Insan ne zaman ölür. ?

Mesela ben dindar bir insanım. İyi ya da kötü doğru, yanlış ya da doğru kavramlarımı hayat icinde şekillendirirken ilk referansım kur-an ve hadisler oluyor. En azından bu şablona kendimi uydurmaya çalışıyorum. Gayretim ve çabam bu yönde.
Sekuler hayat tarzını kabul etmiş insanlar için diyelim ki bu da felsefe olsun ya da doğunun herhangi bir mistik başka öğretisi. Eğer biz ikimiz aynı populasyonda birbirimize zarar vermeden ve rencide etmeden yaşayabiliyorsak ve toplum için pozitif fayda üretebiliyorsak ( ki bu olmuyor genelde ) ortak bir iyi ya da kötü paydası olusturabilmisizdir ya da bunu becerebilmek için yola çıkmışızdır.
Bizim toplumumuz da malesef her cenahtan ve gruptan insan her zaman yanında yönünde ve gerekli makamlarda kendi dünya görüşünden insanların olmasını ister ( nepotizm ) . Daha liyakat ve adalet kavramlarının en çok olması gerektiği yerde bile ortak payda üretemezken iyi ya da kötü nün ne olduğu konusun da ortak bir payda üretilmek acaba imkansiz mı?
sayın @Under Ground ustam, ben semavi dinlere inanmıyorum. benim için insanın dini inancı, siyasi inancı, alt kimliği ( hani şu son günlerde ısıtılıp ısıtılıp önümüze atılan etnik kimlik) ırkı cinsiyeti benim için hiç önemli değil. yeter ki doğru olsun, dürüstlük ve vicdan benim için yeterli. bana laf anlatmaya çalışanlar önce kitapta yazılanları okusunlar ve kitapta anlatılan dini yaşasınlar. kuran hala benim baş ucu kitabım açar zaman zaman okurum, kafama takılan bir şey olursa yine bakarım kitap ne diyor diye. (şimdi rahmetli oldu, bir imam olan benden yaşça büyük sevdiğim bir arkadaşım vardı, turizmde çalışıyor tekne kaptanlığı yapardı ve teknesinde içki satıyordu ve benim içmeme kızmasına rağmen, teknesinde çalışan 3 personele değil geceleri teknesini bana emanet ederdi. neden mi? çünkü denizde ben ondan bile ustaydım. bana içme haram dediğinde tamam haram da satmak haram değil mi? dediğimde. ne yapayım para kazanıyorum derdi.) hani müslümandık hani içmekte satmakta haramdı? ya tam yaşarsın yada yaşamazsın, 5 vakit namazda olsan da her şekilde haramdan uzak duracaksın. kendi çıkarın için esnetirsen (ki esnetmek olmaz) yaptığın ibadet boşa. şimdi ben inançsızım ama işimin ustasıyım ve içki içiyorum günaha giriyorum ama senin 3 tane elemanın varken ve ben başka teknede çalıştığım halde tekneni neden bana emanet ediyorsun. ölüm konusuna gelince insan kalbinde birini öldürüdüğün de kendi iç huzurunu buluyorsa kimseyi ilgilendirmez. kim bilir belki de birileri de beni öldürmüştür. ne mutlu onlara. çok değişik insanlarla tanıştım arkadaşlık yaptım. hiç birini ne siyasi görüşü ne dini görüşü, ne de alt kimliği ile arkadaş olmadım. ben onların insan yüzleriyle arkadaş oldum. onlar beni bilirler ben de onları. bizler insanız aslına en ilkel en korkak canlılarız. bir canlı düşünün ki kendi korkusunu yenebilmek için görünmeyen elle tutulamayan ilahi dedikleri varlıklar yaratsın ve etik dediğimiz ahlak dediğimiz yaşam düzeni, topluluk kuralı dediğim doğal olan "birlikte yaşamak kurallarını" her ihlal ettiğinde ondan özür dileyerek, af dileyerek kendini aklamaya çalışır? vicdan işte burada lazım doğru olmak burada lazım. inançlar sonra gelir. peki ben ne zaman öleceğim? işte burada doğanın yada tanrının bahşettiği bu bedeni ne kadar iyi kullandığıma bağlı. ne kadar iyi kullanırsam o kadar uzun yaşarım. ne kadar da kötü kullanırsam o kadar kısa yaşarım. yani bu hayatımın sorumlusu benim, ben bedenimde sorumluyum ve kitapta der ki, "ben sizlere kullanasınız diye akıl verdim". haaaa bu arada ben öldükten sonra, toprağa girdikten sonra arkamda ne bıraktığım önemli, benim için iyi veya kötü demeniz neyi değiştirecek? benim için söyledikleriniz beni mutlu mu edecek, yoksa üzecek mi? yahu öldüm torağa karışıyorum söylediğiniz hiç şeyi duymuyorum. beni mutlu edecek sözleriniz varsa ben yaşarken söyleyin ki ben mutlu olayım, varsa hatalarım söyleyin ki düzeltmeye çalışayım. ( lütfen buradaki beni sorgulayınız) insanlar unutulduğunda ölür aslında.
 
Bundan 2 saat once konu basligini tam actim okuyacağım ve kardeşim odaya girdi. Manevi teyzemin ölüm haberini aldim. Allah rahmet eylesin. Ölüm ne zaman gerçekleşir bilmem ama, o zaman ansızın gelebiliyor. simdi yaşıyorum, yarın ölüyüm.. Allah bilir.

"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış, yarın ölecekmiş gibi de ahirete çalış." (Hadis)​

 
Bundan 2 saat once konu basligini tam actim okuyacağım ve kardeşim odaya girdi. Manevi teyzemin ölüm haberini aldim. Allah rahmet eylesin. Ölüm ne zaman gerçekleşir bilmem ama, o zaman ansızın gelebiliyor. simdi yaşıyorum, yarın ölüyüm.. Allah bilir.

"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış, yarın ölecekmiş gibi de ahirete çalış." (Hadis)​

ışıklar içinde uyusun, kalanlara sabırlar dilerim.
 
benim için insanın dini inancı, siyasi inancı, alt kimliği ( hani şu son günlerde ısıtılıp ısıtılıp önümüze atılan etnik kimlik) ırkı cinsiyeti benim için hiç önemli değil. yeter ki doğru olsun, dürüstlük ve vicdan benim için yeterli.
insanlar unutulduğunda ölür aslında
Aynen katılıyorum usta.
Bundan 2 saat once konu basligini tam actim okuyacağım ve kardeşim odaya girdi. Manevi teyzemin ölüm haberini aldim. Allah rahmet eylesin. Ölüm ne zaman gerçekleşir bilmem ama, o zaman ansızın gelebiliyor. simdi yaşıyorum, yarın ölüyüm.. Allah bilir.
Başınız sağolsun.
 
@paskomya usta yazdıklarınız bana Hz. Muhammed -aleyhisselam- in cahiliye döneminde katılmış olduğu ve peygamberlik vazifesi sonrasında da :

Abdullâh bin Cüd’ân’ın evinde amcalarımla birlikte, Hılfü’l-Fudûl’de hazır bulundum. O meclisten o kadar memnun oldum ki, ona bedel bana kızıl develer (yâni en kıymetli dünyâ metâı) verilse, o kadar sevinmezdim. O antlaşmaya şimdi de çağrılsam, yine icâbet ederim.”

diye bahsettiği Hılfü'l-Fudul meclisini aklıma getirdi. Onlarda farklı dünya görüşündeydiler ama dürüstlük ve adalet temelinde birleşiyorlardı.
Yine sizde biliyorsunuzdur Mekkeliler Peygamberimizi El-Emin sıfatıyla anarlardı. Peygamberliğine inanmıyorlardı ama güvenirliği ve dürüstlüğü hususunda hepside hemfikirdiler.
Sizin imam olan arkadaşınızdan bir çok paylaşımınızda bahsettiğinizi görüyorum. Bir müslümanın yapmaması gerekenleri hem de imamlık gibi bir makamda olmasına rağmen yapması sizde öylesine bir etki bırakmış ki adeta "sen müslümansın ama yaptığın işlere bak öyleyse senin inandığına ben inanmıyorum sizler böylesiniz işte" der gibisiniz. Ne yaptığını bir bilseydi! Ne demişler imamın dediğini yap ama yaptığını yapma. Beşer şaşar. Şaşmış başkalarının da şaşmasına vesile olacak. Bizim örnek alacağımız rehberimiz belli, dinin emirleri belli. Ülke olarak %90 müslümanız ama maalasef dinin emrettiklerinin %5 ini bile yerine getirmiyoruz. Çoğumuz o imam gibiyiz. Allah bizleri doğru yoluna iletsin.

Bizler zaten ölüydük Allah bizleri diriltti, Allahı inkar edenler yaşıyor gibi görünen ölülerdir.
 
Son düzenleme:
yapacak birşeyi olmadığında
sen öyle zannetmeye devam et, kaç kişi gördün hayatında çektiği acılar bitsin diye ölmek isteyeni? kaç kişi gördün "yaşamdan artık zevk alamıyorum" ( bir muhtar tanıdığımın kocasıydı) diye intihar edeni ? kaç kişi gördün "ben çok yaşadım oğul artık ölmek istiyorum" diyeni? ben hepsine şahit oldum, ellerini öptüğüm o yaşlılar (yaşlarını hatırlamayanlar vardı içlerinde), çektikleri acıları bana belli etmemeye çalışan kardeşim ve diğer arkadaşlarım (hepsi kanserdi) . hepsinin değil ama son söylediklerin hala umutları vardı gelecek için, çocukları için. demek yapacak bir şeyi olmadığında ha, ve sakın unutma her ölüm erkendir. hani şu entel danteller var ya; kurban kesilirken çocuğa izletmemek lazımmış, travma filan geçirirmiş diyenlerin hepsinin arasına karbon kağıdı koyayım. çünkü tek tek yapmak zor olur. ölüm de doğum da yaşamın bir gerçeği. veeee yapacak o kadar çok şey var ki her zaman. yarınlar olduğu sürece yapacak her zaman bir şeyler vardır. bak şimdi ben sabah kahvaltısında ne yiyeceğimi düşünüyorum. (bu en küçük örnek)
hadi bakalım @SHUTDOWN sen şimdi ne düşünüyorsun?
 

Forum istatistikleri

Konular
128,158
Mesajlar
915,531
Kullanıcılar
449,905
Son üye
smartnet

Yeni konular

Geri
Üst