Önceliklen herkese iyi forumlar özel bir fabrikada tav fırını operatörüyüm fırınımı çok iyi tanıyorum lakin bu işi mühendislik terimleriyle değil ustalardan öğrendik sorum şu
fırınımdan 1300 set istiyorum 1299 dereceye veya 1300e vardığımda PID oranı %60 70 civarında daha sonra %10 - 15 lere geliyor seviye 10 15 olduğu zaman derin bir nefes alabiliyoruz anlamadığım fırın istenen seti verdiği derecede bile neden PID oranı daha sonradan düşüyor mantığı ne bunun ? şimdiden teşekkürler
Merhaba.Bakın,bu olay PID algoritmasının bir çalışma mantığıdır ve bu çalışma şekli de son derecede normaldir.PID algoritması zaman içinde üç değişken (P=Proportional>Oransal, I>Integral,D= Derivative >Türevsel) tarafından geri besleme yoluyla (Hataların geri bildirimle denetlenmesi ile) kontrol edildiği elektronik bir kontrol yöntemidir.Bu üç eylemin ağırlıklı toplamıyla sistemlerin istenilen davranışı (Örneğin bir fırının belirli bir sıcaklık derecesinde de sabitlenmesi gibi) daha önceden istenilen veya beklenilenin altındaki bir hata ile bu asıl isnenen net değeri gerçekleştirilmiş olur.
Gözümüze çok iddetli bir ışık doğrultulduğunda,göz kapaklarımız vücudumuzudaki refleks (Otomatik istemsiz yapılan kontrolle) mekanizması devreye girer ve göz kapaklarımız ışığın şiddetinin göz bebeklerimize daha az girebileceği şekilde kısılmış olur.Ama bu göz kapaklarımız belirli bir derecedeki kapanma derecesine,belki hiçbir şekliyle de çok net olarak gelememiş,kendi içinde hata salınımlarını da kendi içinde yapabilmiş,ancak biz bunu kolaylıkla da kendimizce fark edememişizdir.Göz kapağı bu kapanma oranını tam değerinde yakalarken,PID algoritmasını mutlaka da kullanmıştır veya kullanmak zorundadır,bunu kabul etmek durumundayız.Fırın sıcaklığı kontrolü için de bu türden sıcaklık hata salınım oranlarının olması,denetlenmek istenen sıcaklık değerlerinin yakalanması için doğal olarak her zaman da vardır ve mutlaka az veya çok değerlerinde bu hata değerleri olacaktır.Çünkü bir PID ‘in çalışma mekanizması,bu + ve – yöndeki hata salınımlarını sürekli ve zaman içinde,çalışma sırasında algılayıp,bu tam sayısal değeri elde etmek için uğraşmaktadır.
Bir cd/dvd-writer içinde yer alan cd içindeki bir bölgeyi tam okuma mantığı da yine benzer şekliyle çalışmaktadır.Hareketli bir servo-mekanizma üzerinde olan laser LED okuma/yakma gözü,pc içinden gelen komutla (Pc İşlemi),istenilen cd bölgesinde hata salınımları ile gittikçe sönümlenen ve kesin cd yerini tespit eden hareketleri servo elektrik motorları ile yaparak en doğru cd bölgesini bulur ve burada yer alan ve daha önceden bu mp3 cd’mize kayıt edilmiş,örneğin istenilen bir mp3 dosyasını okuma modunda,daha az şiddetteki laser ışınlarını gönderip,gelen ışınların yansımasını aynalarla tespit edip,bu analog değeri sayısal (dijital) değere dönüştürüp mikroişlemciye gönderir ve biz örneğin winamp müzik çalıcısı ile de bunu kolayca dinleriz.Bir cd'deki basit bir kayıttan okuma şeklinde bile,biz farkında olmadan (Veya sesini cd tam çalışırken de dinlersek eğer,bu laserli gözün yer aldığı düzeneğin bu gidip gelme hareketlerini aslında rahatça da duyabiliriz) pek çok hata salınım hareketi yaptıktan sonra asıl istenen hedefi (Dosyayı,örneğin bir mp3 dosyasını) çeşitli kademelerde + ve- hata değerleri ile tam bir salınım yaptıktan sonra ancak yerini tam olarak da bulabilmektedir.
Ayni olayı araba kullanırken de direk gaz pedalı teması ile “pedal basma oranı/kilometre göstergesi” miktarını ayarlamaya çalışmamız sırasında da yaşarız.Gaz pedalına biraz fazla bastığımızda örneğin 90 km.ye sabitlemek istediğimiz hız değeri sayısal olarak örneğin 100 km’ye de fazla olarak çıkmış bulunsun.Bu durumda ayağımız pedaldan biraz çekeriz.ancak fazla çekersek bu defa hız örneğin 80 km..ye düşer.Bu defa gaz pedalına ilk önceki 100 km..ye geldiği kadarki gibi değil de,biraz daha az basarız ve bu şeklide net olarak 100 km. değerini takometrede de görüp yakalamış oluruz,ayağımızı bu noktada da artık kilitleriz.Ama biz insan olarak dikkat edilirse,ilk + ve – hata değerlerimizden bir ders çıkardık,tecrübemiz oldu ve pedala 3. kez basarken 100 km.ye de hiç hız kadranı gelmeyecek bir basma değeriyle gaz pedalına biz basmamış bulunduk.Oysa elektronik kontrol yapan bu servo-mekanizma da diyebileceğimiz bu sistemlerin,bizdeki gibi öğrenme-tecrübe-deneyim kazanma gibi bir kabiliyetleri de ne yazık ki bulunmuyor.Yani bizim en başta yapmış olduğumuz bu + ve – değerli hata salınımlarını her zaman da sürekli yaparak,geri bildirimi onlardan alarak,bu şekliyle mevcut sabit bir değeri (Bir akışkanın istenen debi değeri,bir fırının sıcaklık değeri gibi sabitlenmesi istenilen bir değerini) elde etmeye de çalışmaktalar.Buradan hareketle “PID algoritması”nın çalışma mantığı,temel karekteri,yani kısacası (Aslında biraz uzun anlattım,lafın uzuncası
da ) budur.Umarım yardımcı olabilmişimdir.Kolay gelsin.
