- Katılım
- 14 Tem 2006
- Mesajlar
- 3,477
- Puanları
- 1,458
- Yaş
- 68
Az düzeltme yapalım.
Magnetik alan içerisinde hareket eden iletkenlerde elektrik akımı oluşur.
Aynı şekilde , değişken magnetik alanlarda bulunan iletkenlerde elektrik akımı oluşur.
Bu yüzden yan yana bulunan kablolardan biri diğerinde gerilim endükler.
Kesinlikle statik elektrikle alakası yoktur.
Ve kaybolmaz ve cosfi sıfır değildir.
Kontrol kaleminin empedansı çok yüksektir ve endüklenen güç o gerilimi sağlamaya yeter.
Ama yük direnci küçüldükçe endüklenen güç! gerilimi koruyamaz ve düşer.
Tıpkı küçük bir trafoya büyük bir yük bağlandığında düşen nominal gerilim gibi.
Eski tv lerin yüksek gerilim trafoları ya da ateşleme bobinleri 18-24kV üretir ve yüksek empedanslı tüpe yeter.
Bir şekilde elinize atlarsa , hesaplanandan daha düşük empedans dolayısıyla aşırı yüklenir ve nominal değerini koruyamaz düşer ve artık yükten daha az akım akıtabileceği için öldürücü olamaz( ayrıca yüksek frekanslı oluşu dolayısı ile gücü yetseydi bile sadece derinizde dolaşabileceğinden girdiği çıktığı yerin kararması haricinde ciddi bir yaranız olmazdı) .
İşin temelinde aktarılan enerji miktarı yatar.
Aynı sarım sayıları ve tabii gerilim akım değerleri (enerji) daha büyük nüvelerde yani daha güçlü kuplajlarda ve yeterli güçte kaynaklarda uyguladığında sorarlar arkanızdan nasıl bilirdiniz diye.
Akım ve gerilimin biri diğerinden bağımsız düşünülemez.
Çoğu yanlışın temelinde bu vardır.
Çok basit hali ile U=I*R dir.
Buradaki tek sabit R (yük) dir.
R aynı kaldığı sürece örnek 220 Volt verdim 1 Amper geçti 110V verdim 5 Amper geçti , akım öldürmez gerilim yok öyle değil gerilim süründü... diyemezsiniz.
Punta kaynağı tuttum bir şey olmadı ama demiri eritiyor yüzlerce Amperi var ama çarpmıyor akım çarpmaz gerilim çarpar denemez.
O kadar akımı ancak çok küçük direnç üzerinden akıyor.
Yük direnci büyükse o akım akamaz çünki akım gerilim ve yük ilişkisi yukarıda verildi.
Ayrıca işin teorisi ile ilgilenenler için dV / dT gibi kavramlarda var ama karıştırmayalım ortalığı...
Bakın,sözü edilen yüksek voltaj,ayni faz kablolarının çok yakınında,metalik yüzeylerde kendiliğinden oluşabilen bir statik elektrik gibi,kontrol kalemi ile görülebilen,ancak elinizle metalik cihaz gövdesine dokunduğunuzda(Kendi üzerinizden topraklamayı bypass yaptığınızda)ise anında kaybolan,kontrol kalemi ile bu tür el temaslarında anında yok olabilen,yine yan yana beraber çekilen elektrik tesisat kablolarında,elektrik bulunmadığı ve herhangi bir yere bağlantısı olmadığı halde,yine kontrol kalemiyle hafifçe yanan(Yanmasının sebebi değişken alternatif alanların,yine komşu kablo yakınında oluşmasıyla ,yakındaki kablo iletkeni içinde doğrudan oluşan,sonuçta elektromanyetik bir indüksiyonla oluşan statik elektriktir),el temasınızda,o da hemen anında yok olan türden bir statik elektrik (Amper değeri 0 olan,yani gücü=volt *amper*cos fi= 8.455.225*0*cos fi=0 ) yani hayali bir elektrik (İş yapma gücü hiç olmayan) ise,gerçekte bir çarpma gücü de hiç bulunmayacaktır.Kolay gelsin.
Magnetik alan içerisinde hareket eden iletkenlerde elektrik akımı oluşur.
Aynı şekilde , değişken magnetik alanlarda bulunan iletkenlerde elektrik akımı oluşur.
Bu yüzden yan yana bulunan kablolardan biri diğerinde gerilim endükler.
Kesinlikle statik elektrikle alakası yoktur.
Ve kaybolmaz ve cosfi sıfır değildir.
Kontrol kaleminin empedansı çok yüksektir ve endüklenen güç o gerilimi sağlamaya yeter.
Ama yük direnci küçüldükçe endüklenen güç! gerilimi koruyamaz ve düşer.
Tıpkı küçük bir trafoya büyük bir yük bağlandığında düşen nominal gerilim gibi.
Eski tv lerin yüksek gerilim trafoları ya da ateşleme bobinleri 18-24kV üretir ve yüksek empedanslı tüpe yeter.
Bir şekilde elinize atlarsa , hesaplanandan daha düşük empedans dolayısıyla aşırı yüklenir ve nominal değerini koruyamaz düşer ve artık yükten daha az akım akıtabileceği için öldürücü olamaz( ayrıca yüksek frekanslı oluşu dolayısı ile gücü yetseydi bile sadece derinizde dolaşabileceğinden girdiği çıktığı yerin kararması haricinde ciddi bir yaranız olmazdı) .
İşin temelinde aktarılan enerji miktarı yatar.
Aynı sarım sayıları ve tabii gerilim akım değerleri (enerji) daha büyük nüvelerde yani daha güçlü kuplajlarda ve yeterli güçte kaynaklarda uyguladığında sorarlar arkanızdan nasıl bilirdiniz diye.
Akım ve gerilimin biri diğerinden bağımsız düşünülemez.
Çoğu yanlışın temelinde bu vardır.
Çok basit hali ile U=I*R dir.
Buradaki tek sabit R (yük) dir.
R aynı kaldığı sürece örnek 220 Volt verdim 1 Amper geçti 110V verdim 5 Amper geçti , akım öldürmez gerilim yok öyle değil gerilim süründü... diyemezsiniz.
Punta kaynağı tuttum bir şey olmadı ama demiri eritiyor yüzlerce Amperi var ama çarpmıyor akım çarpmaz gerilim çarpar denemez.
O kadar akımı ancak çok küçük direnç üzerinden akıyor.
Yük direnci büyükse o akım akamaz çünki akım gerilim ve yük ilişkisi yukarıda verildi.
Ayrıca işin teorisi ile ilgilenenler için dV / dT gibi kavramlarda var ama karıştırmayalım ortalığı...