Denemelerim.

paskomya

Profesyonel Üye
Katılım
10 Eki 2009
Mesajlar
8,397
Puanları
2,556
Yaş
60
Konum
bodrum
değerli arkadaşlarım, ara sıra, bana gelirler ve oturur bir kaç satır karalarım (külliyen yalan, bilgisayar başında yazarım) yazdığım roman tadında birçok öyküm ve deneme yazılarım var. senaryo denemelerim de var. yazmak aslında sanıldığı kadar kolay bir şey değildir. burada, yaşadığım yerde bir çok yazar, şair, ressam/ heykeltraş ile değişik sohbetleriz oldu. tabii ben onların yanında amatör kalırım. sizlerden dileğim, naçizane değil lütfen beni eleştriniz. olumlu yada olumsuz her türlü eleştriniz bana belki bir şeyler öğretir ve sizlerin de katkısıyla edebiyat dünyasına birinin daha girmesini sağlarsınız. saygılarımla.
yaşanmışlıklardan bir kesit.
AVA giden AVLANIR...

Buradaki kişiler gerçektir, yaşananlar gerçektir ama isimler değiştirilmiştir.

1980 li yıllar. Bodrum’un turizmle yeni tanıştığı yıllar. Yabancı turistlerin yeni gelmesi, bar kültürünün oturmaya başlaması yada iyilerin taklit edilmesi. Müziklerin bangır bangır bağırması. Sabahlara kadar içki masaları ve muhabbetler. Tabii bunun bile iki yüzü vardı. Bir tarafta sanatçıların, elit takımın takıldığı mekanlar ve sohbetler. Ki bunların büyük çoğunluğu yazar, ressam ve moda takımının olduğu yerler. Hani böyle mekanlara girip içki içmek, magazin dergilerinde yayınlanan fotoğraflarda magazin dergilerinde görünmek büyük olaydı. Bir de hippi kuşağının takıldığı salaştan bir tık yukarı barlar ve bangır bangır bağıran 80lerin hit olmuş yabancı parçaları. İşte bunların tam ortasın bir de Han restoran barımız var, olayımız burada geçen bir gece saatleri hikayesi. Zamanın şartlarını bilenler yabancı sigara ve içki kaçak yada kaçağa yakın, karşıda Kos (İstanköy adası) günübirlik giden turistlere siparişler verilir, kaptanlar, gemiciler ve gümrük memurlarının düzeni arasında her türlü malzeme (içki, sigara, çikolata, giysi özellikle kot pantolon) Bodrum’un hizmetinde. İşte böyle sıcak bir Bodrum gecesinde Han restorantta beş kişi, iki kız üç erkek.

İşte gece saatleri başlamıştı, Mehmet, Halil, ismet üç can arkadaş Halil ve İsmet gemici arkadaşlar, gün aşırı adaya giderler ve iyi çorba yaparlardı. İşler böyle olunca da, geceleyin o paraları öldürmek lazım değil mi? Mehmet mi? O da amele akşama kadar marangoz atölyesinde çalışır, gece de piyasaya çıkardı arkadaşları ile. Hani belki bir hatun düşürürse gecesi mutlu geçer hayaliydi. Hande bir butik işletiyordu ve arkadaşı Sibel yazları Bodrum’a takılan hayatını yaşayan bir kızdı. Tam bir kanka gurubu değildi. Hande Halil’le, Sibel’de İsmet’le beraberlerdi. Mehmet ise ortak arkadaşlarıydı ama fena halde otlakçıydı. Cebinde resmen akrep vardı. Hiçbir hesaba ortak olmazdı. Nerede beleş oraya yerleş yaşardı. Eee bizim denizcilerde az muzur insanlar değil hani. Olmadık şakaları yaparlar beraber eğlenirlerdi. Mehmet’te beleşe müsait olduğu için hiç sesini çıkartmazdı.

O gece ortalık çok kalabalık değildi ama boş ta değildi. Masa başında içkiler söylendi çerez filan. Her rutin gecelerden biriydi. Bizim denizciler adadan şaka çikolatalarından biri olan ishal edeninden almışlardı ve kızların haberi vardı.

İsmet: Mehmet bugün çorba iyiydi sana bu gece viski ısmarlayacağım, içersin değil mi?

Mehmet: s*ktir lan sen bana viski filan ısmalamazsın.

İsmet: ısmarlamayan böyle olsun, (eliyle o malum baş parmağı ile işaret parmağını birleştirip gösterdi). Hem de yanına evropa çukulata. Aha bu çukulata. Masaya çıkardı koydu ve garsondan bir tane viski istedi. Halil ve kızlar itiraz ettiler, ona ısmarlıyorsun bize ısmarlamıyorsun diye. Bizde isteriz diye çıngar çıkardılar. Yok oğlum sizlere yok, bu kış Mehmet benim güverteyi zımpara yapacak, ödemeyi peşin yapıyorum dedi.

Mehmet: yapmayanı s*ksinler. Dedi ve viski ve çikolataya yumuldu. Muhabbet devam ediyordu. İsmet kazandığı çorbaları anlatıyor, arada küçük şakalar yapıyordu. Kahkaha masadan eksik olmuyordu. Aradan yarım saat geçti Mehmet karnını ovalamaya başladı.

İsmet: hayırdır memo? Ne dokundu sana viski ağır mı geldi? Sen viski içmeye alışık değilsin dokunmuş olmasın?

Mehmet: yok yaa galiba biraz gazım var. Hem bu kadar viski benim dişimin kovuğuna sığmaz.

İsmet: garson bir tane daha. diye seslendi. Ulan memo seni sıçırtıncaya kadar viski ısmarlayacağım bu gece. Masada kahkahalar koptu masada ve ona varda bize yok mu? İtiraz sesleri yükseldi masadan. İsmet yine bu gece Mehmet’in gecesi dedi. Seslerini kesti.

Hepsi Mehmet’in ne zaman tuvalete gideceğini merak ediyordu. Mehmet ikinci bardağı bitirdiğinde çikolatada bitmişti. Masadakiler kaynak yapmasın diye çikolatayı hapur hupur götürmüştü. İkinci viski bittiğinde Mehmet karnını ovuşturarak masandan izin isteyip tuvalete gitti. Masadakiler kahkahalarla gülüyorlar Mehmet’in halini düşünüyorlardı. Onbeş dakika sonra Mehmet masaya geri döndü. Yüzü biraz rahatlamış gibi görünüyordu. Hafif bir sırıtışla “nerede kalmıştık” diye masadakiler sordu.

İsmet: lan oğlum çukura mı düştün seni merak ettik? Az daha gelip sana bakacaktım. Dedi

Mehmet: yok be İsmet, kaç gündür söylemesi ayıp kabızlık çekiyordum, gittim bir çıktım, bir çıktım sorma. Fena halde rahatladım. Ve masada öyle bir kahkahalar koptu ki. Bütün bar masaya baktı kaldı.
 
üzüldüm şimdi, 170 kişi görüntülemiş bir kişi yorum yapmamış. yahu eleştirin beni yaa, hiç değilse hatalarımı görürüm
 
üzüldüm şimdi, 170 kişi görüntülemiş bir kişi yorum yapmamış. yahu eleştirin beni yaa, hiç değilse hatalarımı görürüm
Üstad yorum yapmak da ayrı bir uzmanlık işi. Görünen o ki kimse cesaret edememiş. Ben dahil :) uzmanlık alanım olmayan bir konuda yorum yapmaktan kaçınırım. Sadece şunu diyebilirim, hikayenin sonu çok ani ve beklenmedik bir şekilde bitti. Hani bazı sanatsal, bir yaprağın düşüşünün on dakika sürdüğü sanat filmlerinin son sahneleri gibi. Şahsen hikayenin sonunda "Eee ? Yaani?? " dedim içimden. Baştan sona akış iyiydi ama son toparlama beklentide bıraktı. Kolay gelsin. Devamını bekliyorum!

Dikkat : Uzman yorumu değildir!!! Tamamen acemice yazdım!!
 
benim uzmanlık alanım değil ama eleştirmek için uzmanlık alanın olmasına gerek olmadığına inanıyorum. b Okuyucu kimliğim ile yazmak istiyorum. Şahsi düşüncem genel olarak takip ediyorum yazılarınızı okuyorum kullandığınız yazı dili , üslubunuz, yanlış bir şeyi ifade ederken bile karşı tarafı kırmadan ,incitmeden karşı tarafa düşüncenizi geçirebiliyorsunuz ve genel olarak yazdığınız hikayeler/anılar sürükleyici oluyor ben beğendim başarılarınızın devamını diliyorum. :)
 
Benim çok hatalarım oldu . ( sırlarda kaldı )
Hatalarınızı gördünüzde zaten bilirsiniz . ( hatayı tekrar yaparsınız yapmazsınız size kalmış )
Bazen hatayı ulu orta açıklamak diğer bir hatayı getirebilir .

Kolay Gelsin . Sağlıcakla ....
 

Forum istatistikleri

Konular
128,191
Mesajlar
915,733
Kullanıcılar
449,965
Son üye
Pentium55

Yeni konular

Geri
Üst