1980 yılında,Elazığ Fırat Üniversitesi kampusünde yer alan bir devlet yurduna daha yeni yerleşirken,arkadaşlarımla başımdan geçen komik ve bir o kadar da ilginç bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.Daha sonra Edirne'ye naklimi yaptırmıştım.
BU DA MI BOZUK?
Arkadaşlar yurdun değişik yerlerinden,değişik türde eşyalarla, ellerinde sırt çantaları ve bavulları ile yurt odasında,kendilerine bir yatak seçerek(Askere ilk giden acemi siviller gibi) yerleşmeye çalışmaktadır.İçlerinden boyca en uzun olanının bavulundaki aşırı bir şişkinlik hemen göze batmakta,dikkat çekmektedir.Diğer yurda yeni gelip de, ortama yeni yeni alışmaya çalışan diğer arkadaşlar,bu şişkinliğin nedenini iyice merak ederek,bu çok uzun boylu arkadaşlarına,bavulunda memleketinden ne tür erzak,eşyalar getirdiği gibi sorular sormaya başlarlar.
Tanışma safhası çabuk bitmiş, herkes birbirinin memleketini,adını,sanını tam olarak öğrenmiştir,sıra bu gizemli bavulun şişkinliğinin herkese açıklanmasına gelir.Gizemli bavulun sahibi arkadaşımız,bavulunun fermuarını çekmeye başlar,bavul açılmıştır.İçinden çıkanlar çok şaşırtıcıdır,yok yoktur ne ararsanız bu bavulda ayrıca yer almaktadır.
Bavuldan ilk önce anne-baba tarafından itina ile hazırlandığı belli olabilen yiyecekler çıkar.Memlekete özgü bal,zeytin,kaşar peyniri,marmelat,peynir,vb.çeşitli türdeki yiyecekler çıkarılıp,kalitesi hiç tarşılmadan beraberce yenerek sohbet devam ettirilir.Yiyeceklerden sonra bu arkadaşımız,ayrıca elektronik cihazlara da çok meraklı olduğunu,bavulunda en sevdiği elektronik eşyaların da yer aldığını sonunda açıklar.Herkes de bunların ne olduğunu(Tabi ben de dahil) merak etmeye başlar.
Bavuldan ilk önce bir fotoğraf makinesi(Flaşı büyük,profesyonel tipte) çıkarılır,herkes bu makineye odaklanmışken,sahibi olan uzun boylu arkadaşımız bunun ne yazık ki bozuk olduğunu,düşüp bozulduğunu söyler.Bu o kadar üstünde de fazla durulmadan geçiştirilir.
Bavuldan ikinci olarak bir kasetli teyp cihazı çıkar.Markası Schaub-lorenz’dir.Ben de dahil olarak diğer arkadaşlar,bununla kaset çalmak için kasetinin içinde olup olmadığı sorulur.Arkadaşımızın cevabı: ”Bir arızası yeni oldu,motoru bir tutukluk yapıyor,dönmüyor” olur.
Diğer arkadaşlar,”Bir söküp bakalım,nesi varmış” derler.Herkes hemfikir olmuş ve teybin motoru, vidaları sökülüp de açığa çıkarılmıştır.Teybin “Play” tuşuna basıldığında motorun dönmediği görülür.”Motoru bir de mili üzerine ters olarak koyalım”der içlerinden birisi.Öyle yapılır yapılmaz motorun spin atarak,bir İspanyol dansözü gibi oynayarak,dans ederek döndüğü görülür.Tüm gruptan büyük bir kahkaha kopuşu,gülmeler ortalığa yayılır.Herkes, beklenmedik motorun bu azizliğine gülmektedir.Sesin desibel seviyesi bayağı yükselmiş,yarın sınava girecek 2 genç öğrenci ise bundan rahatsız olarak kapıyı çalmıştır.Grup olarak bu aşırı sesten dolayı bavulu açan arkadaş özür diler ve bir daha da böyle bir şeyin olmayacağını ayrıca belirtir.
Bavulun açılması bitmemiştir,devam eder.Bu defa bavuldan büyükçe boy bir saç kurutma makinesi çıkmasın mı?Herkesin gözü bu nesne üzerine odaklanmış ve boş bulunurlarken benim aklıma ilginç bir soru gelir:
-“Bu da mı bozuk?!!!”
Ondan sonrası kopmanın yaşandığı,kahkahaların hiç ama hiç bitmediği bir andır.Diğer arkadaşlar beklenmedik anda gelen bu soruyla,ama en fazla da bu bavul sahibi olan adeta şok olmuş,şoku atlatır atlatmaz da kahkalara boğulmuşlardır.Bana şunu söylerler:
-Filim adammışsın doğrusu,bizi gülmekten öldürdün,en kötü günümüz hep bu günkü gibi olsun inşallah! temennisinde bulunurlar.Tabi yan odada bu seslerden rahatsız olup ders çalışan 2 genç yine çıkagelir.Bu defa hepimizin de,sanki kasten bir davranışımız varmış gibi boynumuz büküktür,özür dileriz dilemesine ama,bu arkadaşların kalbi de bir kere fena kırılmış,küskün,üzgün,sitemkar bir halde odamızdan ayrılıp gitmişlerdir.
Sonuç: Bazı arkadaş gruplarının,kendince eğlenceli,sürprizli olabilen, ilginç ve komik geçebilen bu anları,başkaları tarafından yanlış anlaşılabilmekte,açıklanması çok güç durumlara,gelişmelere de istenmeden gebe olabilmekte,yani bazı insanların sıcak,neşeli bir ortamda neşe kaynağı bulabilmesi,başkalarına bunun nedenini tam olarak izah ederken ise,büyük güçlüklerle karşılaşılabilmektedir.Saygılarımla.
BU DA MI BOZUK?
Arkadaşlar yurdun değişik yerlerinden,değişik türde eşyalarla, ellerinde sırt çantaları ve bavulları ile yurt odasında,kendilerine bir yatak seçerek(Askere ilk giden acemi siviller gibi) yerleşmeye çalışmaktadır.İçlerinden boyca en uzun olanının bavulundaki aşırı bir şişkinlik hemen göze batmakta,dikkat çekmektedir.Diğer yurda yeni gelip de, ortama yeni yeni alışmaya çalışan diğer arkadaşlar,bu şişkinliğin nedenini iyice merak ederek,bu çok uzun boylu arkadaşlarına,bavulunda memleketinden ne tür erzak,eşyalar getirdiği gibi sorular sormaya başlarlar.
Tanışma safhası çabuk bitmiş, herkes birbirinin memleketini,adını,sanını tam olarak öğrenmiştir,sıra bu gizemli bavulun şişkinliğinin herkese açıklanmasına gelir.Gizemli bavulun sahibi arkadaşımız,bavulunun fermuarını çekmeye başlar,bavul açılmıştır.İçinden çıkanlar çok şaşırtıcıdır,yok yoktur ne ararsanız bu bavulda ayrıca yer almaktadır.
Bavuldan ilk önce anne-baba tarafından itina ile hazırlandığı belli olabilen yiyecekler çıkar.Memlekete özgü bal,zeytin,kaşar peyniri,marmelat,peynir,vb.çeşitli türdeki yiyecekler çıkarılıp,kalitesi hiç tarşılmadan beraberce yenerek sohbet devam ettirilir.Yiyeceklerden sonra bu arkadaşımız,ayrıca elektronik cihazlara da çok meraklı olduğunu,bavulunda en sevdiği elektronik eşyaların da yer aldığını sonunda açıklar.Herkes de bunların ne olduğunu(Tabi ben de dahil) merak etmeye başlar.
Bavuldan ilk önce bir fotoğraf makinesi(Flaşı büyük,profesyonel tipte) çıkarılır,herkes bu makineye odaklanmışken,sahibi olan uzun boylu arkadaşımız bunun ne yazık ki bozuk olduğunu,düşüp bozulduğunu söyler.Bu o kadar üstünde de fazla durulmadan geçiştirilir.
Bavuldan ikinci olarak bir kasetli teyp cihazı çıkar.Markası Schaub-lorenz’dir.Ben de dahil olarak diğer arkadaşlar,bununla kaset çalmak için kasetinin içinde olup olmadığı sorulur.Arkadaşımızın cevabı: ”Bir arızası yeni oldu,motoru bir tutukluk yapıyor,dönmüyor” olur.
Diğer arkadaşlar,”Bir söküp bakalım,nesi varmış” derler.Herkes hemfikir olmuş ve teybin motoru, vidaları sökülüp de açığa çıkarılmıştır.Teybin “Play” tuşuna basıldığında motorun dönmediği görülür.”Motoru bir de mili üzerine ters olarak koyalım”der içlerinden birisi.Öyle yapılır yapılmaz motorun spin atarak,bir İspanyol dansözü gibi oynayarak,dans ederek döndüğü görülür.Tüm gruptan büyük bir kahkaha kopuşu,gülmeler ortalığa yayılır.Herkes, beklenmedik motorun bu azizliğine gülmektedir.Sesin desibel seviyesi bayağı yükselmiş,yarın sınava girecek 2 genç öğrenci ise bundan rahatsız olarak kapıyı çalmıştır.Grup olarak bu aşırı sesten dolayı bavulu açan arkadaş özür diler ve bir daha da böyle bir şeyin olmayacağını ayrıca belirtir.
Bavulun açılması bitmemiştir,devam eder.Bu defa bavuldan büyükçe boy bir saç kurutma makinesi çıkmasın mı?Herkesin gözü bu nesne üzerine odaklanmış ve boş bulunurlarken benim aklıma ilginç bir soru gelir:
-“Bu da mı bozuk?!!!”
Ondan sonrası kopmanın yaşandığı,kahkahaların hiç ama hiç bitmediği bir andır.Diğer arkadaşlar beklenmedik anda gelen bu soruyla,ama en fazla da bu bavul sahibi olan adeta şok olmuş,şoku atlatır atlatmaz da kahkalara boğulmuşlardır.Bana şunu söylerler:
-Filim adammışsın doğrusu,bizi gülmekten öldürdün,en kötü günümüz hep bu günkü gibi olsun inşallah! temennisinde bulunurlar.Tabi yan odada bu seslerden rahatsız olup ders çalışan 2 genç yine çıkagelir.Bu defa hepimizin de,sanki kasten bir davranışımız varmış gibi boynumuz büküktür,özür dileriz dilemesine ama,bu arkadaşların kalbi de bir kere fena kırılmış,küskün,üzgün,sitemkar bir halde odamızdan ayrılıp gitmişlerdir.
Sonuç: Bazı arkadaş gruplarının,kendince eğlenceli,sürprizli olabilen, ilginç ve komik geçebilen bu anları,başkaları tarafından yanlış anlaşılabilmekte,açıklanması çok güç durumlara,gelişmelere de istenmeden gebe olabilmekte,yani bazı insanların sıcak,neşeli bir ortamda neşe kaynağı bulabilmesi,başkalarına bunun nedenini tam olarak izah ederken ise,büyük güçlüklerle karşılaşılabilmektedir.Saygılarımla.
