Otomasyonda En Gelişmiş Ülke Hangisi?

[sedat_demir]

Arkadaşlar Otomasyonda En Gelişmiş Ülke Hangisi?

 

[emrepolat]

almanya

 

[mulayim]

uzak doğu ve japonlar

 

[yankesk]

italya

 

[clupmania]

Değerli büyüklerim saygısızlık etmek istemem ancak yazdıklarınızı neye bağlı olarak yazıyorsunuz ?

Bunu merak ettim

 

[isikotomasyon]

Uzaya kimler çıkıyorsa,Kimin savaş ucağı varsa o ülkelerdir.

 

[INFINITY]

Turkiye(Neden Olmasin?)

 

[aykanat]

Calistigim fabrikada Cinlilerin 1964 yilinda yaptigi sistemlerde var. Bazilari hala calisiyor. Muhendislik ve proje islerine cok onem vermisler ve hala o zaman cizilmis projelerden ve elde yazilmis kataloglardan faydalandigimiz oluyor...

Ayni sekilde Italyanlarin yaptigi bir tesis te var. Yaklasik 10 sene once yapilmis fakat hala problemsiz calisiyor ve panolari sanki yeni gibi duruyor.

Anlatmaya calistigim adamlarin o zamanlar yaptiklari isleri ve is ciddiyetlerini gordukten sonra bizim daha cok yolumuz oldugunu dusunuyorum.
Tamam fabrikalari calistiririz uretimlerimiz iyi olur vs.vs. Fakat otomasyonda iyiyiz diyebilmemiz icin daha cok calisip muhendislige daha cok onem vermemiz gerekiyor...

 

[moosty]

Her milletin kendilerine göre özellikleri var.

Japonlarla çalıştım, Japonların sistemlerini de çok iyi biliyorum.

Yaptıkları en büyük hatalar:

- Operatörlerin hiç hata yapmayacağını, sistemlerin hatasız çalıştığını varsayıyorlar.
- En basit problemleri bile çok karmaşık ele alıyorlar.
- Bazı problemlere de paranoya derecesinde yaklaşıyorlar
- Hem PC, hem PLC, yazdıkları kodu okumak ve anlamak çok zor. Onlardan kalan yazılımlara müdahale etmektense tüm sistemi yeniden kodlamak bana daha kolay geliyor.

Sonuç olarak yaptıkları sistemler:
- Eğer mekanik hata yoksa mükemmel çalışıyor.
- Operatör hata yapmazsa mükemmel çalışıyor.
- Yukarıdaki iki şart gerçekleşmezse sistem tamamen kilitleniyor.


Fransızlarla çalıştım:
- Analiz yetenekleri çok iyi
- Çok sistematik çalışıyorlar
- Kodlama standartları çok iyi, bir programcının yarıda bıraktığı bir işi başka bir programcı rahatlıkla devam ettirebiliyor.

Zor tarafları:
- Kendilerinin veya takım arkadaşlarının hata yapabileceğine asla ihtimal vermiyorlar, bu nedenle problem çözümünde ön yargılı yaklaşıyorlar.


İtalyanlar:
- Yaptıkları sistemler bir şekilde çalışıyor.
- Yazdıkları kodu vermemek, sistemde bir şeyleri gizlemek, sizi kendilerine muhtaç etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
- Donanımda uzun vadede probleme yol açabilecek tasarımları özellikle yerleştirdiklerine de şahit oldum, ücretsiz destek süresi dolduğunda sistem bir yerlerde problem çıkarabiliyor, bir nevi saatli bomba.

Türkler:
- Tasarlanan sistemler fiziksel gerçekliğe dayalı değil, sanırım bunun nedeninde sensörden oradan buradan tasarruf etmek yatıyor. (Örnek: Bir nesnenin bir noktaya gelip de durmasını sağlamak için sensör kullanmaktansa timer kullanmayı tercih edebiliyorlar)
- Aynı firmanın kendi içinde çalışanları bile aynı standart kodlama biçimine sahip değil, bir sistemi sadece tasarlayan kişi biliyor.
- İnanılmaz derecede cin fikirli ve yaratıcı çözümler bulabiliyorlar

Özet:
- Japonun fiziksel gerçeklikleri doğrulamadaki paranoyası,
- Fransızın standartları ve programlarının basitliği, anlaşılabilirliği
- Türkün zekası

3 ü bir arada bulabilirseniz tadından yenmez diye düşünüyorum.

Sonuç olarak ilk ikisi kazanılabilen alışkanlıklar, çalışırsak bizim üstümüze otomasyoncu çıkmaz dünyada.

Sonuçta (her ne kadar adı Türkçeyi çağrıştırmasa da) algororitmanın (Harezmi) ve otomasyonun [hatta sibernetiğin] (El Cezeri - Ebul İz) kurucuları olan bir milletiz.




Her millet için genelleme yapmak çok zor, ama genel olarak gözlemlediğim bu.

 

[james_sr]

Her milletin kendilerine göre özellikleri var.

Japonlarla çalıştım, Japonların sistemlerini de çok iyi biliyorum.

Yaptıkları en büyük hatalar:

- Operatörlerin hiç hata yapmayacağını, sistemlerin hatasız çalıştığını varsayıyorlar.
- En basit problemleri bile çok karmaşık ele alıyorlar.
- Bazı problemlere de paranoya derecesinde yaklaşıyorlar
- Hem PC, hem PLC, yazdıkları kodu okumak ve anlamak çok zor. Onlardan kalan yazılımlara müdahale etmektense tüm sistemi yeniden kodlamak bana daha kolay geliyor.

Sonuç olarak yaptıkları sistemler:
- Eğer mekanik hata yoksa mükemmel çalışıyor.
- Operatör hata yapmazsa mükemmel çalışıyor.
- Yukarıdaki iki şart gerçekleşmezse sistem tamamen kilitleniyor.


Fransızlarla çalıştım:
- Analiz yetenekleri çok iyi
- Çok sistematik çalışıyorlar
- Kodlama standartları çok iyi, bir programcının yarıda bıraktığı bir işi başka bir programcı rahatlıkla devam ettirebiliyor.

Zor tarafları:
- Kendilerinin veya takım arkadaşlarının hata yapabileceğine asla ihtimal vermiyorlar, bu nedenle problem çözümünde ön yargılı yaklaşıyorlar.


İtalyanlar:
- Yaptıkları sistemler bir şekilde çalışıyor.
- Yazdıkları kodu vermemek, sistemde bir şeyleri gizlemek, sizi kendilerine muhtaç etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
- Donanımda uzun vadede probleme yol açabilecek tasarımları özellikle yerleştirdiklerine de şahit oldum, ücretsiz destek süresi dolduğunda sistem bir yerlerde problem çıkarabiliyor, bir nevi saatli bomba.

Türkler:
- Tasarlanan sistemler fiziksel gerçekliğe dayalı değil, sanırım bunun nedeninde sensörden oradan buradan tasarruf etmek yatıyor. (Örnek: Bir nesnenin bir noktaya gelip de durmasını sağlamak için sensör kullanmaktansa timer kullanmayı tercih edebiliyorlar)
- Aynı firmanın kendi içinde çalışanları bile aynı standart kodlama biçimine sahip değil, bir sistemi sadece tasarlayan kişi biliyor.
- İnanılmaz derecede cin fikirli ve yaratıcı çözümler bulabiliyorlar

Özet:
- Japonun fiziksel gerçeklikleri doğrulamadaki paranoyası,
- Fransızın standartları ve programlarının basitliği, anlaşılabilirliği
- Türkün zekası

3 ü bir arada bulabilirseniz tadından yenmez diye düşünüyorum.

Sonuç olarak ilk ikisi kazanılabilen alışkanlıklar, çalışırsak bizim üstümüze otomasyoncu çıkmaz dünyada.

Sonuçta (her ne kadar adı Türkçeyi çağrıştırmasa da) algororitmanın (Harezmi) ve otomasyonun [hatta sibernetiğin] (El Cezeri - Ebul İz) kurucuları olan bir milletiz.




Her millet için genelleme yapmak çok zor, ama genel olarak gözlemlediğim bu.

ben italyanlar konusundaki düşüncelerine yerden göğe kadar katılıyorum. sanki ben yazmışım gibi adamlar bizim avrupa görmüşü
fransızlar konusunda söylediklerin bizim şirketimizin uzun süredir yakaldığı standardı tarif ediyor
saygılar