veysel28
Profesyonel Üye
- Katılım
- 10 Ara 2010
- Mesajlar
- 1,601
- Puanları
- 381
Arkadaşlar bilinenlerin aksine acaba ilk bilgisayarı bu alimimiz bulmuş olabilir mi? Bilgisayar hocamız ilk bilgisayarı bu alimin bulduğunu idda ediyordu.
Cizreli büyük mucit, bilgisayarların ve kumputürün temellerini atan alim, fen ve teknik adamı, robot, saatlar, su makinaları, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos,otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makine mucidi ve dünyanın ilk sibernitik bilginidir.
Ebul-İz, Cizre Tor (Dağkapı) Mahallesinde 1153 yılında doğdu. Botan aşiretindendir. Adı İsmail olup babasının adı Rezzazdır. Lakabı ise, şeref, onur babası anlamında Ebul-İzdir. Cizreli olduğu için kendisine El- Cezeri olarak adlandırılır. Dünyada eşsiz bir mucit olduğundan, kendisine Zamanın güzeli anlamında Bediuzzaman denilmiştir. Ayrıca çalışanların ve işçilerin reisi olarak ün salmıştır. Arapça,kürtçe,Farsça,Osmanlıca ve Latince biliyordu.
Kitaplarda tanındığı adı İSMAİL EBUL-İZ BİN RAZZAZ EL-CEZERİ olarak adı geçer. Batı dünyası onu Cazari (Gazari) olarak tanır. Meşhur olduğu en büyük ve değerli eseri, şüphesiz bütün icad ve tekniği topladığı kitabıdır. Kitabının adı : EL CAMİU BEYN EL İLİM VEL AMEL-EN NAFİ FİS SANAAT İL HİYEL adlı arapça olarak yazmış olduğu eseridir. Kitabın Türkçe anlamı da şöyledir: İlim ve tekniğin birleşmesiyle, hayal sanatının toplamı diyebiliriz.
Sibernitik, bilindiği üzere; insanlarda ve makinalarda, karşılıklı haberleşme, kontrol, denge kurma ve yöneltme bilimidir. Ebuliz, Sibernitikteki Denge Durumu ya da, Elektronikteki Ayarlama Sistemlerine el atmış ve başarı ile uygulamıştır. Çok çeşitli makinalar yapmış ve her bir makinesinde ayrı bir Denge durumunu kurmuştur. Bazı şekillerinde Hidro-mekanik tesirler ele alınmasına rağmen, bir diğer şekilde Hidro-mekanik güçten yararlanarak, şamandıra ve palangalan arasında Karşılıklı etkide bulunma gibi ilginç düzenler, otomatik sistemler kurmuştur. Sonuç olarak Ebuliz İsmail bin Rezzaz Otomatik Kontrol Biliminin en zirvesinde dünyanın kabul ettiği alim, deha ve erişilmez bir mucittir.
Akıllara durgunluk veren ve insanları hayretle bırakan bir serdir. Kitaptaki yazı, şekil ve resimler kendisi tarafından yapılmıştır.Cizrede Ebul Kasım Mahmıd Sencerşah (1162-1170) döneminde Cizre Ulucami kapısı ile kapı tokmakları olan ejderleri yapmıştır.Sencerşahın ölümünden sonra yerine geçen Seyfeddin Gazi b.Kutbeddin Zenginin işi gücü savaş olan birisiydi. Ebul-İzden aşırı vergi almakta idi. Bu yüzden Seyfettin Gazi b.Kutbeddin Mevdud b. Zengi döneminde (sal.1170-1181) 1174 yılında İsmail Ebul-İz El-Cezeri Diyarbakıra gidip bu sefer Artukluların sarayına geçti.
İsmail Ebuliz (R.A.) Artuk sultanı Kara Aslanın (Saltanatı: H. 540-570 ve Miladi 1144-1174 ) torunu ve Diyarbakır Hükümdarı Ebul feth Nasıruddin Mahmud (Saltanatı: H. 597-619 ve M. 1200-1222) için bu eseri yazdığını bildirmekterdir. Esas eserini 1205 yılında yazmıştır.
Bu eserin kopyasını Hasankeyfli (Eskifli) bir imam 1206 yılında yazmıştır. Hasankeyf Artuklu Sultanı, Diyarbakır Artuklu Sultanına yazılmış olan bu eseri bu imama yazdırmıştır. Bu yüzden Hasankefliler onu kendilerine mal etme insafsızlığına ve yanılgısına girerler. Ebul-İzin veya Cezerinin Hasankeyfle yakından uzaktan hiç bir ilgisi yoktur. Hasankeyfli olsaydı, ona Eskifi veya Hasankeyfi derlerdi.
Aynı zamanda Ebul-İzin Diyarbakırla da hiçbir ilgisi yoktur. O dönemde Zengi yönetiminde olan Cizreden vergiler ve savaşlar için Diyarbakıra 1174 yılında göç etmiştir. Artuk sultanı Kara Aslan ve torunu ve Ebul feth Nasıruddin Mahmud (Sal: 1200-1222) 25 yıl hizmet yaptıktan sonra, Cizreye dönmüş ve Cizrede ölmüştür. Ebul-İz ve kardeşi Cizre mezarlığına gömülmeyerek, Nuh Peygamber (as) Camii avlusuna gömülerek üzerlerine kubbe yapmışlardır. El-Cezernin Diyarbakırla hiçbir ilgisi yoktur. Diyarbakırlı olsaydı El-Amedi veya Diyarbekri denilirdi. Diyarbakır Ulu Camiindeki taş satı da Ebul-İz yapmıştır.
İstanbul Topkapı Sarayı III. Ahmed Kütüphanesindeki eserinin kopyası 1206 tarihlidir. III. Ahmet Kütüphanesinde bulunan bu el yazması eserin kayıt numarası 3472 dir. Mevdut El Cezerinin yazmalarının en eskisi ola bu nüsha, kayıp orjinal eserin bir ikinci el kopyasıdır. Aynı Kütüphanede, 3606 kayıtlı başka bir el y azması ise 1354 tarihlidir. (4) Eser Yavuz Sultan Selim tarafından da Türkçeye çevrilmiştir. Ayrıca İngilizce, Almanca ve Fransızcaya tercüme edilmiştir.
Batı dünyasında tanınıyorken, bizce unutulmuş olan merhum Ebuliz El-Cezeriyi okuyuculara 1971 yılında Cizre Kültür Cemiyeti başkanı Abdullah Cizre ve 1972 yılında sayın İbrahim Hakkı Konyalı, daha sonra sayın Dr. Toygar Akman, sayın Prof. Dr. Atilla Bir, sayın Prof. Dr. Kazım Çeçen ve sayın Nezih Özokur tanıtmışlardır. Şüphesiz Diyarbakırda 1969 yılında çıkan Kara-Amid dergisinin bu tanıtmada büyük bir payı vardır. Kara-Amid dergisin 1972 yılında okuyan sayın Dr. Toygar Akman artık hem okuyucularımıza, hem de batı dünyasının yeni nesline, 1974 yılında yapılan Sibernitiki Hukuka Uygulanması seminerinde tanıtmıştı. Yine Dr. Toygar Akman beyin önerisi ile Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Müdürlüğü, Ebuliz El-Cezerinin anıtını yapmaya karar vermişti. TÜBİTAK Genel Sekreter vekili olan zat da, 1977 yılında verdiği bir kararda Ebuliz anıtının yapımına başlamak için gayret göstereceğini söylemişti. Bilim ve Ütopya Dergisi Ocak 2002 sayısının 50 sayfasını Ebuliz El Cezeriye ayırdı. Şu anda Ebulizin kitabı Türkçeye çevrildi.
Ebul-İz, El Cami Beynel-İlm vel AmelEn Nafi Fi-Sınnatil-Hiyel adlı eserinde önsözden başka 50 adet şekil, 55 adet çok ilginç buluş ve 15 farklı düzen yer almaktadır. Eser 6 bölümden meydana gelmiştir:
1. Bölüm; Su Saatleri: Bunlar Binkam (Pingan) denilen su saatleridır. Finkan denilen bir de kandilli su saatleri olup, saatımüsteviye ve saatı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında 10 şekille belirtmiştir. (Saatı zamaniye: Uzunluğu ne olursa olsun, gece ve gündüzü 12ye bölmek suretiyle hesaplanan zaman süresi ve bu süreyi gösteren saatler olup, saat süresi devamlı değişmektedir.)
(saatı müsteviye: Bugün anladığımız manada, günü 24é bölmek suretiyle elde edilen zaman süresi ve bu süreyi gösteren saatlere denir.)
2. Bölüm: Şarap meclislerinde kullanılan otomatik kaplar ve oyunlar. (ŞArap: Arapçada içilecek her şeye denilir. Buradaki anlamı içki değildir.) Yani sofralarda kullanılan otomatik kap ve sürahilerle ilgili düzenlerdir.
3. Bölüm: Hacamat (Kan aldırma ve kan toplama) ve ibrikdarlık yapan düzenler.
4. Bölüm: Fiskıyeler, havuzlar ve müzik otomatları hakkında.
5. Bölüm: Kuyu ya da Akarsulardan su çıkaran tulumbalar ve kaldırma düzenleri 5 şekil.
6. Bölüm: Birbirleriyle lişiksi olmayan düzenler. 5 şekil. Bunlar çeşitli saray hizmeti gören makinalar, şifreli kilitler kasalar ve oymacılık.
Ebuliz el Cezeri, büyük bir fen ve teknikçi olmakla beraber, Mühendis, ressam, sanatkar, hattat ve dünyanın ilk Sibernitik alimi, Elektronik Beyin in Komputer Teknoloji nin Otomasyon sistemi bilimsel gelişmesinin de öncüsüdür.
El Cezeri eserinde gayet mahirane bir tarzda yapılmış ve özellikle şekillerine göre adlandırdığı maymun, fil, cellat, muharrir, davulcu saatlerinden uzun uzadıya ve açıklamalı olarak bahseder.
Ebulizin büyük dehasını gören hükümdar, onu imtihan edip, şöyle der: Bana zincirsiz, topsuz, fındıksız (yuvarlaksız) bir makina yap ki, ben hem seferde, hem hazerde kullanabileyim. Aynı zamanda da şekil itibarıyla göz ve gönül alıcı olsun dedi. Ebuliz eserinde (Ben de yaptım; çok beğendi) diyor ve bu enteresan makinayı da, bütün açıklığı ile kitabında analtıyor. (3)
İstanbul Topkapı Sarayında bulunan El Cezeriye ait kitabında, minyatür ve çizimler üzerindeki işaretler şifrelidir. Kitabın sonunda bu şifreleri açıklayan bir anahtarı bulunmaktadır.Cezeri, 21 adet Arap harfini kullanmış ve harfe karşılık iki işaretle temsil edilmiş, ancak (Kef) harfi bir işaretle temsil edilmiştir. Bunu niye böyle yaptığını bilemiyoruz. Gizli simya ilminden esinlenerek yaptığını bilim adamları tahmin etmektedir. (4) Anlatılan her düzenin bir esas çizimi olduğu gibi, bu düzenin temel çizimleri (Ebced) hesabına dayanılarak, 1 den 50ye kadar numaralanmıştır.
Alman profesörlerinden Wideman, Ebuliz El Cezerinin otomatik makinelerinden birkaç tanesini yapmış ve başarı ile işletmiştir: batı dünyasına E. Wideman ile talebesi F. Hauser, Cezeriyi tanıtmışlardır. Esasında bir kimya porfesörü olan Wideman, boş vakitlerinde Arapça ilim eserleri üzerinde incelemeler yapmakta ve çevresine bu konuya ilgi duyan talebeleri toplanırdı. Öğretim üyesi bulunduğu Erlangen Üniversitesinde bazı düzenlerin çalışır modellerini yaptırdığını biliyoruz Ayrıca El Cezerinin kitabını da kısımlar halinde tekrar Wideman Almancaya çevirmiş ve teknik yönden yorumlamıştır. Wideman çalışmalarını I. Dünya Savaşı etkisindeki 1908-1921 yıllarında, erişilmesi güç mecmua ve kitaplarda yayınlamış olduğundan, bu bilgiler yeterince değerlendirilememiştir. Böylece savaş içinde bulunan devletlerin bu yüce zattan haberleri bile olmamıştır. Ancak, 50 yıllık bir aradan sonra, 1974 yılında Donald hill, Wideman gibi, Oxford yazmasını temel alarak, eseri İngilizceye tercüme etmiştir. Ayırca eseri esaslı bir etüd konusu yaparak, eseri yorumlamıştır. Eserin birinci kısmındaki su saatlerinden biri Donald Hill önderliğinde hakiki boyutlarda gerçekleşmiştir. Bu işler duruma getirdiği Ebulizin eserini (Rökonstrüksyon) 1976 Londra İslam Festivali süresince Science Museum da çalışır halde sergilenmiştir. (4) Arapça olarak eseri aynen yayınlayan ve kritikler yapanlardan biri de Ahmed el Hasan adında bir Suriyeli ilim adamıdır. Ayrıca bu zat, Ebulizin çeşitli el yazmalarını karşılaştırmış ve İngilizce özet vermiştir.
Donald Hill, Ebulizden çevirmiş olduğu kitabın adını Al - Jazaris book of İngnious Mechanival Devices bırakmıştır. Türke El Cezerinin Mekanik Hareketler Mühendisliği Bilgisi adını verirler. Ebuliz için Donald Hillin yazmış olduğu esere dayanarak Nature Dergisi şöyle söylemektedir : 12. YÜZYIL MÜSLÜMAN MÜHENDİSLİĞİNİN DORUĞUNA ERİŞMİŞ BİR KİŞİ. Bilim ve Ütopya 2002 Ocak sayısı ROBOTLARIN VE OTOMASYONUN ATASI EBUL-İz EL CEZERİ kapağıyla elli bir sayfa ayırmıştır.
El Cezerinin yaptığı makine parçalarının bir kısmı kendisinden 200-350 yıl sonra yaşamış Giovanni de Dondi ve Leonardoda Vincinin eserlerinde rastlanmaktadır.(5)
Ömrünün son yıllarında kendi şehri olan Cizreye dönmüş ve Cizrede vefat etmiştir. Nuh (A.S.) Camii avlusunda bulunan kubbesinde gömülmüştür.
Eserinin Türkiyede 5 kopyası olmak üzere tüm dünyada 16 kopyasının olduğunu biliyoruz. Türkiyede, Topkapı Saray Müzesinde 4 adet, 1 adedi de Süleymaniye kitaplığındadır. 1 tanesi Bağdat Cahıs Kütüphanesinde, 1 tanesi Dublin Chesterbeatly Kütüphanesinde, 2 adedi de Oxford bodleian Kütüphanesinde, iki adedi Leiden Universite Kütüphanesinde, üç tanesi de Paris Bibliotheque Nationalde ve Amerika Birleşik Devletlerinin çeşitli müze ve kolleksiyonlarında farklı yazmalardan koparılmış, minyatürlü sayfalar bulunmaktadır.
Abdullah YAŞIN
Araştırmacı-yazar
İSMAİL EBUL-İZ EL CEZERİ
M. 1153 - 1233 (548 - 630)
M. 1153 - 1233 (548 - 630)
Cizreli büyük mucit, bilgisayarların ve kumputürün temellerini atan alim, fen ve teknik adamı, robot, saatlar, su makinaları, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos,otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makine mucidi ve dünyanın ilk sibernitik bilginidir.
Ebul-İz, Cizre Tor (Dağkapı) Mahallesinde 1153 yılında doğdu. Botan aşiretindendir. Adı İsmail olup babasının adı Rezzazdır. Lakabı ise, şeref, onur babası anlamında Ebul-İzdir. Cizreli olduğu için kendisine El- Cezeri olarak adlandırılır. Dünyada eşsiz bir mucit olduğundan, kendisine Zamanın güzeli anlamında Bediuzzaman denilmiştir. Ayrıca çalışanların ve işçilerin reisi olarak ün salmıştır. Arapça,kürtçe,Farsça,Osmanlıca ve Latince biliyordu.
Kitaplarda tanındığı adı İSMAİL EBUL-İZ BİN RAZZAZ EL-CEZERİ olarak adı geçer. Batı dünyası onu Cazari (Gazari) olarak tanır. Meşhur olduğu en büyük ve değerli eseri, şüphesiz bütün icad ve tekniği topladığı kitabıdır. Kitabının adı : EL CAMİU BEYN EL İLİM VEL AMEL-EN NAFİ FİS SANAAT İL HİYEL adlı arapça olarak yazmış olduğu eseridir. Kitabın Türkçe anlamı da şöyledir: İlim ve tekniğin birleşmesiyle, hayal sanatının toplamı diyebiliriz.
Sibernitik, bilindiği üzere; insanlarda ve makinalarda, karşılıklı haberleşme, kontrol, denge kurma ve yöneltme bilimidir. Ebuliz, Sibernitikteki Denge Durumu ya da, Elektronikteki Ayarlama Sistemlerine el atmış ve başarı ile uygulamıştır. Çok çeşitli makinalar yapmış ve her bir makinesinde ayrı bir Denge durumunu kurmuştur. Bazı şekillerinde Hidro-mekanik tesirler ele alınmasına rağmen, bir diğer şekilde Hidro-mekanik güçten yararlanarak, şamandıra ve palangalan arasında Karşılıklı etkide bulunma gibi ilginç düzenler, otomatik sistemler kurmuştur. Sonuç olarak Ebuliz İsmail bin Rezzaz Otomatik Kontrol Biliminin en zirvesinde dünyanın kabul ettiği alim, deha ve erişilmez bir mucittir.
Akıllara durgunluk veren ve insanları hayretle bırakan bir serdir. Kitaptaki yazı, şekil ve resimler kendisi tarafından yapılmıştır.Cizrede Ebul Kasım Mahmıd Sencerşah (1162-1170) döneminde Cizre Ulucami kapısı ile kapı tokmakları olan ejderleri yapmıştır.Sencerşahın ölümünden sonra yerine geçen Seyfeddin Gazi b.Kutbeddin Zenginin işi gücü savaş olan birisiydi. Ebul-İzden aşırı vergi almakta idi. Bu yüzden Seyfettin Gazi b.Kutbeddin Mevdud b. Zengi döneminde (sal.1170-1181) 1174 yılında İsmail Ebul-İz El-Cezeri Diyarbakıra gidip bu sefer Artukluların sarayına geçti.
İsmail Ebuliz (R.A.) Artuk sultanı Kara Aslanın (Saltanatı: H. 540-570 ve Miladi 1144-1174 ) torunu ve Diyarbakır Hükümdarı Ebul feth Nasıruddin Mahmud (Saltanatı: H. 597-619 ve M. 1200-1222) için bu eseri yazdığını bildirmekterdir. Esas eserini 1205 yılında yazmıştır.
Bu eserin kopyasını Hasankeyfli (Eskifli) bir imam 1206 yılında yazmıştır. Hasankeyf Artuklu Sultanı, Diyarbakır Artuklu Sultanına yazılmış olan bu eseri bu imama yazdırmıştır. Bu yüzden Hasankefliler onu kendilerine mal etme insafsızlığına ve yanılgısına girerler. Ebul-İzin veya Cezerinin Hasankeyfle yakından uzaktan hiç bir ilgisi yoktur. Hasankeyfli olsaydı, ona Eskifi veya Hasankeyfi derlerdi.
Aynı zamanda Ebul-İzin Diyarbakırla da hiçbir ilgisi yoktur. O dönemde Zengi yönetiminde olan Cizreden vergiler ve savaşlar için Diyarbakıra 1174 yılında göç etmiştir. Artuk sultanı Kara Aslan ve torunu ve Ebul feth Nasıruddin Mahmud (Sal: 1200-1222) 25 yıl hizmet yaptıktan sonra, Cizreye dönmüş ve Cizrede ölmüştür. Ebul-İz ve kardeşi Cizre mezarlığına gömülmeyerek, Nuh Peygamber (as) Camii avlusuna gömülerek üzerlerine kubbe yapmışlardır. El-Cezernin Diyarbakırla hiçbir ilgisi yoktur. Diyarbakırlı olsaydı El-Amedi veya Diyarbekri denilirdi. Diyarbakır Ulu Camiindeki taş satı da Ebul-İz yapmıştır.
İstanbul Topkapı Sarayı III. Ahmed Kütüphanesindeki eserinin kopyası 1206 tarihlidir. III. Ahmet Kütüphanesinde bulunan bu el yazması eserin kayıt numarası 3472 dir. Mevdut El Cezerinin yazmalarının en eskisi ola bu nüsha, kayıp orjinal eserin bir ikinci el kopyasıdır. Aynı Kütüphanede, 3606 kayıtlı başka bir el y azması ise 1354 tarihlidir. (4) Eser Yavuz Sultan Selim tarafından da Türkçeye çevrilmiştir. Ayrıca İngilizce, Almanca ve Fransızcaya tercüme edilmiştir.
Batı dünyasında tanınıyorken, bizce unutulmuş olan merhum Ebuliz El-Cezeriyi okuyuculara 1971 yılında Cizre Kültür Cemiyeti başkanı Abdullah Cizre ve 1972 yılında sayın İbrahim Hakkı Konyalı, daha sonra sayın Dr. Toygar Akman, sayın Prof. Dr. Atilla Bir, sayın Prof. Dr. Kazım Çeçen ve sayın Nezih Özokur tanıtmışlardır. Şüphesiz Diyarbakırda 1969 yılında çıkan Kara-Amid dergisinin bu tanıtmada büyük bir payı vardır. Kara-Amid dergisin 1972 yılında okuyan sayın Dr. Toygar Akman artık hem okuyucularımıza, hem de batı dünyasının yeni nesline, 1974 yılında yapılan Sibernitiki Hukuka Uygulanması seminerinde tanıtmıştı. Yine Dr. Toygar Akman beyin önerisi ile Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Müdürlüğü, Ebuliz El-Cezerinin anıtını yapmaya karar vermişti. TÜBİTAK Genel Sekreter vekili olan zat da, 1977 yılında verdiği bir kararda Ebuliz anıtının yapımına başlamak için gayret göstereceğini söylemişti. Bilim ve Ütopya Dergisi Ocak 2002 sayısının 50 sayfasını Ebuliz El Cezeriye ayırdı. Şu anda Ebulizin kitabı Türkçeye çevrildi.
Ebul-İz, El Cami Beynel-İlm vel AmelEn Nafi Fi-Sınnatil-Hiyel adlı eserinde önsözden başka 50 adet şekil, 55 adet çok ilginç buluş ve 15 farklı düzen yer almaktadır. Eser 6 bölümden meydana gelmiştir:
1. Bölüm; Su Saatleri: Bunlar Binkam (Pingan) denilen su saatleridır. Finkan denilen bir de kandilli su saatleri olup, saatımüsteviye ve saatı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında 10 şekille belirtmiştir. (Saatı zamaniye: Uzunluğu ne olursa olsun, gece ve gündüzü 12ye bölmek suretiyle hesaplanan zaman süresi ve bu süreyi gösteren saatler olup, saat süresi devamlı değişmektedir.)
(saatı müsteviye: Bugün anladığımız manada, günü 24é bölmek suretiyle elde edilen zaman süresi ve bu süreyi gösteren saatlere denir.)
2. Bölüm: Şarap meclislerinde kullanılan otomatik kaplar ve oyunlar. (ŞArap: Arapçada içilecek her şeye denilir. Buradaki anlamı içki değildir.) Yani sofralarda kullanılan otomatik kap ve sürahilerle ilgili düzenlerdir.
3. Bölüm: Hacamat (Kan aldırma ve kan toplama) ve ibrikdarlık yapan düzenler.
4. Bölüm: Fiskıyeler, havuzlar ve müzik otomatları hakkında.
5. Bölüm: Kuyu ya da Akarsulardan su çıkaran tulumbalar ve kaldırma düzenleri 5 şekil.
6. Bölüm: Birbirleriyle lişiksi olmayan düzenler. 5 şekil. Bunlar çeşitli saray hizmeti gören makinalar, şifreli kilitler kasalar ve oymacılık.
Ebuliz el Cezeri, büyük bir fen ve teknikçi olmakla beraber, Mühendis, ressam, sanatkar, hattat ve dünyanın ilk Sibernitik alimi, Elektronik Beyin in Komputer Teknoloji nin Otomasyon sistemi bilimsel gelişmesinin de öncüsüdür.
El Cezeri eserinde gayet mahirane bir tarzda yapılmış ve özellikle şekillerine göre adlandırdığı maymun, fil, cellat, muharrir, davulcu saatlerinden uzun uzadıya ve açıklamalı olarak bahseder.
Ebulizin büyük dehasını gören hükümdar, onu imtihan edip, şöyle der: Bana zincirsiz, topsuz, fındıksız (yuvarlaksız) bir makina yap ki, ben hem seferde, hem hazerde kullanabileyim. Aynı zamanda da şekil itibarıyla göz ve gönül alıcı olsun dedi. Ebuliz eserinde (Ben de yaptım; çok beğendi) diyor ve bu enteresan makinayı da, bütün açıklığı ile kitabında analtıyor. (3)
İstanbul Topkapı Sarayında bulunan El Cezeriye ait kitabında, minyatür ve çizimler üzerindeki işaretler şifrelidir. Kitabın sonunda bu şifreleri açıklayan bir anahtarı bulunmaktadır.Cezeri, 21 adet Arap harfini kullanmış ve harfe karşılık iki işaretle temsil edilmiş, ancak (Kef) harfi bir işaretle temsil edilmiştir. Bunu niye böyle yaptığını bilemiyoruz. Gizli simya ilminden esinlenerek yaptığını bilim adamları tahmin etmektedir. (4) Anlatılan her düzenin bir esas çizimi olduğu gibi, bu düzenin temel çizimleri (Ebced) hesabına dayanılarak, 1 den 50ye kadar numaralanmıştır.
Alman profesörlerinden Wideman, Ebuliz El Cezerinin otomatik makinelerinden birkaç tanesini yapmış ve başarı ile işletmiştir: batı dünyasına E. Wideman ile talebesi F. Hauser, Cezeriyi tanıtmışlardır. Esasında bir kimya porfesörü olan Wideman, boş vakitlerinde Arapça ilim eserleri üzerinde incelemeler yapmakta ve çevresine bu konuya ilgi duyan talebeleri toplanırdı. Öğretim üyesi bulunduğu Erlangen Üniversitesinde bazı düzenlerin çalışır modellerini yaptırdığını biliyoruz Ayrıca El Cezerinin kitabını da kısımlar halinde tekrar Wideman Almancaya çevirmiş ve teknik yönden yorumlamıştır. Wideman çalışmalarını I. Dünya Savaşı etkisindeki 1908-1921 yıllarında, erişilmesi güç mecmua ve kitaplarda yayınlamış olduğundan, bu bilgiler yeterince değerlendirilememiştir. Böylece savaş içinde bulunan devletlerin bu yüce zattan haberleri bile olmamıştır. Ancak, 50 yıllık bir aradan sonra, 1974 yılında Donald hill, Wideman gibi, Oxford yazmasını temel alarak, eseri İngilizceye tercüme etmiştir. Ayırca eseri esaslı bir etüd konusu yaparak, eseri yorumlamıştır. Eserin birinci kısmındaki su saatlerinden biri Donald Hill önderliğinde hakiki boyutlarda gerçekleşmiştir. Bu işler duruma getirdiği Ebulizin eserini (Rökonstrüksyon) 1976 Londra İslam Festivali süresince Science Museum da çalışır halde sergilenmiştir. (4) Arapça olarak eseri aynen yayınlayan ve kritikler yapanlardan biri de Ahmed el Hasan adında bir Suriyeli ilim adamıdır. Ayrıca bu zat, Ebulizin çeşitli el yazmalarını karşılaştırmış ve İngilizce özet vermiştir.
Donald Hill, Ebulizden çevirmiş olduğu kitabın adını Al - Jazaris book of İngnious Mechanival Devices bırakmıştır. Türke El Cezerinin Mekanik Hareketler Mühendisliği Bilgisi adını verirler. Ebuliz için Donald Hillin yazmış olduğu esere dayanarak Nature Dergisi şöyle söylemektedir : 12. YÜZYIL MÜSLÜMAN MÜHENDİSLİĞİNİN DORUĞUNA ERİŞMİŞ BİR KİŞİ. Bilim ve Ütopya 2002 Ocak sayısı ROBOTLARIN VE OTOMASYONUN ATASI EBUL-İz EL CEZERİ kapağıyla elli bir sayfa ayırmıştır.
El Cezerinin yaptığı makine parçalarının bir kısmı kendisinden 200-350 yıl sonra yaşamış Giovanni de Dondi ve Leonardoda Vincinin eserlerinde rastlanmaktadır.(5)
Ömrünün son yıllarında kendi şehri olan Cizreye dönmüş ve Cizrede vefat etmiştir. Nuh (A.S.) Camii avlusunda bulunan kubbesinde gömülmüştür.
Eserinin Türkiyede 5 kopyası olmak üzere tüm dünyada 16 kopyasının olduğunu biliyoruz. Türkiyede, Topkapı Saray Müzesinde 4 adet, 1 adedi de Süleymaniye kitaplığındadır. 1 tanesi Bağdat Cahıs Kütüphanesinde, 1 tanesi Dublin Chesterbeatly Kütüphanesinde, 2 adedi de Oxford bodleian Kütüphanesinde, iki adedi Leiden Universite Kütüphanesinde, üç tanesi de Paris Bibliotheque Nationalde ve Amerika Birleşik Devletlerinin çeşitli müze ve kolleksiyonlarında farklı yazmalardan koparılmış, minyatürlü sayfalar bulunmaktadır.
Abdullah YAŞIN
Araştırmacı-yazar