Elektromanyetik spektrum ve radyasyon

Katılım
27 Kas 2013
Mesajlar
205
Puanları
6
Konum
Antalya
Elektromanyetik spektrum hayatın evimizin içinde,TV,bilgisayar,akıllı telefon,wifi ve çok şey elektromanyetik radyasyon yayıyor.Bilhassa baz istasyonları konusunda bilim adamları kesin konuşmuyor fakat tehlike var oranı fazla yazılıyor.Bilhassa çocuklar korunmalı ve yatarken telefonu kapatın vb.tavsiye ediliyor...Sağlık ve yaşam için tedbir gerekiyor...Radyasyonu kurşun metali engelliyor ama nasıl olur TV önü kapatılmaz ki! ... Bu ciddi konuda bilgi ve tavsiyeleriniz nelerdir?
istockphoto-1311362176-612x612.jpg
 
Son düzenleme:
Mrb. 1 aydır bu konuyu okuyorum elektromanyetik dalgaları. Anladığım kadarı ile telefon wifi uydular vs mikrodalgalar ile iletişim haberleşme sağlanıyor. Mikrodalgalar metal yüzeyden yansıyor ama diğer her maddeden geçiyor. Sadece kurşun değil metallerin hepsinden yansıyor. Gama ışını ise metallerden de geçiyormuş ama kurşundan geçmiyor diye okudum.
Baz istasyonlarının yaydığı mikrodalgalar her yere yayılıyor. Telefonu kapatmak buna çare olmaz. Çünkü zaten bulunduğumuz her yerdeler. Baz istasyonunu odak noktası olarak düşünün yani şu dolu bir leğen veya tencere düşünün tam ortasına bir damla su damlatın veya bir taş atın. İşte dalga her yere yayılacaktır. Baz istasyonları da aynı bu şekilde çalışır. Yani taşın düştüğü yer de baz istasyonu var diyelim, taşın olusturdugu dalgalar da baz istasyonlarının yaydığı mikro dalgalar. Bu sekilde çalışır. Yani her saniye her salise mikro dalgalar baz istasyonlarından yayılır ve bu dalgalar evden çevremizden eksik olmaz. Telefonu kapatırsanız bile bu dalgalar her yerdedir. Kimisi zararlı diyor kimisi zararsız diyor. Bir telefonun sinyali ile Mikrodalga fırınların yaydığı sinyaller aynı değildir diyorlar. Ama mikrodalga fırınlarının içindeki mikrodalgayı oluşturan magnetron cihazı 850 veya 1000 watt arasi güçlerde üretiliyor. Genelde 2.4 GHz frekansa sahip. Ama baz istasyonlarına bakacak olursak çalisma prensibini ben bilmiyorum ama tahminimce istasyonun altında elektrik panoları var ve bu panolarda ki trafonun mikrodalgalardaki trafolardan daha büyük oldugunu düşünüyorum. Yani voltajı ve akımı mikrodalga fırınlarınıdan yüksek değil deniliyor ama büyük bir istasyon olduğu için ben böyle düşünmüyorum ve başkalarina da zararsız konusunda güvenecek degilim. Ama telefondan vazgecemeyiz. Önemli olan daha da geliştirip tedbir almak.
Mesela hiç iletisim kurulmadigi zamanlarda sinyaller otamatik olarak kesilebilir. Görüşme olduğu zaman devreye girebilir. Ama dünyada 8 milyar kişi nereden baksanız aynı anda 1 milyon kişi kesin konuşuyordur. Ve buda çare olmaz.
Bence starlink uydu alıcıları gibi (hani uydu sinyali düştüğü zaman en yakın uyduyu buluyor da o yöne doğru otomatik dönüyor ya.) İşte bu şekilde cep telefonuna mikro bir motor 1mm gibi konulur da uyduya doğru motor yönelirse, ve bir de alıcı ve verici arasındaki frekans su dalgalari gibi yayilmasa da direkt olarak düz bir şekilde ilerlerse uyduya ve uydudaki alıcı ile okunup konuşulan kişiye verici ile (su dalgaları gibi değil de doğru bir şekilde) iletilirse sorun çözülür.
Ama dalgalar nasıl düzeltilebilir. Simdi elektrikte doğru akım ve alternatif akım var. Şebeke elektriği alternatif akımdır yani dalgalı akım. Bu akımı DC akıma diyotlar sayesinde ceviriyoruz. Ama elektromanyetik dalgaları nasıl dogrultabiliriz. Bunun için elektromanyetik dalgaların nelerden etkilendiği araştırılmalı. Elektromanyetik dalgalar acaba manyetik alandan etkilenir mi. Kimisi etkilenir diyor kimisi etkilenmez. Denemeler yamak lazım. Eğer ki mıknatıstan etkilenir ise üçgen bir mıknatıs yapar isek dalgalar üçgen mıknatısın sivri yerinden kutuplara ayrılabilir. Mesela bir magnetronun yaydığı mikrodalgayı magnetronun antenine bakacak şekilde üçgen bir mıknatıs koyar isek (mıknatısın sivri ucu magnetron antenine bakacak) dalgalar o mıknatısın sivri ucundan kutuplaşmaya başlayacaktır. Herkesin tahmini bu şekilde olur ama denemek araştırmak lazım. Dalgaları kutuplara ayırır isek ne gibi sonuçlar olur onuda düşünmek gerek. Manyetik alandan etkilenip etkilenmidigi bu şekilde anlaşılabilir.
 
Radyasyon kelimesini duyunca panik olmaya gerek yok.

Ne zaman nukleer radyasyon sozkonusu ise o zaman tehlike var.

Bir lambani isik vermesi, sobanin isi vermesi radyasyon demek.

Ayni sekilde radyo dalgalari da yayilir yani radyasyondur.

Adi ustunde radyasyon yayinim demek.

Onemli olan radyasyonun tipi ve siddeti.

Mesela yangin dedektorlerinin bazi tipleri radyoaktif yayinim yapar. Ama korkmaya gerek yok siddeti cok dusuk.

Siyanur zehirlidir ve oldurur. Fakat cok cok cok dusuk dosaj alinilirsa olunmez.

Cok kizgin sobaya 1 kac cm yaklasir ve beklerseniz radyasyon sizi oldurur. Ama korkmayin aci cekmeye baslar baslamaz sobadan uzaklasirsiniz.

Mikrodalga vs de belki Yeterince guclu ise ve direk maruz kalirsaniz Belki DNA niz bozulur kanser olursunuz. Fakat bunun icin radyasyonun siddeti onemli.

Cok kulak asmaya gerek yok. DNA yi bozacak kadar radyasyon varsa herhalde dna bozulmadan once muhtemelen daha erken baska belirtiler olacaktir.
 
Son düzenleme:
Elektromanyetik spektrum hayatın evimizin içinde,TV,bilgisayar,akıllı telefon,wifi ve çok şey elektromanyetik radyasyon yayıyor.Bilhassa baz istasyonları konusunda bilim adamları kesin konuşmuyor fakat tehlike var oranı fazla yazılıyor.Bilhassa çocuklar korunmalı ve yatarken telefonu kapatın vb.tavsiye ediliyor...Sağlık ve yaşam için tedbir gerekiyor...Radyasyonu kurşun metali engelliyor ama nasıl olur TV önü kapatılmaz ki! ... Bu ciddi konuda bilgi ve tavsiyeleriniz nelerdir?Ekli dosyayı görüntüle 101297


https://www.kontrolkalemi.com/forum/konu/magnetizma-elektromanyetik-alanlar-ve-radyasyon.58310/

2011'deki bir yazımda bu konuyu detaylı ele almış, magnetizma ve elektromagnetik alanların radyasyonla her zaman ayni kavram (ayni risk değerinde) olamayacağını ve birbirleriyle karıştırılmaması gerektiğini bazı güncel örneklerle belirtip söylemeye çalışmıştım. Kolay gelsin.
 
https://www.kontrolkalemi.com/forum/konu/magnetizma-elektromanyetik-alanlar-ve-radyasyon.58310/

2011'deki bir yazımda bu konuyu detaylı ele almış, magnetizma ve elektromagnetik alanların radyasyonla her zaman ayni kavram (ayni risk değerinde) olamayacağını ve birbirleriyle karıştırılmaması gerektiğini bazı güncel örneklerle belirtip söylemeye çalışmıştım. Kolay gelsin.
Peki efendim özür dileyerek şunu sormak istiyorum. Mademki manyetik alan ile elektromanyetik dalgaların hiç bir alakası yok ise geçtiğimiz günlerde Kaliforniya da bir universitede mikrodalgalardan elektrik üretilmiş ve yakın zamanda güneş panellerinin yerini alması söyleniyor. Elektrik + ve - yüklerden oluşuyor ise ve eğer alakası olmadığını varsayarsak" +ve- oluşmaz" diyemezmiyiz.
Bir örnek daha vereyim. Mikrodalga fırınların magnetronu söktüğünüz zaman magnetrona enerjiyi verir ampulü yaklaştırır isek magnetronun antenine ampulün yandığını görüyoruz. Ama ampulün içindeki devreye zarar veriyor ve bir daha ampül çalışmıyor. Elektronik devreyi iptal edersek sadece neon gazlı bir ampul yaparsak bu sefer yanacakmıdır acaba. Egerki yanarsa elektronik devre olmadığı için bu sefer zarar gormeyecek ve sürekli olarak yanacaktır.
 
Milletin kafalarını iyice karıştırmışlar. :D
Artık kitap okumak yerine dedikodu yapıyorlar.
Yakın zamanlarda zat-ı muhteremin birisi ayın karanlık tarfında uzaylıların olduğunu, bu sebeple de ayın karanlık tarafına inilemediğini, üstelik bu ifadesini bir TV kanalında halka açık olarak söylemişti.
Birileri bu olaya bir tarafları ile güldüğü için de artık o kişiler pek ortalıkta görünmüyorlar.

Elektromanyetik dalgalar olsun, elektrik akımı olsun, atomun dış yörüngesindeki elektronların hareketi ile oluşur. Atom teknolojisi ve X-RAY tekniği haricinde hiçbir teknoloji ile bir atomun çekirdeğindeki nötronlar ve protonlar hareket ettirilip havaya yayılamazlar.
RADYASYON olarak bilinen bu ifade esasen bir atomun içerisindeki nötron veya protonların havaya yayılma olayıdır.
Burada radyasyon ifadesini bilimselleştirirsek..
1) Nükleer radyasyon. Nükleer yayılım demektir.
Havaya nötron, proton ve elektronların serbest yayılımı ile açıklanır.
Nötron ve protonlar havada serbest halde iken başka atomlarla birleşme eğilimi içerisindedir. Bu sebeple canlılar üzerinde ciddi tahrip etme özelliği bulunmaktadır.
2) Elektromanyetik radyasyon.
Sadece negatif yüklü ve atomun dış yörüngesindeki serbest elektronların serbest yayılımı ile açıklanır. Elektronların havadaki serbest yayılımı ancak dış elektronu serbest olan başka atomlara (Teknikte iletken) veya moleküllere intikal etmesi sonucu bu iletkende bir elektron hareketi (elektrik akımı) oluşmasına sebep olur. Oluşan bu elektrik akımı ve toprağa göre potansiyel farkı gerilim olarak ölçülür.
Bu gerilimin oluşturmuş olduğu akım şiddeti ise, elektronların sıfırlanabilmesi için geçtiği yollardaki karşılaştığı toplam direnç dahilinde belirlenir ve ölçülür.
Aynen bir iletkende olduğu gibi elektromanyetik dalgalar insan vücuduna değdiğinde, insan vücudunda belli miktar gerilim ve akım oluşturmaktadır. Bu teknik yıllardır bilinmekte ve hemen hemen herkesin karşılaştığı bir durumdur.
Bir amplinin canlı giriş ucuna elimizi değdirdiğimizde ampli HIRRR diye öterek bize kızar. Vücudumuzda indüklenen elektromanyetik akım ampli girişinden girer ve ampli tarafından yükseltilerek çıkışta yüksek voltaj ve akım oluşturur.
Vücudumuz üzerinde indüklenen bu gerilimi bir osilaskop ile rahatlıkla ölçebilir, frekans, genlik gibi parametreleri rahatlıkla elde edebiliriz.
Havaya yayılan serbest elektronların toprağa akarak sıfırlanma eğilimi de bulunmaktadır. Bu sebepledir ki verici antenleri topraktan mümkün mertebe yukarı yapılmaktadır.
Elektromanyetik dalgalar bazı tekniklerle belli şekillerde yönlendirilebilir ve, daha uzaklara ulaşması sağlanabilir.
Her türlü yönlendirilmiş anten teknikleri bu konuyu izah etmektedir.
Ama elektromanyetik dalgaları nasıl dogrultabiliriz. Bunun için elektromanyetik dalgaların nelerden etkilendiği araştırılmalı.
Elektromanyetik dalgalar da bir diyot ile rahatlıkla doğrultulur. Diyot çıkışı DC veya modülasyonlu AC olarak ölçülüp gözlemlenebilir.
En ilkel icad olan ilk radyo alıcıları bu şekilde çalışırdı.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Galenli_radyo
Elektromanyetik dalgalar da kendisine etki eden başka elektromanyetik dalgalarla etkileşir. Bu olaya teknikte ENTERFERENCE (Girişim) denir.
Havaya yayılan her türlü elektromanyetik dalga, diğer bir elektromanyetik dalganın genliğini bozabilir. Hatta bir elektromanyetik dalga doğrusal yayılım yapıyorsa ve yansıyan ve farklı fazda aynı alıcıya ulaşıyorsa, kendi kendisini etkiler.
Eski karasal TV yayınlarında GÖLGELENME olarak sıklıkla görülmekte idi.
 
Ben o merak ettiğinizi mikrodalga fırında çok merak ederek bunu denedim ve forumda yazmıştım aldığım bu sonucu. Neon gazlı kontrol kalemi iç ampulünü mikrodalga fırına koyduğumda çok kuvvetli indüksiyonla aşırı kırmızı-sarı yanan neon kontrol kalemi içindeki bu ampul bozulmuştu, bu kadarını tahmin etmeyip ancak bu deneyle mikrodalgaya doğrudan nüfus eden ve kuvvetli indüksiyona maruz kalan elektrikli devreler, cep telefonları ve neon ampulü bozulmuş oluyor, bu kaçınılmaz bir durum.

Mikrodalga aslında enerjinin şekil değiştirmiş ve başka bir forma geçmiş başka bir halidir, mikrodalgaları uzaydan dünya üzerine bir çanakla odaklanıp alınıp doğrudan uzaydan bu yolla gönderilen elektrik enerjisinin dünya dışından olan iletimiyle dünyada bu yolla elektrik enerjisinin iletimi ve kullanımında bir ara düşünmüşlerdi Amerikalılar.

Manyetik alanlarla elektromanyetik dalgaların farkı; elektromanyetik dalgaların ışık gibi hem dalga özelliği hem de yakınlarındaki iletkenler üzerinde aradaki bu uzaklığa göre çok zayıf (üretilen asıl kaynağa çok uzak iken) veya çok kuvvetli (üretilen asıl kaynağa çok yakınken, Tesla bobini örneğindeki gibi) ) indüksiyon akımlarını (kendi sahip oldukları frekansla birebir eşit) indüksiyon akımlarını kapalı devre iletkenler içinde üretebilmiş olmalarıdır. Bu açıdan bakıldığında hem manyetik hem de indüksiyon (indükleme) özelliğine çok uzaklardan bile gelseler sanki çok yakın ve çok hızlı hareket eden mıknatıs kutupları gibi kapalı iletkenlerde indüksiyon akımlarını kolaylıkla üretebilmiş olmaları yönünden sıradan magnetik alanlardan elektromanyetik dalgalar tümüyle ayrılıyor.

Güneş ışınları UV bandında solar panellere düştüğünde; fotovoltaik yolla 1.1 voltluk hücre başına gerilim (elektrik) üretebilmeleri aslında güneş ışığındaki yüksek radyasyona sahip UV kısmının (kızılötesinden çok farklı ve daha yüksek enerji seviyesi yüksekliğindeki tayf kısmı) güneş panelindeki ara birleşim yerindeki elektronların bu enerji ile yasak band (ara birleşim kısmından) tarafından karşı tarafa geçirilip bu pilin iki ucu arasında solar güçle bir voltaj farkının bu yolla kolayca oluşabilmesi gerçeğidir. Güneş ışığının düşük enerjiye sahip (kızılötesi) bandının elektrik üretim gücü hiç olmayıp veya çok düşükken kısa dalga boylu UV kısmı panellerde elektrik enerjisinin üretimine çok daha uygundur. Kızılötesi kısmı da buna çok uygun olsaydı zaten karanlıkta karaların gündüz emip kolayca absorbe ettiği kızılötesiyle gece de enerji üretimi mümkün olabilirdi örneğin. Solar panellerde elektrik üretimi Einstein'in kuantum mekaniği veya kuantum fiziği açıklamasıyla bugün çok daha kolaylıkla açıklanarak daha mantıklı olarak oluşan elektriğin gerçek sihiri bununla da ifade edilebiliyor. (çok eski yıllarda kuantum fiziğinin ortaya atıldığı o yıllardaki gibi) Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Bu açıdan bakıldığında hem manyetik hem de indüksiyon (indükleme) özelliğine çok uzaklardan bile gelseler sanki çok yakın ve çok hızlı hareket eden mıknatıs kutupları gibi kapalı iletkenlerde indüksiyon akımlarını kolaylıkla üretebilmiş olmaları yönünden sıradan magnetik alanlardan elektromanyetik dalgalar tümüyle ayrılıyor. Kolay gelsin.
KÖTEK.. Ve açıklama.
Bir elektromanyetik tayf incelendiğinde, manyetik (mıknatıslanma) alan ve elektromanyetik alan görülür.
Manyetik alan ile elektromanyetik alan (dalga) birbirlerine 90' açıdadır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Elektromanyetik_alan
Buradaki mıknatıslık özelliği ve havaya yayılan elektromanyetik dalga özelliğini iyi kavramak gerekir.
Bir iletkenden elektron geçerse ilk etapta bu iletken çevresinde bir manyetik alan oluşumu incelenir.
İletkenden geçen akım (t) zamanı ile belli titreşimler dahilinde değişim gösteriyorsa o iletkenin çevresinde hem elektromanyetik alan hem de manyetik alan oluşmaktadır.
ÖLÇÜM TEORİSİ:
Bir markoni antene AC uygulanırsa ve anten rezonansta ise antenden akım geçmektedir. Geçen bu akım hem manyetik alan, hem de elektromanyetik alan oluşturmaktadır.
Oluşan manyetik alanın (mıknatıslanma) şiddeti çok düşük olduğu için, pusula haricinde hemen hemen hiçbir ölçü aleti ile ölçülemez. Çünkü manyetik özellik ancak manyetik cisimlere etkisi ile ölçülebilir.
Eğer bir marconi antene 1Hz gibi bir frekans verilir de antenin yakınına bir pusula yaklaştırılırsa, pusula frekansa göre 180' hareket edecektir.
DC den ultra sound (1Hz to 20Hz) dalgalara kadar bir anteni rezonansa getirebilmek bilimsel olarak mümkün olmadığı için, herhangi bir iletkenden havaya yayılım yapması beklenemez. Ancak basit bir deney ile bu olay ispatlanabilir.
Havaya yayılım yapılamadığına göre bir telden DC den 20Hz e kadar olan frekansların geçirilmesi iletkenin diğer ucunun kaynağın diğer ucuna irtibatlanması ile mümkün olabilir.
Ancak bilinmelidir ki bir iletkenden bu denli alçak frekanslar ve DC geçerse de yine etrafında elektromanyetik dalga ve manyetik alan oluşmaktadır.
Bu denli düşük frekanslarda ise elektromanyetik yayılımdan ziyade manyetik özelliği ile literatürde yer alır ve incelenir.
 
Peki efendim çok teşekkürler cevaplarınız için internette bu kadar bilgiler yok yinede anladığım kadarı ile sizlerden bilgi edindim sağolun. Söylediğim gibi mikrodalgalari 1 aydır araştırıyorum. Nedeni dedektör yapacağım için. İnternetten bayağı bir dedektör devresi var ama elektronik olduğu için çok zahmetli olduğu için (Çok zahmetli) hem fazla mesafe veya metal bulabilirlik az olduğu için mikrodalga magnetrondan yapmaya karar verdim. 1 aydır araştırıyorum. Yeraltı radarları da magnetrondan sinyal göndererek sinyalin yerin altındaki metalden yansımasıyla alıcıya teması ile çalışıyormuş.
Şimdi dedektör almaya karar verdim ilk başta ama çok pahalı geldi benim için. Bu yüzden en ucuz ve fazla uğraşmadan kendime bir dedektör yapmak istiyorum.
Magnetronun yeraltından yansıttığı sinyali nasıl yakalarım? Bu mikrodalga ile nasıl LED yakarım? Yardımcı olurmusunuz.
Ben uydularda canaklarda kullanilan elemli varya hani LNB işte onunla yakalayıp LNB çıkışına da uydu sinyal bulucu bağlayıp sinyal frekanslarina göre hareket edecektim ama olurmu olmaz mı bilmiyorum. LNB üzerinde 8 GHz 20 GHz yazıyor ama magnetrondan gelecek olan sinyal güçlü bir sinyal. LNB içindeki devreyi bozabilir diye düşünüyorum. Eğer bozmaz ise dalga yeraltından yansır LNB ile yakalar ve sinyal bulucu ekranından frekansı okuyup orada metal var mı yok mu öğrenebilirim.
Veya yansıyan dalgadan bir LED yakamazmiyim. Mikrodalga tasarruflu ampulleri yakıyor ama yeraltında 2 metrede ise metal. 2 metre iniş 2 metre de çıkış 4 metre yapar 4 metreden tasarruflu ampulü yakmaz. Ne yapabilirim. Bir buzzer da olur. Ses calabilir mesela. 850watt gücünde bir mikrodalgayı nasıl bir devre kurup ses veya LED yanmasını gerçekleştirebilirim. Bu magnetrondan ilk defa yapacağım deneyeceğim bu yüzden internette hiç bir bilgi yok. Sadece savunma radarları meteoroloji ve yeraltını okudum hepsinde bu magnetron kullanılıyor. Yeraltı için 2000mhz yani 2 GHz radar kullanılıyormuş ama gücünü bilmiyorum onu yazmamışlar kaç watt olduğunu. Savunmada 90 GHz kullanılıyormuş. Ama kaç watt olduğu yazmiyor hiç bir yerde. Ama tahminimce 850 watt bir magnetron yeraltı için yeterli olacaktır. Çünkü internette satılan dedektorler 100 watt bile değil belki gucluleri de vardır ama 850 watt değildir bu yüzden kesin olur gibime geliyor. Ama dediğim gibi yansımayı yakalayıp ses ile veya LED ile metal olup olmadığı bilgisini öğrenmek istiyorum.
Şimdiden teşekkürler
 
Magnetron mikro dalgalarla uğraşmayı gerektirir.
Mikro dalgaların her cisimden yansımaları farklı olur. Mikro dalgalarla uğraşmak öyle pahalıdır ki böbrek dalak ne varsa satsan alamazsın.
Ayrıca bu gibi işlerle uğraşmak için binlerce yüzlerce wattlık vericilerden bahsedilmez.
Birkaç wattlık verici ve uygun bir alıcı işin temelidir.
Ancak sadece alıcının yapımı bile servet harcamayı gerektirir.
Teori için 2.4GHz alıcı yapıp, sinyal kuvvetini analog olarak işleyerek bir ledi yakma ile uğraşabilirsin.
Alıcı, temel anlamda bir radyo frekans alıcısıdır.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,197
Mesajlar
915,761
Kullanıcılar
449,977
Son üye
keskiyan

Yeni konular

Geri
Üst