kHz frekans bandı verebilecek şekilde restore edilebilir.
Eski sistem DTS veya DOLBY DIGITAL formatları kayıplı oldukları için normal koşullarda 15kHz band genişliği sunabilmektedir. Ya da VBR sistem ile ön kanal frekans bandı 19kHz lere çıkabilmektedir.
11.1 Ch sistemlerde ise sadece ön arka değil, ayrıca yukardan gelen özel efektler de encode edilmektedir.
Esasen yukarı efekt olayı sadece bir efekt olarak değil, bir hacim olarak da incelenmelidir.
Örneğin sadece bir gitarı normal surround tekniği ile ön ve arka olarak tek eksende kaydediyorsak, 11 kanal sistemlerde gitarın üst hacmini de üst eksende kayıt edebilmektedir.
 
Televizyonum çöp oldu bugün.
Bu konuyu açmasasaydın acaba bozulurmuydu? :)
 
Televizyonum çöp oldu bugün.
Bu konuyu açmasasaydın acaba bozulurmuydu? :)
Bence o TV'nin kafası bozulmuştur :p (Tamircilik yaptığım yıllarda arızalı teypler için sık sık söylerdim )
Her ürünün belli özellikleri ve belli bir yapım kalitesi bulunmaktadır. Özelliklerin fazla olması müşterilere çekicilik olarak sunulsa da yapım kalitesi konusunda asla bilgilendirmezler.
Bir ürünün yapım kalitesi, kullanılan malzeme kalitesi başta olmak üzere, tasarım ve devre özelliklerinin hassasiyeti ile ölçülebilir.
Bu cihetle günümüzde çin üretimi ÇİPİNDİRİK ürünleri alırken asla kalite unsuruna bakmayız.
Bir TV eskilerdeki teknoloji gibi ve COMMERCIAL ürün olarak günümüzde de üretiliyor olsaydı bu gün bu fiyatlara alamazdık.
https://www.trendyol.com/televizyon-x-c104156?pi=3
Linkte bir çok markalı ürün ile birlikte bir sürü de çipindirik markalar görülmektedir.
Çoğu markalar bilindik olsa da çipindirik markalardan belki bir nebze kaliteli üretilmektedir. Bunun anlamı ise bozulursa yenisini al demektir.
15 sene öncesinde üretilmiş şu TV yi ben bütçem dahilinde 2250TL gibi fiyatla almıştım.
https://www.lg.com/tr/tv-soundbar/smart-tv/42la660s/
TV'nin tek kötü özelliği ise kanal turlama esnasında son derece yavaş olmasıdır.
Bu da kullanılan donanımların o yıllardaki işletim sistemleri ile tam olarak uygun olmamasından kaynaklıdır. Çünkü o yıllarda TV ler için kullanılan yazılımlar fazla gelişmiş değildi.
TV'nin donanım kalitesi uygun olmasına karşın yatay taramada yeterli hıza sahip olmaması idi. 400Hz olarak lanse edilmiş bu TV'nin 800Hz lik olanları da piyasada bulunmakta idi. Ancak bütçem yeterli olmadığı için 400Hz olanını almıştım.
15 yıldır kullanıyorum ve doğrudan ekrana bakarak seyrettiğim günler nadirdir. Çoğunlukla GIÇ'ımla seyretmekteyim. :D
Yani gece yatarken TV yi otomatik kapanmaya ayarlıyorum, sonra dönüp gıçımı yatıyorum. Otomatik kapanmayı ayarlamasam dahi TV bakıyor ki ben horluyorum, 4 saat sonra kapanıyor :p
Şimdi sana sunduğum bir sürü seçenekten hangisini seçerdin?
a) En ucuz olanını.
b) En pahalı olanını.
c) En UHD olanını.
d) En böyük ekranlısını.
Varsa kendi seçeneklerini de söyleyebilirsin.
yaşam döngüsüne inanır mısın? her yaşamın bir sonu vardır. "zamanı" dediğimiz şey bilinmezdir, saati zamanı yoktur.
Teknik olarak bir ürünün miadı 10 yıl olarak belirtilir. Eskilerde siyah beyaz veya bazı renkli TV lerin 20 yılı aşkın süredir kullanıldıklarını biliyorum. Hatta bir SONY 56 ekran TV almıştım ki 1998 yılından daha geçen seneye kadar köyde çalışıyordu. Yerine çipindirk LED TV alınca bu TV emekli oldu :D
 
gerçekten ihtiyaç var mı acaba bu alandaki yüksek teknolojiye yoksa satış amaçlı göz boyama mı, bardağın da allısı pullusu var ama bardak işte
 
Bence o TV'nin kafası bozulmuştur :p (Tamircilik yaptığım yıllarda arızalı teypler için sık sık söylerdim )
Her ürünün belli özellikleri ve belli bir yapım kalitesi bulunmaktadır. Özelliklerin fazla olması müşterilere çekicilik olarak sunulsa da yapım kalitesi konusunda asla bilgilendirmezler.
Bir ürünün yapım kalitesi, kullanılan malzeme kalitesi başta olmak üzere, tasarım ve devre özelliklerinin hassasiyeti ile ölçülebilir.
Bu cihetle günümüzde çin üretimi ÇİPİNDİRİK ürünleri alırken asla kalite unsuruna bakmayız.
Bir TV eskilerdeki teknoloji gibi ve COMMERCIAL ürün olarak günümüzde de üretiliyor olsaydı bu gün bu fiyatlara alamazdık.
https://www.trendyol.com/televizyon-x-c104156?pi=3
Linkte bir çok markalı ürün ile birlikte bir sürü de çipindirik markalar görülmektedir.
Çoğu markalar bilindik olsa da çipindirik markalardan belki bir nebze kaliteli üretilmektedir. Bunun anlamı ise bozulursa yenisini al demektir.
15 sene öncesinde üretilmiş şu TV yi ben bütçem dahilinde 2250TL gibi fiyatla almıştım.
https://www.lg.com/tr/tv-soundbar/smart-tv/42la660s/
TV'nin tek kötü özelliği ise kanal turlama esnasında son derece yavaş olmasıdır.
Bu da kullanılan donanımların o yıllardaki işletim sistemleri ile tam olarak uygun olmamasından kaynaklıdır. Çünkü o yıllarda TV ler için kullanılan yazılımlar fazla gelişmiş değildi.
TV'nin donanım kalitesi uygun olmasına karşın yatay taramada yeterli hıza sahip olmaması idi. 400Hz olarak lanse edilmiş bu TV'nin 800Hz lik olanları da piyasada bulunmakta idi. Ancak bütçem yeterli olmadığı için 400Hz olanını almıştım.
15 yıldır kullanıyorum ve doğrudan ekrana bakarak seyrettiğim günler nadirdir. Çoğunlukla GIÇ'ımla seyretmekteyim. :D
Yani gece yatarken TV yi otomatik kapanmaya ayarlıyorum, sonra dönüp gıçımı yatıyorum. Otomatik kapanmayı ayarlamasam dahi TV bakıyor ki ben horluyorum, 4 saat sonra kapanıyor :p
Şimdi sana sunduğum bir sürü seçenekten hangisini seçerdin?
a) En ucuz olanını.
b) En pahalı olanını.
c) En UHD olanını.
d) En böyük ekranlısını.
Varsa kendi seçeneklerini de söyleyebilirsin.

Teknik olarak bir ürünün miadı 10 yıl olarak belirtilir. Eskilerde siyah beyaz veya bazı renkli TV lerin 20 yılı aşkın süredir kullanıldıklarını biliyorum. Hatta bir SONY 56 ekran TV almıştım ki 1998 yılından daha geçen seneye kadar köyde çalışıyordu. Yerine çipindirk LED TV alınca bu TV emekli oldu :D
Ucuz olanı seçtik.
15 sene çalıştı. :)
Emekli maaşı 10000 tl şimdi yeni aldığım 11000 tl kaç sene çalışır bilmiyorum. :)
 
gerçekten ihtiyaç var mı acaba bu alandaki yüksek teknolojiye yoksa satış amaçlı göz boyama mı, bardağın da allısı pullusu var ama bardak işte
Bilinçli birisi hangi ürünü alacağını bilir.
Örneğin ben örnek olarak vermiş olduğum ANTHEM ampliyi almak isterdim. 11 kanal olanını almasam dahi 7 kanal olanını kesin alırdım.
Ancak kaynak yani 7.1ch HD MA DVD film veya müzik bulamadığım için almamın hiç anlamı yoktur.

TV konusunda ise hiçbir ürünü almaz, bulabilirsem reklam amacıyla kullanılan monitörlerden alırdım.
https://www.hepsiburada.com/dell-43-dell-u4323qe-uhd-8ms-60hz-dp-hdmi-monitor-p-hbcv000054pju4

https://www.hepsiburada.com/dell-u4...i-dp-rj45-type-c-ips-monitor-pm-HBC00004UOKI2
Reklam amaçlı kullanılanlar daha pahalı oldukları için yukardaki ürünü de tercih ederdim. Bu ürün sadece ev kullanıcıları içinmiş.
Üstteki monitör ise EV/İŞ olarak lanse edilmiş.

Ucuz olanı seçtik.
15 sene çalıştı. :)
Emekli maaşı 10000 tl şimdi yeni aldığım 11000 tl kaç sene çalışır bilmiyorum. :)
10 sene çalışırsa öp başına koy. Günümüzde kendisini amorti etmiş demektir. Yıllık kullanım ücreti 1100TL :D
 

Forum istatistikleri

Konular
128,195
Mesajlar
915,746
Kullanıcılar
449,970
Son üye
Liliane

Yeni konular

Geri
Üst