Bende başka bir iş yapsam hep daha mutlu olurdum diye düşünüyorum . Cem Yılmaz ın bir gösterisinde geçen bir espri vardı . Elma satan adam alıcının elmayı yediğini , hazmettiğini , geğirdiğini , vitamini aldığını düşünmez . Satın alma verme işlemi bittiği anda orada mesleki kaygıda bitmiştir diyor .
Teknik personel olmak böyle bir şey değil . İşyerinde olmasanız bile sizin görev sahanızdaki herşey sürekli mesaide , çalışıyor , devrede ve bunları sürekli birileri kullanıyor . Hep bir yanım işyerinde , kafamın bir kısmı işyerinde ve çalan her telefonda gene işyerinde bir şeyler arıza mı yaptı , birşeyler mi yandı acaba diye düşünüyorum ( Ağır iş kolu sayılan bir sektörde görevliyim ) . Bu durumu bazıları aşırı saplantılı ve sınırı aşan bir kaygı bir durumu olarak görebilir ama ben bir tek insanın dahi benim yüzünden canının yanmasını ya da Allah muhafaza çok daha tehlikeli durumlara maruz kalmasını duygusal olarak kaldırabilecek yapıda bir insan değilim . Okulda hep öğretmenlerim bana teknik öğretmenlik tavsiye ederdi , bende inadına mühendislik yazdım ve ebemin horekesini gördüm malesef . Bizim çok yıllanmış bir mühendis ağabeyimiz elektrik mühendisinin bir ayağı mezarda , bir ayağı kodestedir derdi . Çok gençken bu laf bana çok uçuk gelirdi . Mesleki kariyerimin sonuna emekliliğime 3 sene kala bu lafın ağırlığı altında insan nasıl ezilirmiş yeni yeni anlıyorum .