Merhaba.Güzel açıklamışsın Hakan ustam,eline sağlık oldukça da açıklayıcı olmuş bu anlatımınız.Bu tda,bir benzetme yaparsak eğer,belirli bir derecede diyorsunuz,95 derece gibi,ondan sonraki derecede elektrik devresini tıpkı bir termostat gibi kapatıyor,yani buhar kazanlarında,klasik düdüklü tencerelerdeki basınç emniyet valfi gibi vazifesi var demektir bunun.Bilindiği gibi buhar basıncı belirli bir dereceye kadar geldiğinde emniyet ventili buharı bypass eder ki tencere ya da kazan patlamasın,emniyetli bir buhar basıncında tam olarak kalsın.Çünkü kazanın veya tencerenin belirli bir buhar basıncına kadar mukavemeti vardır bunu çok iyi de biliyoruz,bu sınırları fazla zorlarsanız kazan patlar bilirsiniz.Böylece bir buhar kazanı patlaması hiç olmaması gerekecek şekilde oluşabilir.
Rezistans içinden sızıntı yoluyla yapılabilen bir kaçak akımla fazın gelip de bu suyu kaynatabilmesine çok popüler elektronik bir cihazdan bir örnek vereyim ben size.O da nedir biliyor musunuz,hergün sürekli kullandığımız psu'dur.Bir psu tam kapalı bile olsa fişe ters takılırsa faz yerine nötr de gelebilir,anahtar kapalı bile olsa,o anahtar sonuçta yalnız nötr tarafını keseceğinden,aktif (Canlı) olarak faz hattı da bu psu'muz içine girmiş olur.Elektrolitik kondansatörlerin fazla karşılaşmasında ise,sizin de dediğiniz gibi termosifondaki rezistans içindeki topraklanmış bir suda,kaçak doğuracak bir akımın benzeri olur,yani psu şebekeden küçük de olsa az miktar bir akımı,faz hattı tek başına gelmiş olsa bile (Çünkü kendi içinde ayni termosifondaki gibi toprak hattı da,statik elektriğin boşaltılması için,çıkış voltajlarının tam stabilitesi için ayrıca bulunur.) toprak-faz hattı üzerinden kaçak (Sızıntı) diyebileceğimiz yoldan bir akım çeker.
Bu nedenle psu'nun çalıştırdığı masaüstü bilgisayarın kapatılırken,elektrik bağlantısını keserken hem faz,hem de nötr tam kesilecek bir anahtar yapısında bir sistem kullanılacak veya anahtardan yalnız fazın direk olarak da kesilmesi (Ben şahsen evde bu ikinci metodu devamlı olarak kullanıp uygulamaktayım.Yani sadece fazı kesiyorum,ama sistemin fişteki priz-fiş bağlantısı önceden de iyice belirgin olarak da işaretlenmiştir,bir yanlış takma durumunda,önceden tespit edilmiş bu işarete göre,fazın anahtardan tam kesildiği duruma tekrardan da getirilmiş oluyor benim kullandığım bu anahtar sisteminde) sağlanacaktır.
Tv açma kapatma anahtarları da ayni bu psu'ya yalnız faz gelmesi durumunda,sızıntı olması durumunun yaşanmaması için,faz ve nötr birlikte kesilirler.Cihaz kapalıyken de bu fazın direk tv'ye girmesi hiç istenmez.Çünkü faz,direk olarak içeri girerse,elektrolitik kondansatörün sızıntı yapması özelliği,tv'nin yere basan ayaklarından ve gövdesinden yine ayni toprak hattı alıyormuş gibi,faz-toprak sızıntı akımı burada kendiliğinden oluşabilir.TV'lerde topraklı priz kullanılmayıp toprak hattı gelmese bile,tv'nin temas ettiği yüzeyden oluşan bir topraklama,bu sızıntı akımını dolaylı olarak doğurabilir.İşte bu nedenle tam garantiye almak,emniyet tedbirini üst seviyede tutabilmek için,açma-kapama anahtarı 4 uçludur,yani yarısı fazı,diğer yarısı nötürü tam keser ki,fişin takılma durumu,anahtarın her iki şekilde de fazı tv'nin besleme devresine girmesini kesinlikle de önlemek olsun.
Ar-Ge denilince mutlaka 3D gözlüksüz lcd'ler,insan yapımı android robotlar veya akıllı evler,tam bir otomasyonun sağlanması da da aklımıza gelmemelidir.Basit bir mause,klavye,kolayca tutulup kavranabilen bir dolmakalem bile bence bir Ar-Ge çalışması ile geliştirilir.Bunun teknik adı nedir biliyormusunuz "ergonomi"dir, yani insanın en rahat kullanabileceği, konforun en üst düzeyde tutulabildiği,yormayan,rahatsızlık vermeyen donanımlardır.Bunların geliştirilmesi de yine AR-GE'ye direk olarak girmektedir.Yani kazan birkaç kere patladı diye tutulup da yapılan bir yeni geliştirmeye siz bu durumda yalnızca tadilat demiş de oluyorsunuz,ben böyle anlıyorum.Ancak bu bahsettiğiniz geliştirmeler de,AR-GE'ye doğrudan girmektedir kanımca.Tdk (Termal devre kesici) için tekrar teşekkür ediyorum.Kolay gelsin.
