Dünyayı bilerek yakıyorlar..!!

katılıyormusunuz??


  • Kullanılan toplam oy
    13
önce dünyanın 2. büyük ekonomik gücü daha sonra dünyanın 3. büyük ekonomik gücü olan japonlar (hiroşima'yı okuyan çocuklar) adam olsalardı 2003'te demokrasi vaadiyle süleymaniye'ye gelir caydırıcı silahları olan conilerin kafasına çuval geçirirlerdi.
 
Kendi görüşüme göre şu bir gerçektir ki kimsenin ormanları bilerek yaktığı bir durum kesinlikle söz konusu değildir.
Biz dünya olarak dünya devletleri olarak geçmişteki çok yanlış çevre politikalarının bedelini şimdi çok ağır olarak ödüyoruz, hepsi sadece budur.
Kutuplarda buzullar eriyor, kutup ayıları kış uykusuna yatamıyor. Küresel ısınma artık kendisini iyice hissettirmeğe bıçak kemiğe iyice de dayanmaya başladı.
Dünya denen yaşanır bu alemde biz bindiğimiz dalı hep kestik, dalla beraber şimdi yeni yeni aşağıya düşmeye başladık.
Yeni ve yenilenebilir enerjilere yönelmemiz sayılr ülkelerin dışında malesef geç oldu, ABD ve Çin bile geç adımları attı bu konuda. Kömür ve petrolden çok daha önceleri vazgeçilip yeni ve yenilenebilir enerjiyle elektrik üretimine dünya ölçeğinde çok daha önce mutlaka geçilmesi gerekiyordu.
Güneş panelleri ve elektrikli araçlar belki dünyanın kaderini değiştirip dünyayı kurtaracak, ama alt yapı ve kişi başı maliyetler halen üst düzeylerde ve yine belirli kesimlere (alt yapı tam tamamlanmadığında da ülke bazında) hitap ediyor dünya çapındaki tüm elektrikli araçlar.
Bu yıl dünyada sıcaklık ortalamaları tüm yılların çok üzerine çıktı, havadan sudan sebeplerle (cam kırıkları, vb.) orman yangınlarının alevle tanışması bu yüzden çok kolaylaştı, en büyük neden dünya çapında küresel ısınmanın artması, bunun en büyük bir neden olarak orman yangınlarının artışında pikler oluşmasında tüm dünyada neden olunmasıdır. Başka ütopik nedenleri aramak kendi kanımca ütopik beklentilerdir veya bir zamanlar depremlerin de suni olarak ABD merkezli olarak oluşturulabileceği şeklindeki çok yanlış olan bir savıdır.
Depremlerdeki aşırı artışların da insan faktörü dışında tam güneş tutulmalarıyla fay hatlarının eşzamanlı olarak tetiklenebilmesinde payı bulunur, belki 20-30 yıl sonra gecikmeli olabilecek depremler tam güneş tutulmalarıyla olumsuz (güneş ve ayın çekim gücünün birleşmesiyle) çekilmelerle tetiklenerek çok daha önlere çekilmektedir. tam güneş tutulmalarıyla son yıllarda artan depremlerin tek bilimsel açıklaması bu şekliyle olabilir.
Deprembilimciler tam güneş tutulmaları ile deprem oluşumunu doğrudan söylemeseler bile fay hatlarının aktif olarak harekete geçmelerinde bu çok küçük etkilerin de depremlerin oluşmasında mutlaka tetikleyici bir payı olabileceğini % 100 oranında reddetmeyip belirli oranlarda kabul edebilmekteler. Kolay gelsin.
 
Ormanlar ile ilgili şöyle bir fikrim var ama ne kadar uygulanabilir bilmiyorum . Çam ağacı yağlı-reçineli yapısı ve tohumu-kozalağı itibariyle en kuvvetli yanmaya müsait ağaç desek yanliş bir ifade olmaz kanımca. Kendisiyle bu konuda bir tek meşe yarışabilir herhalde . Bu noktada yanan ormanların yerine hem büyüme konusunda çamdan daha hızlı hemde yanmaya karşı daha dirençli fidan-ağaçlarin secilmesi bu konuda belki daha akilci bir yaklaşım olur . Özellikle kavak ağacı neredeyse sıksan su çıkacak yapısı ile bu hususta uygulanabilir mi düşünmek lazım.
 
Ormanlar ile ilgili şöyle bir fikrim var ama ne kadar uygulanabilir bilmiyorum . Çam ağacı yağlı-reçineli yapısı ve tohumu-kozalağı itibariyle en kuvvetli yanmaya müsait ağaç desek yanliş bir ifade olmaz kanımca. Kendisiyle bu konuda bir tek meşe yarışabilir herhalde . Bu noktada yanan ormanların yerine hem büyüme konusunda çamdan daha hızlı hemde yanmaya karşı daha dirençli fidan-ağaçlarin secilmesi bu konuda belki daha akilci bir yaklaşım olur . Özellikle kavak ağacı neredeyse sıksan su çıkacak yapısı ile bu hususta uygulanabilir mi düşünmek lazım.
yanlış, iğne yapraklı ağaçlar geniş yapraklı ağaçlara göre üç kat fazla oksijen üretirler. üstelik çam ağaçlarının ticari değeri oldukça yüksektir. bu demek değildir ki meşe ağacı kötüdür. yöresel olarak meşe ormanları düzenlenebilir. ve kavak olayı, kavak sadece sulak yerlerde yetişir ve çok hızlı büyürler. eskiler, bir çocuk doğduğunda onun evleneceği zaman kesilip satılmak üzere tarla sınırlarına kavak dikerlermiş.
 
yanlış, iğne yapraklı ağaçlar geniş yapraklı ağaçlara göre üç kat fazla oksijen üretirler. üstelik çam ağaçlarının ticari değeri oldukça yüksektir. bu demek değildir ki meşe ağacı kötüdür. yöresel olarak meşe ormanları düzenlenebilir. ve kavak olayı, kavak sadece sulak yerlerde yetişir ve çok hızlı büyürler. eskiler, bir çocuk doğduğunda onun evleneceği zaman kesilip satılmak üzere tarla sınırlarına kavak dikerlermiş.
Valla ustam birşeyler düşünmek çözüm , üretmek lazım. Sadece helikopter ile ulaşılabilen orman kısımlarında ticari değeri yüksek ve daha fazla oksijen üretiyor diye çam ağacı yetiştirmek artık bomba üretmek ile malesef eşdeğer durumda . Geçmişe değil geleceğe ve bugüne bakarak yatırım yapmalı bu konuda.
 
Valla ustam birşeyler düşünmek çözüm , üretmek lazım. Sadece helikopter ile ulaşılabilen orman kısımlarında ticari değeri yüksek ve daha fazla oksijen üretiyor diye çam ağacı yetiştirmek artık bomba üretmek ile malesef eşdeğer durumda . Geçmişe değil geleceğe ve bugüne bakarak yatırım yapmalı bu konuda.
orman köylüsünü yok edersen, ormanları ıslah etmezsen, ve cahilce insan kullanımına açarsan tehlike asla bitmez. ormanlar düzenli olarak seyrekleştirmek, orman yolu açmak, yapılacak en basit şeyler. orman mühendislerimiz var, var olmasına varda tarım bakanlığında kaç tane orman mühendisi var? orman kibarı sayısı çok fazla o ayrı konu.
 
her bitki örtüsünün kendine has bir görevi var ilahi yaradan ekosistemi kusursuz dizayn etmiş,
birçoğumuz duymuştur hastaya git çam havası al biraz tavsiyesini, tabii bu tavsiyeler eskidendi :)
çam dibinde yarım saat şekerleme yap adeta gençleşmiş gibi hissediyosun,
ceviz ağacının çıkarttığı gaz ozon tabakasını onarır gibi saymakla bitmez,

çok maliyet gerektirsede ormanlara 200 mt araylada olsa su deposu ve hazırda hortum konuşlandırılabilir, yada kurulu 18 silindir su pompasıyla fıskiye ile su atılabilir,
bunun maliyeti kuraklığın getireceği maliyetin yanında ciklet parası kalır
 
bir uyduya erişimin olduğunu düşünsene birkaç baz istasyonuda değil ama,
çüçük çapta yüzlerce nesneyi tetikleyemezmisin??

Devasa boyutta olan (ve dünyadan da rahatlıkla görülebilen) Uluslararası Uzay İstasyonunun kurulu gücü maksimum 240 kW eletrik enerjisi üretebiliyor. Bu güç, uzun menzil yapması gereken bir lazer için son derece yetersizdir. Gemilerde kullanılan ve yakın mesafede dron falan düşüren lazerlerde MEGAWATT lar seviyesinde güç gerekiyor. Hal böyle iken, boyu olarak çok daha küçük bir uyduya, dünyaya ulaşacak lazer gücü yerleştirmek nasıl mümkün?

Tamam şüpheci olmak iyidir, ama o şüphe seni orman yangınlarının önlenmesi için asıl yapılması gereken şeylerden alıkoyuyorsa, o zaman artık o yararlı bir şüphe değildir.

Hadi diyelim MEGAWATT gücünde bir lazeri Amerika bir uyduya yerleştirdi. Hayal edelim. Varsayım yapalım. Lazerin maksimum etkiyi göstermesi için uydunun çok yakın bir yörüngede olması lazım. Mesela Uluslararası uzay istasyonu dünyadan 400 km mesafede. Uyduyu da o yörüngeye yerleştirdik. Uydunun o yörüngeyi muhafaza edebilmesi için, dünya yüzeyine göre 27600 km/s hızda hareket etmesi lazım! 400 km mesafeden mesela 10 m2 lik bir hedefe denk getirebilmesi için de 0.0011° lik bir konumlandırma hassasiyeti gerekiyor! Üstelik hedeflemeyi doğru yaptığını anlamanın de TEK YOLU ateş etmek. Hedefi tutturamadıysan, kilometrelerce ötede bir tarlayı, bir köyü, otobandaki bir arabayı, veya bir araziyi vurman işten bile değil. Sabotaj yapacağım derken, Amerika kendini ele vermiş olur.

Neticede bu olacak iş değil. Dediğim gibi, bunu 40 yıl önce hem Rusya hem Amerika denedi, bir sürü para akıttlır. Buradan bir cacık olmayacağını anlayınca da bıraktılar. Eğer lazer o kadar matah birşey olsa, 40 sene içinde artık uçak muçak vuracak hale gelirdi ve kimse S-400, Patriot, THAAD ile falan uğraşmazdı.
 
Son düzenleme:

Forum istatistikleri

Konular
128,292
Mesajlar
916,502
Kullanıcılar
450,125
Son üye
Ekolll

Yeni konular

Geri
Üst