Kontrol Kalemi

Koruma Amaçlı İnterlock Cihazlar İçin Yeni Küresel Standart

ISO 14119 yeni teknolojiyi onaylayıp uygulama yönergelerini valide ediyor ve büyük önem taşıyan açıklamalar sunuyor. En önemlisi de, yeni standardın uygulanması üreticilere, makine üreticilerine ve entegratörlere operatör özeni konusunda yükümlülüklerini yerine getirmeleri; ayrıca arızaları ve kayıp üretimleri önlemeleri için yardımcı oluyor.

Yeni bir makine güvenlik standardı daha gelince bunu yönetim yükü olarak görmek kolaydır. Özellikle de bir öncekini güncellediğinde. (EN) ISO 14119 ‘Koruma Amaçlı Interlock (Kilitleme) Cihazları-Tasarım ve Seçim Esasları’ başlıklı yeni standart, Ağustos 2013 tarihinde onaylandı ve 18 ay sonra EN 1088 / ISO 14119:1998 standardının yerini almaya hazırlanıyor.

Yeni standarda alışmaya başlamanın şimdi tam zamanı çünkü mevcut kurulumlar etkilenmese de parçaların devam eden test, bakım ve değiştirme işlemlerine ilişkin atılması gereken adımları bulunuyor. Yeni makine tasarımı işinde çalışan herkesin bunlara kulak vermesi gerekiyor çünkü daha iyi bir açıklamanın yanında ürün seçiminde de kolaylık yaşamalarının önü açılıyor. Bariz görünse de, bir tehlike ile güvenlik kapısı arasında bulunması gereken minimum güvenli mesafe hakkındaki kafa karışıklığının giderilmesi gerekiyordu. Yeni Standardın açıklığa kavuşturduğu alanlardan biri de bu.

Gerilimsiz kontağa sahip birden fazla cihazın art arda tele bağlanmış halde kullanıldığı güvenlik sistemlerinde, hata maskeleme veya gölgeleme olarak bilinen bir arıza durumu nedeniyle elektromekanik kontaklar istemsiz resetlemeye yol açabiliyor. Bu konuda ayrıntılı bir ISO Teknik Raporu (TR) yayınlanmasına hazırlanılıyor. Bu süre zarfında, Diagnostic Coverage (DC) ve takip eden Performans Düzeyi (PL) veya Emniyet Bütünlük Seviyesinin (Safety Integrity Level – SIL) bu parametreler (EN) ISO 13849 veya IEC 62061 standartları için hesaplanırken, nasıl ele alınacağı konusunda bu Standart yol gösteriyor.

ISO Teknik Raporu

Bazı sistemler için olumlu değişikliğe yol açma ihtimalinden dolayı ISO Teknik Raporu merakla bekleniyor. Elektromekanik kontakların seri bağlantılı olduğu yerlerde DC ve PLd parametrelerinin %60 sağlanabilir olduğu ancak PLe için bunun geçerli olmadığı yaygın olarak biliniyor. PLe kısıtlaması ve DC belirleme beklentileri eğer öngörüldüğü gibiyse, mevcut durumda %60 DC* ve PLd seviyesine ulaşan bazı sistemlerin, ileride %0 ve PLc düzeyine ulaşmasını görebilmek mümkün. Bunu bekleyip görmek gerekiyor; ancak (her ne kadar sadece basit gerilimsiz kontakların seri bağlantılı olduğu kilitli cihazlar için de olsa) açık bir eylem gerekeceği için teknik raporun gelmesini takip etmek de önem taşıyor. Entegre, self-monitoring kapasitesine sahip interlock cihazlar (SensaGuard RFID temassız switch örneğinde olduğu gibi) ise etkilenmiyor zira seri bağlantılı olduklarında dahi PLe seviyesine ulaşabiliyorlar.

Tek bir mekanik arızadan doğacak bir güvenlik fonksiyonu kaybını önlemek büyük önem taşıyor. Rockwell Automation SensaGuard ve TLSZ-GD2 ürünlerindeki gibi iki kanallı temassız kilitleme teknolojisi kullanılarak PLe performansı sağlanabiliyor. Ayrıca kurulum, vurgulanmış arıza ayıklama hususlarına tabi olmuyor.

Koruma kapılarına seyrek kullanılan interlock cihazları yerleştirildiğinde ve arızalar sadece geçici açılış ve kapanış işlemleri esnasında tespit edildiğinde, fonksiyonel test etme sıklığı da açıkça belirtilmekle birlikte PLe için en az ayda bir ve PLd için en az 12 ayda bir olarak açıklanmış. Standart ayrıca kilitleme cihazlarının bertaraf edilmesini önleyecek spesifik tedbirler de açıklanıyor. SensaGuard temassız switchler gibi üst seviye kodlama cihazları da bu tedbirlere dâhil.

Kilitleme cihazları genellikle tek amaçlı bir güvenlik aygıtı olarak görülüyor. Aslında güvenlik kapısı konum izleme ve güvenlik kapısı kilitleme kapasitesini de barındırabilirler ki bu iki özellik farklı PL gerektirir. Yeni standart bu olasılıkları keşfetmemiz için bizi teşvik ediyor. Ayrıca Elektromanyetik kilitlemenin yanında İki Durumlu (Bistable) kilitleme teknolojilerini (Power-to-Lock ve Power-to-Release) de tanımış oluyor. Güç kaybı yaşanması halinde güvenlik kilidinin açılması ihtimaline karşı, yeni Standart Power-to-Release veya İki Durumlu kilitleme esaslarının uygulanması şartını koşuyor ki bu durum belirli kurulumlarda Power-to-Lock kullanımının es geçilmesi anlamına gelebiliyor.

Interlock cihazının açma kapasitesi olduğu durumlarda ve yardımcı mekanizma sağlanmış ise bir araç kullanımı gerekli oluyor; resetleme işleminin kullanılması için bir araç veya uygun kontrol sistemine ihtiyaç duyuluyor. Korumanın içinden çıkış için kilidi açma işleminin araçsız da olsa mümkün olması gerekiyor; aynı şey acil durumda açma için de geçerli oluyor. Diğer yandan, resetleme işlemi ise bir araç veya uygun kontrol sisteminin kullanılmasını gerektiriyor. Güvenlik katsayısı %130 olan Kilit Tutma Kuvveti Testi artık yapılabiliyor. Ayrıca bir kişinin güvenlik kapısına uygulayacağı maksimum statik kuvvete ilişkin Maksimum Güvenlik Kapısı Kuvveti kılavuzu da ürün seçimi için daha net bilgiler elde edilmesini sağlıyor.

Özetle, yeni standart oldukça pratik tavsiyelerin yanında daha önce belirsiz olan konuları da açıklığa kavuşturuyor. Bu düzenlemelerin temelinde elbette insan güvenliği ve bunun yanında da duruş süresi, kayıp üretim ve itibar kaybı riski gibi çok ciddi ticari kaygılar yer alıyor. Standardın çağdaş teknolojiyi kapsama dâhil etmesi ve güvenli üretim camiasındaki tüm paydaşlar için en iyi uygulama olan çalışma ortamlarında güvenlik düzenlemelerine olanak sağlıyor. Aynı zamanda içeriğinde yer verilen bu esasların uygulanmasını da kolaylaştırıyor.

Exit mobile version