Elektrikçiliği ve tamirciliği amatör olarak veya ek iş olarak, ayda, yılda bir yapanlar yaptığı iş karşılığında para almayabilirler
çay, kahve karşılında iş yapabilirler
Bilgiç bilgiç dedikodu yapmayı da ihmal etmezler
...Şimdi bir elektrikçi gelseydi, bu işleri yapsaydı çok para alırdı, bakın ben hiç para istemiyorum
... diyebilir Ve bu amatör tamirciler arızalı bir cihazı tamir edeceğim derken, çoğunlukla bozarlar ve daha büyük arızalara sebep olurlar
En sonunda Profesyonel bir tamircinin yardımına muhtaç olurlar.
Peki profesyoneller neyapar: Servis ücretimiz şu kadar ama, arkadaş olduğumuz için senden bunun yarısını alalım der
Merak etmeyin,kimse tam olarak tanımadığı,tam ehil olmayan bir ustaya,amatöre bunu kolay kolay teklif bile etmez sonuçta.Çünkü çağırdıkları adamın ancak basit arızaları yapabileceğini,profesyonel boyutu varsa eğer,zaten işin erbabının, bu işin üstesinden geleceğini bilinçli olarak da bilirler.Yoksa en baştan servisi arayıp da çağırmaları zaten zor bir olay değildir.En başta arızanın boyutu hakkında,en yakın tamirci,bu işlerle uğraşan bu işe yatkın kişilerin bir nabzını yoklarlar.
Yoksa,profesyonel araç,gereçler,ölçme aletleri,osiloskoplar bulunmadan zor ve çetin işlerin de sonlandırılamayacağını kolayca tahmin edebilirler elbette.Ayrıca ben verdiğim örneklerde de basit arızalarla karşılaştığımı,profesyonel tamir isteyen işlere girmeye hiç gönüllü olamayacağımı da ifade etmiştim,belki yanlış anlaşılmış da olabilir bu bakış açım.Yazdıklarımda,hiçbir şekilde övünç kaynağı da aşırıya kaçan şekliyle olmamıştır ve zaten olamaz da.Böyle bir şeye ihtiyacım yok çünkü,ihtiyacı bulunanlar rahatça bu yola başvurabilir,egolarını tatmin edebilirler,buna da hiçbir zaman asla karşı değilim elbette.
Ev arızalarından biraz uzaklaşarak,trafik kazalarında hayat kurtarırken karşılaştığımız,insanları bir eşya,materyal yerine koyarak taşıdığımızı,ölmeyecek hastaları,yaralıları kolayca öldürebildiğimizi kimse unutmamıştır sanıyorum.İşin ehli olmayan,doktor,sağlık uzmanı olmayan,bu vasıflara sahip bulunmayanların, "Ben bu işi biliyorum,ben hallederim,basit bir vaka!" türünden sözlerle,insan hayatına gereksiz müdahelesi,pekçok cana mal olabiliyor ülkemizde ne yazık ki.İşin uzmanını,doktorunu,sağlık görevlisini 5-10 dakikalığına bekleyememenin bedeli ne yazık ki çok ağır,çok üzücü,ülke insanı açısından acı bir kayıp oluyor çoğu zaman.Ve işin ilginç yanı bu olaylara sebep olup da,belki bilmeden ölüme sebebiyet verebilen ülkemizin insanı,en küçük bir suçluluk,vicdan azabı ve özeleştiriyi kendinde görmüyor,geriye dönüp olayın muhasebesini de hiç mi hiç yapmıyor,sadece yardım ettiğini düşünerek en doğru olanı yaptığına gönülden inanıyor.Çoğumuzun yardım konusunda(Belki tamir konusunda da öyle) dünya görüşü bu şekilde maalesef.En ufak bir suçluluk duygusu yaşamadan duyarsız ve kaygısız bir yaşam.İnsan olarak süregelen yaşamdan öğrenilecek iyi veya kötü çok şeyimiz de var.Bir gün bir ucundan hiç olmazsa öğrenmeye çalışmayı istersek,yarın öbürgün,belki herşey çok güzel de olacak.Hatta bu konuda güzel bir söz de vardır:Bilmediğini bilmeyenden kaçarım,üstelemem şekliyle.Bu söz,bu insanlar için söylenmiş güzel bir sözdür ve zarar görmek istemeyen,mağdur kalmak istemeyenler bu insanlardan kendi güvenlikleri için kaçarlar.
Hatta bir zamanlar sevgili sanatçımız Levent Kırca,parodilerinde bu konuyu çok güzel malzeme de yapmıştı hatırlayacağınız gibi.Kolay gelsin.Saygılarımla.