Çok eskiden beri insanlar,sayılardaki bazı rakamların yan yan tesadüfi gelmesiyle, bazı rakamların uğursuzluk veya uğur getireceği kehanetine körü körüne inanmış,başkalarını da etkileyerek,ayni inancı paylaşmaya teşvik edebilmişlerdir.Halbuki tesadüfi sayıların yan yana gelmesiyle,yine bir tesadüfi olayın, kendilerinin düşündüğü gibi iyiye yorumlanması veya uğursuzluğa inanılması gibi özel bir halleri, hiçbir şekilde olamaz,bu rakamlardan bir medet ummak ve çok önemli olayların kaderini,akışını bunlara bağlayabilmek son derecede yanlıştır,batıldır,.Bilimsel açıdan hiçbir inandırıcılığı,bağlayıcılığı bulunmaz,sonuçta bunlar sadece rakamdır,herhangi bir olağanüstü durumun,olayın alameti,habercisi de sayılamazlar,sayılmamalıdırlar.
“Uzay 1999” Adıyla Tv’lerde Yayınlanmış Bilim Kurgu Dizisi
Tv’lerimizde bir zamanlar Amerikan kaynaklı yayınlanmış bu bilim-kurgu uzay dizisinde,3 tane 9 rakamının yan yana gelmesiyle oluşturulmuş 1999 sayısının,gelecekteki yıllar için bir dönüm noktası yaratabileceği,önemli bir sayı olduğuna inanıldığından,medyatik olabilmenin de ötesinde,ayrı bir çekiciliğine,uğuruna inanıldığından, büyük bir olasılıkla 3 tane ayni sayının yana yana gelmesiyle oluşan bu gelecek zaman tarihi bilerek seçilmiştir.Seçilme ve seçerkenki bu düşünme şekli batıldır,asılsızdır,filme biraz olsun dikkat çekmek,odak noktasında kalabilmesini sağlamak amacıyla büyük olasılıkla seçilmiş olmalıdır.Akla gelen en mantıklı ve makul şekli kanımca da budur.
2000 Yılı(Milenyum Yılı)
12 sene önce yine 3 adet 0 rakamının yan yana gelmesi ve iki asrın tam olarak bitmesi demek olan 2000 yılını da hafızalarımızı biraz zorlayıp anımsarsak eğer, bizde çok önemli etkilerde bulunabilmiş,”Milenyum Yılı” olarak ilan edilmiş,hatta metalik gri rengin de “Milenyum Grisi” olarak anılmasına,arabalarda da,uzunca bir süre,bu rengin baskın olarak kalıp, bir moda rüzgarının esebilmesine de neden olabilmişti.Bu moda renk, bugün 2000 yılının hatırına, o günlerden kalarak yine “Milenyum Grisi” olarak seçilip tercih edilebilen bir renk olarak halen insanlar tarafından sıklıkla da kullanılabilmektedir,çok fazla değişen bir şey olmamıştır geçen yıllara rağmen.
13 Rakamının Uğurlu Veya Uğursuz Olabilmesi Kehaneti
Bildiğimiz gibi 13 rakamı da uzun yıllar gayrimüslim veya Müslüman dünyasının en çok dikkatini çekip üzerinde durabildikleri özel bir sayı niteliğinde olabilmiştir.Batı Dünyası,bu rakama rast gelen tarihlerde,toplam olarak alınan değerlerinde,büyük hezimetlere uğramış,ağır yenilgiler ve başarısızlıklar alarak,kötü gidişatın bu faturasını da sadece “13” rakamının uğursuzluğuna kesebilecek derecede ileri gidip,tüm olumsuz olayları bu kehanetle bütünleştirebilmiştir.
Müslüman dünyasında ise,orta çağın sonu,yeni çağın başlangıcı kabul edilen “İstanbul’un Fethi” olayının,Fatih Sultan Mehmet Han tarafından gerçekleştirildiği, “1453” tarihinin, rakamsal toplamının “13” e tam olarak da karşılık gelmesi,bu rakamın büyük bir başarıya giden çok özel ve nadide bir dönüm noktası olması sebebiyle “uğurlu”olarak da ilan edilebilmesi söz konusu olabilmiştir.Ancak uğurlu sayılabilmesi de kişisel veya toplumsal bir kehanetten öte bir şey olamaz,aslı yoktur,yalnızca ortaya çıkabilmiş bir tesadüfler yumağıdır,rakamların o şekliyle de yan yana, rast gelmesinden ibarettir.
10.10 2010 ; 11.11.2011 ; 12.12.2012 Kehaneti
Bildiğimiz gibi 3 adet 10,11,12 rakamının yan yana gelmesiyle oluşan zaman dilimi,insanlar için özel uğur ve şans getireceği,bu zaman diliminde doğan bebeklerin,yapılan evliliklerin çok özel,sağlıklı,daha dengeli kalabileceği inancı ile, insanlar doğacak çocuklarını bu tarihlere denk getirmeye,yapacakları evliliklerini de,bu zaman diliminde gerçekleştirmeye özel bir önem vermişler,denk getirip bu özel zamanı kişisel olarak değerlendirenler de çoğunlukla olabilmiştir.Bu zaman diliminde yapılan evliliklerin sonlanmayacağı inancı yaygın olarak da hakimdir.
Medyadan aldığımız son duyumlara göre,bir çift de,sırf 12.12.2012 tarihini,bu zaman diliminin uğuruna fazla inandıkları için boşanmışlar ve bu özel zaman diliminde yeniden hayatlarını birleştirmişlerdir.Kurtlar Vadisi’nin yakışıklı oyuncusu Necati Şaşmaz,sürpriz bir kararla,20 yaşındaki üniversite öğrencisi ile hayatını “Besmele” çekerek bu özel zaman diliminde birleştirmiştir.Kendisine ayrıca mutluluklar dilemekteyiz.Ancak bilerek rakamların uğuruna inanıp, bu özel zaman dilimini bilerek seçebilmesi de, herkes için büyük bir sürpriz olabilmiştir.
Yakışıklı aktöre bir kez daha mutluluklar dilerken,kendisinden,dizilerinden yüksek performans ve başarı grafiği beklentilerimizin yine sürdüğünü bir kez daha belirtelim.
Sözde 21.12.2012 Tarihinde Kopacak Kıyamet Senaryosu
Maya takvimi üzerine kurulan bu kıyamet senaryosu,medyayı,toplumları uzun bir zamandan beri etkilemektedir.Ancak son olarak “NASA” tarafından yapılan bilimsel bir açıklama ile, bu konuya bir nokta konabilmiş ve ayrıntıları ile böyle bir şeyin olamayacağı,dünyaya çarpacak, adı anılan bir gezegenin,dünyadaki imkanlar dahilinde tespit edilemediği,2003 yılında da ayni benzer bir kehanetin olacağının açıklandığı,olmayınca 2012 yılındaki bir zaman dilimine kaydırıldığı,bu da olmazsa, bir sonraki tarihlere kahinlerce rastgele atılıp,kamuoyunun özellikle dikkatine sunulacağı,bu konuda bilimsel bir verinin,delilin bulunmadığı da,üzerine basılarak bilimsel kaynaklar aracılığıyla da ifade edilebilmiştir.
Ancak bu kehanet söylentileri kadar,belirli bazı bölgelerin,köylerin,kasabaların,dağların kıyametten etkilenmemesi,muaf olabilmesi söylentileri,inancı da en az kıyamet olacağı kehaneti kadar şaşırtıcı ve dikkat çekicidir.Bu özel korunaklı olduğu iddia edilen bölgelere, büyük bir insan göçü şeklinde aşırı bir yığılma şimdiden başlamıştır.Allah bunlara akıl,fikir versin! demekten öte başka bir şey de doğrusu söyleyemiyoruz.Ama turizm geliri açısından kazanan kesim,yine bu bölgedeki işletmeler,oteller,konaklama tesisleri,vb.nadide yerler olmaktadır.Düşünülürse eğer,dünyaya çarpan büyükçe bir meteor veya gezegenle,dünyadaki hiçbir bölgenin de kurtarılmış,izole edilmiş bir bölge olarak kalamayacağı gün gibi açıktır.
Armageddon adlı http://en.wikipedia.org/wiki/Armageddon_(1998_film)Amerikan yapımı olan bir bilim-kurgu filminde,Pentagon dünyaya çarpacağı kesinleşen bir meteorun yörüngesini,olaya dahil olan kahramanlarımız aracılığıyla,büyük miktarda patlayıcı kullanarak,filim senaryosu gereği değiştirerek,bu tehlikeyi uzaklaştırıp etkisiz hale getirmişlerdi.Film,bilim-kurgu sevenler tarafından o yıllarda büyük bir ilgiyle de izlenmişti.Saygılarımla.
“Uzay 1999” Adıyla Tv’lerde Yayınlanmış Bilim Kurgu Dizisi
Tv’lerimizde bir zamanlar Amerikan kaynaklı yayınlanmış bu bilim-kurgu uzay dizisinde,3 tane 9 rakamının yan yana gelmesiyle oluşturulmuş 1999 sayısının,gelecekteki yıllar için bir dönüm noktası yaratabileceği,önemli bir sayı olduğuna inanıldığından,medyatik olabilmenin de ötesinde,ayrı bir çekiciliğine,uğuruna inanıldığından, büyük bir olasılıkla 3 tane ayni sayının yana yana gelmesiyle oluşan bu gelecek zaman tarihi bilerek seçilmiştir.Seçilme ve seçerkenki bu düşünme şekli batıldır,asılsızdır,filme biraz olsun dikkat çekmek,odak noktasında kalabilmesini sağlamak amacıyla büyük olasılıkla seçilmiş olmalıdır.Akla gelen en mantıklı ve makul şekli kanımca da budur.
2000 Yılı(Milenyum Yılı)
12 sene önce yine 3 adet 0 rakamının yan yana gelmesi ve iki asrın tam olarak bitmesi demek olan 2000 yılını da hafızalarımızı biraz zorlayıp anımsarsak eğer, bizde çok önemli etkilerde bulunabilmiş,”Milenyum Yılı” olarak ilan edilmiş,hatta metalik gri rengin de “Milenyum Grisi” olarak anılmasına,arabalarda da,uzunca bir süre,bu rengin baskın olarak kalıp, bir moda rüzgarının esebilmesine de neden olabilmişti.Bu moda renk, bugün 2000 yılının hatırına, o günlerden kalarak yine “Milenyum Grisi” olarak seçilip tercih edilebilen bir renk olarak halen insanlar tarafından sıklıkla da kullanılabilmektedir,çok fazla değişen bir şey olmamıştır geçen yıllara rağmen.
13 Rakamının Uğurlu Veya Uğursuz Olabilmesi Kehaneti
Bildiğimiz gibi 13 rakamı da uzun yıllar gayrimüslim veya Müslüman dünyasının en çok dikkatini çekip üzerinde durabildikleri özel bir sayı niteliğinde olabilmiştir.Batı Dünyası,bu rakama rast gelen tarihlerde,toplam olarak alınan değerlerinde,büyük hezimetlere uğramış,ağır yenilgiler ve başarısızlıklar alarak,kötü gidişatın bu faturasını da sadece “13” rakamının uğursuzluğuna kesebilecek derecede ileri gidip,tüm olumsuz olayları bu kehanetle bütünleştirebilmiştir.
Müslüman dünyasında ise,orta çağın sonu,yeni çağın başlangıcı kabul edilen “İstanbul’un Fethi” olayının,Fatih Sultan Mehmet Han tarafından gerçekleştirildiği, “1453” tarihinin, rakamsal toplamının “13” e tam olarak da karşılık gelmesi,bu rakamın büyük bir başarıya giden çok özel ve nadide bir dönüm noktası olması sebebiyle “uğurlu”olarak da ilan edilebilmesi söz konusu olabilmiştir.Ancak uğurlu sayılabilmesi de kişisel veya toplumsal bir kehanetten öte bir şey olamaz,aslı yoktur,yalnızca ortaya çıkabilmiş bir tesadüfler yumağıdır,rakamların o şekliyle de yan yana, rast gelmesinden ibarettir.
10.10 2010 ; 11.11.2011 ; 12.12.2012 Kehaneti
Bildiğimiz gibi 3 adet 10,11,12 rakamının yan yana gelmesiyle oluşan zaman dilimi,insanlar için özel uğur ve şans getireceği,bu zaman diliminde doğan bebeklerin,yapılan evliliklerin çok özel,sağlıklı,daha dengeli kalabileceği inancı ile, insanlar doğacak çocuklarını bu tarihlere denk getirmeye,yapacakları evliliklerini de,bu zaman diliminde gerçekleştirmeye özel bir önem vermişler,denk getirip bu özel zamanı kişisel olarak değerlendirenler de çoğunlukla olabilmiştir.Bu zaman diliminde yapılan evliliklerin sonlanmayacağı inancı yaygın olarak da hakimdir.
Medyadan aldığımız son duyumlara göre,bir çift de,sırf 12.12.2012 tarihini,bu zaman diliminin uğuruna fazla inandıkları için boşanmışlar ve bu özel zaman diliminde yeniden hayatlarını birleştirmişlerdir.Kurtlar Vadisi’nin yakışıklı oyuncusu Necati Şaşmaz,sürpriz bir kararla,20 yaşındaki üniversite öğrencisi ile hayatını “Besmele” çekerek bu özel zaman diliminde birleştirmiştir.Kendisine ayrıca mutluluklar dilemekteyiz.Ancak bilerek rakamların uğuruna inanıp, bu özel zaman dilimini bilerek seçebilmesi de, herkes için büyük bir sürpriz olabilmiştir.
Yakışıklı aktöre bir kez daha mutluluklar dilerken,kendisinden,dizilerinden yüksek performans ve başarı grafiği beklentilerimizin yine sürdüğünü bir kez daha belirtelim.
Sözde 21.12.2012 Tarihinde Kopacak Kıyamet Senaryosu
Maya takvimi üzerine kurulan bu kıyamet senaryosu,medyayı,toplumları uzun bir zamandan beri etkilemektedir.Ancak son olarak “NASA” tarafından yapılan bilimsel bir açıklama ile, bu konuya bir nokta konabilmiş ve ayrıntıları ile böyle bir şeyin olamayacağı,dünyaya çarpacak, adı anılan bir gezegenin,dünyadaki imkanlar dahilinde tespit edilemediği,2003 yılında da ayni benzer bir kehanetin olacağının açıklandığı,olmayınca 2012 yılındaki bir zaman dilimine kaydırıldığı,bu da olmazsa, bir sonraki tarihlere kahinlerce rastgele atılıp,kamuoyunun özellikle dikkatine sunulacağı,bu konuda bilimsel bir verinin,delilin bulunmadığı da,üzerine basılarak bilimsel kaynaklar aracılığıyla da ifade edilebilmiştir.
Ancak bu kehanet söylentileri kadar,belirli bazı bölgelerin,köylerin,kasabaların,dağların kıyametten etkilenmemesi,muaf olabilmesi söylentileri,inancı da en az kıyamet olacağı kehaneti kadar şaşırtıcı ve dikkat çekicidir.Bu özel korunaklı olduğu iddia edilen bölgelere, büyük bir insan göçü şeklinde aşırı bir yığılma şimdiden başlamıştır.Allah bunlara akıl,fikir versin! demekten öte başka bir şey de doğrusu söyleyemiyoruz.Ama turizm geliri açısından kazanan kesim,yine bu bölgedeki işletmeler,oteller,konaklama tesisleri,vb.nadide yerler olmaktadır.Düşünülürse eğer,dünyaya çarpan büyükçe bir meteor veya gezegenle,dünyadaki hiçbir bölgenin de kurtarılmış,izole edilmiş bir bölge olarak kalamayacağı gün gibi açıktır.
Armageddon adlı http://en.wikipedia.org/wiki/Armageddon_(1998_film)Amerikan yapımı olan bir bilim-kurgu filminde,Pentagon dünyaya çarpacağı kesinleşen bir meteorun yörüngesini,olaya dahil olan kahramanlarımız aracılığıyla,büyük miktarda patlayıcı kullanarak,filim senaryosu gereği değiştirerek,bu tehlikeyi uzaklaştırıp etkisiz hale getirmişlerdi.Film,bilim-kurgu sevenler tarafından o yıllarda büyük bir ilgiyle de izlenmişti.Saygılarımla.
