Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Şimdi ben sana namaz kıl dediğimde senle Allah arasına giriyorsam evet giriyorum çünkü bunu Allah emrediyor.Ha inanmıyorsan tabikide sana diyeceğim bişey yok.

Kur'an-ı Kerim' in mealini 1 defa okudum... Yani ezberimde değil o yüzden ayetle cevap veremeyeceğim... Ama Allah' ın bana verdiği akılla sana cevap vereyim;
Beni ne kadar tanıyorsun ki 7 kelimeyle Allah adına konuşup beni inanmayan insan olarak ilan ediyorsun, inancım hakkında hüküm veriyorsun... Hemde bütün forumun önünde... :) Şunuda söylermisin ne kadar eksik ibadetim, ne kadar günahım ne kadar sevabım var...
Yukarıdaki yazımda demek istediğim buydu o yüzden güzel bir örnek oldu... Neyse polemik çıkacak o yüzden kendi adıma konuyu kapatayım...
Kardeş bana uzak Allah'a yakın ol ...
 
Son düzenleme:
Zaman rölesi bir diğer ifade ile zaman saati adı verilen sistem süresi belli olan bir aralıkta araya girmesi veya çıkması amaçlanan elektrik sisteminin kontrol edilmesinde kullanılmak için tasarlanmıştır.
İyi bir topraklama değeri sıfıra ohm'a yakın olan değerdir. Fakat her işte olduğu topraklamadada maliyetler önemli, onun için iyi bir topraklama değeri izin verilen değerler içinde olandır.
Kardeş sanırım beni yanlış anlamışsın.Ben senin inançlı olduğunu forumdaki yazılarından biliyorum.O konuda şüphem yok.Burada sadece yanlış düşündüğünü anlatmak istedim.Yani 'Allah ile kul arasına girilmez.'sözü bizim içimize fitne sokmak için çabalayanların uydurmuş olduğu bir sözdür.Bu fitne sayesinde müslümanların birlik ve beraberliğini bozuyorlar.Herkesin kendine göre dini yaşamayı planlayıp bizi ayrıştırıyorlar.Halbuki islamiyet bireysel olduğu kadar hatta daha fazla toplumsal olarak yaşanır.Birinin hatası diğer müslümanı rahatsız eder üzüntü verir.Çünkü o onun kardeşidir.' İyiliği emredin kötülükten nehyedin' ayetini hatırla ayet emir olduğu kadar müslümanlarada bunu emretmeleri bildirilmiştir.Soruna gelince ben ancak kendi günahımı ve sevabımı bilirim.Günahımın sevabımdan fazla olduğu kesin.Belki senden daha günahkarımdır.İşte burada kontrolü kaybediyoruz ve İlm-i Ezel-i olan Allah bilir deyip kapıdan içeri girmiyoruz.Bizi aşar.:) Neyse konuyu başka boyuta çektik sanırım arkadaşlardan özr diliyorum konuya devam.selametle.
 
Son düzenleme:
Manyetik çekme veya itme kuvvetinin bir potonsiyel enerjisi olduğundan bahsedilmiş, şimdi bu konuda benim aklıma takılan ve bazı düşüncelerim olan konular var bunların doğrumu yanlış mı olduklarını biraz tartışsak iyi olur diyorum, bilenler bilgisi dahilinde yorumlarıyla yardımcı olurlarsa sevinirim. Bu konuda daha öncede ima ettiğim gibi bence örneğin bir mıknatısın bir çiviyi 1 cm uzaklıkta iken çekebilmesi için bir enerji harcaması gerekir çünkü burada bir iş yapar iş=kuvvet x yol diyebiliriz, peki bu enerji nereden geliyor ben şöyle düşünüyorum çivi doğal durumunda (ilk halinde) mıknatısa yapışıktır onu mıknatıstan ayırmak için bir enerji verilmiştir bu sayede gerilmiş bir yay gibi enerji depolanmış halde beklemektedir işte mıknatıs çiviyi çektiğindeki enerji gerilmiş yayın bırakılması gibi bir enerji olarak düşünülebilir. Peki iki mıknatıs birbirini neden itiyor, kütlesel çekim kuvveti var diyoruz peki kütlesel itim kuvvetide olabilirmi (ne alakası var ama aklıma geldi)? Mıknatısların birbirini itmesine dönersek, iki mıknatısın iki aynı kutbunu birbirine bitiştirsek bunu yapmak için enerji harcamamız gerekir yay sıkıştırmak gibi bunları serbest bıraksak birbirlerini iter ve yapıştırmak için verdiğimiz enerjiyi bize geri verirler su-ıkıştırılmış yayın bırakılması gibi peki yaylarla sürekli döner bir sistem elde etmek mümkünmüdür bu hayır cevabı alacaktır ama yaylarda mıknatıs davranışını tam modelleyemez herhalde, peki mıknatısların aynı kutuplarını birbirine yapıştırmadan (yeterşince yakınlaştırmadan) geri bırakınca birbirlerini itmelerini sağlayamıyorsak nasıl olacakta bir mıknatıs sistemi sürekli dönen bir sistem oluşturacak burada mıknatıs çekmede yapıyor diyebiliriz belki buradan birşeyler çıkar, bu durumda belki yay ile açıklanabilir örneğin ucuna ağırlık bağlı başaşağı bir yayda ağırlığı yer seviyesine çekip bıraktığımızda yay ağırlığı yukarı çeker yayın normal durumuna gelir ve bir miktar sıkışır sonra tekrar aşağıya iner işlem tekrarlanır fazladan sıkışmaya mıknatıs çekmesi itmeye mıknatıs itmesi diyerek belki modelleme yapılabilir. Neyse birde şu durum var bir mıknatısın kendine yapışık bir ağırlığı baş aşağı tutabilmesi birşey ifade edermi, bunu mıknatısla bir cismi havada tutma ile bir iş yapılır mı kısmında açıklamıştım hayır yapılmaz cismin konumunda değişiklik yoktur yani potansiyel enerjisinde bir değişiklik olmaz bunu bazı kaynaklarda bir cismi havada tutmak isteseniz yorulursunuz o zaman enerji harcıyorsunuz ama mıknatıs cismi havada tutuyor buzdolabı süsü nasıl öyle durabiliyor gibi kandırmacalar var buna açıklık gelsin diye yazdım. Ama bu dönme işinin olabilirliği mesela dairesel değilde daha basit algılayabilmek için düz bir yol sistemi ile düşünürsek şöyle bir örnek hayal edebilmekle görülüyor; 1 metre düz bir yola mıknatısları öyle bir yerleştirsek ki bu dizilmiş mıknatısların üzerine harici bir mıknatıs (daireseldeki rotor kısmı) koyduğumuzda bu harici mıknatıs 1 metre yolun sonuna gitsin bu 1 metre yolu uzatsak sonra dairesel hale getirsek zaten rotor stator olur, peki böyle bir dizilim mümkünmüdür? Epey uzattım.
 
Sayın erkan1525.
Linkini verdiğiniz sayfayı ve projenizi inceledim. Naçizane küçük bir önerim olacak.
O resmini çizdiğiniz şekilden 1 tane daha yapın. Aynı mil üzerine bağlayın. Yalnız konumu önceki rotor ve statorla aynı konumda olmayacak. İkinci rotor ve statorun mıknatısları birincinin mıknatıslarının ortasına gelecek şekilde yerleştirin. Birinci yerleşimde mıknatıslar birbirini itelemiş ve çıkmak üzere iken ikinci yerleşimdeki mıknatıslar birbirlerinin karşısına gelmeye hazır durumda olmalı.

Yani ikinci sistemi birinci sistemden bir kaç cm. kaydır.
 
Manyetik çekme veya itme kuvvetinin bir potonsiyel enerjisi olduğundan bahsedilmiş, şimdi bu konuda benim aklıma takılan ve bazı düşüncelerim olan konular var bunların....

Yay örneği hiç olmamış. Suyu benzine benzetmek gibi birşey olmuş :D "Çakmağı suya yaklaştırıyorum yanmıyor. O halde petrole benzin boşaltmaya gelen tankerin tepesindeki kapağı açıp çakmağı yaklaştırınca yanmayacak" :))) Ama sakın deneme havaya uşarsun...

Manyetik alan nerde yay nerde?

Yayı gerdirip bırakınca gerginmi duruyor? Çiviyi yaklaçtırınca aniden tutup çekiyormu? Ama bir mıknatısa hiç bir müdahalede bulunmuyorsun çiviyi çekim alanına koyman yeterli oluyor. Ve mıknatısın çekim alanında mıknatısa bağlı hiçbir madde ip yada lastik yok. Dediğim gibi yay örneği hiç olmamış Bazı noktalarda hakılı olabilirsiniz ama yay ve mıknatıs kesinlikle farklı şeyler...

Birçok kişi bu konuyu hiç bilmeden etmeden hayır olmaz gibisinden giriştiği için böyle sıkıntılar yaşıyor. "Yanlış anlamayın ama Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" olayı...
Dediğin gibi yol örneği mümkün hatta dün akşam ben yaptım. Ama yolun sonu denilen birşey var. Ön yargılı olmayı bırakıp araştırsanız çok şeyler göreceksiniz.
 
Son düzenleme:
Olabilir. Benzetim iyi birşeydir, anlaşılması zor olan şeyleri benzetimle anlamak kolaylaşır o yüzden yazdım, ama benzetimi doğru yapma kısmıda zor tabiki. Aslında manyetizma konusunda bilgi sahibiyim demekte zor iştir, benim manyetizma hakkında bilgim ancak %1 dir.
 
İşte bu... Gerçekten Tebrik ediyorum... :)
Kimin bilgisi %1 den fazlaki? bu konuda bilgisi %1 den yeterince fazla olan biri bana deseki kardeşim bu iş olmaz sebebide şudur. O zaman vaz geçerim. Ama varmı öyle biri? İşte bu yüzden bu konu tartışılır bir konu oluyor. Hepimiz bu yüzden uğraşıyoruz.

Birde diğer konularıda daha önce çok inceledim. Sayın "şef" abimizin o konularada katılımı olmuş deneyimlerini olumsuz yada olumlu bizimle ayrıntılı olarak paylaşsa biraz aydınlanmış olurduk.

Aslında herkes hangi yöntemleri hangi dizilimleri deniyor bunların fotoğraflarını ve elde ettiği sonuçları paylaşırsa daha hızlı bir sonuca varabiliriz. Diğer konulardan baktım birileri hep diyor işte denemediğim dizilim kalmadı falan filan. Kardeşim bir fotoğraf çek yükle bizde görelim dimi? Mesela sayın sound124 birşeyler yaptığını söylüyor ama sadece ufak tefek ipucları veriyor. Ne bir çizim ne bir fotoğraf nede bir açıklama hiçbirşey yok. Mesajlarada cevap vermiyor. Arada bir hayalet gibi lafı ortaya atıp kayboluyor. Olmazki böyle. Hepimiz böyle birşeyler saklasak oooo hiçbir sonuca varamayız...
 
"Peki iki mıknatıs birbirini neden itiyor, kütlesel çekim kuvveti var diyoruz peki kütlesel itim kuvvetide olabilirmi (ne alakası var ama aklıma geldi)?"

Sn.karaapak,mıknatısın çekme-itme gücünün nereden gelebildiğini,bunun gizli sihirinin nasıl oluştuğunu,makaleler kısmındaki "Elektrik" kısmında açıklamaya çalışmıştım,ama üşenmeden yine bu kısımda da ele almaya çalışayım.Belirttiğiniz gibi,önemli projelere girişmeden önce,mıknatıslarla ilişkili olan bu yüzde 1'lik kısmın da çok iyi kavranılması,geriye kalan bilinmeyen yüzde 99'lık kısmın da,yine kavranıp öğrenilmeye çalışılması çok iyi olacaktır.Bu düşüncenizden ötürü de,ben de sizi gönülden kutluyorum.Sn.ŞEF'imizin de bu projeye önemli katkılarından dolayı kendilerini de ayrıca tebrik ediyorum.

Mıknatısın çekim gücü aslında mıknatıs atomlarındaki elektronlarda gizlidir.Bu elektronların çekirdek etrafında dönerken,ayni zamanda kendi etrafında bir yöne olan farklı dönüş yönleri, küçük birer mıknatıs etkisi yaratıyor.Yani atomun kütlece tartılamayacak kadar küçük(Çok dinamik) bu parçası olan elektron mıknatıslığı ortaya çıkarıyor.Bu kütlesel çekim ve itki kuvvetini ortaya çıkaran elektronun büyük bir hızla dönmesidir.N ve N'nin,S ve S kutbunun birbirini itmesi,N ve S'nin birbirini çekebilmesi,bu dönme yönünden dolayı ortaya çkardıkları tamamen farklı çekim gücü etkilerindendir.Demir bir çiviyi kuvvetle kendine çeken güç de,yine bu dış yörüngede dönen elektronların dengesiz atom içi dönüşleriyle ortaya çkardığı mağnetik gücün,demir çivi atomlarının içindeki dış yörüngede dönen atomlarla,tıpkı koca mıknatısların birbirleriyle,farklı kutuplarda olanlarının ve ayni kutuplarda olanlarının etkileşimi gibi,bir mağnetik etkileşim(Mağnetik kuplaj) içine girebilmesidir.Bakır,alüminyum bir çivide,doğal bir mıknatısla etkileşim(Mağnetik kuplaj) olamaması,tamamen elektron yapılarıyla ilşkilidir.Çünkü atomların en dış yörüngedeki valans bantlarında dönen elektronların,bir kısmının sağa,diğer kısmının ise sola doğru dönüp,birbirlerini mağnetik alan gücü yönünden sıfırladıkları(Nötr) hale getirebildikleri bir özel durum mıknatıs olayında söz konusudur.

Ferromıknatısiyetin bir malzeme atomunda olabilmesı için,belirli bir yöne(Sağdan sola veya soldan sağa) büyük bir hızla dönen elektron sayısının,ayni yörüngede dönen diğer elektronların dönüş yönüne göre baskın,dengelenmemiş olarak da daha fazla sayıda olabilmesi,yani sağdan sola ve soldan sağa dönerek,bir mıknatıs etkisi oluşumunun,elektronların sayısının,ayni sayıda olmasıyla dengelenip nötr olmaması,ayrıca bir dengesizliğin atom yapılarında bulunması gerekiyor.Bu dengesizliğin,yani bir yöne dönen elektronların,dış yörüngede daha fazla yer alabilmesi,mıknatıs gizli kuvvetini oluşturuyor.Atom bazında,mıknatıs malzemesini oluşturan bu yapı,küçük elektron güçlerinin(Spin atarak belirli bir yöne hızla dönene elektronların)birbirine artarak eklenmesiyle,büyük bir mıknatıs gücünü,bir çekim gücünü,mağnetik alan gücünü,yine ferromanyetik malzemeler üzerinde(Ancak bakır,çinko,alüminyumda değil)demir,nikel,kobalt,vb.ferromağnetik türde malzemeler üzerinde etkili olabilmiş oluyor.

Mıknatıs olayının kısa bir hikayesi de aslında tamamıyle bu prensipten ibarettir,elektronun dış yörüngede,bir yöne diğerlerinden daha fazla sayıda,ayni yönde dönerek dengeleri altüst ederek ortaya çıkardığı bir çekme kuvvetinin,yalnızca ferromağnetik malzemeler için geçerli olan gizli bir çekim gücünü ortaya çıkarmasıdır.

Amerika'da değişik yıllarda "Perendev mağnetik motoruyla" ilgili çeşitli patentler alınmasına rağmen,düzgün çalışabilen ve başarılı olabilen bir neticenin de elde edilemediği netteki ansiklopedide geçmektedir.Ama bu,bundan sonraki çalışmaların da bırakılması,pes edilip vazgeçilmesi yönünde caydırıcılık oluşturmamalıdır.Bilimsel araştırmaların önü,makul sonuçlar tam olarak elde edilinceye değin açık olabilmeli,sürdürebilmeli,tam olarak bilemediğimiz yüzde 99'lık kısmın da öğrenilmeye çalışılıp, bu gizemin,sırrın tam olarak da açık olarak aydınlatılabilmesi,kesin bilimsel verilerle pozitif,gerçek bir bilim adına çalışmaların da sürdürülebilmesi gereklidir.Belki kesin sonucun alınıp hayata geçirilememesi,bu yüzde 99'lık kısımda saklı olabilir,kesin sonuçları tam olarak araştırmadan,öğrenemeden de kimse bunu tam olarak da bilemez ve projenin bundan sonraki geleceği ile ilişkili olarak,bir tahmin de yürütemez diye düşünüyorum.

Özal'ın ölüm raporunun adli tıptan kesin olarak açıklanıp(4 ayrı zehirin kesin olarak da tespiti gibi) çıkabilmesi gibi,mıknatıslarla ilgili bu mahremiyetin,gizemin de tam olarak aydınlatılabilmesi,karanlıkta kalan ve bilinmeyen yanlarının araştırılıp öğrenilebilmesi de ayrıca gerekmektedir.Bu,"Perendev mağnetik motoruna" olan bakış açımızı ve çalışacağına olan kesin inancımızı da,daha olumlu yönlerde mutlaka büyük ölçülerde de değiştirebilecektir.Kolay gelsin.Saygılarımla.

"Howard Johnson received three U.S. patents on magnetic motors (in 1979, 1989 and 1995), but as of April, 2012, there is no known successful attempt to replicate the Johnson magnetic motor."

Alıntıdır.Kaynak: Magnetic motor - Wikipedia, the free encyclopedia
 
Son düzenleme:
Sayın Binbaşı açıklamalarınız için çok teşekkür ederim, yazıyı okurken lise yıllarımda bu mıknatısiyet kaynağının anlatıldığı aklımada geldi ama o kadar çok şey öğreniyoruzki ilgilenmediklerimizi tamamen unutmuşuz demekki. Birde elektron sadece etkileri bakımından varlığının mevcut olduğunu düşündüğümüz aslında sadece bir atom modellemesinden ibaret olduğu için aslında elektronun kendi ekseni etrafındaki dönüşü vasıtasıyla bir mıknatısiyet oluştuğunu söylemekte bir teori oluyor demek istediğim tarih boyunca fizik yasaları değişim göstermektedir belki yapılan çalışmalarla daha iyi açıklamalarda getirebileceğiz bu %99 luk kısma.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Forum istatistikleri

Konular
128,386
Mesajlar
917,174
Kullanıcılar
450,272
Son üye
berkay31421

Yeni konular

Geri
Üst