kuru tip jel akülerin onarımı

uçak16

Üye
Katılım
3 May 2009
Mesajlar
434
Puanları
31
Yaş
61
Jel akü veya kuru aküler bi çok yerde kullanıyor fakat fiyatları pahalı .Bunların tamiri yapılamaz mı?İncelediğim de neettebir firma bunları tamir ediyormuş.Bunların şok yapmak için bat tk100 diye bir cihazla ilk alındığı verime ulaşmasını sağladığını yazmış.Bu konuda bilgisi olan varmı ?Hatta firma piyasa da toplanan jel aküleri alıp onarıp yeni diye piyasaya tekrar veriyormuş bir forum sitesinde okuduklarım.Bu konuda meraklı arkadaşlar varsa içini açıp onarmayı başaran tabiiki bilgili olarak kimyasal yollarları kullanarak ve şarj cihazı yaparak şokluyarak ömrünü uzatma yöntemi bilgilerimizi paylaşarak akülerimizi tekrar hayata döndürebilirmiyiz?İlgilenen arkadaşlara kolay gelsin.
 
Otomatik sigorta bulunduğu devreyi yüksek akım ve kısa devre akımlarından koruyan bir anahtarlama elamanıdır.
İyi bir topraklama değeri sıfıra ohm'a yakın olan değerdir. Fakat her işte olduğu topraklamadada maliyetler önemli, onun için iyi bir topraklama değeri izin verilen değerler içinde olandır.
Jel akü veya kuru aküler bi çok yerde kullanıyor fakat fiyatları pahalı .Bunların tamiri yapılamaz mı?İncelediğim de neettebir firma bunları tamir ediyormuş.Bunların şok yapmak için bat tk100 diye bir cihazla ilk alındığı verime ulaşmasını sağladığını yazmış.Bu konuda bilgisi olan varmı ?Hatta firma piyasa da toplanan jel aküleri alıp onarıp yeni diye piyasaya tekrar veriyormuş bir forum sitesinde okuduklarım.Bu konuda meraklı arkadaşlar varsa içini açıp onarmayı başaran tabiiki bilgili olarak kimyasal yollarları kullanarak ve şarj cihazı yaparak şokluyarak ömrünü uzatma yöntemi bilgilerimizi paylaşarak akülerimizi tekrar hayata döndürebilirmiyiz?İlgilenen arkadaşlara kolay gelsin.

Kuru tip dediğimiz aküler,şekil olarak separatörlerine özel olarak elektrolit emdirilmiş kurşun-asit tipteki akülerdir,jel aküler ise elektrolitleri jelatin kıvamında,çok akışkan olmayan tiptedirler,ancak kimyasal tepkimeleri veya çalışma prensipleri,ömürleri,yine sulu tip akülerden çok farklı da değildir.Elektrolit miktarı sınırlı tutulabildiği için,hatalı kullanımda,gaz çıkışının gereksiz olmasında elektrolitin suyunun hidrojen ve oksijen şeklinde boşa çıkması ve elektrolit seviyesinin düşmesi daha kolaydır.(VRLA=Valf regüleli kurşun-asit aküler)

Özel yöntemlerle elektrikle şoklama yapılmasında,eğer akü plakaları üzerindeki aktif bileşenler (Süngerimsi ve preslenmiş kurşun cevheri) tek bir monoblok kurşunsulfat (PbSO4) kristaline dönüşmüşse,şoklama da yapılsa bu işlem akünün ilk şarj kapasitesine geri döndürülemez.Ancak kısmen oluşan,yani bloklaşan kesimlerin dışında,tek büyük bir PbSO4 kristalinin dışındaki bölümler,şoklama ile şarj tutan bir yapıya geri döndürmede başarılı olunabilir,bu noktada akü belirli bir kapasiteye kadar (%70-85 gibi) şarj tutan amper-saat kapasitesine gelebilir,ancak %100 ilk halindeki kapasiteye gelebilmesi,bu büyük kristallerin,şarj tutacak küçük kurşunsulfat kristaline parçalanmadıkça tam kapasite almak kanımca mümkün değildir.

Kuru,jel tiptekiler bilindiği gibi,derin deşarj saykılndan sonra,riskli olabilen bir hücre gerilim değerinde de kalsalar,sulu tipteki kurşun-asit tipte olanlara göre daha uzun süre de bırakılsalar,bu büyük PbSO4 bloğunun oluşabilmesi daha zor ve daha az riskli olarak oluşabilir,bu tipler bu risk bakımdan çok daha avantajlıdır,dayanıklıdırlar da diyebiliriz.Hiç şarj tutmayan bir aküye,normal şarj voltajı daha yüksek değerlerinde,çok kısa süreliğine (Şoklama) şeklinde verilirse,içinde hiç H2SO4 bileşiği eser miktarda bile bulunmuyorsa eğer,kısa sürede aniden oluşarak,bir kar tanesinin büyüyüp çığ oluşturması gibi artarak ve katlanarak,daha sonra verilen normal bir şarj geriliminde,akımında bile kolayca da devam edebilir.

Bu ilk durumda akü içinde iletkenliği sağlayacak olan eser miktarda H2SO4 miktarı kalabilmiştir,ancak normal şarj akımında yalnızca iletim yoktur.Şarj voltajını geçici olarak artırdığımızda bu işlemi kolaylaştırmış oluyoruz.Ama içinde zerre kadar,eser miktarda bile asit bulunmuyorsa,şoklama gerilimi de bir işe yaramayacaktır.Küçük bir enjeksiyonla kapaklarını açıp,her hücreye bu asitli suyu çok az miktarda eklemeliyiz ki,akü normal şarj veya şoklama dediğimiz şarj geriliminin katları şeklinde verilen akımı alıp iletebilsin.Bunu ilk başta yapmak,otomobilin itilerek bir defa çalıştıktan sonra devamlı yol almasına da benzetilebilir.Bu aşamadan sonra enjeksiyonla asitli su ilavesine de gerek kalmaz,çünkü az miktarda bir akım geçtikçe,PbSO4 kristalleri,kimyasal olarak H2SO4 (Sülfirik asit) moleküllerine zaten dönmeye başlamışlardır.Yani artık bu aşamadan sonra,bu şarj işlemi kendiliğinden de devam ederek gidebilecektir.Tabiki elektriği ilk başta,kolayca az da olsa rahatça alabilmesi için,asitli su ilavesi yapıldıktan sonra da,yine normal şarj geriliminin 2-3 katı, kısa süreliğine (Şoklama olarak) tatbik edilmelidir.Sonrasında şarj işlemi bu şekilde kolayca da normal rejimine döndürülmüş olur.

Şimdiye kadar yapılan araştırma ve testler bize,derin deşarja sürekli maruz kalan ve şarj gerilimi,akü anma kapasitesinin %10'ununu geçecek şekilde şarj olabilen akülerin,ömrünün iyice de kısaldığını göstermiştir.Çünkü 1/10 değerinden büyük uygulanan akım değerlerleri,akü plakalarındaki aktif kurşun maddelerinin,ızgaradan parçalar halinde koparak alttaki boş kanalda birikmekte,bu şekilde akü kapasitesi giderek de düşebilmekte,gereğinden fazla bu aktif maddeler altta biriktiğinde ise,plakaların içten kısa devre yapmasına,akülerin bu hücresinin şarj tutmamasına,şarjdan hemen sonra da,bu noktada kendiliğinden bir deşarjın kolayca da oluşabilmesine neden olabilmektedir.

Sıcak ortamlarda çalıştırma,sıcak havaya sürekli maruz kalarak durma, akülerin kendiliğinden deşarjını,iç kimyasal reaksiyonlarını hızlandırmaktadır.Yani siz akünüzü ne kadar normal şartlarda kullanmaya çalışırsanız,ömrü de o oranda daha uzun olabilecektir.Kendi kendine boşalma (Sızıntı+iç reaksiyonlar) deşarj akımı da çok fazla azalacak,akü her seferinde,şarj başlangıcında,daha fazla şarj akımına maruz kalmayacak,saykıl ömrü dediğimiz,dolma-boşalma periyotlarının boyutu kısalacağından,aktif ömür kavramı da bu durumda daha fazla da uzatılmış olacaktır.

Şarj sırasında akü sıcaklığını denetleyen mcu ile denetimle yapılan şarj işlemleri şüphesiz en sağlıklı olanlarıdır.Trickle charge (Damla şarj) dediğimiz şarj türü de kuru,jel akülerin ömür katsayısını arttırabilmektedir,çünkü hem sabit akım,hem sabit voltajda akülerin belirli bir şarj seviyesinde sürekli olarak da standby'da kalması,zararlı (Riskli) PbSO4 oluşumuna hiç izin vermemektedir.Yani bu şarj şekli,akü hücre sıcaklığının da fazla artmaması,gaz çıkışının çok asgaride kalabilmesi veya hiç olamaması sebeplerinden ötürü,son derecede sağlıklı olan bir şarj türü olarak benimsenmekte,endüstriyel cihazlarda bir tercih sebebi olarak halen uygulaması da yapılabilmektedir.

Uzun s
üre kullanılmadan bekletilen akülerin plakalarında sülfatlaşma olur. Sertleşen p
lakaları çözmek için yavaş şarj uygulanır.Önce aküye bir alıcı bağlanarak akü tamamen boşaltılır.Sonra akünün içindeki elektrolit boşaltılır ve saf su konur. Akü 0,5-1 Amper’ lik bir akımla 60-100 saat arasında şarj edilir.Şarj süresi bitiminde akü içindeki elektrolit boşaltılarak uygun yoğunlukta elektrolit ilave edilir.Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
teşekkürler güzel açıklama olmuş teorisini anlamış oldum.Fakat bu ömrünü tekrar uzatmada kurşun sülfatı indirgiyebilecek çözelti veya kimyasal lla olabilirmi veya elektronik devrelerle bu mümkünmüdür?
 
Elektriksel olarak mümkün fakat %100 ve ilk günkü kapasite veya bu işi yapanlar tarafından dahi garanti vermek mümkün değil diye biliyorum. catamaranvega.com sitesinde elektronik başlığı altında desülfatör isimli devreye bakın. Türkçe olarak bu konudaki tek kaynak budur.
 
K

Uzun süre kullanılmadan bekletilen akülerin plakalarında sülfatlaşma olur. Sertleşen p
lakaları çözmek için yavaş şarj uygulanır.Önce aküye bir alıcı bağlanarak akü tamamen boşaltılır.Sonra akünün içindeki elektrolit boşaltılır ve saf su konur. Akü 0,5-1 Amper’ lik bir akımla 60-100 saat arasında şarj edilir.Şarj süresi bitiminde akü içindeki elektrolit boşaltılarak uygun yoğunlukta elektrolit ilave edilir.Kolay gelsin.

abi peku bu yavas sarjın voltajı nedir?akunun aynısımı?
 
bende bir akü var bukadar akü geçtı elımden acayıp bır arıza akü kuru tip 12 volt 7 A akü daha yenı gorucuye çıkmadı çıkaralım dedık 9 volt uzerıne çıkmam dıyor:) uzun sure şarjda beklettım yok 9 voltta saatlerce enerjı verıyor
 
abi peku bu yavas sarjın voltajı nedir?akunun aynısımı?

Evet,elektroliti boşaltılp saf su konan bu akülerdeki bu yavaş şarjda da bu akülere ; akü voltajı+ %20 fazlasını yani 12 volt akü için 14.40 volt,6 volt akü için için 7.20 volt max. olarak da verirsiniz,uygulanan amper değeri ise akü kapasitesinin 1/100 kadarıdır, 60 amper.h için 0.5-0.6,100 amper.h için 1 amper değerini de geçmemelidir.
Kaynak:Megep Dökümanları/Akümülatörler/Gemi inşaatı
 
Son düzenleme:
bende bir akü var bukadar akü geçtı elımden acayıp bır arıza akü kuru tip 12 volt 7 A akü daha yenı gorucuye çıkmadı çıkaralım dedık 9 volt uzerıne çıkmam dıyor:) uzun sure şarjda beklettım yok 9 voltta saatlerce enerjı verıyor

Merhaba.Sn tekin 126, gerçekten bu az görülen çok sıradışı bir durumdur.Şarjdan sonra 9 voltun üzerine de hiç çıkmaması fabrikasyon hatasını,belki plakalarla seperatörlerdeki bir kısa devreyi veya herhangi bir içsel bozukluğu direk olarak da bize gösteriyor.Akülerin verdikleri bu garanti süresi (en az 2 yıldır diye biliyorum) içinde bu olağanüstü durum oluştuysa ücretsiz yenisiyle (sıfırıyla) satın aldığınız bayiden değiştirebilme hakkınız mutlaka da vardır.Kolay gelsin.Saygılarımla.
 
Son düzenleme:

Forum istatistikleri

Konular
128,149
Mesajlar
915,472
Kullanıcılar
449,890
Son üye
Ercan29

Yeni konular

Geri
Üst