Covid hastalığı hakkında bize doğrular mı anlatılıyor?

Erdem⁣

Paylaşımcı üye
Katılım
14 Ocak 2013
Mesajlar
713
Puanları
106
Gezerken konu başlığı yukarıdaki gibi olan bir mülakata rast geldim.

Anlatan kişi bu konuda bir uzman. Profesör Sucharit Bhakdi.

Mikro biyoloji adından da anlaşılabileceği üzere çok küçük canlıların yaşam biçimlerini inceleyen bir bilim dalı.

Bu bilim adamı 50 yıldır mikro biyoloji konusunda çalışmış. Hatta Almanya'da Johannes Gutenberg Üniversitesinde mikro biyoloji kürsünün başkanlığını yapmış.

Bu mülakatın sadece bir kısmını kendi ağzından çevirmeye çalışayım.

Mart ayında, ilk sokağa çıkma yasağı uygulandığında bize anlatılan hikayede bazı yanlışlar olduğunu gördük. (Eşimle beraber), bu doğru olamaz dedik.

Neden bize her anlatılana inanıyoruz?

Neden oturup bu konu hakkında okuyup, daha sonra da konu hakkında oturup düşünmüyorsunuz?

Eğer böyle yaparsanız, bir şeylerin çok hatalı olduğunu görebilirsiniz.

PCR testi Covid hastalığının teşhisinde altın standart haline geldi. Diğer taraftan bulaşıcı hastalıklar konusunda eğitim almış bir kişi, PCR testinin hiç bir şeyin teşhisi için kullanılamayacağını bilir.

PCR testi bir laboratuvar testi ve sadece bir hastalık tanısının tespitinde yardımcı olmak için kullanılabilir. PCR testinin sonuç artı çıkması bu insanın Covid hastası olarak etiketlenmesini gerektirmez.

Virüsler insanlığını başlangıcından beraber bizimle beraberler ve doğal yaşamın bir parçasıdırlar. Her bir kaç ayda bir virüs kalıtsal olarak değişir ve yeni bir şeye dönüşür. Virüsler bizi öldürmeye çalışmaz, hayatta tutmaya çalışırlar.

Bizi aralıklarla ziyaret ederler. Örneğin ziyaret etti. Seneye de ziyaret ederler. Eğer öyle olmasaydı insan bağışıklık sistemi buna izin vermezdi. Bu insanların anlamadığı bir nokta.

PCR testinin sonuç artı çıkması birisinin Covid hastası olduğunu göstermez. Buna örnek 1 mililitre votka içtiniz. Polis sizi durdurdu. Ama o kadar az içtiniz ki kırmızı çizgiye gelmediniz.

Normalde polis size devam et diyecekti. Ama şimdi politikacılar size karantinaya gir diyor.

Devamını buradan izleyebilirsiniz.


Maalesef ülkemizde de politikacılar aşıyı insanlara dayatıyorlar.

Ben işin bu noktaya gelebileceğini en başından tahmin ediyordum.
 
bu kapitalist emperyal sistemde ne bekliyordun? aşırı hijyen korkusu insanı öldürür. elinin Ph 5,5 bunu yok edersen, mikroba açık hale gelirsin korku imparatorluğu her şeyi kazandırır yeter ki sen inan. içinde amiplerin yüzdüğü kurbağaların yüzdüğü suyu içtim, küflenmiş ekmek kokmuş balık yedim, işin kötü tarafı alkolümde az miktarda kan bulunur, bana bir şey olmuyorsa hiç kimseye bir şey olmaz, siz kendinizi ninelerimiz gibi dedelerimiz gibi korursanız virüs değil kurşun geçirmez olursunuz.
 
500 kişi öyle derken bir kişi böyle deyince niçin değerli oluyor pek çözemedim? Adamın wikipedia sayfasında bile söylediklerinin doğru olmadığı ve buna karşı çıkıldığı yazıyor o kısmı hiç görmüyoruz nedense.

Aşı karşıtlığı ilginç bir şekilde kendin okumuş ve kültürlü addeden kesim arasında gitgide yayılıyor ve bu sayede bitti denilen çocuk felci tekrar nüksetti.

İnsanların neye inanıp inanmadığı doğal olarak beni bağlamaz ve ilgilendirmez, ama bu tür şeylerin reklamını ve sözcülüğünü yapıp nasıl mesuliyet alabiliyorsunuz ona şaşıyorum. Bir kişi size inanıp aşı olmasa ve ölse/sakat kalsa hiç sorumluluk duyacak mısınız?

Yetkili kişilerin hata yaptığı zaman hesap verme sorumluluğu var. Bu kural az veya çok ülkemiz için de geçerli. Bugün aşıyı getiren devlet yada hükümet aksi sonucunda hesap verir. Bu kaçınılmaz.

Lakin tam tersi youtube videoları, facebook haberleri, twitter iletilerini tartışılmaz kabul edip bunu yayan ve insanaların sağlığı ,parası ,huzuru v.s ile oynayanların zerre kadar sorumluluk his etmedikleri de aşikar.

Hoş daha bunlar iyi günlerimiz diyorum.. Biz de pek bilinmeyen "Deep Fake" adam akıllı yaygınlaşsın o zaman ortalıkta neler döneceğini bir Allah bilir....
 
İşte birileri belki insanlar okumasın, düşünmesin biz ayarlı basın yayınla insanları uyutalım diye düşünüyorlar ve bunu büyük ölçüde de başarıyorlar.

Ama işte belgeleri burada.

Dünya Sağlık Örgütü 1990'ların başlarından beri Nikaragua, Meksika ve Filipinler de büyük aşı kampanyaları düzenliyor.

Test sonuçlarında ampüllerin Koryonik Gonadotropin ya da hCG içerdiği ortaya çıktı. hCG tetanoz toksoid taşıyıcısıyla birleştiğinde hCG'ye karşı antikor üretimini tetikliyordu ve böylece kadınlar gebe kalamıyordu; bu gizli bir düşük demekti.

Kaynak : https://www.ewtn.com/catholicism/library/babykilling-vaccine-is-it-being-stealth-tested-11055

Normalde tetanoz aşıları 10 yıl etkili iken, bazen ayda 3 - 4 kez, yılda 5 kez aşılama yapmışlar.

Kaldı ki Katolik bir örgüt olan Meksika Yaşam Komitesi (Comite Pro Vida de Mexico) Dünya Ticaret Örgütü'nün programının ardındaki gerçek niyetten kuşkulanıp aşı ampüllerini test etmeye karar veriyor.

Geçenlerde bizimkiler Bim'den mercimek almış. Üzerinde Arbel, kanada üretimi gibi yazılar var.

Zaten ben biliyordum da onlara da gösterdim.

Kanada adeta GDO'nun amiral gemisi olan bir ülke.

Marketlerde satışı yapılan Kanada'dan ithal edilen, Arbel'in sattığı mutagenez mercimek ve diğer tarım ürünleri satışının durdurulması gerekiyor.

13. sayfa 'lentil'

http://bit.ly/2J9KAFs

Şimdi 'halk sağlığı kahramanı' kesilenler, eğer gerçekten halkın sağlığını düşünüyorlarsa neden yıllardır millete genetiği değiştirilmiş ve dolayısıyla yüksek miktarda zirai zehir içeren mutagenez tarım ürünlerini yedirdiler?

Maalesef bunlar bu ismine Clearfield ya da mutagenez denilen bu genetik bozukluğa uğramış tohumları millete 2003'ten beri yediriyorlar. Bizi kobay olarak seçmişler.

clearfield.png


Belgesi de burada.

https://bit.ly/2NRqIaQ
 
Son düzenleme:
Vallahi beyler her şey olabilir. Bir çok ülkeye çalışmaya gittim ve neredeyse hepsi turist vizesiyle. Her gittiğim ülke, kollarını açmış bizi kucakliyordu ve karşılığında tek şartları, bir şırınga kanımızı almaktı. O zamanlar çevremle bunu konuşmuştum, olum bu hiç normal değil diye. Gulmuslerdi bana amalenin kanını kim napsin la demislerdi! Bilemiyorum Altan aklımda deli sorular...
 
Son düzenleme:
Nasıl ki veri güvenliği bir sorun ise insanın gen güvenliği de bir sorundur. Hali ile herkesin anlayacağı düzeyde aşının içeriği ve nasıl hazırlandığı netleşsin ki sars-cov-2 (covid 19) genetik sıralanımı (sequence) açık olduğu söylüyorlar.

bkz:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/sars-cov-2/

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/nuccore/NC_045512

Tabi bizim için muhtemelen harflerden oluşan dosyalar. Bu bilgilerle kendi ülkemizde kendi fabrikalarımızda üretelim ve test edelim ama insanda test son adım olsun.
Acele edilen herşeyde olumsuzluk oluşabilir (basit bir otomasyon projesi için bile ne kadar uğraşıyoruz).

Bir not sonuçta gelen gen dizilimi de çinden :)

Gen diziliminin sonuna da sorular gelmiş:

https://bioinformatics.stackexchang...genome-end-in-aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

İnsanlık hastalıklarla her zaman uğraştı ve uğraşacaktır:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Salgınlar_listesi

Şu anda yaşadığımıza göre insanlık bir şekilde yol bulur.
 
500 kişi öyle derken bir kişi böyle deyince niçin değerli oluyor pek çözemedim? Adamın wikipedia sayfasında bile söylediklerinin doğru olmadığı ve buna karşı çıkıldığı yazıyor o kısmı hiç görmüyoruz nedense.

Aşı karşıtlığı ilginç bir şekilde kendin okumuş ve kültürlü addeden kesim arasında gitgide yayılıyor ve bu sayede bitti denilen çocuk felci tekrar nüksetti.

İnsanların neye inanıp inanmadığı doğal olarak beni bağlamaz ve ilgilendirmez, ama bu tür şeylerin reklamını ve sözcülüğünü yapıp nasıl mesuliyet alabiliyorsunuz ona şaşıyorum. Bir kişi size inanıp aşı olmasa ve ölse/sakat kalsa hiç sorumluluk duyacak mısınız?

Yetkili kişilerin hata yaptığı zaman hesap verme sorumluluğu var. Bu kural az veya çok ülkemiz için de geçerli. Bugün aşıyı getiren devlet yada hükümet aksi sonucunda hesap verir. Bu kaçınılmaz.

Lakin tam tersi youtube videoları, facebook haberleri, twitter iletilerini tartışılmaz kabul edip bunu yayan ve insanaların sağlığı ,parası ,huzuru v.s ile oynayanların zerre kadar sorumluluk his etmedikleri de aşikar.

Hoş daha bunlar iyi günlerimiz diyorum.. Biz de pek bilinmeyen "Deep Fake" adam akıllı yaygınlaşsın o zaman ortalıkta neler döneceğini bir Allah bilir....


Bence, hele birde bu zamanda medyaya hiç güvenme.

Aşıyı kendin yapıyorsan ne ala yoksa o iş sakat.

Hastalığı çıkaran onlar,aşıyı çıkaran yine onlar.

Sence herşey normal mi?
 
İşte birileri belki insanlar okumasın, düşünmesin biz ayarlı basın yayınla insanları uyutalım diye düşünüyorlar ve bunu büyük ölçüde de başarıyorlar.

Ama işte belgeleri burada.

Dünya Sağlık Örgütü 1990'ların başlarından beri Nikaragua, Meksika ve Filipinler de büyük aşı kampanyaları düzenliyor.

Batılı veya gelişmiş ülkelerin hiç birinde aşılama yok yani :)

ilkesel olarak bir şeyin yanlış olması ile kasıt gütmesi farklı şeylerdir. Bugün ilaç sektörünün Afrika'da yaptıkları koca kıtayı ilaçları denemek, yan tesirlerini görmek için kullandıklarını bilmeyen yoktur herhalde de konu bu değil.

Genel olarak aşıya karşı olmak, komplo teorilerinin reklamını yapmak, her işin altında bir çapanoğlu arayıp olmadık teoriler üretmek farklı bir şey kullandığın ürünün zararsız, uzun ve kısa vadede negatif etki göstermemesi ve istenilen etkiyi vermesini beklemek çok farklı şeyler

Sizin ikincisini talep etmek gibi bir durumunuz yok. Kökten olmasın diyorsunuz meselede bu zaten.

Asıl mesele ise aşı vurulmayan ve topluma karışan insanların durumu ne olacak? Bir insan aşı vurulmayıp hastalığı yaymaya başlayıp toplumun diğer kesimleri için tehlike yaymaya başladığında yani? Ne alaka derseniz aşı karşıtlığı ve kızamık hastalığının seyrine bir bakın derim.

Yukarıda da yazdım ,kimin neye inandığı beni ilgilendirmez ama birileri hastalık taşıyıcısı ve yayıcısı olarak etrafta dolanmaya başlayacaksa o ilgilendirir. Keşke aşı vurulan ve vurulmak istemeyen kişileri birbirinden izole edecek bir sistem olsa da herkes tercihlerinin sonucuna katlansa.

Son olarak kimin okuyup düşünmediği ve uyuduğunu Allah bilir. Kendiniz gibi düşünmeyen herkesi cahil, okumaktan aciz, bir şeylere kapılıp gitmiş insanlar olarak görmemenizi tavsiye ederim. Bu kadarı egoizm olur zira.

Hasılı kelam her konuda her insan farklı düşünebilir bunu kabul etmek yerine karşınızdakini küçük görmezseniz daha sağlıklı bir iletişim olur.
 
coronavirüsün biyolojik silah olduğundan neredeyse kesin eminim.
Madem herkes bu virüs ile enfekte olacak neden bu kadar yasak var.
Dikkat edilirse virüs hep yaşlıları öldürüyor. Üretmeyen fakat emekli maaşı alan sağlık sistemine yük olarak görülen insanları. bu virüs için geliştirilen aşılar yaşlılarda çok etkili değil. Üstelik bu virüs hiç yok olmayacak. Yaşlanan insanları öldürmeye devam edecek.
İnsanlar işsiz kalıyor. iş gücü ucuzluyor. Alım gücü zayıflıyor. Böyle sürerse bütün dünyada açlık yoksulluk artacak. insanlara çip takılması gündeme geliyor. İnsanlar üzerinde ekonomik baskı kurulmak isteniyor. Kısacası modern köle halklarla dolu bir dünyaya adım adım yaklaşıyoruz.
Peki bu virüsü kim yaymış olabilir. Tabiki bundan çıkarı olanlar. Peki bundan çıkarı olacak kimler.
Bu sorunun cevabına en uygun aday siyonist bankerler.
Dünyayı faiz ve dolar ile soyan çete.

Tarihte hangi ülke zenginleşirse yahudi tüccarlar , bankerler o ülkeye gitmiş ve sermayeyi ele geçirmiştir. ispanya , almanya, ingiltere, amerika japonya vb. beynelmilel yahudi kitabında ayrıntılı anlatıyor henry ford.

Bu çete çinin ekonomik büyümesine engel olamıyor. çin komunist partisi çinli firmaların yabancıya satılmasını engelliyor.

Bu durumda onlarca yapılması gereken bir ekonomik kriz çıkararak batı ekonomisindeki işçilik ücretlerini düşürmek. Toplumları baskı altına almak.
çinli teknoloji firmaları üzerinde baskı kurmak.
Asıl amaçları çinden yapılacak ithalatı durdurarak ekonomik olarak büymelerini engellemek.
Burada devreye bu virüs giriyor.

İsteyen bu yazılanlara komplo teorisi diyebilir. sorun yok. Her teori gerçek olmayabilir. Fakat bütün gerçekler öncesinde teoriydi.

https://stratejikoperasyon.files.wo...ed-maliki-siyon-liderlerinin-protokolleri.pdf
ford fabrikalarının kurucusu Henry fordun yazdığı "beynelmilel yahudi" yide tavsiye ederim.

İsteyen aşısını olur. olmayanlardan kendini korur. Aşı olup olmamak kişinin kendi kararıdır. kimse zorlayamaz.
 

Forum istatistikleri

Konular
127,958
Mesajlar
913,911
Kullanıcılar
449,606
Son üye
rasit.

Yeni konular

Geri
Üst