Ses formatlarını anlamak.

Mr_YAMYAM

Profesyonel Üye
Katılım
6 Ara 2017
Mesajlar
4,492
Puanları
1,506
Konum
ANGARA
Arkadaşlar. Ses ile ilgili olarak hala hangi formatın iyi veya kötü olduğu ne yazık ki kullanıcıların bilmediği veya yanlış bilgilendirildiği, dolayısı ile de yanlış uygulama yaptıkları hakkında duyumlar almaktayım.
Yakın bir arkadaşım telefonda bana hala en iyi formatın MP3 olduğunu ifade ediyor, ancak ne desem de bu kanaatini değiştiremiyorum.
Çünkü yıllardır MP3 formatı insanlara en iyi formattır şeklinde lanse edilmiştir.
Bu sebeple bu konuyu açmış ve bazı teknikleri belirtmem gerekmiştir.
1411kb/sn 44.1kHz 16 bit temel PCM (WAV) (CD) formatına göre MP3 veri akışı doğrultusunca sıkıştırma oranları.
1411/320MP3=4.4 Katı sıkıştırma veri kaybı.
1411/256MP3=5.5 Katı sıkıştırma.
1411/128MP3=11 Katı sıkıştırma.

MP3 sıkıştırılmış bir formattır ve sıkıştırılma esnasında bazı frekanslar atılmaktadır. Atılan bu frekanslar genel olarak fundamantel frekansın 3. harmoniğe denk gelen 3. seviye alt bileşenleridir. Bu bileşenlerin seviyeleri haliyle fundamantel frekanstan çok alt seviyede olacağı için, çoğunlukla az algılanmaktadır. Ancak veri akışının yeterli olamadığı yoğun müzik akışlarında üst frekanslar için veri işlenemeyeceği için band genişliğinden de feragat edilecek demektir.

Özellikle belirtmem gerekirse, basit bir masa üstü hoparlör sistemi ile veya çin işi uyduruk sistemlerle dinliyorsanız, MP3 formatını bile beğenebilirsiniz. Hatta belli yaştaki insanların orta kalite ses sistemlerinde bile farkı anlamaması normal bir durumdur.

Ancak ses tekniğinde kalite unsurundan bahsetmemiz için band genişliği, gürültü eşiği gibi kavramları anlamalıyız ki, bir format tercihi yapabilelim.
Digital teknikte band genişliğinin unsuru ÖRNEKLEME FREKANSIDIR.
Digital teknikte gürültü eşiğinin veya üst ses seviyesinin belirlenmesi ise BİT DERİNLİĞİ ile belirlenmektedir.
Bu iki unsur bir müzik eserinde veri akışını belirler. Bu teknik yıllar önce PHILIPS/SONY tarafından icad edilmiş olan CD tekniğinin özüdür.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte CD nin verebileceği band genişliği ile gürültü faktörü değerinin çok üzerlerinde sistemler de geliştirilmişlerdir. Örneğin band genişliğinin artırılması için örnekleme hızının artırılması yeterlidir.
Adobe firmasının resmi sitesinden bazı bilgilere ulaşabilirsiniz.
https://www.adobe.com/tr/creativecloud/video/discover/best-audio-format.html
https://www.adobe.com/tr/creativecloud/video/discover/audio-bitrate.html
 
Arkadaşlar. Ses ile ilgili olarak hala hangi formatın iyi veya kötü olduğu ne yazık ki kullanıcıların bilmediği veya yanlış bilgilendirildiği, dolayısı ile de yanlış uygulama yaptıkları hakkında duyumlar almaktayım.
Yakın bir arkadaşım telefonda bana hala en iyi formatın MP3 olduğunu ifade ediyor, ancak ne desem de bu kanaatini değiştiremiyorum.
Çünkü yıllardır MP3 formatı insanlara en iyi formattır şeklinde lanse edilmiştir.
Bu sebeple bu konuyu açmış ve bazı teknikleri belirtmem gerekmiştir.
1411kb/sn 44.1kHz 16 bit temel PCM (WAV) (CD) formatına göre MP3 veri akışı doğrultusunca sıkıştırma oranları.
1411/320MP3=4.4 Katı sıkıştırma veri kaybı.
1411/256MP3=5.5 Katı sıkıştırma.
1411/128MP3=11 Katı sıkıştırma.

MP3 sıkıştırılmış bir formattır ve sıkıştırılma esnasında bazı frekanslar atılmaktadır. Atılan bu frekanslar genel olarak fundamantel frekansın 3. harmoniğe denk gelen 3. seviye alt bileşenleridir. Bu bileşenlerin seviyeleri haliyle fundamantel frekanstan çok alt seviyede olacağı için, çoğunlukla az algılanmaktadır. Ancak veri akışının yeterli olamadığı yoğun müzik akışlarında üst frekanslar için veri işlenemeyeceği için band genişliğinden de feragat edilecek demektir.

Özellikle belirtmem gerekirse, basit bir masa üstü hoparlör sistemi ile veya çin işi uyduruk sistemlerle dinliyorsanız, MP3 formatını bile beğenebilirsiniz. Hatta belli yaştaki insanların orta kalite ses sistemlerinde bile farkı anlamaması normal bir durumdur.

Ancak ses tekniğinde kalite unsurundan bahsetmemiz için band genişliği, gürültü eşiği gibi kavramları anlamalıyız ki, bir format tercihi yapabilelim.
Digital teknikte band genişliğinin unsuru ÖRNEKLEME FREKANSIDIR.
Digital teknikte gürültü eşiğinin veya üst ses seviyesinin belirlenmesi ise BİT DERİNLİĞİ ile belirlenmektedir.
Bu iki unsur bir müzik eserinde veri akışını belirler. Bu teknik yıllar önce PHILIPS/SONY tarafından icad edilmiş olan CD tekniğinin özüdür.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte CD nin verebileceği band genişliği ile gürültü faktörü değerinin çok üzerlerinde sistemler de geliştirilmişlerdir. Örneğin band genişliğinin artırılması için örnekleme hızının artırılması yeterlidir.
Adobe firmasının resmi sitesinden bazı bilgilere ulaşabilirsiniz.
https://www.adobe.com/tr/creativecloud/video/discover/best-audio-format.html
https://www.adobe.com/tr/creativecloud/video/discover/audio-bitrate.html
İnceleme için teşekkürler.
FLAC ses formatındaki incelemenizi de forumda paylaşır mısınız?
Ses formatlarını öğrenmek isteyenlere faydası olur.

Kayıpsız yüksek kalite,
Flac formatından örnekler
Sezen Aksu - Yüksek kalite FLAC

Madonna

BASS TEST


https://pixabay.com/tr/music/search/flac/
 
Son düzenleme:
İnceleme için teşekkürler.
FLAC ses formatındaki incelemenizi de forumda paylaşır mısınız?
Ses formatlarını öğrenmek isteyenlere faydası olur.

Kayıpsız yüksek kalite,
Flac formatından örnekler
Sezen Aksu - Yüksek kalite FLAC
FLAC ile PCM (WAV) prensipte aynısıdır. Ancak PCM de eser içerisindeki boşluklar dahi (slient) örneklenir. Bu sebeple PCM fazla yer kaplar.
FLAC ta ise gürültü eşiğinin altında kalan boşluklar örneklenmez. Bu sayede dosya boyutundan kazanç elde edilir.
FLAC ile ilgil en güzel test şöyle yapılır.
Sessizliği fazla ile aşırı gürültülü iki adet eser WAV olarak temin edilir.
WAV formatı FLAC'a çevrildiğinde sessizliği fazla olan eserde ciddi yer kazancı olacaktır. Ancak aşırı gürültülü ve harala gürele çalan bir eseri FLAC'a çevirirsen çok az yer kazancımız olacaktır.
 
Konuyu sadeleştirmek gerekirse;

Kaliteli kayıpsız müzik dinlemek isteyenler hangi ses formatlarını tercih etmeliler?
 
Konuyu sadeleştirmek gerekirse;

Kaliteli kayıpsız müzik dinlemek isteyenler hangi ses formatlarını tercih etmeliler?
Kendi kriterlerimi belirteyim.
Eski plak kayıtlarım 88.2kHz örnekleme 16 bit WAV arşivlidir. Standart CD kalitesine göre 2 katı band genişliği bulunmaktadır.
16bit tercih etmemin sebebi ise günümüz tekniğinde hangi plak okuyucu olursa olsun elde edilebilecek gürültü eşiği eksi 50-55db civarıdır. Plak okuyucu ne denli kaliteli olursa olsun plağın yüzeyindeki dalgalanmalar bile (RUMBLE) bu değerden daha iyi değer elde edilebilmesine engeldir.
Arşiv sadece PC de saklandığı için günlük hayatta dinleyebilmek için 88.2kHz örneklemeyi 44.1kHz'e indirgeyerek yazılabilir CD lere kaydediyor ve hemen hemen her yerde dinliyordum. Ancak günümüzde CD ler de bulunamadığı için mecburen flash diske yazdırıyorum. Tatile giderken dinleme amacıyla mecburen 320kb/sn ile MP3 kullanmak zorundayım. Zaten tatilde kullandığım ses sistemi ile yüksek kalite dinleme olasılığı yoktur.
Ben şahsen canlı müzik kaydedip arşiv yapanlar için de 88.2kHz örnekleme ve 16bit formatını öneririm. Eğer ses sistemi çok pahalı ve üst kalitede ise bu formatı da dinleyebileceklerdir. Günlük kullanım için player destekliyorsa FLAC'a çevirip kullanabilirler.
 
Wav formatı da MP3 e göre kalitedir.

Kaliteli müzik dinlemek için ortam da kullanılacak cihazlar çok önemli dir.
Telefonla Bluetooth kulaklıkla veya araçta yüksek seste müzik dinlemek kaliteden çok gümbürtü aranıyor.
Kaliteli müzik dinlemekte; cihazlarda da kalite kaybı yaşanıyor.
Ucuz olsun ses çıksın yeter durumları....

Burada kaliteli ses formatları açıklandı...
kim neyi dinlemek isterse dinlesin.
tercih müzik severlerin...
 
Wav formatı da MP3 e göre kalitedir.

Kaliteli müzik dinlemek için ortam da kullanılacak cihazlar çok önemli dir.
Telefonla Bluetooth kulaklıkla veya araçta yüksek seste müzik dinlemek kaliteden çok gümbürtü aranıyor.
Kaliteli müzik dinlemekte; cihazlarda da kalite kaybı yaşanıyor.
Ucuz olsun ses çıksın yeter durumları....

Burada kaliteli ses formatları açıklandı...
kim neyi dinlemek isterse dinlesin.
tercih müzik severlerin...
20-25 sene kadar önce DOLBY DIGITAL kursu almıştım. Kurs hocamız benden genç ama şeker bir çocuktu. Tenefüslerde sık sık bir araya gelir böcüklü çayımızı içerken dedikodu yapardık. Bir gün dedim ki...
Yaf DOLBY firmasının hocasısın. Firmanı elbette yücelteceksin. Peki senin evinde mütekamil 5.1 veya 7.1 SURROUND ses sistemin var mı?
Eli ile makas işareti yaparak kendi dili ile dedi ki.
''BİZİM GARI ORTALIKTA GABLO GÖRÜNCE KIRT KIRT YAPIYO'' :D

O yıllarda DOLBY DIGITAL PLUS ve kayıpsız 7.1SURROUND sistemleri ile ilgili de bilgilenmiştik. Ancak o yıllarda BLUE/RAY DVD lerin gelişmesi bekleniyordu. Bu sebeple kayıpsız formatlar için son kullanıcıya ulaştırmak pek olası görülmüyordu.
Günümüze gelindiğinde ne oldu ? BLUE/RAY sistemleri oldukça makul sayılabilecek fiyatlara düştü. B/R meteryalde sadece HD görüntü değil kayıpsız stüdyo ses kaydını bile evimizde dinleyebilmek olası idi.
YA SONRA...
BR/DVD ler öldürüldü. PLAKLAR hortlatıldı.
Kanal başı 22kHz band genişliği ve en azından 96 db dinamik alan sunan CD ler neredeyse öldürüldü. İnternet tabanlı ve olsa olsa 15kHz band genişliğinde müzik dinlemeyi teşvik ettiler.
 
KAYIPLAR NEREDEDİR?
MP3 sıkıştırılmış bir formattır ve sıkıştırılma esnasında bazı frekanslar atılmaktadır. Atılan bu frekanslar genel olarak fundamantel frekansın 3. harmoniğe denk gelen 3. seviye alt bileşenleridir. Bu bileşenlerin seviyeleri haliyle fundamantel frekanstan çok alt seviyede olacağı için, çoğunlukla az algılanmaktadır. Ancak veri akışının yeterli olamadığı yoğun müzik akışlarında üst frekanslar için veri işlenemeyeceği için band genişliğinden de feragat edilecek demektir.
Bir ses örneklenirken temel olarak FUNDAMANTEL (Ağırlıklı Temel) frekanslar öncelikli olarak örneklenecektir. Digital tekniğin can alıcı noktalarından birisi de budur. Dolayısı ile fundamantel frekansların çok uzağında bulunan harmonik bileşenler daha az örneklenmektedir. Hemen hemen tüm örneklenmelerde prensip budur. Ancak WAV AIIF gibi formatları ele aldığımızda bit derinliği dahilinde minumum örnekleme seviyesi belirlenir. Bu da NOISE FLOOR (gürültü eşiği) olarak belirlenir.

Örnekleme tekniğinde VBR ve CBR gibi kavramlar nelerdir.
VBR (Variable Bit Rate)
Fundamantel frekanslar için daha fazla bit akışı Harmoniksel içerikler için daha az bit akışı.
CBR (Constant Bit Rate)
Her örnekleme bölgesi için sabit veri akışı.
İşte MP3 formatının esas temeli bu anlatımlara dayalıdır. Bunu anlayabilmek için elinde EQUALIZER olan arkadaşlara şu testi öneririm.
Bir veya birkaç saniyelik tek bir nota içeren zengin bir enstruman sesini ele alalım.

Bass ağırlıklı LA sesi.
Bu iki videoda da LA sesi verilmiş. Literatürde LA sesinin 440Hz fundamantel frekansa sahip olduğu söylenmektedir. İyi ama bu iki videodaki iki ses neden birbirlerinden çok farklıdır.?
THAT is the QUESTION :p
Elinde EQ olan arkadaşlar şu testi yapabilirler.
440Hz in ilk harmoniği 880Hz ve 3. harmoniği 1320Hz olduğuna göre...
EQ dan önce 3. harmoniğe denk gelen 1320Hz frekans bölgesinin kazancını minumum yaparak sesin doğallığını kontrol ediniz.
Sonra bu frekansı max artırarak sesteki değişimleri algılamaya çalışın.
Orta ve iyi kalite ses sistemlerinde bu fark rahatlıkla anlaşılacaktır. Ancak ucuz ve basit ses sistemlerinde hemen hemen hiç fark görülmez.
Eğer aynı testi ikinci harmoniğe denk gelen frekansta yapacak olursak, enstruman sesinin doğallıktan uzaklaştığını, hatta aşırı genlik değişimi yaparsak o enstrumanın tüm özelliklerini kaybettiğini neredeyse başka bir enstrumana benzediğini bile söylemek mümkün olacaktır.
Bas ağırlıklı LA sesini ele alacak olursak 3. harmonik için neredeyse hiç frekans olmadığını söyleyebiliriz. Haliyle 2. harmonik bölgesi de daha az olabilecektir. Ancak fundamental frekansın alt frekans bölgesindeki frekansların yoğunluğu o enstrumanın frekans karakteristiğini, (Halk deyimi ile TINI) ifade etmektedir. Eğer bas ağırlıklı LA sesinin bass bölgesindeki herhangi bir frekansın kazancını EQ ile değiştirirsek bu bass ağırlıklı LA sesi tüm özelliğini (Tınısını) kaybedecektir.

(DEVAM EDECEK)
 
Digital seslerde distorsiyon (Bozulma)
Bir ADC sesleri digitalize ederken asla bozulmaya uğratmaz. Keza digital bir sesi de yine digital olarak başka bir ortama kopyalamak sesin dalga şeklini bozamaz.
Bozulma olayı bir sinüs işaretinin şeklinin bozulması ile doğrudan ilgili olup, IMD (Inter Modulasyon Distorsiyon) ve THD (Toplam Harmonik Distorsiyon) olarak ölçümlenmektedir.
THD ölçümünde band genişliğindeki spectrum içerisinde kalan gürültüler dahil CCIR normuna göre ölçüme dahil olacağı için, bir spectrumda tek bir frekans ile ölçüm yapılıyorsa, sistemin gürültü eşiği ölçümü temel baz olarak alınmalıdır. Çünkü THD ölçümünde ölçülecek frekans atılarak, kalan gürültüler (varsa harmonik bileşenler) ölçümlenmektedir.
Bu sebeple digital teknikte distorsiyon olayından bahsedilemez.
Ancak digital bilgiler yeniden analoğa çevrilirken DAC in analog çıkış seviyesinden yüksek seviye belirlenirse o zaman bu analog devrelerde bozulmaya uğrayacaktır.
Örneğin PC mizin ses kartı analog çıkış seviyemiz max +2dbU ise ve bizler digital sesin en yüksek değerini +6dbu seviyesine ayarlamışsak bu ses DAC in çıkış katlarınca bozulmaya uğratacaktır.

Benim Mr_YAMYAM olduğumu bilen bir arkadaşım, konuyu okuyunca haliyle bana kafası karışmış olarak dert yandı. Konu içerisinde benden bahis ile kalıntılar da olduğu için mecburen müdahil olmak zorunda kaldım.
MP3.png
https://mekatronik.org/forum/threads/audio-dosya-formati-ses-kalitesini-etkiler-mi.1209/
Böyle bir polemiğe girmeyi de istemezdim. Ancak beni tanıyanlara da izah etmem gerekmiştir.
YUKARDA ANLATILDIĞI ÜZERE...
Sıkıştırmalı ses formatlarında bazı frekanslar olmak üzere band genişliğinden feragat edilmektedir.
Zengin bir müzik eseri yüksek oranda ses bileşenleri içeriyorsa, sıkıştırılmalı formatlarda veri akışı (kb/sn) doğrultusunda band genişliğinden de feragat edilecek demektir.
Yoksa bahsi geçen bu konuda olduğu üzere sadece 20kHz frekansları örnekleyip te AHA ÖRNEKLEDİM demek bilimsel değildir. Çünkü bir müzik eserinden bahsederken tek bir frekanstan bahsedemeyiz. 20Hz ten 20kHz e kadar tüm frekansları içeren bir spectrumdan bahsetmeliyiz.
Ayrıca...
Test için kullanılan ve beyaz gürültü olarak adlandırılan bu ses, aslında birer sinüs işareti bile değildir. Tüm hışırtı, duyulabilir band içerisinde birer darbe formundadır. Bunu digitalize edecek olursak, %100 e yakın bozukluk göreceğimiz de aşikardır. Çünkü örneklenebilecek bir frekans söz konusu değildir.
Konu içerisinde ifade ettiğimi hatırladığım kadarıyla tekrar belirtirsem.
Zengin içerikli ve sıkıştırmasız formattaki bir müzik eserini MP3 gibi bir formata dönüştürüp, bu formatı canlı olarak spectrumda izleyecek olursak, 320kb/sn lik MP3 te en fazla 18kHz gibi frekansların örneklenebildiğini görebilmeliyiz. Eğer veri akışımızı azaltıp ta 128kb/sn gibi değere düşürürsek eserin band genişliğinin iyice daraldığını, takribi 12-14kHz lerden sonraki frekansların atıldığını da görebilmeliyiz.
 
MP3 hakkında döküman ve bilgiler.
http://www.mp3-tech.org/programmer/docs/mp3_theory.pdf
https://ledgernote.com/blog/q-and-a/how-does-mp3-compression-work/
https://cs.stanford.edu/people/erob...ata-compression/lossy/mp3/psychoacoustics.htm
Kaynaklar dikkatlice okunup anlaşılırsa, MP3 formatının fundamental frekansı baz alarak maskeleme yaptığı, bu doğrultuda duyulamaz üst harmoniksel bileşenlerin örneklenmediği, yani bu bölgelerin atıldığı görülmektedir.
Özetle belirtirsek, sıkıştırmalı formatlarda temel unsur, duyulamaz kabul edilen frekansların atılması, bu sayede daha az veri akışı ile örneklemenin yapılabildiği anlaşılacaktır.
Dolayısı ile sıkıştırmalı formatlar için ifade edilen distorsiyon, gürültü gibi kavramlar, sıkıştırmalı formatların özelliği ile ilgili değildir.
HAL BÖYLE OLUNCA...
Hangi formatın kaliteli olup olmadığından ziyade sıkıştırmalı formatlarda hangi frekansların hangi ses sistemlerinde ve hangi kulak tarafından duyulabildiği konuları her kişinin kendine özgü araştırmaları gereken konulardır.
Ancak önemle belirtmek gerekirse, benim kulağım zaten bunları kendi sistemimde algılamayacaktır diyerek kayıplı bir formatın yüceltilmesi son derece yanlıştır. Önemli olan şey kayıpların nerede olduğunu anlamaktır.
TEMEL DIGITAL TEKNİĞİ:
Digital teknikte iki önemli unsur olduğunu daha önce ifade etmiştim.
Ancak ses tekniğinde kalite unsurundan bahsetmemiz için band genişliği, gürültü eşiği gibi kavramları anlamalıyız ki, bir format tercihi yapabilelim.
Digital teknikte band genişliğinin unsuru ÖRNEKLEME FREKANSIDIR.
Digital teknikte gürültü eşiğinin veya üst ses seviyesinin belirlenmesi ise BİT DERİNLİĞİ ile belirlenmektedir.
Bu iki unsur bizlere frekans genişliği ve dinamik alan ile ilgili kriter sağlamaktadır.
headroom-in-digital-signal-processing.gif

Bu resimden anlaşılacağı üzere BIT derinliği bizlere doğrudan DINAMIK ALAN sunacaktır. Doğal olarak bir CD formatı bizlere titreşimsiz olarak 96 db dinamik alan sunmaktadır. CD formatı (PCM-WAV) 44.1kHz ile örneklendiği için kanal başı band genişliği 22kHz tir.
16Bit derinliğinde örnekleme frekansımızı 88.2kHz e çıkartırsak, aynı dinamik alan dahilinde 44kHz kanal başı band genişliğimiz olacaktır.
Her ne kadar insan kulağının 20kHz üzeri frekansları duyamadığı bilimsel gerçek olsa da, geniş spectruma ve yüksek dinamik alana sahip, aynı zamanda yüksek ses seviyelerinde, (çoğunlukla 100db/SPL ve üzeri) çoğu kişilerin, geniş band audio sistemlerinde bazı yüksek frekansların da algıladığı tespit edilmiştir.
Bu sebepledir ki bazı AUDIO-FİL herifler tabiri caizse EŞEK kadar koca koca hoparlörler kullanmaktadır. Bazı eski kaliteli üretim amplilerin de band genişliğinin 30-40kHz ler ve hatta daha yüksek olduğu da göz önünde bulundurulursa, bence hiç te yadırganacak bir durum yoktur.

Konumuz burada son bulmaktadır. Umarım bu konuda yeterince açıklayıcı olabilmişimdir.
Yine de anlaşılmayan bir mevzu olursa takipçi arkadaşlar dile getirebilirler.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,191
Mesajlar
915,726
Kullanıcılar
449,961
Son üye
omr70

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst