musallim
Üye
- Katılım
- 6 Nis 2008
- Mesajlar
- 401
- Puanları
- 1
Yukarıdaki mesajı , üzerinden geçen süre dolayısı ile yeniden düzenleyemedim.
-----------------------
Okul yıllarım ve sonrasında pek çok hoca ile yakın çalışmalarım oldu.
Prof ünvanında rezil köpeklerde gördüm,baş tacı eğitmenlerde.
İş yaparken , usuller , işin gereklerine göredir.
Sizin ulaşamayacağınız yerdeki işi yapan "çırak" olsada işini yapıyorsa ona yardım görevinizdir , dediği dinlenir.
İşe yaramaz zırvalıklar içerisinde ise, "prof dedi" delil olamaz.
Akademik ortamlarda yeterli zaman geçirir ve yönetimle "iyi" ilişkiler kurarsanız prof olmanız marifet değil kaçınılmazlıkdır.
Termodinamik ve magnetizma ile ilgili kurallar 1700-1800 yıllarına aittir ve öyle olmadığını "quantum" teorileride söyleyemediler.
Atom fiziği ve etkileşimleri üzerine yapılan araştırmaları okumaya ömür yetmez.
İnsanın fiziği ile ilgili , günümüz elektroniğininde katkıları ile gelinen , bilinen sınırlar bellidir.
Bu çalışmaların sonuçları , delillere dayalı olmadığı sürece zırvalıktır.Hele söylenilenlerin aksi ispatlı ise.
U=R*I ifadesini kullanabilirsiniz.
Lakin üzerinde tartışabilmek için ilk önce yüksek matematik bilmelisiniz,sonrada atom fiziğinin en ince kurallarını dahi yalayıp yutmuş olmalısınız.O noktaya geldiğinizde ise yukarıdaki formülün ancak özel şartlarda , bazı kabullerle geçerli olduğunu görürsünüz.
Yeterli miktarda iyon üretmek basit iş.Canlılar üzerindeki etkisini gözlemlemek basit iş.Sayısız deneyi ve raporları var.
Magnetik alanların etkileri ile ilgili uzun ve geniş kapsamlı raporlar var.
Bunlarla ilgili bilgi derlemek ve üzerinde fikir yürütmek için yıllar süren emek harcamış olmanız gerekirken,bir kaç magazin haberi okumak ve ticari manipulatif aksiyona şahit olmak , hımm bende baya bir şey öğrendim demenize yetmez.
Buna bizim buralarda , iki günlük seyislikle kırk yıllık at boku karıştırmak denir.
Prof ünvanı bu eyleme engel teşkil edemiyor maalesef.
İyonların etkisi sorulsaydı , astronomik olaylar sorulsaydı , kromozomların doğası sorulsaydı , gereken cevaplar verilirdi-vermek gerekirdi.
Elektrik ve elektroniği ilgilendirmeyen konu yok.
Lakin foruma konu yapanların yaşlarından fazla bir zamandır bu tür "şeyler" gündeme zorla sokulur.Zaman içerisinde zırvalık olduğu anlaşılır ve tanrısı ölmüş iflas etmiş "izm"ler gibi bir kenara saklanır.Bir kaç on yıl sonra aynı oyun günün argümanları ile yeniden sahnelenir.
Bir konuda araştırma yaparken eskilerinde bunu görmüş olabileceğini ve neler bulabildiklerini araştırmanız mutlaka gereklidir.Literatür taramasıda diyebilirsiniz arkeolojide , hatta mitoloji bile yardımcı olacaktır.
Bazı arkadaşlarımızın tepkileri bilindik "şey" olmasındandır.
Uyanık olmak lazım , gafletle ihanet farklı eylemlerdir ama sonuçları aynıdır.
Bu tip konular çok su götürür...
----------------------
Yönetimden ricam var.
Kimse kimseye sövmediği sürece bırakın tartışma devam etsin zaman içerisinde durulacak ve her iki tarafda , en azında karşı durabilmek adına da olsa bilgi kazanacaktır.Bu ise ortak noktaların bulunmasını sağlar.
Yok eğer gidişat farklı ise müdehale edip orayı burayı silmek editlemek işe yaramıyor.
İlgi ve bilgi alanınız dahilinde , yönlendirici sorular-cevaplarla manipüle de edemiyorsanız , uygun bir açıklama ile konuyu sonlandırır ve kısa bir süre sonrada kaldırırsınız.
Buradan daha eski ve çok daha fazla üyesi ve çok daha fazla konusu olan forumlarda benzer olaylar karşısında çok yol denendi ve belirli tecrübeler edinildi.bunların incelenmesi , hataların tekrarlanmaması açısından yararlı olacaktır.
---------------
Bilginin kötü bir huyu vardır.
Odaklanır.
Ustalaştıkca özel konular size gelir , uğraştıkca bilginiz artar.
Bu böyle sürer gider.
Özellikle elektronik forumlarda gözlemlediğim bir olumsuzluk var.
Bir müddet sonra , yakınlaşan bir kaç kişi , ayrılıp kafalarına göre sayfa açarlar.
Bu ayrılığın etken ve edilgen dinamikleri ayrı bir konudur.
İşin kötü yanı , rekabetle gelişim değil , bölünen güçle ortaya çıkan zafiyettir.
Tartışmaların tadı tuzu kaçar.
Bir kaç atraksiyonla arama motorlarının verdiği link gezginleri-ödev beleşcileri sayıyı şişirsede dikkatli olmak lazım.Bir müddet sonra telefon rehberi gibi , şahıs çok konu yok olabilir...
-------------------------
Benim şahsi görüşüm ve edindiğim tecrübeler gösterirki , yazı ile söz, söz ile hal eş değildir.
Uzun uzun yazmaya da okumayada zaman yok.
Karşılıklı mimik ve jestlerimizide göremiyoruz.
Aynı eğitim düzeyinede sahip değiliz.
Bu sebeplerden dolayı derimki her kelimeye takmayın.Fazla ya da eksik hitabete aldırış etmeyin.İçerisinde bilgi varsa yol gösteriyorsa bunu arayın.
Sorunuza-konunuza cevap yazan biri , biraz saklamışsa araştırmanızı sindirmenizi gerekli görmüş olabilir ve ya daha açıklayıcı olmaya zorluyordur.
Sorunuzu ne kadar iyi ortaya koyabilirseniz o kadar kolay çözebilirsiniz gibi...
Ben şahsen , en azından beni adam yerine koymuş cevap yazmış diye düşünüyorum.
----------------------------
Bazı yazılar silinmemiş olsaydı , bu ne lahana bu ne perhiz , diyerek yazdıkların örtüşmüyor diyenler çıkabilirdi.
Bu yüzden , yazdıklarımdan kırılanlar oldu ise özür diliyorum.
Son düzenleme:
