Elektriğin Ülkemizdeki Tarihi ve Bir Santralın Kuruluş Öyküsü...

Katılım
14 Ocak 2009
Mesajlar
559
Puanları
6
Yaş
55
Konum
Seyitömer Termik santralı KÜTAHYA
[h=1]1. TARİHÇE[/h][h=2]1.1. Elektriğin Yurdumuzdaki Tarihçesi[/h]Elektriğin endüstriyel gelişmedeki rolü ve önemi artık herkesçe bilinen bir gerçektir. 1775 yılında keşfedilen buhar makinesi ile Avrupa’da modern anlamda başlayan sanayileşme, 1880’lerde elektriğin sanayiye uygulanması ile bu iki sektör baş döndürücü bir hız kazanmıştır.Elektriğin sanayide uygulanmasından, Birinci Dünya Savaşına kadar geçen 30 yıllık süre içinde Avrupada sanayinin gelişmesi, daha önce buhar ve su kuvvetine dayanan yüzyıla aşkın süre içindeki gelişmesinden çok daha fazla olmuştur. Türkiye’de ilk defa, 15.09.1902’de tarihi Tarsus kasabasında bir su değirmeni milinden Transmisyonla çevrilen 2 kilowatt’lık bir dinamodan kasabaya cereyan verilmiş ve ilk kez geniş kitlenin elektriğe kavuşturulması için 1913’de İstanbul Silahtarağa santralı işletmeye açılmıştır. O tarihlerde elektriğin, yetişmiş yeteri sayıda teknik personeli olmaksızın ve halka nasıl kullanacağını öğretmeksizin kullanılmasının sakıncalı ve tehlikeli olduğu, zamanın padişahına anlatıldığından İstanbul’un elektrikle tanışması gecikmiştir. Beylerbeyinde oturan Cemil Molla’nın kendi yalısını, padişahın tahta çıkışının yıl dönümünde, elektrikle donattığını yıldız sarayından gören padişah bu güzellikten etkilenerek sarayın en kısa sürede elektriklendirilmesini emretmiştir. Bundan sonraki süreçte izinle İstanbul’daki köşkler ve oteller elektriklendirilmiştir. İlk ihale 1.10.1910 yılında İstanbullun Avrupa yakası için yapılmıştır, bu ihaleyi Macar Ganz firması 50 sene işletme izni ile kazanmıştır. 1923’de cumhuriyet ilan edildiği zaman yalnız İstanbul, Tarsus ve Adapazarı şehirleri elektrikten yararlanabiliyordu. Bu şehirlerin o zamanki nüfusunu göz önüne alırsak ülke nüfusunun ancak %6’sı elektrikten faydalanabiliyordu. Cumhuriyetin ilk 10 yılında 105 şehir ve kasabamız elektriğe kavuşmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan santraller hep yabancılar tarafından kurulmuştur, bunların işletmesi yerli ve yabancı imtiyazlı şirketlerle belediyeler, özel idareler, fabrikatörler ve özel kişilerle yürütülmüştür. Bu santrallerin bazıları taşkömürü, bazıları mangal kömürü, bazıları su kuvvetiyle çalışıyordu. Bu tarihlerde büyük şehirlerin çoğunun elektrik şirketleri yabancıların elindeydi ve altına endeksli olarak tarifeleri istedikleri gibi değiştirebiliyorlardı. Bu halkın pahalı elektrik tüketmesine neden oluyordu. Bu nedenlerden dolayı devlet tarafından bu imtiyazlı şirketlerin imtiyazları ellerinden alınıp kamulaştırıldılar. Bu işletmelerin verimli çalışabilmeleri ve ülkenin planlı bir şekilde tekelden elektriklendirilmesi için işletme hakkını belediyelere verip şu kurumlar; 1930’da Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİEİ) Genel Direktörlüğü ve Etibank kurulmuştur. Böylece elektrik kesimindeki dağınıklığı ve başı bozukluğu giderme yönünde ilk adımlar atılmış olmaktadır.Buna göre Türkiye’de şehirlerin elektriklendirilmesinde belediyeler sorumlu olmakla birlikte elektrik üretimi için gerekli birincil enerji kaynaklarının etüdü ve tesislerinin projelerinin yapımı ile EİEİ görevlendirilmekte, Etibank’da madencilik görevi yanında büyük santraller kurmak ve işletmekle yükümlü kılınmakta idi. Başlangıç itibariyle gerek sermaye gerekse personel yetersizliği nedeniyle sanayinin ihtiyacı olan elektrik bu yollarla tam olarak karşılanamamış, bu durum karşısında büyük çaptaki resmi ve özel fabrikalar kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kendi üretim tesislerini kurmaya devam etmişlerdir. EİEİ idaresi bu gibi tesislere proje yardımında bulunmuştur. Yukarıda bahsedilen zorlukları aşmak için 1945 yılında İller Bankası kuruldu, bu bankanın kurulması belediyelerin elektrik işlerinin daha iyi yürütülmesinde çok önemli bir adım olmuştur.Yurdumuzun elektrifikasyonu geliştikçe sorunlarda artıyordu. Özellikle bu kesimdeki dağınıklık ülke imkanlarının gerektiği gibi kullanılmasını engelliyordu. Bu nedenle çoğunluğu kamu idaresinde bulunan tesislerin bir devlet kuruluşu elinde toplanması fikri yaygınlaşıyordu. Bu konu da ilk çalışma 1953’de Ankara’da toplanan 1.İstişare Enerji Kongresinde olmuştur. Hemen ilgili bütün kuruluş temsilcilerinin katılması ile yapılan bu kongrede yapılan tüm elektrik işlerinin bir kurum tarafından yapılması fikri benimsenmiştir. Ancak bu fikrin gerçekleştirilmesi kolay olmamıştır.25.10.1970’de yürürlüğe giren TEK kanununa göre Türkiye’nin elektriklendirme planını yapacak, hidrolik santraller dışında elektrik üretim tesisleri kurulacak ve belediyelerle belediye sınırları dışında kalan tüketicilerin elektrik ihtiyacını karşılayacak ve köy elektrifikasyonu işlerini yürüyecektir.Türkiye Elektrik Kurumu kuruluşundan itibaren her şeyden önce kuruluş gerekçesinde de belirtildiği üzere elektrik sektöründeki hizmet dağınıklığını ortadan kaldırmış bu sektörde planlama proje tesis ve işletme faaliyetlerini bir elde toplayarak bu hizmetlerin birbirine uyumlu olarak yürütülmesini sağlamıştır.[h=2]1.2. Seyitömer Termik Santrali Tarihçesi[/h]Dünyada elektiriğin gün geçtikçe artan önemi karşısında yurdumuzda mevcut fosil ve hidrolik kaynakların elektrik enerjisine dönüştürülmesi amacıyla yapılacak etüt ve proje hizmetlerini yürütmek üzere özel bir kanunla kurulan Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ) 1936-1939 döneminde Kütahya Linyit havzalarında kurulması düşünülen termik santrallerin ilk etüt ve projesi üzerinde çalışmalar yapmıştır. Aynı kuruluş 1940-1944 döneminde Seyitömer Linyit havzasında bir Termik Santralin tesis edilmesi çalışmalarını sürdürmüş ancak II. Dünya Savaşı nedeniyle bu çalışmalar sekteye uğramıştırI. Beş yıllık (1962-1967) Kalkınma devresine kadar herhangi bir çalışma olmamış ancak II. Beş yıllık kalkınma planına girecek büyük üretim tesislerini tespit etmek gayesiyle 1966 yılında yapılan çalışmalarla Seyitömer Linyit havzasının genel Amenajman Planı ve burada kurulacak Termik Santralın fizibilite raporlarını ve ön projesini hazırlamıştır.Daha sonra ETİBANK tarafından Fransız SOFRELEC ve STEIN et ROBAIS firmalarına bölgede bilinen 203 milyon ton linyit ile 140 milyon ton bitümlü sist (marn)'ın öğütülmesi ve yanma deneyleri ile fizibilite etütleri yaptırılarak önce 67. D. 02/0220 proje no’su ile 150 MW'lık bir ünite bilahare 67. D. 02/0221 proje no’su ile ikinci 150 MW'lık ünitenin tesisi öngörülmüş ve Aralık 1968 ile Şubat 1969 yıllarında Fransız Steın Industrıe (SI) ve İtalyan Gruppo Industrıe Elektro Mecanıche Per Impıantı All'entero (GIE) firmaları ile sözleşme imzalamıştır.Bilahare 1974-1978 döneminde III. Ünite ve 1984-1989 döneminde ise IV. Ünite tevsii edilmiştir.Seyitömer Termik Santrali İşletme müdürlüğümüz 1970 yılında 1312 Sayılı Kanunla Kurulmuş ve 08.06.1984 tarih, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri hakkında Kanun Hükmünde Kararname Hükümlerine tabi olarak faaliyet gösteren Kamu İktisadî Kuruluşu statüsündeki Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğüne bağlı iken yeniden yapılanma doğrultusunda Kurumun 15.09.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla;1- Türkiye Elektrik Üretim-İletim A.Ş. (TEAŞ)2- Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ)Ünvanlı iki ayrı İktisadi Devlet Teşekkülü şeklinde teşkilatlandırılmasına müteakip 102896 Ticaret Sicil no’lu Türkiye Elektrik Üretim-İletim A.Ş. (TEAŞ) Genel Müdürlüğü Termik Santraller İşletme ve Bakım Daire Başkanlığına bağlı bir üretim birimi iken;Türkiye Elektrik Üretim - İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü Bakanlar Kurulu'nun 05.02.2001 tarih, 2001/2026 sayılı Kararı ile 1-Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) 2-Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ)3-Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.(TETTAŞ)Ünvanlı üç ayrı İktisadi Devlet Teşekkülü şeklinde yeniden teşkilatlandırılmıştır.Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğünün Yönetim Kurulunun oluşması ile Genel Müdürlüğümüz 01.10.2001 tarihinde fiilen faaliyetine başlamış, İşletmemiz Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü Termik Santrallar ve Maden Sahaları Daire Başkanlığına bağlı bir üretim birimidir.Santralımız hızla kalkınmakta olan Yurdumuz Ekonomik ve Sosyal yaşamında vazgeçilmez yeri olan ve her geçen gün artan elektrik enerjisinin karşılanmasında katkıda bulunmak ve Seyitömer Havzasında istihsal edilen ticari değeri bulunmayan düşük kaliteli linyit rezervlerinin değerlendirilmesi amacıyla tesis edilmiştir.Kütahya' nın 28 km Kuzeybatısındaki Seyitömer Bölgesinde TKİ Tesisleri ile entegre olarak beheri 150 MW ve toplam 600 MW gücünde dört (4) ünite halinde inşaa edilen Santralımız, I.Ünitesi : 1973 II.Ünitesi : 1974 III.Ünitesi : 1977 IV.Ünitesi : 1989 yılında üretim faaliyetine geçmiştir.Santralımız ünitelerinin her birinin yıllık üretim kapasitesi 975 Milyon kWh olup dört ünitenin toplam yıllık üretim kapasitesi 3.9 Milyar kWh' dır.Üretilen bu enerji I.-II. ve IV. ünitelerde 380 kV çıkışlı olarak, III. ünitede ise 154 kV çıkışlı olarak Enterkonnekte sisteme verilmektedir.Üretim için gerekli olan kömür TKİ/Seyitömer Linyitleri İşletmesinden, Su ise 13 km mesafede bulunan ENNE Barajından temin edilmektedir.Her ünitenin 500 t/h buhar üretim kapasiteli tabii sirkülasyonlu ve kızdırıcılı tip kazanlarında yakılan kömürün;I-II-III. Üniteler için; -Kalorifik Alt Isıl Değeri : 1750 +- 100 kCal/Kg -Kül nispeti : % 35 (Orijinal) -Rutubet : % 40 (Orijinal) IV. Ünite için;-Kalorifik Alt Isıl Değeri : 1600 +- 100 kCal/Kg -Kül nispeti : % 45 (Orijinal) -Rutubet : % 40 (Orijinal)değerlerinde olup kWh başına yaklaşık 1500 gr ve Santralın nominal üretimine karşılık 5,850 milyon ton kömür tüketilmektedir. KWh başına 2.5 litre olarak tüketilen su ise; 4.5 milyon m[SUP]3[/SUP] rezerv kapasiteli Enne Barajından pompa ve isale hattı vasıtasıyla temin edilmektedir.Çevre temizliğine ve sorunlarına ayrı bir özen gösterilen Santralımızda IV. Ünite proje kapsamında inşaa ettirilen "Curuflu ve Kireçli Atık Sular Arıtma Tesisleri" 1990 yılında servise alınarak su kirliliği önlenmiştirBunun yanında kül döküm sahalarının toprakla kaplanması ve yeşillendirilmesi çalışmaları da devamlı olarak yapılmaktadır.1.3. Elektrik Enerjisi İş yapabilme yeteneğine enerji denir. İş enerji sarf edilmek suretiyle yapılır. Enerji yokken var edilemez ve vardan yok edilemez. Ancak enerjiler birbirlerine dönüştürülebilir. Dolayısıyla evrendeki bu enerjilerin toplamı sabittir. Enerji iki halde bulunur. 1.Potansiyel enerji :Madde de saklı olarak bulunan enerjidir.(Barajda duran suda, kömürde, petrolde, doğalgazda, aküde ki enerji) 2.Kinetik enerji :Saklı olarak bulunan enerjinin yapabilecek hale geçmesi. (Barajdan akan suyun türbünü döndürmesi, kömürün yanma sonucu ısı yayması v.b.) Enerji her iki durumda da hal değiştirilebilir. Potansiyel halden kinetik hale geçebildiği gibi, kinetik haldeki enerjiyi potansiyel halde depolamak mümkündür.Enerji çeşitleri:1.Mekanik enerji (Hareket enerjisi),2.Isı enerjisi,3.Işık enerjisi,4.Kimyasal enerji,5.Elektrik enerjisi.Elektrik enerjisi diğer enerji çeşitlerinden elde edilebilir ve diğer enerji çeşitlerine kolayca dönüşebilir. Günümüzde ülkelerin gelişmişliğinin ve refah seviyesinin bir ölçüsü olarak, kişi başına tüketilen enerjinin miktarı göz önüne alınabilir.Elektrik enerjisinin üstünlükleri:v Diğer enerji çeşitlerine göre çevrilmesi kolaydır,v Bu çevrim sırasında verim yüksektir,v Uzak mesafelere kolay ve süratle taşınabilmektedir,v İletim kayıpları azdır,v Küçük parçalara ayrılabilir,v Kumandası kolaydır,v Temiz bir enerjidir.Elektrik enerjisi ne kadar yaygın olarak geniş bir kullanım alanının olduğu herkesçe bilinmektedir. Elektrik enerjisinin en önemli mahsuru depo edilip saklanamamasıdır. Elektrik enerjisi bir ülkenin kendi öz kaynakları ile üretilmesi enerji bakımından dışa bağımlılığı azaltır.Elektrik enerjisinin de kalitesi vardır. Enerjinin kalitesi, gerilimin ve frekansın sabit olması ve kesintisiz iletilmesi ile değerlendirilir. Belli bir program dahilinde de olsa elektrik kısıtlamaları sanayide verim düşüklüğüne ve kapasitenin tam kullanılamamasına sebep olur. Arıza ve bakım çalışmaları dolayısıyla elektrik kesintileri ise müşteriye götürülen hizmeti büyük ölçüde aksatır, özellikle petrokimya dokuma, demir çelik sanayi ve sağlık hizmetleri kesimin de zararlara sebep olur ve hizmeti aksatır. Gerilimin değişken olması ise alıcıların ömrünün kısalması ya da gerekli gücün çekilememesi gibi sonuçlar doğurur.Frekansın sabit tutulamaması durumunda, motor devirlerinde buna bağlı olarak değişme olur. Özellikle tekstil ve kağıt sanayi gibi motor hızlarının önemli olduğu sektörlerde kalitesiz mal üretilmesine yol açar. Bütün dünyada elektrik şirketlerinin vazifesi kısıntısız, kesintisiz, gerilim ve frekans değeri sabit kalitesi yüksek enerjiyi müşterilerine sunmaktır. 1.4. Elektrik Enerjisinin Elde EdilmesiElektrik enerjisi serbest elektron akışıdır. Elektrik elde edebilmek için serbest elektronları harekete geçirebilecek kaynaklara ihtiyaç vardır. Bu kaynaklara üreteç diyoruz. Elektrik akımı elde etme yöntemleri şunlardır:1.Sürtünme ve tesir ile (Elektrostatik)2.Isı ile (Termokupl)3.Işık ile (Fotoelektrik)4.Basınç ile (PiezoeIektrik)5.Kimyasal olarak (Elektroliz)6.Manyetik olarakGünümüzde elektrik enerjisinin üretilmesi için kullanılan yegane yöntem manyetik olanıdır. Diğer üreteçlerin elektrik enerjisinin bol miktarda üretilmesi bakımından kıymeti yoktur.
 
Otomatik sigorta bulunduğu devreyi yüksek akım ve kısa devre akımlarından koruyan bir anahtarlama elamanıdır.
Topraklama ölçümü ister endüstriyel bir tesis ister bir ofis binası olsun her işletme için kritik bir öneme sahiptir.

Forum istatistikleri

Konular
128,149
Mesajlar
915,477
Kullanıcılar
449,891
Son üye
Ercan29

Yeni konular

Geri
Üst