Eşim Olma, Karım Ol

hlyahkan

Paylaşımcı üye
Katılım
2 Nis 2012
Mesajlar
721
Puanları
131
Eşim olma, karım ol! Bakma daha ilkel durduğuna sen, ruhu vardır kelimelerin. “Karı-koca” “eş”ten daha çok şey anlatır. Hatta belki bize unutulmuş bir şeyi söyler.

Sahi, biliyor musun? Neden erkeğe “koca”, kadına da “onun karı” demiş eskiler?

Eşim değil, karım ol! Kedilerin eşi olur, terliklerin de… İnsanın eşi olmaz. Bir ömür eşlik ediyor diye mi sevgiliye eş denir? Eşlik etmek yeter mi? Fazlasını beklemez mi insan yârinden? Kelimeleri yitirmeseydik anlardık belki, evlenecek erkeğe eskilerin neden ”koca” dediklerini. Çünkü “koca” bilge demektir, yüce demektir. Koca demek, dağ demektir. Ve ne kadar yüce olursa olsun, üstünde kar olmayan dağ eksiktir. Dağların yücesine kar yağar diye kadına da “kocanın karı” demişler. Bakma şimdi evlenenlerin “karı-koca” ilan edildiğine. “Koca ve onun karı” olmalıdır aslında. Yani yüce bir dağ olmalı adam. Kar gibi pak ve masum olmalı kadın. Örtmeli ve bir ömür, süsü olmalı dağın. Çünkü üşür tepesinde kar olmayan dağ, ne kadar yüce olursa olsun, yarım görünür…

Eşim olma, karım ol! Bana benzemeye çalışma sakın. Bana benden lazım değil bir tane daha. Ama unutma ki sensiz yarımım. Her zaman söylemem, ama sen anla.

Eşim olma, karım ol! Beni tamamla…
 
Yazıyı okuyunca aklıma HANIM kelimesinin sebeb-i hikmeti geldi , bende onu sizinle paylaşmak isterim :Hanlar hanı Atilla kendisine bağlı hanları toplayıp tanışma şöleni düzenler, yardımcılarından biri han çadırına giren her misafiri tanıtırken "falan yerin hanı - filan yerin hanı " diye anons eder.Herkes toplandıktan sonra ATİLLA HAN ayağa kalkar ve "Ben hanlar hanı Atilla " der sonra elini bir noktaya işaret ederek " İŞTE BENİM HAANIM " diyerek zevcesini tanıştırır.Onun için biz Türk milleti eşlerimize ,zevcelerimize , karılarımıza ,hanlık makamını layık görmüşüz.Birde şu eli kırılasıca maçolarımız hanımlarına şiddet uygulamasa ne iyi olurdu değilmi...?
 
Aynen haklısınız. Ağzınıza sağlık hocam
 
Eyvallah.Eline yüreğine sağlık.
müthiş olmuş
 
S.A.
Galiba birazda aile eğitimi anne eğitimi. Bizim ailede eş hanımdır. "Hanım bakarmısın" yata "Hatun bakarmısın" vs. Ben 14 yıllık evliyim benim dildede hatundur. "Karı" aşağılık bir kelimedir. Eş için eğitimi bence erkek çocuklara analar verir. Annemeiz bize küçükken hep derdi sizde böyle hanımınıza kaba davranırsanız kemiklerinizi kırarım :D Yaw varmı ana korkusu gibi korku. Bizim ailede nedense gelinlere ve kız çocuklarına çok önem verirler onlar misafirdir. Misafir olur giderler yada misafir olup gelirler. Oğullar ise hep ev sahibidir. Biz böyle yetiştik gelinler misafirdir hep.......
 
..."Karı" aşağılık bir kelimedir...

Sen bakma tv lere.
Bir çok güzel kelimemize yaptıkları gibi içine edip kullanılamaz hale getirdiler.
Bundan epeyi önceleri , sol görüşlü hükümet zamanında , kanunlardaki kelimeleri temizleyip "öztürkçe-uydurukça" yapmak için uğraşırlarken bu karı kelimesine takıldılar kendi aralarında uzun uzun tartıştıktan sonra yerine bir şey koyamadılar ve olduğu gibi kaldı.
Hukukcu arkadaşlarımla üzerinde epeyi konuşmuştuk.

Şimdi aklıma getirdiniz kısa bir araştırmada aşağıdaki yazıyı buldum.
Çalmakda mahsur görmedim.

KARI DEMEK AYIP
MI?

Baki Dökme,
07.07.2008
[email protected]

Ergenekon ve AKP'nin kapatılma davası gibi konular
varken, bu da nereden çıktı diye düşünmeyin sevgili okuyucular. Bunlar geçici
şeyler. Fazla sürmez, birkaç ay veya haydi bir iki sene sonra diyelim, bu
konuların esamesi bile okunmaz. Oysa şimdi yazacağımız konu bizim güzel
dilimizle ilgili bir konu. Ötekileri sırası gelirse gene yazarız. Ama bugün
sizin güzel dikkatlerinizi Türkçemizle ilgili bir konuya çekmek
istiyorum.

Türkçemizde kullandığımız bazı kelimeler, bizim
bildiğimiz şekilden çıkarak başka anlamlara büründürülmektedir. Bu yazının
sebebi de, bir kelimeye değişik anlam yüklenmesi ve dolayısıyla yanlış
anlamadır.

Silifke'ye bağlı Keben Köyü ve çevresiyle ilgili
yazdığımız yazıda kullandığımız bir kelimeye, ilgili bazı kişiler olumsuz tepki
gösterdiler. Bu kelime "Karı" kelimesiydi.

Tepkiye sebep olan karı
kelimesini biraz açmak ve yanlış anlamayı ortadan kaldırmak
istiyorum:

Karı kelimesi, Türkçe'deki karıkmak fiilinden
yapılmıştır

Türk Dil Kurumu sözlüğünde Karı anlamı aşağıdaki
gibidir:
1 . Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce:
"Eve
varınca karım Fadime kapıyı açar."- S. F. Abasıyanık.

2 . kaba konuşmada Kadın:
"Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor,
karılar ağlıyordu; fakat Saliha kadın buna alışmıştı."- H. E.
Adıvar.

3 . halk ağzında Yaşlı, ihtiyar.

Keben ve çevresinde Karı kelimesi karımış
(Karıkmış), yani yaşlanmış olan kadın anlamında kullanılmaktadır. Argodaki karı
ile ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Yaşlanmış erkeğe de "G(K)oca denir. O da
kocamak (Kocalmak) fiilinden oluşturulmuş bir kelimedir.

Karı kelimesi karıkmak fiilinden geliyor demiştim.
Bununla ilgili olarak bilgisayar ağında araştırma yaptığımda şu bilgiye
ulaştım:

Karıkmak:Pir, ehtiyarlanmak, karılanmak,
kartlanmak.
Karı: Ehtiyar, pir, koca, acuze, bir kulac, hafiz-i
kelam ullah
Çağatay Türkçesi bir fiilmiş ve ondan yapılma
isimmiş.
Arzu eden aşağıdaki adresten bakabilir:
KÚNOS, Dr IGNAZ
(1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük.. Budapest:
Section Orientale de la Société Ethnographique Tongroise.
http://tr.wiktionary.org/w/index.php?title=Kategori:%C3%87a%C4%9Fatayca_s%C3%B6zc%C3%BCkler&from=kak%C4%B1rmak

Kocalmak ise aşağıdaki adreste şu şekilde
belirtilmektedir:
Kocalmak: Kocamak, yaşlanmak,
ihtiyarlamak.
Szlk

Keben ve çevresinde karı denilen yaşlı kadınların
bazılarına "Karıbey" veya "Karıpaşa" diye de hitabedilmektedir. Bu kadınlar
yaşlılıklarının yanında bey gibi, paşa gibi olan kadınlardır. Onlara beylik,
paşalık layık görülmektedir.

Karı ve koca kelimeleri evlenen çiftlere de
denilmektedir. Evlendirme memuru, evlenen genç kız ile delikanlıyı "Karı-Koca"
ilan etmektedir. Bunun anlamı şudur:

"Bir yastıkta kocayasınız. Ömür boyu birlikte
olasınız ve öyle hale gelesiniz ki; biriniz yaşlı bir kadın, diğeriniz yaşlı bir
erkek olasınız. Yani biriniz evliyken karıkasınız, diğeriniz ise
kocayasınız."

Karı kelimesiyle ilgili olarak gerilere, Türk
tarihinin derinliklerine gidelim:

Bilebildiğimiz zamanlarda devletin başındaki
kişiye Kağan, onun eşine de Katun denilirmiş eskiden. Sonraları K harfinin
yerini H harfi almış ve Hatun olmuş. Daha sonra Katun kelimesi kadın olarak
söylenmeye başlanmış.

Bugünkü anlamda söyleyecek olursak Katun, Kraliçe
demek. Kağan da Kral. Veya günümüzdeki İngilizce anlamıyla söyleyecek olursak;
Katun, First Leydi, Kağan da Cumhurbaşkanı.

Bu anlam sadece Kağan ve Katun arasında değil,
bütün Türk ailelerinde böyledir. Evli bir kadın, evdeşi olan erkeğin kadını,
yani kraliçesidir. Erkek de evinin kağanı, yani bugünkü anlamda
cumhurbaşkanıdır. Yalnız cumhurbaşkanı ve eşiyle, eski Kağan-Katun ilişkileri
biraz farklıdır. Cumhurbaşkanının yetkileri bizde çok fazla değildir. Eşinin
ise devlet idaresinde hiç yetkisi yoktur. Oysa eskiden Kağan'ın buyruğunun
altında Katunun imzası yoksa, millet onu dinlemezmiş. Türk kadınına verilen
değeri varın siz hesabedin.

Keben ve çevresinde de durum aynıdır. Tıpkı bütün
Türklerde olduğu gibi. Keben'deki Ayşa Karı, Hasan Koca'nın kadını, yani
kraliçesidir. Bakmayın siz eşini çağırıken, "Garııı..." diye çağırmasına. O bir
duadır: Birlikte yaşlanalım demektir. Sen karıkla, ben kocalayım
demektir.





@hlyahkan , güzel konu teşekkür ederim.

...Her zaman söylemem, ama sen anla...

Söyle söyle çekinme her zaman söyle.

Hz Aişe anlatıyor :
Seninle ben nasılız diye sordum
Kördüğüm gibi dedi
Aradan zaman geçti yine sordum
Kördüğüm nasıl dedim
İlk günkü gibi dedi
Bunu ara sıra sorardı ve aldığı cevap çok hoşuna giderdi...:rolleyes:
 
Karı kelimesinin aşağılık bir kelime olduğunu nerden çıkardınız hanımına karı bi bak derseniz kaba kacar ( günümüzde böyle karı kelimesi kaba geldiği için ) karıcığım bi bakarmısın deseniz neresi kaba :)
 
mühendis olmak böyle birşey olmalı; türk dil kurumunun yada edebiyatçıların yapması gereken analizleri siz değerli arkadaşlarım yapmışsınız hepinizin ağzına sağlık...
Koca ve onun karı hikayesi gerçektende ne kadar köklü bir kültürümüz oluğunu bana bir kez daha hatırlattı. Herşeyimizin destansı bir hikayesi var bunlar üzerine filmler yapılmalı facebook, twiter manyağı yeni nesiller bunların farkına varmalı...
Tekrar teşekkür ederim...
 
Sizler gibi anlayışlı geçmişini bilen kişiler olmasa zaten bizde yok oluruz 2 anlayışlı 1 anlayışsızı götürür 3 anlayışlı olarak geri dönerler :p

Biz teşekkür ederiz..
 
...mühendis olmak böyle birşey...

Mühendislik , üzerine her türlü bilimi kolayca monte edebileceğiniz bir bilim dalıdır.
Mühendisler daha zeki oldukları için mühendis değildirler.
Başarıda temel , zeka değil , disiplinli çalışmadır.
Bunu yapanlar dandikde olsa seçme sınavlarında bir adım öne çıkarlar ve devamında dandikde olsa diğerlerine göre daha sıkı bir disiplin altında üniversiteleri bitirebilirler.
Ve tabii ki çevrelerine karşı daha dikkatli ve gözlemcidirler.
Ayrıca zor işlerle uğraştıklarından ve ekip işlerinin parçaları olduklarından dolayı , problemlerini çok daha iyi tanımlamalı ve anlatmalıdırlar.
İşte bu durum kullandıkları dilin inceliklerini öğrenmeye mecbur kılar ister istemez.

Diğerleri yani edebiyatcılar için filan yorum yapmayacağım , isteyen durumdan vazife çıkarabilir .

İyi yönleriyle kötü yönleriyle , dilimize sahip çıkalım.
Bozmadan kuralları çerçevesinde kullanmaya özen gösterelim çevremizdekileride uyaralım.
Kurallara uyarak yazmak söylemek karşımızdakilere saygının en büyük göstergelerindendir.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,574
Mesajlar
918,704
Kullanıcılar
450,578
Son üye
YasinŞimşek

Yeni konular

Geri
Üst