Fabrikanın idari biriminde otomasyon teknikeri maaşı

Burada muhasebeciler için gözden kaçırılan bir olay var. Muhasebeci iş yerini batırabilir de zenginleştirebilir de devlete vergi verdirmeyen sigortayı düşük yatıran muhasebeciler her zaman patronun gözdesidir. Devlet kuruluşlarındada aynıdır. masa sandalye kalem telefon alınacaksa muhasebe müdürleri karar verir.
 
çankırıda iktisat okuyan kişinin hayatı yıldız teknikte elektrik veya makine mühendisliği okuyandan daha kolay ve daha mantıklı bir iş hayatı olur.

Dedğiniz gibi memur maaşı 2100 lira. ortalma bir üniversite elektronik müh. eğer büyük firmaya girerse odtü bilkentli boğaziçilinin ameleliğini yapar. küçük bir otomasyon firmasına girerse patronun maskarası olur ben bu işin içinde 14 yılım geçti çünkü.

"kendinizi kanıtlayın, ispatlayın, geliştirin, yükselirsiniz" cümlesi tavşana havuç veya köpeğin önüne tahta sopayla kemik bağlayıp bir türlü ulaşamasından ibarettir. Bu arada kemiğin pirzolaları hep birileri tarafından yenir. Hala aklım almıyor üniversite teknik bölümleri hala inanılmaz puanlar alıyor. tabi odtü bilkent v.s. buna dahil etmiyorum.

gidin işletme iktisat okuyun. bir kamu kuruluşuna girin. 2100 lira alın keyfinize bakın. kimse gece sizi uykunuzdan uyandırıp arızaya çağırmaz. bugün evet dediğine yarın hayır diyen bir müdürünüz olmaz....
 
...
"kendinizi kanıtlayın, ispatlayın, geliştirin, yükselirsiniz" cümlesi tavşana havuç veya köpeğin önüne tahta sopayla kemik bağlayıp bir türlü ulaşamasından ibarettir. Bu arada kemiğin pirzolaları hep birileri tarafından yenir. Hala aklım almıyor üniversite teknik bölümleri hala inanılmaz puanlar alıyor. tabi odtü bilkent v.s. buna dahil etmiyorum.

gidin işletme iktisat okuyun. bir kamu kuruluşuna girin. 2100 lira alın keyfinize bakın. kimse gece sizi uykunuzdan uyandırıp arızaya çağırmaz. bugün evet dediğine yarın hayır diyen bir müdürünüz olmaz....

:) Aynen dediğiniz gibi insan muamelesi göremiyoruz. Çok çalışıp sistemi geliştirsen, "senin işin bu zaten geliştireceksin" derler. Yazılım yapsan gözlen görünen birşey olmadığı için görünmezlikten gelinir, çizim yapsan tamir edicek kişiden başka kimsenin işine yaramaz, bir tamir yaparsın teşekür beklerken niye cihazlar ağrızalanır diye sorguya çekilirsin, malzeme alınması gerekirken piyasadaki en ucuz malzemeyi bulanana kadar satın alma uzmanı olursun...

Bizim meslekte sorumluluk çok, tatil gününüzde arıza telefonları gelebilir birde ilçe dışındaysanız çocuk azarlanır gibi azarlanırsınız.
 
Dedğiniz gibi memur maaşı 2100 lira. ortalma bir üniversite elektronik müh. eğer büyük firmaya girerse odtü bilkentli boğaziçilinin ameleliğini yapar. küçük bir otomasyon firmasına girerse patronun maskarası olur ben bu işin içinde 14 yılım geçti çünkü.

"kendinizi kanıtlayın, ispatlayın, geliştirin, yükselirsiniz" cümlesi tavşana havuç veya köpeğin önüne tahta sopayla kemik bağlayıp bir türlü ulaşamasından ibarettir. Bu arada kemiğin pirzolaları hep birileri tarafından yenir. Hala aklım almıyor üniversite teknik bölümleri hala inanılmaz puanlar alıyor. tabi odtü bilkent v.s. buna dahil etmiyorum.

gidin işletme iktisat okuyun. bir kamu kuruluşuna girin. 2100 lira alın keyfinize bakın. kimse gece sizi uykunuzdan uyandırıp arızaya çağırmaz. bugün evet dediğine yarın hayır diyen bir müdürünüz olmaz....

Öyle demeyin hocam öncelikle şunu söyleyeyim;
İnsanın meslekten bir beklentisi olur veya çocukluktan gelen bir isteği olur mesleğini ona göre seçer. Doktorluk, askerlik, veterinerlik, mühendislik (veya teknik alanlar), öğretmenlik, hemşirelik vs bu tarz meslekler arasındadır.
İktisat işletme gidin okuyun diyorsunuz ama onlarda da iş durumu öyle ahım şahım değil. Devlette mühendis maaşı(işçi kadrolu ise) birçok alanda çalışan memurlardan daha yüksek. Banka diyorsunuz ama bankalar psikolojik açıdan en sıkıcı çalışma yerlerinden.
Bankacılık gibi sektörlerde yükselmek ve işe girmekte aynı mühendislik gibi zordur.
 
Burada muhasebeciler için gözden kaçırılan bir olay var. Muhasebeci iş yerini batırabilir de zenginleştirebilir de devlete vergi verdirmeyen sigortayı düşük yatıran muhasebeciler her zaman patronun gözdesidir. Devlet kuruluşlarındada aynıdır. masa sandalye kalem telefon alınacaksa muhasebe müdürleri karar verir.

Elektrikçi fabrikayı yakabilir de, iş kazasına sebebiyet verip yüklü tazminatlara mahkum edebilir de...

Ben mesajınızı ilk okuduğunda, şunu yazacaktım. "24 saat çalışan bir fabrikaya, 7/24 hazır kıta elektrikçi arayan bir firma, yani 2. bir elektrikçi çalıştırmayan bir firma, zaten fazlaca bir maaş vermeyecektir." Ama aklımdan da yine 1500 falan geçiyordu. Adamlar işi büyütmüş, 1100 lira vermiş. Bir de böyle yerler şunu der, "normalde asgari ücretle çalıştırıyoruz ama, siz teknik eleman olduğunu için sizin farklı, 900 lira veriyoruz :) "
Siz kendinizi zaten geliştirmişsiniz. Bir fabrikaya 7/24 hizmet verecek safhaya gelmişsiniz, PLC öğrenmişsiniz. Daha ne bekliyorlarmış gelişme adına? İyi maaş alabilmek için, illaki o yerde gelişmek , kendini ıspatlamak şart değil ki. Gelişmiş olarak ta oraya başlayabilirsiniz.
Bence PLC bilen, otomasyon bilen kısmını da muhtemelen iş olsun diye yazmışlardır. Bir kere PLC programına ihtiyaçları olup, servis çağırmışlıkları olsaydı, size o parayı teklif etmezlerdi.
Bence, öyle bir yer, size 4000 lira da verse, mesleki olarak köreleceğiniz, abuk subuk işlerle psikolojinizi bozacağınız bir yer olur. Kendimden biliyorum yani. Ama siz böyle yazdıkça, işimden istifa etme planlarımdan vazgeçesim geliyor. Benim şirketim yine hacıymış ta haberim yokmuş ya :)
 
Öyle demeyin hocam öncelikle şunu söyleyeyim;
İnsanın meslekten bir beklentisi olur veya çocukluktan gelen bir isteği olur mesleğini ona göre seçer. Doktorluk, askerlik, veterinerlik, mühendislik (veya teknik alanlar), öğretmenlik, hemşirelik vs bu tarz meslekler arasındadır.
İktisat işletme gidin okuyun diyorsunuz ama onlarda da iş durumu öyle ahım şahım değil. Devlette mühendis maaşı(işçi kadrolu ise) birçok alanda çalışan memurlardan daha yüksek. Banka diyorsunuz ama bankalar psikolojik açıdan en sıkıcı çalışma yerlerinden.
Bankacılık gibi sektörlerde yükselmek ve işe girmekte aynı mühendislik gibi zordur.

Şimdi üstadım benim anlatmak istediğim ülkemizde özellikle son 20 yılda teknik eleman yetiştiren okullara ;

1- Sınavla kazanan öğrencilerin yanına okula bağış yaparak öğrenci alınması ve daha sonra sınavın tümüyle kaldırılarak düz liselerde başarısız olanların buralara alınması, Psikolojik problemleri olan öğretmenler ile cinsel problemleri olan öğrencilerin harman olduğu bir yer haline gelmesi

2- 1997 yılından sonra İmam Hatipler bahane edilerek meslek liselerinin üniversite hakkı önünün kesilmesi ki "İmam Hatip E.M.L. oranı % 8'dir" Sanki bir ödül verilmiş gibi sınavsız Meslek Yüksek Okullarına gönderilerek bu okulların da içine edilmesi. Meslek liselerinde gece okulları açılarak MYO diplomaları verilmesi.

3- Okullara ödenek ayrılmayışı örneğin otomotiv bölümü öğrencilerinin atelyede 1 adet bulunan murat 131 motorunun sanki CERN ünitesinin bir parçası gibi hocalar tarafından uzaktan öğrencilere gösterilmesi

4- Okullarda sakal, bıyık, kıl, tüy, ense traşı, Atatürk rozeti, defter kabı peşinde koşan öğretmenlerin görev yapması ve bu öğretmenlerin buradan mezun olacak olan öğrencilerin başlarına nelerin geleceğini bildikleri halde hiç bir şey yapmayıp ay sonunda maaşları çekip 24 kasımda vay öğretmenlik kutsal diye nutuk atmaları...

5- Bu okullardan mezun olan öğrencilerin işletmelerde iş başı yaptıktan sonra duvara toslamış olmaları ve herşeyin bitmiş olması. Bu garibanların mavi yaka sendikaların eline düşmüş olarak 1000 lira maaş ile başlayarak odtü bilkentli mühendislerin altında ezilen uludağ'lı çukurovalı mühendislerin oyuncağı olmaları

.
.
.
.

anlatsam binlere ulaşır da geçer... bu anlattıklarımı onaylayan benim gibi bu yollardan geçmiş bu şekilde şikayet eden bir işletme iktisat mezunu varsa al getir karşıma konuşalım.

elbette onlarında sıkıntıları var burası Türkiye fakat teknik elemanlar kadar hor görülen başka bir iş kolu olduğunu da sanmıyorum...
 
En çok yıpranılan meslek alanı teknik bölümlerdir. Şimdi teknikerliği okuyan kişi iktisat işletme okuyamaz mı? Bal gibi okur. Hem üniversitede okuması kolay hem çalışma şartları teknik personelden iyidir. Bunda zerre kadar şüphe yok. İşsizlik evet o bölümlerde var lakin teknik alanlarda yok mu? Elektrik-elektronik mühenidis sayısı ile işletme mezunu sayısı arasında fark yok. Normal bir mühendis kamuya atanması için 90 larda puan alması lazım, işletme ilktisatta aynısı. Tamam kamuda mühendis şartları tabii düz memura göre daha iyi ama aynı oranda işin sorumluluğu streside yok. 2.100 tl KİT kurumlarında düz memur maaşı, özelde bulma şanşları var mı?? Ol tekniker 1000-1500 lira arasında maaş haftanın 6 günü çalış babam çalış, ne kimseye yaran ne kimseden takdir al. Oysa bu kişi teknikerlik yerine iktisat okumayı seçseydi 2 bin küsür maaşı masa başında temiz kıyafetlerle yıllık izin planları yaparak bir iş hayatı geçirecekti. Bir yerde duvar kıran bir adam, bir yerde de masasında kahvesini içip internette gazeteleri okuyan adam. Biz bunları söyledik diye birileri için kötü olduk. Bu çarpışık zihniyette ne kadar teknik elemanın sömürüldüğünü belirttik.Haftada 3-4 gün çalışan, yazları tatil yapan öğremenlerin 2 bin küsür maaş aldığı ortamda 10 yıllık mühendislerin doğru düzgün yıllık izni olmadan 3-3.500tl arasında afedersiniz it gibi çalıştığında hangisinde çalışmanın mantıklı olduğunu söyledik.Tabii bu bazıların işine gelmedi, neyse. Durum bu arkadaşlar.
 
10 yıllık mühendislerin doğru düzgün yıllık izni olmadan 3-3.500tl arasında afedersiniz it gibi çalıştığında hangisinde çalışmanın mantıklı olduğunu söyledik.Tabii bu bazıların işine gelmedi, neyse. Durum bu arkadaşlar.

elbette ki 3000 lira alan ve kafayı yiyen mühendilerin de hali içler acısı. Şimdi bazı kişiler diyecekler "vay be 3000 lira paraya bak" ya da bazıları da "alın 1200 lira oturun oturduğunuz yerde" ben her ikisine de karşıyım. herkesin önce insanca yaşama koşulları sonra maaş hakkına sahip olması gerektiği kanısındayım.
 
Türkçe yayın yapan bir radyoda
Spiker kadına soruyor ıssız bir yerdesin karşıdanda sana saldıracak bir adam geliyor ne yaparsın kadın saklanırım diyor spiker saklanacak yer yok diyor o zaman taş atarım taş spiker taş yok ağaç atarım yok kadın ne söylerse yok diyor.
sonunda kadın o zaman zevkime bakarım diyor.

Bana göre bu meslekler seçierken Hiç birimizin kafasına silah dayandığını zannetmiyorum. Sizin anlattığınız sıkıntılar Aşağı yukarı her meslekte var.Örneğin hastahanelerin acil servis doktorları 24 saat çalışıyorlar.

İşimi sevmiyorsam bırakırım seviyorsam işimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım..Bu benim kendimin için düşündüğüm düşüncedir.
 
Her meslekte sıkıntı var ama aynı oranda değil. Bir güvenlik görevlisi 1.200-1.300 tl maaşı alırken, bir teknisyenin 800-900 liraya çalışmasını beklemek , teknik personelin çalışma şartlarını görmezden gelmek insanlarla alay etmektir. Devlet hastanesinde çalışan bir doktorun mu, yoksa şantiyede çalışan bir mühendisin çalışma koşulları bakımından işi daha zordur düşünmek lazım. Herkes patron olarak doğmuyor. Silah zoruyla değil, çalışma şartları tam olarak bilinemediği hatta bazen ailevi sebeplerden dolayı tercih etmek durumunda kalıyor. Kişisel olarak ben mühendisliği kazandığımda mühendislerin bu kadar kötü çalışma şartlarına sahip olduğunu farkına varacak bilinçte değildim. Mezun oldum ve şantiye, taahhüt, fabrika bakımcılığı gibi sömürü üzerine kurulu çalışma koşullarına kendime yakıştıramadığım için uzak durdum, büyük ihtimal inşallah bu sene istediğim bir kamu kuruluşunda da görev alacağım. İnsani çalışma koşullarından uzak işleri sanki mesleğin gereğiymiş gibi sunanlara ve bununla kendini kandırmaya çalışanlara hep karşı geldim. Şimdi sosyal haklarım tam ve eksiksiz olarak çalışma yaşamında varlığımı sürderecem. Teknik personele tavsiyem,birbirinin aynı şartları sunan (düşük ücret, uzun mesai...) firma ve sektörlerde zaman kaybetmesinler , bakış açıları geniş olsun. İllaki teknik alanda çalışmaya gerek yok, yalnızca özel sektör yok. Yoksa 1.250 tl maaşı her şekilde hangi iş dalı olsun kazanırsınız hemde çok büyük tecrübe yada emek harcamaya gerek kalmadan. Teknik işlerde çalışan firmalar çok küçük bütçeli kobiler, 15-20 tane adamı istihdam eden yada büyük iş alırsa götürü usülü ekip takviyeleri iş götürenlerden oluşuyor. Bu sebeple çalışana ne ücret nede sosyal hakları yeterince verebilecek güçte firmalar değil. Kurumsal firma pek yok. Üstelik iş verenin kültürel birikimleri pek yok. Bu sebeplede çalışana değer yok. Fazla bu tür firmalarda çalışmamak lazım yıllar geçerse bu tür işlerde çalışan daha doğrusu köle olarak kalırsınız.
 
Son düzenleme:

Forum istatistikleri

Konular
128,212
Mesajlar
915,856
Kullanıcılar
449,990
Son üye
alpersirakaya

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst