Renk Algısının İnsan Psikolojisiyle Doğrudan Değişebilmesi

binbaşı

Onursal Üye
Onursal Üye
Katılım
1 Eyl 2011
Mesajlar
6,205
Puanları
3,256
Konum
BURSA
Merhaba değerli arkadaşlar;

Renk nedir? Görünür ışığın dünya üzerindeki eşyalar üzerinden değişik dalga boylarında yansıması ile gözümüz tarafından görülüp beynimize sinirler (Vücudumuzun elektrik kabloları) aracılığıyla taşınarak beynimiz tarafından temelde yedi ana rengin değişik tonları şeklinde yansıyan bir tespitidir de diyebiliriz.

Bu renkler dünya üzerindeki çeşitli eşya,malzeme,bitki,hayvan,insan gibi canlı varlıkların üzerlerine gelip tekrar geri yansıyan görünür ışıkla da oluşabildiği gibi,çeşitli medya araçları (Tv,cep telefonu ekranı,sinema perdesi,projeksiyon cihazı yansıtması,tepegöz cihazı,vb.) vasıtasıyla da yayınlanıp gözümüzde değişik renklerin algılanması değişik kalite ve çözünürlüklerde ortaya çıkabilir.

Ancak renk algısı kavramı çoğu zaman kendi psikolojimizle (Halet-i ruhiye ile) de doğrudan ilintilidir.Bunun mantıklı olarak düşünüldüğünde ise psilolojimizle bir ilgisinin bulunmayacağı çıkarımına da rahatlıkla varabiliriz.Gerçi sisli,puslu havalarda çok iyi bildiğimiz gibi çevremizde,odadaki eşyalarda veya tv bağlantısını canlı yayın olarak birebir izlediğimiz ortamda da hava da yine ayni şekilde sisli ise renklerin de bunla doğru orantılı canlı ve çok gerçekçi görülmeyeceği kesindir.Bu renk kavramının sönük olarak algılanması ise tamamıyle meterolojik şartlarla oluşan bir nedendir.Bu durumda da bu nedeni kalkıp biz psikolojimizle doğrudan doğruya ilişkilendiremeyiz.

Ancak bizim üzerinde asıl durmak istediğimiz nokta,meterolojik şartların da tam uygun olması durumunda,yani havanın tam açık ve bulutsuz,tam güneşli olması durumunda,bir istisna olarak gerçekleşen renk kavramıdır.Şartlar ayni kaldığı halde renk kavramının algılanması bizim tarafımızdan belirli dönemlerde,çok özel günlerimizde farklı olarak değişiyorsa bu içinde bulunduğumuz psikolojik bir durumla ilişkilidir de diyebiliriz.

Arabanızı kullanırken bile belki dikkat etmiş veya etmemiş olabilirsiniz,ama vites kolu bazen elimize olması gerekenden daha büyük veya küçük gelebilir (Psikolojik yanılsama ile),sertliği,viteslere geçebilmesi bazen çok basit ve kolay olabildiği gibi,bazen büyük çaba harcayarak geçebilecek boyutlara bile gelmiş bulunabilir.Veya araçla gidilen yollar bazen çok geniş ve rahat,bazen de çok dar veya sıkıntılı gelebilir bizlere.Oysa ne yollarda,ne de arabamızın teknik özelliklerinde bir değişme oluşmamıştır aslında,tek değişen sadece kendi psikolojimizle bunlardaki fark edilen farklılık,renk algısında da olduğu gibi,benzer olarak bize göre zamanla değişebilmesidir.

Güneşli ve bulutsuz ılık bir ilkbahar sabahında sevdiğiniz bir arkadaşınızla,kırlarda,çayırlarda dolaşırken belki de renkler olabildiğinden daha da canlı,gerçek ötesi gibi de gelebilir.Önemli ve sizi sevindiren çok güzel bir olay olmuştur,eve geldiğinizde vazoda renk renk duran çiçekler veya renkli tv’deki renklerin gerçekliği sizi adeta büyüleyebilir,çünkü her zamankinden daha fazla etkilenirsiniz bu renk yelpazesinden,renk farklılığından.Çok özel veya yaşanan çok özel günlerde mutlaka da bu farklığı fark etmiştir çoğu zaman insan.

Bir de “her şeyi toz pembe görmek” veya “ tersine her şeyi tüm dünyası kararmış olarak görmek” deyimlerinin de aslında insanın içinde bulunduğu ruh haliyle (Halet-i ruhiye) yakından ilişkisi yine bulunur.Çok sevinçli ve çok özel yaşanan günlerde,renkler silik ve canlı olmasa da,bize çok canlı veya gerçek üstü görünebilir.Çok üzüntülü veya mutsuz olduğumuz kötü günlerimizde de ise,tersine olarak renkler çok canlı ve gerçekçi bile olsalar,bizlere çok silik veya cansız gibi de gelebilir.Bu olay doğrudan açıklanmaya çalışılırsa eğer,psikolojik yanılsama,bu renk algısının değişimi de,tamamıyle içinde bulunduğumuz psikoloji ile rahatça da açıklanabilir.

Milletçe birlik ve berberlik ruhu içinde kalınarak büyük sevinçleri yaşadığımız çok özel günlerde de,yine renk algımız,gerçek ötesi ve daha canlı renkler şeklinde yine psikolojik bir yanılsama ile algılanabilir.Bu durum sadece kendi psikolojik durumuzla ilgili bulunmayıp,millet olarak ayni sevinci ve mutluluğu ortak olarak algıladığımız çok özel zamanlarda,kendi özel psikolojimizle bağıntılı olabildiği gibi gerçekleşebilir.

Bir insan diğer bir insana veya cansız olup da,onun için bir canlı kadar değerli olabilecek cansız bir varlığa eğer onu çok severek gönlünü de tam olarak ona verebilmişse,onun gözünden bakıldığında ondaki bazı olumsuzluklar,kötü renk veya biçim algısı,artık onu çok rahatsız edici olarak da görünemez.Bu da insanı olumsuz imajlarda dahi insanca düşünmeye sevk edip,dünya gözüyle görebilmesinde algısının,aşkla,sevgiyle ne büyük oranda değişebildiğini gösteren ve insanı insan yapan,diğer canlı varlıklar arasında olan bu ayrıcalıklı durumunu iyice de ortaya çıkarabilen,dünya üzerinde çok özel bir varlık da olabilmesidir açıkçası.

Tüm dünya üzerinde insanın,tüm dünyaya,kendi bu çok özel insan sıfatıyla bakabilen bu özel durumunu her zaman koruyabilmesini,barış ve huzurun tüm İslam Dünyası ve diğer gayriimüslim taraflarca da her zaman
gözetilmesi dileğimle.

Kolay gelsin.Saygılarımla.
 
Elektrik tesisatlarında seçilecek kablo kesiti genellikle kullanılacak güce göre çekilecek akımın hesaplanması ile belirlenmelidir.
Otomatik sigorta bulunduğu devreyi yüksek akım ve kısa devre akımlarından koruyan bir anahtarlama elamanıdır.

Yeni mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
128,190
Mesajlar
915,724
Kullanıcılar
449,960
Son üye
katzeimar

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst