Türbesine gelen Kanuni’ye dua, Hürrem’e beddua ediyor!

Padişahlar da artık Atatürk gibi korunacak

276658.jpg



TBMM Dilekçe Komisyonu padişahların korunmasına dair kendilerine gelen talebi işleme koydu...Muhteşem Yüzyıl dizisi ekseninde gelişen ve Ak Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral'ın tarihi şahsiyetleri küçük düşüren veya aşağılayan filmlerin yasaklanmasına yönelik hazırladığı kanun teklifi ile boyutlanan tartışmaya TBMM de dahil oldu.
VATANDAŞLAR PADİŞAHLARI KORUMA ALTINA ALDI
Dilekçe Komisyonu bazı vatandaşlardan gelen padişahların kanunla koruma altına alınması talebini işleme koydu. Bir vatandaş Komisyona yaptığı başvuruda padişahların tıpkı Atatürk gibi kanunla korunmasını istedi.
PADİŞAHLARDA DA ATATÜRK GİBİ KORUNSUN
31.7.1951'de yayımlanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü koruma kanunu anımsatan vatandaş dilekçesinde özetle, "Atatürk, TV'lerde görsel basında, internette vb. gibi yerlere kötüleme aşağılama, hakir görme gibi kötü bir şekilde gösterilemiyorsa, padişahların da aynı şekilde korunması gerekmektedir. Osmanlı tarihinde olmayan olayları uydurma senaryolarla film, dizi görsel basın ve kitap yoluyla gerek neslimizin ecdadımızın yanlış tanıması, gerekse dış ülkelerin Osmanlı hakkında yanlış fikirlere kapılması açısından kesinlikle önemli buluyorum. Resmen ecdadımıza hakaret edilmesini bir Osmanlı torunu olarak kabul edemiyorum, Benim gibi düşünen milyonlarca insan vardır. Gereğinin yapılmasını temenni ediyorum" dedi.
TBMM İŞİN TAKİPÇİSİ OLACAK
Padişahlar için de koruma kanunu çıkarılması talebini de içeren başvuruları işleme koyan TBMM Dilekçe Komisyonu, ilgili bakanlıklar ve kamu kuruluşlarıyla yazışarak böyle bir düzenlemenin yapılıp yapılamayacağını araştıracak. Komisyon gelecek bilgiler doğrultusunda ilgili bakanlıklara yasal düzenlemelerin yapılması yönünde tavsiye kararı alabilecek.
 
Osmanlı Hanedanı'ndan Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, Sultan Abdülhamit Han'ın anlatılacağı film projesinde gerekirse oynayabileceğini söyledi.
50 yıl süren sürgünün 1975 yılında sona ermesinden sonra Türkiye'de doğan ilk Osmanlı şehzadesi olan Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da İhlas Haber Ajansı'na özel açıklamalarda bulundu.

OSMANOĞLU: "BU DİZİNİN BİR İHANET OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

Osmanoğlu, muhteşem yüzyıl dizisinin bir ihanet olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını söyledi. Diziyle ilgili düşüncelerini dile getiren Osmanoğlu, "Bu dizinin bir ihanet olduğunu düşünüyorum. Yani padişahların çok mu vakti var da, haremde geçiriyorlar. Bize yakışmayan bir dizi, tarihimizi yeterince yanlış tanıttılar ve halen yanlış yapmaya devam ediliyor. Bu da bizi üzüyor. Yabancı ülkelerde de bu gösteriliyor ve yabancı ülkelerden de bizi arıyorlar ve diyorlar ki hakikaten böyle bir şey var mı? Biz de bizim böyle bir geçmişimiz yok diyoruz. Dedelerimizin yaşantısı haremde geçmedi, dizide anlatılan tamamıyla yanlış, o yüzden biz bunu ailecek desteklemiyoruz zaten" diye konuştu.

Şu ana kadar kimsenin gelip kendilerine Osmanlı'yı anlatan film ya da dizi projesiyle ilgili fikirlerini, düşüncelerini sormadıklarını söyleyen Osmanoğlu, kendilerinin bir film projeleri olduğunu kaydetti. Osmanoğlu, "Bizim önümüzdeki günlerde Sultan Abdülhamit Han'la ilgili bir film projemiz var, bunun alt çalışmasını yaptık ve önümüzdeki günlerde bunu hayata geçirmeyi düşünüyoruz, burada tek hedefimiz var halkımız hatta bütün dünya tarihimizi iyi bilmeli. Biz bir kaç tane film yapmayı düşünüyoruz, 36 tane padişahımız var, biz dünyayı yönettik" dedi.

"OSMANLI PADİŞAHLARINI DA KORUMA KANUNUNUN GELMESİ GEREKİYOR"

Başbakan ve Cumhurbaşkanı'ndan 'Osmanlı padişahlarını koruma kanunu' getirilmesini talep eden Osmanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Benim şu anda Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve Başbakanımızdan bir isteğim var, Osmanlı padişahlarını koruma kanunu çıkarılmasını talep ediyoruz. Bununda çok iyi olacağını düşünüyorum. Nasıl ki bugün Mustafa Kemal'i koruma kanunu varsa, Osmanlı padişahlarını koruma kanununun da gelmesi gerekiyor."

"YENİ PROJEDE ELİMİZDE NE GELİRSE YAPMAK İSTERİZ"

Abdülhamit Han'ın anlatılacağı film projesine de değinen Osmanoğlu, gerekirse filmde rol alabileceğini dile getirdi. Osmanoğlu, "Yeni projede elimizden ne gelirse seve seve yapmak isteriz, çünkü burada bir tarih anlatılacak, burada gerçekler yansıtılacak, proje danışmanı olarak ben bu projede varım ama eğer tabiî ki benim oynamam gerekiyorsa, Abdülmecid Hanı veya Sultan Abdülhamid Hanı severek oynayabilirim. Hakikaten biz bunu bütün içtenlikle halkımıza tanıtmak istiyoruz, hatta dünyaya anlatmak istiyoruz. Çünkü çekeceğimiz filmde, İngilizce alt yazı, Almanca, Japonca birkaç dille beraber bunları anlatmak istiyoruz ki herkes en iyi şekilde bir öğrensin bilsin. Dediğim gibi çok sıkça telefonlar alıyoruz yurt dışından, iyi bir şeyler anlatmak istiyoruz" dedi.

"BUNUN ÇİZGİ FİLMİNİ BİLE YAPABİLİRİZ"

Osmanoğlu çocuklarının da Osmanlı tarihini doğru bir şekilde öğrenebilmeleri adına bunun çizgi filmini bile yapmayı düşündüklerini söyledi. Ayrıca filmde ellerinden geldiğince animasyon kullanmayacaklarını, tamamıyla orijinal yerlerde çekmeyi düşündüklerini ifade etti. Osmanoğlu, "Sultan Abdülhamit Han'ın zaman geçirdiği ve şahadet şerbeti içtiği yerlerde çekmeyi düşünüyoruz, Yıldız Sarayı gibi, Beylerbeyi Sarayı gibi, Dolmabahçe gibi. Bu tür yerlerde çekmeyi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.


Kaynak: İHA
 
bir belgesel değil sonuçta her yönüyle doğru olmasını beklemiyorum ama, yok hürremi, pargalıyı, damat ibrahimi bilmeyenler var öğreniyorlar diyenlere de kızıyorum.. tarihini sen neden doğruluğu mechul olan bir diziden öğrenme ihtiyacı duyuyorsun ki? bu dizi tarih öğrenme ihtiyacı ile izlenseydi zaten aklı başında kimse bunu izlemezdi...
 
Ne muhteşem diziymiş, bu arada köprüler ve otoyollarda özelleşti. Artık köprülerimiz ve otoyollarımız daha kaliteli hizmet verecek inşallah, boğaz köprüsünü 7 saniyede geçeceğiz, sıkışıklık olmayacak, otoyollarımızın üzerinde kayarak gideceğiz maşallah, çok önemli bir özelleştirmeydi,devletimle gurur duyuyorum!!!
 
Merhaba arkadaşlar yorumlara baktımda bazı arkadaşlar nihayetinde bir filim gerçeklik payı yok neden bu kadar ciddiye alıyorsun vb. yorumlarda bulunmuşlar.Sayın arkadaşlarım çok iyi bilirlerki toplum mühendisleri kamuoyunu yönlendirmek istediğinde özellikle insablara cazip gelen görsel ve yazılı basını kullanarak herkesin bildiği bir yalanı zaman içerisinde hergün bilinçaltına mesaj göndere göndere bir zaman sonra algıların değişmesine yalan olanların gerçek,gerçeklerin yalan olduğuna toplumu inandırır.Filimden önce tarihi kayıtların bildirdiğine göre iffetli ,dindar ve hayırsever bir sultan olan HÜRREM SULTAN portresi özellikle genç beyinlerde tarih dersinde konu geçtiğinde tv de gördüğü "aşifte" ile hatırlaması ve öyle kalması ne kadar doğru ?Madem filim çevrilecek bizim tarihimiz tv. sahiplerine reyting rekorları kırdıracak binlerce konu ile dolu.Hem para kazan hemde nesillere tarihi doğru şekilde öğret hemde dünyaya kültürünü,tarihini tanıt.Ben bir İngiliz,birJapon,birÇinli veya daha başka köklü milletlerin filimlerinde tarihlerine karşı böyle lakayt ve seviyesiz küçük düşürücü yayın görmedim duymadım.Elbette hatalarımız vardır bunlarıda tarihten ders alma adına mutlaka işlemeleyiz ki bir daha aynıhatalar yapılmasın.Hepinize iyi günler dilerim....
 
Neden acaba Lie To Me, House MD, The Killing, Fringe gibi diziler yapamıyoruz? Neden bu kadar kesin sınırlarla kadın erkek olarak insanları ayırıp aşksız bir film, dizi hatta haber düşünemiyoruz? Korku filmlerimiz bile korku filmi dışında her şeye benizyor. Supernatural, Grimm, Fades? Bu adamlar bu kadar mı farklılar bizden?
 
Bu adamlar farklı hocam, çünkü sorguluyorlar yeni şeyler öğreniyorlar. Biz ise büyüklerimizde ne görmüşsek onu doğru kabul edip aynı yerimizde sayıklıyoruz. Bizim büyükler acaba doğru yolda mı diye düşünmemişiz. Çünkü onlarda büyüklerinden öyle görmüş. Biat kültürüyle yetiştiriliyoruz. Çoğu kulaktan dolma bilgilerle çocuklarımızı eğitmişiz. Farklı düşünenleride psikolik linçe gitmişiz. Elin adamın çöpçüsünün belli bir kültür bilgisi varken bizde ahmet aga tarlasından gelir kasketini takar kahveye oturur, ahmet aganın oğlu mehmet aga da büyür tarladan gelir kasketini takar kahvede oturur, ondan sonraki gelenlerde öyle biride çıkmaz ben başka bir hayat istiyorum demez. Ahmet agayla ondan sonraki 4 kuşak arasında çok büyük kültür farkıda yoktur. Gelişemiyoruz.

Eğer tv icat olunup dünyada tek uygarlık bizim millet olsaydı, biz hala renksiz tv ye bakıp, uzaktan kumanda olmadan seyreder kalırdık. Kıyamete kadarda icat edemezdik. Yıllarca hayvanları kullanarak ulaşımı yaptık, bir buharlı aygıt yada daha basiti başka bir ulaşımı tercih etmeyi düşünmedik. Son 15 yılda kapitalizm tüketme duygusu sebebiyle zoraki yalandan bir gelişmişlik var ama zihniyet aynı.

Padişahlarımızı yapmışız birer evliya, 1 insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibi görülen bir toplumda sırf kendi saltanatlarını sürdürmek için evlatları katledenleri büyük evliyalar yaptık. Tarihimizle önce kendimiz yüzleşmedik, her insan iyisi doğrusu hatası vardır diyemedik. Kanuni 46 yıl saltanat sürdü bunun sadece 1,5 yılı istanbulday dı diye bizi gerzek yerine koyan yalanlara bile sorgulamadan kabul edip peşinden gittik. Araştırmadık sorgulamadık.

Bize bir kurtarıcı lazım yine, çünkü kendimiz kurtulabilecek olgunlukta bilinç düzeyinde değiliz.
 
Walla bende House hayranıyım Atuan ama bitti keşke bizde böyle orjinal şeyler üretebilsek. Zaten hiç bir türk dizisine yüzümü çevirip bakmıyorum ilgimide çekmiyor...
 
Merhaba arkadaşlar yorumlara baktımda bazı arkadaşlar nihayetinde bir filim gerçeklik payı yok neden bu kadar ciddiye alıyorsun vb. yorumlarda bulunmuşlar.Sayın arkadaşlarım çok iyi bilirlerki toplum mühendisleri kamuoyunu yönlendirmek istediğinde özellikle insablara cazip gelen görsel ve yazılı basını kullanarak herkesin bildiği bir yalanı zaman içerisinde hergün bilinçaltına mesaj göndere göndere bir zaman sonra algıların değişmesine yalan olanların gerçek,gerçeklerin yalan olduğuna toplumu inandırır.Filimden önce tarihi kayıtların bildirdiğine göre iffetli ,dindar ve hayırsever bir sultan olan HÜRREM SULTAN portresi özellikle genç beyinlerde tarih dersinde konu geçtiğinde tv de gördüğü "aşifte" ile hatırlaması ve öyle kalması ne kadar doğru ?Madem filim çevrilecek bizim tarihimiz tv. sahiplerine reyting rekorları kırdıracak binlerce konu ile dolu.Hem para kazan hemde nesillere tarihi doğru şekilde öğret hemde dünyaya kültürünü,tarihini tanıt.Ben bir İngiliz,birJapon,birÇinli veya daha başka köklü milletlerin filimlerinde tarihlerine karşı böyle lakayt ve seviyesiz küçük düşürücü yayın görmedim duymadım.Elbette hatalarımız vardır bunlarıda tarihten ders alma adına mutlaka işlemeleyiz ki bir daha aynıhatalar yapılmasın.Hepinize iyi günler dilerim....

Sayın Meraklı Elektrikçi, daha önceki mesajınızda bu diziyi izlemediğinizi söylemiştiniz. İzlemediğiniz bir dizinin lakayıt ve küçük düşürücü olduğunu nerden çıkardınız. Sadece tanıtımlardan mı yoksa başkalarının öne sürdüğü gerekçelerimi kabul edip bu yargıya vardınız? Sadece tanıtımlardan ise o zaman gördüğünüz kıyafetler yüzünden bu kanıya vardınız. Yada diğer kişilerin yaptığı entrasan yorumlardan mı etkilendiniz. Ek olarak tarihlede amatör düzeyde ilgilenmiş biri olarak "Hürrem Sultan" hakkında o kadar iyi yorum yapıldığını ilk sizden duyuyorum. Onu geçtim Hürrem Sultanın müslüman olduğu bile şüphelidir. Düz mantıkla açıklayım sizin 17 yaşınızda bir müslüman kızınız var ve yunanlılar bir gün yaşadığınız kasabayı basıyor, sizi katledip kızınızı kaçırıyor ve viyana sarayına köle olarak satıyorlar. Kızınız burda zamanla hristiyanlıktan etkilenip , son derece dindar bir hristiyan olabilir mi? Hangi dinden olduğuda önemli değil, yaptığı yatırımların dinden daha çok siyasi olduğuda malumunuzdur...

İkinci olarak başka köklü milletlerde yayın görmemiş ve duymamanızıda ben tahmin ediyordum. İngiltere başkanı ile sevişen kraliçe, 8. henry nin gay ilişklierini, japon imparatorları erotik japon çizgi filmlerinde anılması, çeşitli kralların çıplak ve zaaf yönlerini gösteren onlarca değil yüzlerce örnek yapım vardır... En radikal örneği hristiyan ülkelerde Hz. İsa ile bile oldukça alay eden dizi ve film vardır. Hz. İsa yı rock star yapan, budist yapıp ödül alan filmler vardır. Bunları görmedim diyorsanız izlediğiniz tv kanallarını bir gözden geçirmenize gerek vardır. Ben memnunum bu tür rezillikleri zaten görmekte istemem demeniz sizin tercihinizdir ama bilmeden izlemeden görmeden bu kadar keskin yargıya varmakta görüldüğü üzere yanlışa getirir. Yelek 87 arkadaşımızın dediği gibi saltanatı birer evliyalık sınıfına dahil etmemiz, bence evliyalara karşı yapılan en büyük haksızlıktır. Tarihimize sahip çıkmak demek tarihimizi kafamızda oluşturduğumuz kurguya oturtmak değildir...

Sadece burayı kastetmeyerek net olarak görebildiğim; tarihimiz yanlış aktarılıyor diyenlerin , tarih konusunda oldukça zayıf olmasıda takdire şayandır.
 
Hugh Laurie House'da çok başarılı bir oyuncuydu. Diğerleri de Foreman, Chase. Ama biz "birkaçımız" House'u niye sevdik acaba Genius? Ve acaba gerçekten Türkler (yapabildiler diyelim) böyle bir dizi yapsalar izleyici kitlesi ne kadar olurdu? Bizde aksiyon tarzında hareketli bir belgesel (uçak kazaları, felaketler, zor doğa şartları vs.) yapılabilir mi? Kaç kişi belgesel izlemekten zevk alıyor? Gerek hayatta kalma, gerek tarih, gerek kişiler, gerekse olaylar hakkında olsun?

Bu diziler mesela Lie To Me'de bence çok başarılı, çünkü sana anlattığı öğrettiği bir şeyler var. İnandırıcı. Teknik açıdan mükemmel. Kalabalıktaki tek bir suikastçiyi sadece yüz ifadesinden suçu işlemeden saniyeler içinde tespit etmek, hiç konuşmayan bir suçluyu sorgulamak:) Tüm insanlarda evrensel olan yüz kasları ve mimikler neleri ifade ediyor? Bize anlattığı tamamen farklı bir bilim. Teknoloji ve bilimi aksiyon haline getirebiliyor bu insanlar.

Bir de kişilik oluşturma var. Hangi Türk dizisinde gerçekten bir "kişiliği" inceleyebiliyoruz? Muhteşem Yüzyıl diyelim, Kanuni başrol oyuncusu, görünen bir "kişiliği" var mı?
Bu dizinin anlattıklarıyla ilgili değil, diziyi izlediğim oldu, derin bir betimleme göremedim. Kararlar, seçenekler, ikilemler, alınan kararlara gidiş yolu, bu adamın aklından ne geçiyor, bunları göremedim. Tam böyle bakınca aslında bu rolün House'un oynadığı "teşhis bilimi" rolünden bir farkı yok. House da ise bu aşamaları görüyoruz. Bir akıl çizgisi takip edebiliyoruz. Deneme ve yanılmaları sanki elimizde tutar gibi kavrıyoruz. Bizi hayran bırakan bu.
Diyor ki Foreman'a, "Sabah uyandığında boyaların dökülmüş, perdelerin eskimiş ve su kaynıyor. Önce hangisiyle ilgilenirsin?" Buradaki mantık bizi güldürüyor ama etkiliyor da, çünkü bu hayat. Bu mantığı hastaya uygulaması bizi de olayların içine sokuyor.

Dexter mesela evet RTÜK'ten kesinlikle geçemezdi ama tez gibiydi anlatılan karakter.

Türk dizilerinde empati kurma ve hayal kurma şansları bizlere tanınmıyor. Beynimizin bir yerine hitap ediyor olsalar bile bu sürekli işleyen bir kısmı değil. Elbette iyi örnekler var, elbette geçmişe göre iyiyiz. Ama insanımız değişiyor, zannedilen gibi değil, Türk insanı artık zeka da arıyor. Bu yüzden yabancı kanallara bu kadar kayıyoruz.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,301
Mesajlar
916,545
Kullanıcılar
450,136
Son üye
ugur ta

Yeni konular

Geri
Üst