Dirençle gerilim düşürmede polarma voltajı

Katılım
10 Eki 2010
Mesajlar
419
Puanları
1
Bazı uygulamalarda gerilim düşürmek için direnç kullandığımda,direnç üzerinde düşen gerilimin,uygulanan gerilime göre ters olduğunu gördüm.Uygulama geriliminin + ucunda - gerilim,- ucunda + gerilim ölçülüyor.Bu değişimin neden olduğunu bilenlerin bizleri aydınlatmasını bekiyoruz.Kolay gelsin.
 
Hangi uygulamada karşılaştınız, şekil şema ile gösterebilirmisiniz veya gerçek devre fotosu şeklinde.
 
Sayın karaapak,3 adet 5 ohm.,5 W. direnci seri bağlayıp 15 volt DC. gerilim uygulandığında;her direnç üzerinde 5 volt gerilim düşümü olur.Direnç üzerinde düşen gerilimin voltajı ölçüldüğünde,besleme kaynağının + gerilimi ile ters olduğu görülür.Bu tersleşmenin nedenini öğrenmek için mesaj yazılmıştır.Bilginize ve kolay gelsin.
 
Nerede nasıl gördünüz şekil verinki referansı ters mi alıyorsunuz görelim dedim yoksa bu şekilde bir terslik görmezsiniz ama ölçü aletini ters çevirin görürsünüz, mesele referans, ayrıca voltmetre potansiyel ölçüyor potansiyel demek iki noktaya ihtiyacınız var demektir biz iki nokta arasındaki farkı ölçeriz neyse siz bir şekil ekleyin esas mevzu neymiş anlayalım,
 
Bazı uygulamalarda gerilim düşürmek için direnç kullandığımda,direnç üzerinde düşen gerilimin,uygulanan gerilime göre ters olduğunu gördüm.Uygulama geriliminin + ucunda - gerilim,- ucunda + gerilim ölçülüyor.Bu değişimin neden olduğunu bilenlerin bizleri aydınlatmasını bekiyoruz.Kolay gelsin.

Sn. çorbadatuz; 3 adet seri bağlı olan bu direnci,eğer 3 adet seri bağlı akü hücresi (2+2+2=6 volt) olarak düşünürseniz dirençlerin bağlantı noktalarında,farklı kaynaklar gibi birbirinden bağımsız birer gerilim bölücü olduğunu, proteus'taki isis şemasından da inceleyip takip ederek,bu olayın nedenini daha net olarak anlayabilirsiniz.Her bir direncin birleşme noktasında + ve - kutuplar,yeniden ve kendiliğinden,sanki bağımsız birer güç kaynakları (Ayrı 3 pil) gibi ayrışır.Ayni benzer durum,uzun bir N-S çubuk mıknatısın 3 eşit parçaya kırılmasıyla oluşan N-S, N-S, N-S gibi, her bir mıknatısın bağımsız iki kutuplu olan ayrı bir mıknatıs oluşmasında da yine vardır.Ayni kutubu oluşturan komşu mıknatıs atomları,mıknatıs bölündüğünde birbirlerinden tamamen bağımsız olan N ve S kutuplu,ayrı birer mıknatıs parçalarına dönüşmüş olurlar.

Şarj işleminde birden çok gözü olan bir akü veya ni-cd batarya,li-iyon batarya içinde de,elemanların birleşim yerleri,eğer ölçmeye ulaşılabilir ise,ölçü aleti ile şarj akımı geçerken ölçüldüğünde,bu kutuplaşmaların oluştuğunu rahatça görebilirsiniz.Zaten bu tür yeniden yapılanma (Kutupların ortaya çıkması olayı) olmazsa,her hücre seri bağlı iken örneğin 6 hücreli bir aküde,15 voltluk şarj geriliminin, 6*2.5=15 volt şeklinde eşit olarak hücrelerde paylaşılması söz konusu olsa bile,bu kutuplar ortaya çıkmazsa eğer şarjda,baştaki hücrede (1. hücrede) ve en sondaki hücrede (6. hücrede) şarj işlemi tam gerçekleşmiş olurdu,diğer hücrelere şarj akımı,bağımsız birer güç kaynağı gibi oluşturularak gitmemesi sonucu (Kutuplaşma olmaması durumunda), sonuçta akü eşit olarak da şarj olmamış olurdu.

Dirençlerin gerilim bölücü olarak davrandığı ve birleşme noktalarında,sanki yeni bir güç kaynağı uçlarıyla besleniyorlarmış gibi belirmiş bu kutuplaşmasının da tek sebebi,bu elektrik kutuplarının yeniden oluşan bu yeni yapılanmasıdır.Benzer durum,elektro-statik elektrikteki yüklerin,uzaktan statik elektriğin etkisiyle oluşan ve yeni oluşan kutupların dağılımında da ayni şekilde,+ ve - kutbun arada kalan elektrik yüksüz cisimlerin,Elektrostatik alanla uzaktan etkileşerek yüklenip yüklenmesinde de yine farklı kutupların bu şekilde farklı olan kutuplaşması yine ayni şekilde söz konusudur.Örnekler aslında daha fazla olarak da arttırılabilir.Ama umarım bu yeniden yapılanmayla kendiliğinden oluşan bu kutuplaşma olayını tam olarak anlamışsınızdır.Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Ekleme

6 volt 4 amper kuru aküyle 3 adet 1N4001 diyodu 3.8 volt el feneri ampülü ile seri bağlayıp,diyot bağlantı noktalarının,tek tek diyot aralarının voltajlarını ölçerken de,ayni kutuplaşmanın benzer şekilde oluştuğu görülebilir.Her diyotta yaklaşık olarak 0.70 volt gerilim düşümü oluşurken,kendi başlarına diyotlarda da + ve - şeklinde kendi aralarında kutuplaşma oluşup,bu akü akımını lambaya iletmiş olurlar.3*0.70=2.10 volt, 6-2.10=3.90 volta 3. diyotta voltaj tam olarak düşerken,diyot uçları,yine 3 adet seri bağlı olan direnç örneğinde olduğu gibi + - + - + - şeklinde farklı ve birbirinden bağımsız alıcılar gibi,yine uçlarında farklı kutuplaşmaların oluştuğu da bir voltmetre ile ayrıca ölçümle de görülebilir.

Pc'lerin psu'ları içindeki 2 adet seri bağlı 200 voltluk elektrolitik kondansatör (Rezervuar kond.) köprü diyottan geçtikten sonraki şarj işleminde,yine ayni kutuplaşmış ve 110 volt şeklinde ikiye bölünmüş dc. akımla,yani bir şarj akımıyla dolarken benzeri durum yine ayni şekilde yaşanır.1. kondansatörden geçen 110 volt dc. akımın,2. seri bağlı bağlantı noktasında,ikinci kondansatöre girmeden önce,ilk kondansatördeki - olan kutup,2. kondan satörün geriye kalan 110 volt dc. girişinden önceki kutup şekli + olarak değişir ve o şekilde ayrı bir kaynak akımı gibi girip kondamsatörü şarj eder.Kondansatör tam şarj olduğunda, 110+110=220 volt dc. şeklinde ve 2 adet pil veya akü hücresi adeta seri bağlı olup da,bunların seri olarak elektrik voltajının toplanması gibi,toplam voltajı şeklinde yine bu seri bağlantının çıkış uçlarında oluşur.

1000 watt.lık bir rezistans telini 220 volt dc. ile (220 volt ac.yi köprü diyotla doğrultup) o şekliyle besleyip çalıştıralım.Bu rezistansın belirli uzunluğundaki bir iç parçası,bu rezistansın içinde kalan küçük bir uzunluğunun baz alınıp da,uçlarındaki bu gerilim düşümünün tespiti için,voltmetre ile ölçülecek olursa,voltmetrenin + ucundan belli bir uzaklıkta kalan küçük bir rezistans parçasının da,bu + uca yakın kalan bu ölçüm ucunun,yine + olarak görüleceği, - olmayacağı kolayca da görülebilir.Rezistans içinde kalıp baz alınan her bir küçük rezistans parçası,kendi içindeki yeni bir kutbunu oluşturup, + uca göre - olarak değil, + olarak kutuplaşarak yeniden bu kutbunu değiştirmiş olacaktır.

Tv'lerdeki 25 kV'luk dc.voltajı üreten bir flyback trafoyu (EHT)10 adet 2500 voltta çakabilen özel bujilere seri olarak verdiğimizi düşünelim.Bu seri bağlı olarak şerare oluşturan 10 bujinin giriş ve çıkış bağlantı uçalrı da yine 25 kV'luk gerilim akarken ayni şekilde kutuplanarak,kendi başlarına ayrı olarak,ayrı birer UHT'den besleniyormuş gibi kutuplaşıp ayrışırlar.Her bir bujinin şase ve buji elektrik tepe bağlantı noktalarında,yine farklı + ve - kutuplar şeklinde,birbirlerine göre seri bağlantı yapılmış olan elektrik devresi şartında oluşur.

Tüm bu örneği verilen güncel uygulamalarda direnç,diyot,akü,kondansatör,YG,vb. eğer voltaj düşümünün eşit olarak paylaştırılıp, gerilim bölümü olan kısımlarında,kutuplaşma ana kaynağa göre ters oluşsaydı,yani + - + - + - şeklinde değil de,sizin ifade ettiğiniz ve olmasını beklediğiniz şekli olan + -, - +, + - , - +, + -, - + şeklinde oluşan bir kutuplaşma oluşsaydı eğer,ana kaynak akımı birbirlerinin üzerinden katlanarak (Toplamları alınıp artarak) geçmeyerek,bazı noktalarda ters oluşan bu kutuplaşma tesiriyle de,ya kaynak gerilimi ters bağlanmış olanlarınını sayısı kadar düşecek ya da eşit miktarda ters polarmalar oluşmuşsa eğer,o zaman da aralarında 0 volt voltaj farkı (Ayni kutupların birbirini itmesi ve genel elektrik toplamına bir katkısının hiç olamaması nedeniyle) oluşup hiç akım da geçmeyecekti.Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Bazı uygulamalarda gerilim düşürmek için direnç kullandığımda,direnç üzerinde düşen gerilimin,uygulanan gerilime göre ters olduğunu gördüm.Uygulama geriliminin + ucunda - gerilim,- ucunda + gerilim ölçülüyor.Bu değişimin neden olduğunu bilenlerin bizleri aydınlatmasını bekiyoruz.Kolay gelsin.
Seri bağlı dirençlerdeki kutuplaşma durumu aslında atomsal olarak da açıklanabilir.Şöyleki seri bağlı n tane direnci tek uzun bir rezistans direnç teli olarak kabul edebiliriz.(Seri bağlantıda direnç değerleri ne olursa olsun her birinden geçen akımlar eşittir.)Bu durumda direnç telinin her iki ucuna,güç kaynağının + ve – kutupları bağlanmış olsun.Voltmetre – ucun olduğu yerde bir avometre – ölçüm ucu sabitlenir,diğer + uçlu ölçüm ucu (Prob) direncin + ucundan – ucuna doğru hareket ederken,voltmetrede artı ucun volt değeri de giderek zayıflar ve – uca tam vardığında ancak sıfır olur,dikkat edilirse + işareti de ancak bu noktada tam kaybolacaktır.Nedeni bu noktaya gelirken elektronlarını kaybedip çekirdeği kalmış metal atomlarındaki elektron yükü dengesidir.Bu noktaya gelinceye kadar elektron eksiği olan çekirdekler yüzünden,voltmetre – kutba göre sürekli olarak +’yı gösterir.Çünkü çekirdeklerdeki elektron eksikliği bu noktaya gelinceye kadar tam olarak da bitmemiştir,ancak son noktada,- kutbun tam yanında bu + işaretli voltaj farkı fark bitip sıfır olur.Ayni şekilde voltmetre direncin + ucunun olduğu noktaya sabitlenip bu defa – prob ucu –‘den +’ya doğru hareket edebilsin.Bu durumda da,+uca tam değinceye kadar voltmetre sürekli –‘yi gittikçe azalan değerlerde gösterir,tam + noktasında bu – işaretli voltaj farkı biter ve değer sıfır olur.Bunun da sebebi,elektron fazlalığı olan metal atomlarının,+ noktasına tam gelinceye kadar,direncin + noktası baz alınarak gittikçe azalan – voltaj potansiyelinin,tam + noktasına prob ucu tam gelip değinceye kadar devam edip olmasıdır.

Bu noktadan hareketle direnç teli üzerinde belirli bir yerden yapılan daha kısa ve küçük bir direnç teli parçası uzunluğunda,voltmetreyle yapılan ölçümde + ve – voltaj değerli direncin, ilk ve son noktalarının yukarıdaki elektron fazlalığı ve elektron eksikliği (Elektronu olmayan çekirdekler) nedeniyle,bu noktalarda baştaki ve sondaki noktalara göre yapılan ölçümlerde,kutup şekillerinde görülen bu + ve – işaretlerin,ana direnç telininin bu doğrultusuna göre,bu kutup işaretinin de hiçbir zaman değişmeyip,sabit kalabileceği ortaya çıkmaktadır.Atomik yönden açıklaması ancak bu şekilde yapılabilir.Kolay gelsin.
 
Ölçü nasıl yapıldı bilmiyorum ama @karaapak ın çizdiği şekilden yola çıkarsak;
R3 ün sağ tarafı (-), sol tarafı (+)
R2 nin sağ tarafı (R3 ün sol tarafı) (-), sol tarafı (+) olur..
bunları söylerken referans noktası kaynağın negatif kutbu olarak alınıyor.
yani referansa göre ne kadar eksi veya ne kadar artı olduğu önem kazanıyor..
pozitif uca göre negatif olan,negatif uca göre pozitif oluyor ve bu negatif ve pozitifliğin seviyesi de önemli.
 
Evet dediğiniz gibi belirli kutupların belirli yerlerde görülmesi referans olarak seçilen bu noktalara da aslında tamamıyle bağlıdır.Sonuç olarak katı metal iletkenler (Bunların da belirli bir direnç değerleri mevcuttur) ve katı dirençlerde(Rezistanslardaki belirli uzunluklardaki kesitler,elektronik dirençlerin seri olarak yapılan bağlantısı,vb.) olduğu gibi farklı ortamlara(Metalden sıvı iletkene,metalden gaz iletkene,metalden plazma ortamındaki iletkene,vb.) geçerek seri bağlı birimler oluşturan bu farklı oluşumlarda da, aslında bizim tarafımızdan kesin olarak ölçümlendirilen bir kutuplaşmanın da hiç oluşmadığı(Sadece kendi iç bağlantılarında,elektrik akımının rahatça geriliminin bölünmesi ve akıp giden akımın sürekliliği için,bu birleşme noktalarının bitim ve başlangıç noktalarında + ve – şeklinde ters kutupların oluşabildiği) ,+ ve – kutupların birbirlerine göre baz alınıp yapılan ölçümlerinde,en baştan en sona kadar olan her noktada + ve – kutbun azalarak da olsa belirli voltaj değerlerine karşılık gelecek ve gittikçe azalan şekilde bu ayni kutupların da sabit kalabildiğini söyleyebiliriz.Bu farklı ortamlardaki belirli sayıdaki yapılmış birimlerin,elektrik akımının devam edip gidebilmesi için + - + - + - şeklinde birleşme noktalarında mecburen ters kutuplu olan yeni bir düzenlemeye gittiklerini de söyleyebiliriz.Bu yapılmasaydı,yani bu farklı ortamlara geçişte kullanılan bu birleşim noktaları + ve - şeklinde elektrik yüklü kutuplara bölünüp de ayrılmasaydı,en baştan en sona kadar, eşit ve dengeli, sürekli olan bir elektrik akımı akamazdı.

Yani elektrik akımını,öncelikle bu farklı ortamlardaki geçişi, tam benzetmek gerekirse,belirli sayıda kazıkla çakmakta (Gerilimi bölmekte),sonra bu kazıklar üzerinde rahatça karşıdan karşıya geçebilmek için bu kazıklara sırayla birer tane tahta yürüme yolu koymaktadır.Bu tahta yürüme yolları da ( + ve - şeklinde birinden diğerine geçerken oluşturulan + ve – kutuplardır aslında) gerilimin hem eşit parçalar halinde kolay bölünmüş şeklinin birinden diğerine geçişini,hem de rahatça en baştan en son birime kadar aksaksız bir iletimini sağlamış oluyor.Benim benzetimim de anlamada belki bir kolaylık sağlaması açısından bu şekildedir.Kolay gelsin.
 
17.02.2013 tarihli mesajımda 3 adet seri bağlı dirençte her direnç üzerine düşen gerilimin polarmasının tersleştiği yazılmıştır.Bu ifade yanlış olmuştur.Anlatılan uygulamada polarmalar tersleşmez.Bu hatam için herkesten affımı dilerim.Anlatmak istediğim uygulama şöyle idi.Kısadevre korumalı bir besleme kaynağı için 0,15 ohm.,10 W. bir direnç üzerinden 7-8 amper akım geçirip,direnç üzerinde düşen gerilimle bir tristör veya transisirörü kontrol etmekti.Bu uygulamada direnci + veya - uca seri bağladığımda,direnç üzerinde düşen gerilimin polarmasının tersleştiğini gördüm.Mesaj bu olayın nedenini öğrenmek için yazılmıştır.Sayın Binbaşının açıklamaları beni aydınlattı.Cevaplayan herkese teşekkür ederim.Kolay gelsin.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,158
Mesajlar
915,533
Kullanıcılar
449,909
Son üye
T_K

Yeni konular

Geri
Üst