Paratoner etki alanı?

Piyasada bulunan aktif paratöner başlıklarının max. koruma çapı 200 metredir.Koruma çapı,60 metre
olanda vardır.İdari binanızın uzunluğu 30 metreden fazla değilse , tüm bina, koruma çapı dairesi içinde kalıyor ,paratöner tesisatınız kaliteli ! ise,ayrıca paratöner tesisi kurmanıza gerek yoktur.

cevabınız için teşekkür ederim. mevcut paratoner imizin koruma çapını nasıl öğrenebiliriz ?
 
Topraklama ölçümü ister endüstriyel bir tesis ister bir ofis binası olsun her işletme için kritik bir öneme sahiptir.
Elektrik tesisatlarında seçilecek kablo kesiti genellikle kullanılacak güce göre çekilecek akımın hesaplanması ile belirlenmelidir.
Daha önceki mesajımdan alıntı yaparak, aynı soruyu tekrar burada sorayım.

Elektrik tesislerinde can ve mal güvenliği açısından topraklama sistemlerinin yapılması ve işlerliğinin periyodik olarak kontrolü 21.08.2001 tarih ve 24500 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği gereği zorunlu tutulmuştur.

20.06.2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında 17.07.2013 tarih ve 28710 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri, Bina ve Eklentilerinde alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik ve 25.04.2014 tarih ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği gereği dış yıldırımlık sistemlerinin yılda bir defa olmak üzere periyodik denetiminin yapılması gerekmektedir.

“Yıldırımdan korunma sistemlerine ilişkin olarak mevcut durumda “TSE Elektroteknik Güvenlik ve Aydınlatma Özel Daimi Komitesi İhtisas Kurulu” tarafından kabul edilen TS EN 62305 standardı yürürlüktedir. TS 62305 standardı dört bölümden oluşmakta olup;

1. Bölüm : Genel Kurallar (TS EN 62305-1)
2. Bölüm : Risk Yönetimi (TS EN 62305-2)
3. Bölüm : Yapılarda Fiziksel Hasar ve Hayati Tehlike (TS EN 62305-3)
4. Bölüm : Yapılarda bulunan Elektrik ve Elektronik Sistemler (TS EN 62305-4)’i içermektedir.

Önceki standart olan TS 622 standardı 04.12.1990 tarihinde kabul edilmiş ve 05.06.2007 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan bu standartta geçen radyoaktif paratonerlerin ithalatı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından durdurulmuş, daha sonra ikinci bir genelge ile kullanımı yasaklanmış, mevcut olanların ise sökülerek kuruma teslimi talep edilmiştir.

Aktif paratonerler EN, HD, IEC gibi uluslararası standart kuruluşları tarafından kabul edilmeyen ESE tipi paratoner olarak tanımlanmaktadır. ülkemizde işletmeler tarafından tercih edilmiştir.

Ancak aktif paratonerler ulusal standart hazırlama kuruluşumuz olan TSE’nin yürürlükte bulunan TS EN 62305 standardında yer almamaktadır.


Bina ve tesisler için TS EN 62305 serisi standartlara göre risk analizi yapılması ve bu analiz sonucuna göre yıldırımdan korunma sistemi kurulması gereklidir.(Nasıl yapıldığını bilen açıklarsa iyi olur)

Alıntıdır. (http://www.tesisatkontrol.com/paratoner-yildirimlik-tesisat-kontrolu-ve-raporu.htm)

Bu durumda Aktif paratonerli tesisata, sadece topraklama ölçümü yaparak, uygunluk raporu nasıl ve neye istinaden verilebilir? ve koruma çapı denen şey nasıl ölçülür?

https://www.kontrolkalemi.com/forum/konu/topraklama-ve-paratoner-Ölçümleri-için-yasal-kısıtlamalar.69012/#post-663798
 
Satınalma kayıtlarından bulamazsanız,
başlık üzerindeki bilgilerden yararlanabi-
lirsiniz.

araştırıyorum ama bulamıyorum. sigorta firması resmi yazı istiyormuş. fabrikanızda paratoner kapsam alanı ve omajı tesisi vs uygundur gibisinden bir resmi belge ihtiyacım var. elektrikmüh. odası ile görüştüm omajı ölçüp uygundur diyebiliyoruz ama paratoner leriniz bu alanı kapsar gibisinden onayımız yok diyorlar. bu tip bir yazı ihtiyacı ilk defa burada oldu. bilgisi olan varmı ?
 
2 paratoner arası uzaklık ne kadar idealdir ? örneğin idari binamızda paratoner yok fakat 30 m ilerideki fabrika çatımızda var. idari binayada koymak gerekirmi ? fabrika çatısı idari binanın çatısından 4 m. daha yüksek. yardımlarını rica ederim

Hiç kimse size o tarz bir resmi yazı veremez. Veren olursa, ilgili alanda yıldırımdan kaynaklanan can veya mal kayıplarıyla ilgili konu bir mahkemeye taşınsa, ben de bilir kişi olsam, raporu verenin hatalı olduğu yönünde görüş bildirirdim. Aktif paratonerlerin yıldırıma karşı koruduğuna yönelik hiçbir standart olmaması bir yana, normal bir yakalama çubuğundan daha etkili olmadığı sonucunu veren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Raporu veren değil sadece, aktif paratoner ürünümüz şu kadar alanı korumaktadır şeklinde reklam yapanları da, yönetmelik ve standartlara aykırı ve yanlış şekilde bilgi verdiklerine yönelik görüşümü de bildirirdim.

Aktif paratoner çalışma prensibi görüşünün bilimsel olarak temelsiz olduğunu gösteren çalışmalar, üstüne de doğal olarak hiçbir uluslararası veya ülkemizde geçerli standardının olmaması durumu açıkken; bu tür bir yıldırımdan korunma sistemi uygun değildir. Ama sorumlu arıyorsanız, sigorta firmasına söylersiniz, ilgili alanın yıldırımdan korunma sistem tasarım projesini şu şirket yapmıştır, altında da şu şu ve şu kişi ve kurumların imza ve onayları vardır. İlgili aktif paratonerleri satan şirketin de, satış kataloğundan iddia ettikleri koruma çapını beyan eden kısımlarını da sunarsınız. Zaten proje üzerinde gerekli koruma çapı yazılmıştır, projeyi tesis eden şirket de hangi marka ürün tesis etmişse, herhalde hakedişte filan marka beyan etmişlerdir.

Kısacası, sizin aktif paratonerler bakır çubuk olarak kabul edilirse, yıldırım risk analizine bağlı olarak 5 ila 20 metre arası bir koruma yarıçapı sağlayabilir. Büyük ihtimalle 5 metrelik bir koruma çıkar. Ama şunu da göz önünde bulundurmak gerekir ki, bazı projelerde ağ yıldırımdan koruma sistemi, yani genel bilinen adıyla Faraday kafesi çatıya tesis edilip, alandaki bina dışında ve doğal koruma yarıçapı dışında kalan kısımlara yönelik ek koruma adı altında aktif paratoneri de projeye koyan kişiler mevcut. Bina koruması o durum için tam anlamıyla sağlanmış olur; ama, yapı doğal koruma alanı dışında kalan açık alanlarda bir koruma sağlandığı iddiası da teknik olarak temelsizdir.

Kısacası, aktif paratoneriniz en fazla bir bakır çubuk kadar koruma sağlayabilir; ama siz aktif paratoner markasını bulup, o markanın ilgili ürün için iddia ettiği koruma yarıçapını katalog bilgisini veya internet sitelerinde yer alan bilgilerin noter onaylı bir kopyasını sigorta şirketine sunarsınız. Koruma yapmadığı için oluşacak sorun durumunda, sigorta şirketi neden koruma sağlamadı sorusu ile aktif paratoneri satan şirkete ve de projelendirmeyi yapan şirkete hesap sorar sanırım.

Ama siz olası bir yıldırım riskine karşı sadece sigorta parası değil de, gerçekten güvenlik istiyorsanız da, TS EN 62305 standart ailesine uygun bir yıldırımdan koruma sistemini projelendirip, tesis ettirmeniz gerekiyor. O da standardın öngördüğü seviyede bir korumayı sağlayabilir, ki o standartlar da %100 garanti içermezler.

EMO'nun da koruma yarıçapı filan raporu vermeme sebebi yukarıda yazdıklarımdır. Olmayan bir koruma yarıçapı rağoru veremezler size. Verirlerse; o projeyi hazırlayan, onay veren, aktif paratonerin satıp da şu çapta koruma sağladığını iddia eden şirket kadar, o tarz bir koruma yarıçapı vardır diye rapor hazırlayanlar da sorumluluk altına girmiş olurlar.

PROJE TASARIMCILARI VE RESMİ KURUMLARDA ONAYLAYANLAR, sizler de sorumluluk altına giriyorsunuz! Şu ana kadar aktif paratoner bulunan tesislerde yıldırımdan kaynaklanan bir zararla ilgili size hesap sormamış olabilirler; ama yarın öbür gün benim gibi düşünen biriyle karşılaşabilirsiniz.
 
Hiç kimse size o tarz bir resmi yazı veremez. Veren olursa, ilgili alanda yıldırımdan kaynaklanan can veya mal kayıplarıyla ilgili konu bir mahkemeye taşınsa, ben de bilir kişi olsam, raporu verenin hatalı olduğu yönünde görüş bildirirdim. Aktif paratonerlerin yıldırıma karşı koruduğuna yönelik hiçbir standart olmaması bir yana, normal bir yakalama çubuğundan daha etkili olmadığı sonucunu veren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Raporu veren değil sadece, aktif paratoner ürünümüz şu kadar alanı korumaktadır şeklinde reklam yapanları da, yönetmelik ve standartlara aykırı ve yanlış şekilde bilgi verdiklerine yönelik görüşümü de bildirirdim.

Aktif paratoner çalışma prensibi görüşünün bilimsel olarak temelsiz olduğunu gösteren çalışmalar, üstüne de doğal olarak hiçbir uluslararası veya ülkemizde geçerli standardının olmaması durumu açıkken; bu tür bir yıldırımdan korunma sistemi uygun değildir. Ama sorumlu arıyorsanız, sigorta firmasına söylersiniz, ilgili alanın yıldırımdan korunma sistem tasarım projesini şu şirket yapmıştır, altında da şu şu ve şu kişi ve kurumların imza ve onayları vardır. İlgili aktif paratonerleri satan şirketin de, satış kataloğundan iddia ettikleri koruma çapını beyan eden kısımlarını da sunarsınız. Zaten proje üzerinde gerekli koruma çapı yazılmıştır, projeyi tesis eden şirket de hangi marka ürün tesis etmişse, herhalde hakedişte filan marka beyan etmişlerdir.

Kısacası, sizin aktif paratonerler bakır çubuk olarak kabul edilirse, yıldırım risk analizine bağlı olarak 5 ila 20 metre arası bir koruma yarıçapı sağlayabilir. Büyük ihtimalle 5 metrelik bir koruma çıkar. Ama şunu da göz önünde bulundurmak gerekir ki, bazı projelerde ağ yıldırımdan koruma sistemi, yani genel bilinen adıyla Faraday kafesi çatıya tesis edilip, alandaki bina dışında ve doğal koruma yarıçapı dışında kalan kısımlara yönelik ek koruma adı altında aktif paratoneri de projeye koyan kişiler mevcut. Bina koruması o durum için tam anlamıyla sağlanmış olur; ama, yapı doğal koruma alanı dışında kalan açık alanlarda bir koruma sağlandığı iddiası da teknik olarak temelsizdir.

Kısacası, aktif paratoneriniz en fazla bir bakır çubuk kadar koruma sağlayabilir; ama siz aktif paratoner markasını bulup, o markanın ilgili ürün için iddia ettiği koruma yarıçapını katalog bilgisini veya internet sitelerinde yer alan bilgilerin noter onaylı bir kopyasını sigorta şirketine sunarsınız. Koruma yapmadığı için oluşacak sorun durumunda, sigorta şirketi neden koruma sağlamadı sorusu ile aktif paratoneri satan şirkete ve de projelendirmeyi yapan şirkete hesap sorar sanırım.

Ama siz olası bir yıldırım riskine karşı sadece sigorta parası değil de, gerçekten güvenlik istiyorsanız da, TS EN 62305 standart ailesine uygun bir yıldırımdan koruma sistemini projelendirip, tesis ettirmeniz gerekiyor. O da standardın öngördüğü seviyede bir korumayı sağlayabilir, ki o standartlar da %100 garanti içermezler.

EMO'nun da koruma yarıçapı filan raporu vermeme sebebi yukarıda yazdıklarımdır. Olmayan bir koruma yarıçapı rağoru veremezler size. Verirlerse; o projeyi hazırlayan, onay veren, aktif paratonerin satıp da şu çapta koruma sağladığını iddia eden şirket kadar, o tarz bir koruma yarıçapı vardır diye rapor hazırlayanlar da sorumluluk altına girmiş olurlar.

PROJE TASARIMCILARI VE RESMİ KURUMLARDA ONAYLAYANLAR, sizler de sorumluluk altına giriyorsunuz! Şu ana kadar aktif paratoner bulunan tesislerde yıldırımdan kaynaklanan bir zararla ilgili size hesap sormamış olabilirler; ama yarın öbür gün benim gibi düşünen biriyle karşılaşabilirsiniz.


açıklama için çok teşekkür ederim. bu durumda sigorta firmasıyla görüşüp orta yolu bulmamız gerekecek. saygılar...
 
iyi günler, sizlerden bir konu hakkında soru sormak ve fikir almak istiyorum.
Açık alanda bulunan boru hatlarını yıldırımdan korumak için radyoaktif paratonerlerimiz var, biz bunları söküp yerine radyoaktif olmayan paratonerler koymak istiyoruz. Elektrik müh. odasının aktif paratonerlerin açık alanda sağlıklı koruma yapmadığını söylüyorlar. Bu konu hakkında bi çözüm var mıdır? radyoaktiflerin yerine sağlıklı koruma yapmak için ne tür bir paratoner veya paratoner sistemi kurmamızı önerirsiniz?
şimdiden teşekkürler.
 
Merhabalar,

Geçen ofise metrajını çıkarmamız için gelen projeye göz gezdirdim ve paratoner tesisatında konu üzerine yapılmış çizim dikkatimi çekti. Projeye göre bina çatısına konulan paratoner yarıçap boyutuyla yatay ve dikey bir alanı komple taramaktadır. Ancak yukarıda konuşulanlar tam tersine sadece yatayda bu alanı taradığını belirtmişlerdir. İşi alan kişi projeyi onaylatması durumunda projedeki imalatı yapmaya çalışacaktır ve eğer çizim yanlışsa ve bu yanlış onaylanmış bir projeye dönüşmüş ise ilerde doğabilecek sorunların hesabını kim verecek? Uygulayan mı, çizen mi yoksa onaylayan mı ?
 

Ekli dosyalar

  • paratoner.rar
    2.3 MB · Görüntüleme: 64
Merhabalar,

Geçen ofise metrajını çıkarmamız için gelen projeye göz gezdirdim ve paratoner tesisatında konu üzerine yapılmış çizim dikkatimi çekti. Projeye göre bina çatısına konulan paratoner yarıçap boyutuyla yatay ve dikey bir alanı komple taramaktadır. Ancak yukarıda konuşulanlar tam tersine sadece yatayda bu alanı taradığını belirtmişlerdir. İşi alan kişi projeyi onaylatması durumunda projedeki imalatı yapmaya çalışacaktır ve eğer çizim yanlışsa ve bu yanlış onaylanmış bir projeye dönüşmüş ise ilerde doğabilecek sorunların hesabını kim verecek? Uygulayan mı, çizen mi yoksa onaylayan mı ?

Paratonerin hiçbir şekilde, normal bir iletken çubuktan fazla koruma sağlamadığını yazmıştım. Oluşacak hasarda bence, projeyi hazırlayan firma ve onaylayanların ve de denetleyenlerin sorumluluğu vardır. Hepsinin yani.

Fakat, projeyi hazırlatanlar bir teknik istek sunmuşlarsa, Sağlık Bakanlığı mesela sanırım aktif paratoner sistemi istiyor, o zaman istekte bulunanın sorumluğunda olur ya da en büyük sorumluluk sahibidir bence.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,160
Mesajlar
915,565
Kullanıcılar
449,919
Son üye
Serdar.59

Yeni konular

Geri
Üst