BAŞLIK PARASI YERİNE

binbaşı

Onursal Üye
Onursal Üye
Katılım
1 Eyl 2011
Mesajlar
6,205
Puanları
3,256
Konum
BURSA
Karadeniz’in köyündeki bir tarlada o gün çok sıradan bir gün gibi görünüyordu. Ama gökyüzünde akşamın alaca karanlığında önce gözleri kamaştıran şiddetli bir ışık huzmesi belirdi ve ardından yuvarlak bir cisim aşağıya süzüldü. Ardından bir uzay gemisi bu tarlaya yavaşça iniş yaptı. Tarlada çalışan Karadenizli köylülerden birisi;

- Ha şimdu uzayden tarlamıza bir şey konmuştur, içinden de kafası antenli bazi uşaklar çıkıyor daa !?

Uzaylılar çalışan köylülerin yanına geldi,dostça selamlamak amacıyla elleri yerine antenlerini sallayarak bu snada antenleriyle yüksek frekanslı sesler çıkardı.Bu anlamsız diyalog on beş dakika kadar devam etti. Köylüler çok şaşırmıştı:

- Ha bu uzaylılar bizden ne istiyor da,şimdi bunlarla nasıl anlaşaceğuz?

İçlerinden birisi:

- Bizim uzaylı bir uşağımız vardır da, unittnuzmi, adı da Mustafa Topaloğlu’dur, hani bizum şu uzaylı Mustafa, çağırın oni hemen gelsin.Onlarla ancak o anlaşir da.

Köylüler Mustafa Topaloğlu’nu çağırmaya gider, bizimkiler uzaylılara konukseverliğini gösterip onları çok yakındaki bir kahvehanede oturmak için davet eder. Bir müddet sonra Mustafa Topaloğlu gelir. Kahvehanede uzaylılarla karşılıklı otururlarken Mustafa Topaloğlu,uzaylıların antenleriyle çıkardıkları sesleri,belirli bir yere bakıp da çok derin düşünüyormuş gibi yaparak, elini çenesine koyarak anlamaya çalışır. Sonunda telepatik iletişim başarılı olur ve:

- Bunlar bizden uzaydan kız istemeye gelmişler,törelerimizi bilmiyorlarmış, ancak ne istesek vereceklermiş sevgili uşaklar. Karadenizli kadınların çalışkanlığını uzak gezenlerden bile duymuşlar ve onun için 50 000 ışık yılı uzaklıktaki bir gezegenden bize kadar gelmişler. O sırada tarlada çalışmadan dönen Karadenizli bir genç kızı gören uzaylıların en genç olanı, bu kızı beğenip babasından onu isteyelim der, diğer uzaylılara. Kızın babasını çağırırlar ve kıza da bu durumu sorarlar:

- Zaten ayni tarlada gece gündüzdir fındık toplayıp çalışmaktan biktum da,babam da razıysa ben uzaylılarla çok uzaklara hemen bohçamı alıp da gideyrum..

Kızın babası, Mustafa Topaloğlu’na:

- Uşağım şu uşaklara şöyle söyleyesun,başlık parası istecektum,çok yükli olarak,ama caydım da.. Çünki onların paraları bizde geçmez,işimede yaramaz,ha onun içundur yıllardır yapamadığum bir makineyi isteyrum onlardan.devri-daim makinesini,ellerinde varsa versinler bu makineyi,alsınlar kızimu,ancak öyle olir da..

Musatafa Topaloğlu babanın bu isteğini uzaylılara iletir iletmez bir uzaylı uzay gemisine doğru koşarak gider. Elinde küçük bir daktilo büyüklüğünde garip makinayla geri döner. Mustafa Topaloğlu’na bu makinayı uzatırken ayrıca bir şeyler söyler. Mustafa Topaloğlu:

- Onlar bu devri daim makinasini 10 000 yıl önce yapmışlar, bu portatif olanı ve en küçüğü, ayni zamanda en güçlü olanıymış, almayı kabul ederseniz kızınızı enerji tarlalarında çalıştırıp, buradaki hayattan daha iyi şartlarda bakıp ona tam sahip çıkacaklarını söylüyorlar.Kızın babası:

- Ama arada sırada kızımden hiç olmazsa mesaj,telefon bekleyrum,video konferansla yüzünü de ayrıca görmek isteyrum da.

Mustafa topaloğlu babanın bu isteğini uzaylılara aynen iletir ve :

- Evet, bunu aynen onaylıyorlar, çünkü onların teknolojisiyle radyo,telefon,uydu,link hatlarına çok uzaklardan girmek çocuk oyuncağıymış, yani istediğini peşinen kabul ediyorlar.

- Kızın babası yıllardır dünya kanunlarıyla çok uğraşıp yapamadığı devri-daim makinesini uzaylılardan teslim alır ve çok sevinçlidir. Kendi kızı da rutin yaşamdan uzayın derinliklerine, bilinmeyen gezegendeki maceralı bir hayata gittiği için o da çok sevinçli ve mutludur.

Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine. :) Aslında tam olarak bir masal tarzında yazdığımız için sonunu da böyle bitiriyoruz, sağlıcakla kalın..

Not: Bir baba hiçbir zaman kıymetli bir makina,cihaz yüzünden öz kızını, yerini bile kendi hiç bilmediği bir yerden gelen uzaylılara, bir görüşte aşka tam olarak inanıp kendi elleriyle teslim etmez,edemez. Ama dünyada devri-daim makinesi çok uzun uğraşlara ve denemelere rağmen yine de yapılamadığı ve bazıları için bu hazır yapılmış geleni, çok büyük değer de taşıyabileceği için, ancak sanal bir hikaye veya masallarda olabilecek bir senaryo( Kurgu) şekliyle düşünülmüştür. Ancak gerçek hayattaki kişilerin direk kendi karekterleriyle veya bu özel davranışlarıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır,tamamen uydurmadır,farazidir.

Senaryo: Anahtar kelimeler ; " Devri-daim makinası - Karadenizli kadınlar – Uzaylılar - Mustafa Topaloğlu " dörtlüsünden esinlenilerek oluşturulmuştur. Saygılarımla.
 
Son düzenleme:
nedir nedir derken sonunda jeton düştü, devridaim makinesi dediğiniz şey erke dönergeci galiba. Şu benzerleri binlerce videosu bulunan efsane :)
 

Forum istatistikleri

Konular
128,133
Mesajlar
915,308
Kullanıcılar
449,850
Son üye
umutbaysal9

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst