Powerbank ısınma problemi

bir hatchery tesisinde fransızlarla 10 yıl çalıştım, teknoloji nedeniyle içeriye TÜRK sokmuyorlardı. bizim kardeş şirketin mühendisleri staj için gideni bile en fazla 1-2 dayanıyormuş. ben işe girdikten sonra olaylar değişti. tek kelime fransızca öğrenmedim milliyetçilik yaptım, onlar TÜRKÇE öğrendiler. olmaz dedikleri deniz süpürgesinin yenisini yaptım, her sene fransadan ithal edilen rezitanstarın bozulmamasını sağlayan sistem geliştirdim fransadaki patronlar bana kızdı. elektrik panomuza TÜRKİYE'de bakan sadece bir kişi vardı o da izmirdeydi. gece saat birde bir sistem arızasını sadece adamla telefonda konuşarak çekiç-pense-tornavidayla tamir ettim. tanesi 35 cent olan 500.000 balığı kurtardım. yani okumakla mühendis olunmuyor, adamlar it gibi çalışıyorlardı, ben mühendisim şunu yapmam demiyorlardı, iş zamanı hepimiz eşittik. 2000 krizinden sonra çok kötü günler yaşadım, işsizlik ne demek iyi bilirim. gençliğimde küflü ekmek yedim kokmuş balık yedim içinde amiplerin kurbağaların yüzdüğü suyu içtim. kendimi geliştirdiğime inanıyorum, öğrenmenin ve soru sormanın sınırı yok. her halde evimdeki kitaplar boyumun 3 katıdır. o fransızlara sordum beni neden çalıştırıyorsunuz ben de TÜRK'üm dedim, senin kafa TÜRK değil dediler. onlar ölen balıkları otopsi için ege üniversitesine gönderirken , ben her gün otopsi yapıyordum göre göre öğrendim, hastalık ve deforme sebeblerini araştırdım uygun ilaç uygulamasıyla verimi arttırdık. bizde kaç tane su ürünleri mühendisi bu işle ilgilendi merak ediyorum, şirket el değiştirip TÜRK teknisyenler gelince ilk önce beni işten çıkarttılar. çünkü bilgi her zaman güçtür. TÜRKİYE'de ilk sekizgen havuzu ben yaptım, Şirket ortağı ziraat yüksek mühendisi bile hesaplamasını yapamadı. para ve hırs yüzünden benim gibi ne beyinler heba oldu biliyormusun? sadece diploması yok diye çöpe atılan beyinler. kafesler için kaç metre ağ gider diye işletme sahipleri sorardı 2 dakikada hesaplar yazardım, oradaki mühendisler bu hesabı nerden biliyorsun neden veriyorsun diye sorarlardı, okul kitaplarındaki sayfa numarası vererek hesabın orada olduğunu söylüyordum. nasıl mühendis olmuşlar merak ediyorum. balıklar nakliye esnasında zarar görmesin diye uyuşturucu verirdik, adamlar miktarı sorardı, onlara kriterleri söylerdim miktar-su sıcaklığı - tuz oranı vb. eeee derlerdi bunlara göre hesaplarsın derdim anlamazlardı. çünkü prospektüs okumaktan acizler, bas tuşuna al bilgiyi, nice yüksek mühendise kendi yaptıkları hesabın hatalı olduğunu hem matematiksel hem de uygulamalı olarak gösterdim. sonuç ben işsiz kaldım onlar bir adım ileri gittiler. yani benim güzel kardeşim senin dalın yazılım mühendisliğiyse anladığın kısmıyla tanıt kendini. yazılım ben de sıfır ama uygulamalı mekanik dersen onda biraz iyiyim. ben kaybedenler klübündenim boş ver beni. kusura bakma çenem düştü
 
bir hatchery tesisinde fransızlarla 10 yıl çalıştım, teknoloji nedeniyle içeriye TÜRK sokmuyorlardı. bizim kardeş şirketin mühendisleri staj için gideni bile en fazla 1-2 dayanıyormuş. ben işe girdikten sonra olaylar değişti. tek kelime fransızca öğrenmedim milliyetçilik yaptım, onlar TÜRKÇE öğrendiler. olmaz dedikleri deniz süpürgesinin yenisini yaptım, her sene fransadan ithal edilen rezitanstarın bozulmamasını sağlayan sistem geliştirdim fransadaki patronlar bana kızdı. elektrik panomuza TÜRKİYE'de bakan sadece bir kişi vardı o da izmirdeydi. gece saat birde bir sistem arızasını sadece adamla telefonda konuşarak çekiç-pense-tornavidayla tamir ettim. tanesi 35 cent olan 500.000 balığı kurtardım. yani okumakla mühendis olunmuyor, adamlar it gibi çalışıyorlardı, ben mühendisim şunu yapmam demiyorlardı, iş zamanı hepimiz eşittik. 2000 krizinden sonra çok kötü günler yaşadım, işsizlik ne demek iyi bilirim. gençliğimde küflü ekmek yedim kokmuş balık yedim içinde amiplerin kurbağaların yüzdüğü suyu içtim. kendimi geliştirdiğime inanıyorum, öğrenmenin ve soru sormanın sınırı yok. her halde evimdeki kitaplar boyumun 3 katıdır. o fransızlara sordum beni neden çalıştırıyorsunuz ben de TÜRK'üm dedim, senin kafa TÜRK değil dediler. onlar ölen balıkları otopsi için ege üniversitesine gönderirken , ben her gün otopsi yapıyordum göre göre öğrendim, hastalık ve deforme sebeblerini araştırdım uygun ilaç uygulamasıyla verimi arttırdık. bizde kaç tane su ürünleri mühendisi bu işle ilgilendi merak ediyorum, şirket el değiştirip TÜRK teknisyenler gelince ilk önce beni işten çıkarttılar. çünkü bilgi her zaman güçtür. TÜRKİYE'de ilk sekizgen havuzu ben yaptım, Şirket ortağı ziraat yüksek mühendisi bile hesaplamasını yapamadı. para ve hırs yüzünden benim gibi ne beyinler heba oldu biliyormusun? sadece diploması yok diye çöpe atılan beyinler. kafesler için kaç metre ağ gider diye işletme sahipleri sorardı 2 dakikada hesaplar yazardım, oradaki mühendisler bu hesabı nerden biliyorsun neden veriyorsun diye sorarlardı, okul kitaplarındaki sayfa numarası vererek hesabın orada olduğunu söylüyordum. nasıl mühendis olmuşlar merak ediyorum. balıklar nakliye esnasında zarar görmesin diye uyuşturucu verirdik, adamlar miktarı sorardı, onlara kriterleri söylerdim miktar-su sıcaklığı - tuz oranı vb. eeee derlerdi bunlara göre hesaplarsın derdim anlamazlardı. çünkü prospektüs okumaktan acizler, bas tuşuna al bilgiyi, nice yüksek mühendise kendi yaptıkları hesabın hatalı olduğunu hem matematiksel hem de uygulamalı olarak gösterdim. sonuç ben işsiz kaldım onlar bir adım ileri gittiler. yani benim güzel kardeşim senin dalın yazılım mühendisliğiyse anladığın kısmıyla tanıt kendini. yazılım ben de sıfır ama uygulamalı mekanik dersen onda biraz iyiyim. ben kaybedenler klübündenim boş ver beni. kusura bakma çenem düştü
Karıstirdiginiz bir şey var ancak. Ben sizi küçümsemedim, siz beni kucumsuyorsunuz. Kaldıki hiç bir fikriniz yok hakkımda. Hiç bilmeden o elestirdiginiz guruba benide dahil ettiniz. Bende en başından beri buna itiraz etmiştim. Bakış acinizin yanlış olabileceğini filan da söyledim örnekler verdim vs.Sonrara baktım anlaşamıyoruz direk soru sordum onu da cevaplamadiniz. Yani muhabbet edeceksek ederiz diyeceğim de neyin kavgasini veriyoruz onuda anlamıyorum. Özetle , insanlar bilgi almak için buraya geliyor. Birşey biliyorsan söylersin bilmiyorsan da okur geçersin. Yanlış birşey olduğunu düşünüyorsan da uyarirsin. Ben sizin davranışı izi tasvip etmiyorum. Tamam en iyi en çalışkan sizsiniz onu anladık. En tembel de biziz. Bu yabancılarda gözünüzde büyütmeyin bu kadar. Onlarında iyileri var kotuleride var. Kaç tane toplantıya gittim kaç tane ekip agirladim öyle abartılacak bir şeyleri yok. Dediğiniz olayların benzerlerini yaşarız eğer biz de 2 firma kursak yurtdışında. Olay biraz vizyon.
 

Yeni mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
127,966
Mesajlar
913,960
Kullanıcılar
449,611
Son üye
ramazansanli@

Yeni konular

Geri
Üst