Elektrik Çarpılmalarında AKIM mı / GERİLİM mi öldürür..?

Az düzeltme yapalım.
Bakın,sözü edilen yüksek voltaj,ayni faz kablolarının çok yakınında,metalik yüzeylerde kendiliğinden oluşabilen bir statik elektrik gibi,kontrol kalemi ile görülebilen,ancak elinizle metalik cihaz gövdesine dokunduğunuzda(Kendi üzerinizden topraklamayı bypass yaptığınızda)ise anında kaybolan,kontrol kalemi ile bu tür el temaslarında anında yok olabilen,yine yan yana beraber çekilen elektrik tesisat kablolarında,elektrik bulunmadığı ve herhangi bir yere bağlantısı olmadığı halde,yine kontrol kalemiyle hafifçe yanan(Yanmasının sebebi değişken alternatif alanların,yine komşu kablo yakınında oluşmasıyla ,yakındaki kablo iletkeni içinde doğrudan oluşan,sonuçta elektromanyetik bir indüksiyonla oluşan statik elektriktir),el temasınızda,o da hemen anında yok olan türden bir statik elektrik (Amper değeri 0 olan,yani gücü=volt *amper*cos fi= 8.455.225*0*cos fi=0 ) yani hayali bir elektrik (İş yapma gücü hiç olmayan) ise,gerçekte bir çarpma gücü de hiç bulunmayacaktır.Kolay gelsin.

Magnetik alan içerisinde hareket eden iletkenlerde elektrik akımı oluşur.
Aynı şekilde , değişken magnetik alanlarda bulunan iletkenlerde elektrik akımı oluşur.
Bu yüzden yan yana bulunan kablolardan biri diğerinde gerilim endükler.
Kesinlikle statik elektrikle alakası yoktur.
Ve kaybolmaz ve cosfi sıfır değildir.
Kontrol kaleminin empedansı çok yüksektir ve endüklenen güç o gerilimi sağlamaya yeter.
Ama yük direnci küçüldükçe endüklenen güç! gerilimi koruyamaz ve düşer.
Tıpkı küçük bir trafoya büyük bir yük bağlandığında düşen nominal gerilim gibi.
Eski tv lerin yüksek gerilim trafoları ya da ateşleme bobinleri 18-24kV üretir ve yüksek empedanslı tüpe yeter.
Bir şekilde elinize atlarsa , hesaplanandan daha düşük empedans dolayısıyla aşırı yüklenir ve nominal değerini koruyamaz düşer ve artık yükten daha az akım akıtabileceği için öldürücü olamaz( ayrıca yüksek frekanslı oluşu dolayısı ile gücü yetseydi bile sadece derinizde dolaşabileceğinden girdiği çıktığı yerin kararması haricinde ciddi bir yaranız olmazdı) .
İşin temelinde aktarılan enerji miktarı yatar.
Aynı sarım sayıları ve tabii gerilim akım değerleri (enerji) daha büyük nüvelerde yani daha güçlü kuplajlarda ve yeterli güçte kaynaklarda uyguladığında sorarlar arkanızdan nasıl bilirdiniz diye.

Akım ve gerilimin biri diğerinden bağımsız düşünülemez.
Çoğu yanlışın temelinde bu vardır.
Çok basit hali ile U=I*R dir.
Buradaki tek sabit R (yük) dir.
R aynı kaldığı sürece örnek 220 Volt verdim 1 Amper geçti 110V verdim 5 Amper geçti , akım öldürmez gerilim yok öyle değil gerilim süründü... diyemezsiniz.
Punta kaynağı tuttum bir şey olmadı ama demiri eritiyor yüzlerce Amperi var ama çarpmıyor akım çarpmaz gerilim çarpar denemez.
O kadar akımı ancak çok küçük direnç üzerinden akıyor.
Yük direnci büyükse o akım akamaz çünki akım gerilim ve yük ilişkisi yukarıda verildi.

Ayrıca işin teorisi ile ilgilenenler için dV / dT gibi kavramlarda var ama karıştırmayalım ortalığı...
 
Az düzeltme yapalım.


Magnetik alan içerisinde hareket eden iletkenlerde elektrik akımı oluşur.
Aynı şekilde , değişken magnetik alanlarda bulunan iletkenlerde elektrik akımı oluşur.
Bu yüzden yan yana bulunan kablolardan biri diğerinde gerilim endükler.
Kesinlikle statik elektrikle alakası yoktur.
Ve kaybolmaz ve cosfi sıfır değildir.
Kontrol kaleminin empedansı çok yüksektir ve endüklenen güç o gerilimi sağlamaya yeter.
Ama yük direnci küçüldükçe endüklenen güç! gerilimi koruyamaz ve düşer.
Tıpkı küçük bir trafoya büyük bir yük bağlandığında düşen nominal gerilim gibi.
Eski tv lerin yüksek gerilim trafoları ya da ateşleme bobinleri 18-24kV üretir ve yüksek empedanslı tüpe yeter.
Bir şekilde elinize atlarsa , hesaplanandan daha düşük empedans dolayısıyla aşırı yüklenir ve nominal değerini koruyamaz düşer ve artık yükten daha az akım akıtabileceği için öldürücü olamaz( ayrıca yüksek frekanslı oluşu dolayısı ile gücü yetseydi bile sadece derinizde dolaşabileceğinden girdiği çıktığı yerin kararması haricinde ciddi bir yaranız olmazdı) .
İşin temelinde aktarılan enerji miktarı yatar.
Aynı sarım sayıları ve tabii gerilim akım değerleri (enerji) daha büyük nüvelerde yani daha güçlü kuplajlarda ve yeterli güçte kaynaklarda uyguladığında sorarlar arkanızdan nasıl bilirdiniz diye.

Akım ve gerilimin biri diğerinden bağımsız düşünülemez.
Çoğu yanlışın temelinde bu vardır.
Çok basit hali ile U=I*R dir.
Buradaki tek sabit R (yük) dir.
R aynı kaldığı sürece örnek 220 Volt verdim 1 Amper geçti 110V verdim 5 Amper geçti , akım öldürmez gerilim yok öyle değil gerilim süründü... diyemezsiniz.
Punta kaynağı tuttum bir şey olmadı ama demiri eritiyor yüzlerce Amperi var ama çarpmıyor akım çarpmaz gerilim çarpar denemez.
O kadar akımı ancak çok küçük direnç üzerinden akıyor.
Yük direnci büyükse o akım akamaz çünki akım gerilim ve yük ilişkisi yukarıda verildi.

Ayrıca işin teorisi ile ilgilenenler için dV / dT gibi kavramlarda var ama karıştırmayalım ortalığı...

Sn Kazım Uğur;akım mı gerilim mi tartışması öyle görünüyor ki sonsuza kadar uzayıp gidecek özel bir tartışma konusu olarak bizim forumumuzda daha uzun müddet de devam edecek gibi görünüyor.:)

Kaynak makinelerinde çalışma prensibi olarak çok yüksek akım şiddetleri bulunur.İnsan vücudu için 65 volt ac/dc sınırı sonrası tehlikeli olduğundan,kaynak makineleri çıkışlarının volt değeri 65 sınırının altında elektrotları yakması amaçlanır ki yanlışlık sonucu boştaki elektrotla şasi arasına temas ederek hayati bir tehlike oluşmasın.Punta(Nokta),dikişli kaynak makinelerinde ise akım şiddetinin metali,mevcut metalin düşük direnci ile eritilmesi dediğiniz gibi esastır,bu nedenle gerilim değerinin elektrot ateşlemesi olmayacağından bir önemi yoktur,insan olarak yalnızca yüksek amperajlı akımlara yanlışlıkla temas edilebilmesi söz konusudur.Ayni akım bir 100 watt.lık tabanca bir havyanın, havya ucu bağlantılarında da (100-150 amper gibi) yine vardır.I=V/R formülüne göre,direnç sabitken, V’nin aşırı artmasında vucudun o anki direnci ve zamanın da bir fonksiyonu ile yüksek mA şiddetinde(30 mA’in üstünde) akımlar geçebilir.Ama geçen bu mA değerindeki akımın voltaj değeri de öldürücü ve riskli olabilmesi için 65 volt ac/dc’nin üstü bir değer olması da ayrıca gereklidir.Yani bu durumda çok düşük voltajdaki akü,punta kaynağı,tabanca havya uç çıkışları,metal birikimi sağlanan elektroliz banyoları,vb.yüksek amper değerleri içermelerine karşın,sahip oldukları çok düşük voltajlarla,zaten I=V/R uyarınca vücudumuza da tehlikeli mA seviyelerini veremezler veya vermiş olsalar bile volt değerleri çarpılma risk değerinden çok uzaktır.Ama zamana bağlı olarak maruz kalınan özel durumlarında,zaman çok uzarsa vücut için tehlikeli de olabilir,bunu kabul etmeliyiz.Bu nedenle akım da hiç çarpmaz diye bir şeyden hiçbir şekilde net olarak söz edemeyiz.Yerine göre 4.5 volt,6 volt dc. bile uygulanma süresi ve şartları,insan organizmasının o anki sağlık şartı ve birçok şart göz önüne alınırsa,vücuda hiç tahmin edilemeyecek zararları da olabilir,bunu akıldan hiç çıkarmamız da gereklidir.

Tv’lerde EHT trafosu tarafından üretilen çok yüksek frekanslı gerilim,(8 kV ac.),voltaj üçleyiciyle doğrultulup 3’e katlanıp 24 kV dc. olarak tüp girişinde, yüksek gerilim kablosu (Kırmızı) ile tüpe uygulanır.Bu dc. çok yüksek gerilimli,düşük amperli akım bir insana yanlışlıkla temas ettiğinde,her insanın mutlak bir ölümden kurtulacağını çok rahat ve kesin olarak da söyleyemeyiz.Çünkü ayni gerilim 9 voltluk pillerle kadınların çantalarında da savunma amaçlı kullanılan yüksek gerilimli şok cihazlarında da üretilir.Kalbi çok zayıf veya normal insanlara nazaran,kalp ritminde birtakım problemleri olanlarda ciddi neticeler de doğurabilir.Yani maruz kalındığı sırada,bu nominal değerini koruyamayıp değerini tam düşürünceye kadar insan rahmetlik de olabilir,bunu her zaman göz önüne almak gereklidir.Tv’lerin eski olsun,yeni olsun tümünün arkasında ,ayni YG trafo dağıtım merkezlerinde yer aldığı gibi “çarpılma veya ölüm tehlikesi” işareti bulunur.Ancak yetkili servis personeli tarafından açılacağı çok net olarak üzerinde veya kılavuzunda yazarak tüketicilere özellikle de dikkat çekilerek belirtilir.Sayın yöneticilerimizden fluke de,”çarpılma deneyiminiz” kısmında,bu tv ile ilgili özel bir anısını bizlerle paylaşmış ve tv tüpüne giden kablodan koluna atlayan bir yüksek gerilimin,şans eseri olarak kendisini mutlak bir ölümden de döndürebildiğini bizlere açıkça anlatmıştır.

· Birbirine çok yakın kablolarda oluşan elektromağnetik indüksiyonla oluşan zayıf akım,sizin dediğiniz gibi indüksiyon akımıdır,ama asıl davranışı statik elektriğe çok benzemektedir.Aslında konuyla ilgili olan yazımda küçük bir hata oluşmuş,”statik elektrik gibi davranan elektrik” yerine yalnızca “statik elektrik” yazısı tek başına dalgınlığımla yazılıp çıkmıştır,bunu düzelttiğiniz için ayrıca size teşekkür ederim.İşlerinizde başarılar diliyorum.Saygılarımla.
 
Son düzenleme:
İzninizle yazılanları " cımbızlayacağım".

...Akım da hiç çarpmaz diye bir şeyden hiçbir şekilde net olarak söz edemeyiz.Yerine göre 1.5 volt,6 volt dc. bile uygulanma süresi ve şartları,insan organizmasının o anki sağlık şartı ve birçok şart göz önüne alınırsa,vücuda hiç tahmin edilmeyecek zararları da olabilir,bunu akıldan hiç çıkarmamız da gereklidir. ...

Konuyu uzattığımın sebebi bu.
"Akım da hiç çarpmaz"... , akım ve gerilim (potansiyel enerji farkı) birbirinden asla ayrılamaz.
Formülün hiç bir özel hali yoktur.
U=R*I
Potansiyel fark yoksa elektron akışı olmaz.
Pratikte kondansatörler için önce elektron akışı olur ve bu akış(birikme -eksilme) plakalarda gerilim farkı oluşturulur denilir.
Akım gerilimden öndedir sözü buradan gelir.
Benzer şekilde bobinlerde tersidir.
Kompanzasyon gibi konularda vektörlerin durumunu anlatırken kullanılan bu cümleler pratik anlatım içindir.
Bobin ve kondansatörlerde durduk yerde elektron akımı olmaz.
Ancak uçlarında potansiyel fark olması durumunda elektron akışı olabilir.
Ve o trafiğin formülü U=R*I ile belirlidir.
İster R=U/I yazın ister I=U/R yazın .

Ne kadarı insanı ne yapar söz etmedim çünki hiç denemedim.
Tıp bu tür deneyler yapamaz !
Eldeki verilerin çoğu , 2.dünya savaşındaki nazi doktorlara ve çoğunluğu yahudi esirlere dayanır.
 
akım veya gerilim farketmez sonuçta çarpar slm
 
Ayni durumu led ve power ledlerden I=V/R şeklinde geçen ve her iki ledin de sonuçta akım şiddetinin yüksekliği nedeniyle bozulmasını,insandan çarpılma anında geçen düşük mA seviyelerindeki akımlara benzetirsek,akım ve gerilim kavramlarını daha iyi anlamış da oluruz.Normal bir ledden araya seri bağlı konan bir direncin omaj değerinin düşüklüğüyle,uygulanan voltajla da doğru orantılarda artan akımlar geçecektir.Direnç değerini normal değerinden çok düşürürsek veya uygulanan voltajı arttırırsak,her iki halde de aşırı geçen akımlar ledi,dirençten geçen bu akımı,akımın gerilime bağlı bir fonksiyonu olarak belirlemiş olur,çok fazlaysa led yanar,devre dışında kalır.

İnsanın çarpılması sırasında geçen akımlar da,ayni bu ledin çalışması için sınırlanmış akıma benzetilebilir.Ledin önündeki koruma direncini,vücudumuzun direnç değerine benzetirsek,çeşitli nedenlerle vücut direncinin(Omajın) düşmesi (İletken elektrolitik sıvılar,ıslaklık,temas yüzey alanının büyümesi,vb.) neticesi,ayni ledin düşük omajlı olanını koyduğumuzda olan olay olup,daha yüksek mA'lik akımlar vücudumuzdan,ledin bozulmasında olduğu gibi geçmiş olur.

Bir sinema filminde kalbi duran minik bir bebeğe,arabanın ön kapağı açılarak,12 voltluk aküden alınanan + ve - uçları taşıyan pens uçları(Takviye kablosuyla) bebeğin çıplak vücudundaki kalbine kısa bir an,ayni anda verilip uygulandığında,bebek tıpkı bir elektro-şok cihazı uygulanmış gibi yeniden hayata döndürülmekteydi.Filmde bebeğin yeniden kalbinin çalışması için,bu en kolay yolla sağlanmış pratik bir imkan olarak bizlere gösterilmişti.Başrolde Jackie Chan yer alıyordu.Burada yüksek amperli ve düşük voltajlı akü akımı,uygulanan bir elektro-şok işlemiyle doğrudan doğruya kullanılıp bir hayat kurtarmıştı.Kolay gelsin.Saygılarımla.
 
Son düzenleme:
hocam çarpan akımdır gerilim bişey yapmaz
yani şöyle ayağının altına bi tahta al gerilime dokun seni çarpmaz
kuşlar yüksek gerilim tellerine konuyor ama çarpılmıyor
çünkü gerilim devresini tamalamıyor yani nötrü karşılamıyor
bi akım oluşmuyor yani bu değildirki illa prizdeki 2 uça dokunmadan çarpılmam toprak bile nötr görevi görüyor alıcının(lamba matkap...) bi ucuna faz bi ucuna toprağı bağla çalışır ama 100w lık bi lamba 50w ışık gibi ışk veriyor şiddeti azalıyor yani uzun lafın kısası fazın devrsini tamalayıp nötrü karşılaması gerekiyo
 
İki farklı şiddetteki statik elektriği ayrı ayrı ele alıp,çarpılma konusunda risk oluşturacak akım yönünden birlikte inceleyelim isterseniz, aslında bu konu da çarpılma konusuna iyi bir örnektir.Yıldırım ve şimşek de statik elektrikle buluttan buluta veya yeryüzüne inen büyük elektrik kıvılcımları (Deşarjları) dır.Yün kazağımızı çıkarırken duyduğumuz hafif bir çıtırtı da çok küçük bir kıvılcımdır.Her ikisinin de elektrik güçleri birbirleriyle karşılaştırılamayacak kadar büyüktür,çok farklıdır bildiğimiz gibi.

Yıldırımın öldürücü etkisinde,ayni anda fazla nötr arasında kalan bir insanın maruz kaldığı riskin bir benzeri oluşuyor.Buluttaki yükler toprağa göre ters işaretlidir,buluttan toprağa düşen yıldırımın arasında kalan insan, faz ve nötürün arasında kalan insan gibi olur,çok yüksek akımlar vücudundan geçer(Yıldırımda çok daha yüksek amperler) ve hayatını kaybeder.Çok yüksek gerilim hatlarındaki YG çarpılmaları da bildiğimiz gibi yine ayni bir yıldırımın yakıcı etkisindedir.Dikkat ederseniz,ohm kanunu uyarınca çok yüksek akımlarda gerilimin doğrudan artmasıyla orantılı,öldürücü akımlar vücuttan daha fazla geçiyor ve daha fazla yakıcı,öldürücü olabiliyor.

Yün bir kazağımızı vücuttan çıkarırken,yine gerilimin geçen akıma doğrudan bağlı etkisi olur.Ancak buradaki söz konusu güç(Watt) değer olarak çok küçük olduğundan,sözgelimi 300 volt dc.lik statik boşalma sırasında,vucudumuza geçen akım şiddeti (Amper) de o oranda çok küçük kalacaktır.Sonuç olarak hiçbir hayati(Ölümcül)tehlikesi bizim için söz konusu olmaz.Ancak elektronik entegre bir devrenin bacağından geçerse,ancak onu bozabilir.Bir anakartın chiplerininden atlamış olursa onu açılmaz,kullanılmaz yapabilir.Bu nedenle anakartların özel anti-statik naylon torbaları,bizim stresli vücut halimize karşı atlayacak kıvılcımlara bir çözüm olarak düşünülmüştür.

Yalnızca fazı üzerine alan ve nötürle hiç temas etmeyen bir insan,kuş,kedi,vb.hayvan,nötürle arasından voltaja bağlı akım da geçmeyeceğinden dolayı çarpılmazlar.Benzer şekilde,buluttaki yalnız + ve ya - yükü üzerinde taşıyan bir insan da,statik olarak trilyonlarca volt dc. değerini de üzerinde ayrıca taşısa,toprağa doğru,üzerinde taşıdığı voltaj farkı,kendi üzerinden yıldırımın büyük kıvılcımı yere doğru boşalmadığı sürece de çarpılıp ölmesi yine söz konusu olmayacaktır.Faz ucuyla elektrikle yüklenmiş bir insanı,bulutların üzerindeki haliyle de hayal edip,bulutların yüküyle yüklenmiş ayni insana tıpatıp benzetirsek,üzerlerindeki yük karşı kutupla (Nötr veya toprak) birleşmediği sürece de bir tehlikesi yoktur.Yani sonuç olarak tek kutuplu elektrikle yüklü olarak kalma,tüm canlılar için de tamamen tehlikesizdir.Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
hocam çarpan akımdır gerilim bişey yapmaz
yani şöyle ayağının altına bi tahta al gerilime dokun seni çarpmaz
kuşlar yüksek gerilim tellerine konuyor ama çarpılmıyor
çünkü gerilim devresini tamalamıyor yani nötrü karşılamıyor
bi akım oluşmuyor yani bu değildirki illa prizdeki 2 uça dokunmadan çarpılmam toprak bile nötr görevi görüyor alıcının(lamba matkap...) bi ucuna faz bi ucuna toprağı bağla çalışır ama 100w lık bi lamba 50w ışık gibi ışk veriyor şiddeti azalıyor yani uzun lafın kısası fazın devrsini tamalayıp nötrü karşılaması gerekiyo
akım=U/R yani drenç artıkça akım azalır azaldıkça akım artar sen faza dokunduğunda drencin ne kadar düşükse çarpılma şiddetin ona göre artar. akım ve drenç değerleri ne olursa olsun gerilim değişmez slm
 
anlaşılan elektrik çarpması için gerilim akım olması gerekiyor bir birlerini tamamlıyorlar
 
Konuyla pek ilgisi yok ama;

Bir sinema filminde kalbi duran minik bir bebeğe,arabanın ön kapağı açılarak,12 voltluk aküden alınanan + ve - uçları taşıyan pens uçları(Takviye kablosuyla) bebeğin çıplak vücudundaki kalbine kısa bir an,ayni anda verilip uygulandığında,bebek tıpkı bir elektro-şok cihazı uygulanmış gibi yeniden hayata döndürülmekteydi.Filmde bebeğin yeniden kalbinin çalışması için,bu en kolay yolla sağlanmış pratik bir imkan olarak bizlere gösterilmişti.Başrolde Jackie Chan yer alıyordu.Burada yüksek amperli ve düşük voltajlı akü akımı,uygulanan bir elektro-şok işlemiyle doğrudan doğruya kullanılıp bir hayat kurtarmıştı.Kolay gelsin.Saygılarımla.

Jackie Chan in bu aküden çok fazla etkilenmesi biraz saçma olmuştu, hatta çocuğu bu şekilde kurtarabilme yani şok uygulayabilme ihtimalinin halen olmadığı düşüncesindeyim. Bu arada filmin altyazısı yoktu ve çinceydi filmi bu haliyle izlemiştim sonra altyazısını buldum ve altyazılıda izledim.
 

Yeni mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
127,964
Mesajlar
913,940
Kullanıcılar
449,609
Son üye
cherrywine

Yeni konular

Geri
Üst