Fazla Otomasyonun Zararları

binbaşı

Onursal Üye
Onursal Üye
Katılım
1 Eyl 2011
Mesajlar
6,197
Puanları
3,256
Konum
BURSA
SfzdBI.jpg


Tesla ürettiği otomobillerle dünya genelinde elektrikli araçların yaygınlaşmasına büyük katkı sağladı, ancak ticari bir işletme olarak pek de iyi günler geçirdiği söylenemez. Model 3 adındaki otomobilin tanıtılmasıyla birlikte 300.000’den fazla ön sipariş alarak bu alanda bir rekora imza atan firma aradan geçen iki yıla rağmen hâlâ bu siparişleri yetiştiremedi. Pazarlamadaki başarının üretimde sağlanamaması şirketin geleceğinin sorgulanmasına neden oluyor, hatta iflas dedikoduları dolaşmaya başladı.

Şirketin yöneticisi Elon Musk yaptığı açıklamada üretim bandında haddinden fazla otomasyon kullanılmasının hata olduğunu, sistemde çıkan hataların üretimi sınırladığını belirtti. İnsanların yeteneklerini hafife aldığını kabul eden Musk fabrikadaki bazı otomatik taşıma bantlarının kaldırıldığını ve üretimde insan becerisinden daha fazla faydalanılmaya başlandığını söyledi.

Tesla haftada 2500 araç üretemezken Ford ve Toyota gibi firmalar bir günde bunun birkaç katı araç üretebiliyor. Gelecekte robotların fabrikalarda çok daha etkin kullanılacağını bilsek de insanların birçok konuda hâlâ robotlardan daha yetenekli olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.

http://www.ensonhaber.com/teslanin-zarari-710-milyon-dolar.html
https://twitter.com/elonmusk/status/984882630947753984

Alıntıdır.Kaynak:

Bilim ve Teknik, Aylık Popüler Bilim Dergisi, Mayıs 2018, Yıl 51, Sayı 606, Sayfa 40, Tekno -Yaşam, Fazla Otomasyonun Zararları
 
Aslında adamın baştaki niyeti bir mantığa dayanıyordu.Robotlara işi yaptırıp 24 saat durmaksızın aynı standart ve hızda montaj yapabilmek.Tabi her plan gibi buda sahaya inince işler değişti.

Elan Musk basit bir bataryaya kapak takma işi için bile otomasyona yönelince işlerin hiçte umduğu gibi görmediğini gördü.Bazı durumlarda insan iş gücünün Robotlardan daha hızlı ve pratik olması,robotların programlanması ve hassasiyetleri gibi meseleler yüzünden şimdi görece basit işlerde insan faktörünü devreye alıyorlar.Bu sayede de üretim hızı gittikte artıyor.An itibarı ile haftada 3000-4000 gibi bir sayı söz konusu ve haziran ayında 5000/hafta üreteceği öngörülüyor.

Yalnız haberde hata var.Model 3 ön sipariş sayısı 450 binin üzerinde 300 Bin değil.İflas dedikoduları ise tamamen komedi.Tesla gelen tüm parayı sermaye arttırımında ve yatırımda kullandığı için devamlı zararda gözüküyor ve Musk'un dediğine göre 3 ve 4. çeyrekte kar açıklamaya başlayacaklar.Onunda mantığı haftalık 5000 adet üretime geçilince (ki 6 ayda 125 bin araç eder) oradan gelecek paraya dayanıyor ki buna Model S ve X satışı dahil değil.

Ford ve Toyota kıyaslaması ise haksızlık gibi geldi bana.Bunlar yılların şirketleri ve muazzam bir şirket kültürü ve tecrübesine sahipler.Tesla'nın zamanında öngöremedi problemleri adamlar 1980-90 lı yıllarda karşılaşıp çözdüler.Buna ek olarak köklü firma olarak oturmuş ve alternatifli bir lojistik-Tedarik mekanizmaları var.Prpblemlerde anında refleks gösterip başka yerden -fabrikadan -üreticiden temin yoluna gidebiliyorlar ama Tesla daha kendi organizasyonunu tam kuramadı.Pil için lityum temin etmek içinde iç döşeme içinde tedarik mekanizmaları kurmak zorunda ve bunların yarısı yurt dışı kaynaklı şirketlerden temin ediliyor (%25 Kanada % 25 diğer ) 4-5 sene sonra Tesla kendi sistemini kurunca o zaman ancak kıyaslama yapmak mantıklı olur. Neticede birileri yıllardır dükkan işletiyor biri daha dükkanı yeni açmaya gayret ediyor.

Düzeltme: Haftalık 5000 üretim hedefi Haziran değil Temmuz ayı içinmiş.Kusuruma bakmayın yanlış yazmışım.
 
Son düzenleme:
Evet, sn Ar-kur-Tek; bu fikrinize tamamiyle katılıyorum, Ford ve Toyota gibi yerleşik endüstri devleriyle bir kıyaslama yapmak için cidden erken olmuştur. Lityum piller için gerekli hammadde tedariği işlemleri belki de değil kesin olarak elektrikli araçların en can alıcı (Kritik) yanlarıdır da diyebiliriz. Zaten bizim ilk milli elektrikli aracımızın ilk üretim tarihinin veya ilk seri üretimle bir görücüye çarpıcı bir markayla (imza! gibi olmasın da) çıkacağı tarihin belirlenmesinde bu pil materyaliyle ilgili problem veya yurt dışı tedariklerinin veya bağlantılarının, dış desteklerinin, konsorsiyumlarının, vb. tümüyle rayına oturup hiçbir pürüzün kalmadığının çok net görülmesiyle bunun tam mümkün olabileceğini söylemek çok yanlış olmaz sanırım.

Nitekim Vestel, Turkcell, vb. milli ve büyük şirketlerimizin bu işlerde en başı çekeceği (babayiğitlerin isimleri açıklanmıştı-basından) belli olduğundan içimizde bu konularda herhangi bir tereddüt (Çekince) emaresi de hiç kalmamıştı, çok iyi bilindiği üzere.

Kolay gelsin. Saygılarımla.
 
Son düzenleme:
ileri otomasyon konusunda benim de belirtmek istediğim bir kaç şey var ;

tabi ki bir sistemde her zaman otomasyon kontrolünün olması talep edilir ve bence doğru olan da budur. Ancak insanların göz önünde bulundurmadığı nokta, otomasyonun yapay zekaya sahip olmadığıdır.Yani bir PLC robot vs hiç biz zaman insan zekasıyla hareket etmez sadece içindeki programa göre çalışır.

otomasyonda en önemli konu, sistemin istenilen otomasyona ne kadar uygun olup olmadığı teşhisini yapmaktır.Ancak bu konuyu ne yazık ki kimse düşünmüyor. Herkes ne kadar çok otomasyon o kadar iyi üretim o kadar az personel mantığıyla hareket ediyor.Bu işin içinde olan elektrik elektronik makine mühendislerinin söyledikleri de kimse umursamıyor."sizin bu isteğiniz şu şu şu nedenlerden dolayı olmaz" dediğinizde de " anlaşıldı sen bu işi beceremeyeceksin" gibi ve ya türevleri sözlere maruz kalıyoruz.

Her zaman savunduğum bir tez vardır.En iyi otomasyon en basit otomasyondur. Otomasyonu yükseltip sorun yaşamaktansa daha basit otomasyonla her şeyin kontrol altında tutulabileceği bir sistem her zaman tercihimdir.

Ama ne yazık ki bunu anlatmakta ve uygulamakta son derece büyük sorunlar yaşıyorum.
 
ileri otomasyon konusunda benim de belirtmek istediğim bir kaç şey var ;

tabi ki bir sistemde her zaman otomasyon kontrolünün olması talep edilir ve bence doğru olan da budur. Ancak insanların göz önünde bulundurmadığı nokta, otomasyonun yapay zekaya sahip olmadığıdır.Yani bir PLC robot vs hiç biz zaman insan zekasıyla hareket etmez sadece içindeki programa göre çalışır.

otomasyonda en önemli konu, sistemin istenilen otomasyona ne kadar uygun olup olmadığı teşhisini yapmaktır.Ancak bu konuyu ne yazık ki kimse düşünmüyor. Herkes ne kadar çok otomasyon o kadar iyi üretim o kadar az personel mantığıyla hareket ediyor.Bu işin içinde olan elektrik elektronik makine mühendislerinin söyledikleri de kimse umursamıyor."sizin bu isteğiniz şu şu şu nedenlerden dolayı olmaz" dediğinizde de " anlaşıldı sen bu işi beceremeyeceksin" gibi ve ya türevleri sözlere maruz kalıyoruz.

Her zaman savunduğum bir tez vardır.En iyi otomasyon en basit otomasyondur. Otomasyonu yükseltip sorun yaşamaktansa daha basit otomasyonla her şeyin kontrol altında tutulabileceği bir sistem her zaman tercihimdir.

Ama ne yazık ki bunu anlatmakta ve uygulamakta son derece büyük sorunlar yaşıyorum.

Söylediklerinize Tamamen Katılıyorum.
Mesela bizde de;
Üretim sahasını deneme tahtasına çeviriyorlar,onca emek zaman kaybi yatirim...bir adam tasarruf etmek için 10 adam ucreti kadar masraf ediliyor
Bunlar plansiz programsiz hesapsiz işlerden kaynaklaniyor.
Evet otomasyon artik kaçınılmaz,ama fazlası tam bir çıkmaz olabiliyor.Sistemler birbirine o kadar içiçe geçmişki bazen oluyor kimse sorunu sahiplenmiyor,çözemiyor.Bilgi işlem takımı olsun,Bakım takımı olsun,Otomasyon takımı olsun....bizde durum bu.
 
Son düzenleme:

Forum istatistikleri

Konular
127,952
Mesajlar
913,881
Kullanıcılar
449,600
Son üye
psychedelic

Yeni konular

Geri
Üst