Merhaba,değerli forum üyeleri;
Dün,Dünya Özürlüler Günü'ydü çok iyi bildiğiniz gibi.Cumhurbaşkanımız ve diğer devlet büyüklerimiz bu özel günü,yaptıkları çok özel konuşmalarla,bu hassas konuyu hep daha öne çıkarmaya ve normal insanların tüm dikkatini bu konu üzerine çekmeye azami gayret de gösterdiler.
Çok iyi biliyoruz ki doğuştan veya küçük yaşlarda geçirilen talihsiz hastalıklar dışında diğer insanlarımız elinde olmadan ve sonradan gelişen kaza,hastalık veya diğer çok çeşitli sebeplerden ötürü sakat kalabiliyor,bu onun bundan sonraki yaşamında daha farklı olan bir yaşam biçimi durumuna zorunlu olarak da dönüşmüş oluyor.Bu açıdan bakıldığında hepimiz potansiyel olarak özürlü olmaya aday durumundayız,açıkça söylenip de belirtildiği gibi.
Özürlü insanların daha rahat ve güven içinde,huzurlu bir hayat sürdürülmesinde,onlar sadece kendi hayatlarını daha da kolaylaştıracak şartların,durumların,vb.şartların kendileri için olumsuz hale getirilmemesini talep ediyorlar,kendilerine sadece de bu konuda destek ve yardım edilebilmesini,ama asla acıyarak,hor görerek,dışlayarak bakılmamasını,içinde bulundukları bu psikolojiyle de istiyorlar,ama yanlış bir açıdan bakılması onları çok üzüyor ve kendilerine olan öz güveni belki bir ölçüde de zedeleyebiliyor.Örneğin kendileri için özel ayrılan oto park yerlerinin,asansörlerin,özel basamakların,özel yürüme ve geçme koridorlarının,vb. sıradan insanlar tarafından bilerek veya bilinmeden meşgul edilmesi onları ziyadesiyle üzüyor ve ileride düşünecekleri daha büyük hedeflerini gerçekleştirmelerinde olumsuz etki de yapabiliyor,mevcut psikolojilerini yaralayıp da incitebiliyor.
Kendinden çok emin,öz güvenli ve bu uzuvlarının eksiğini hemen hemen hiç hissetmeden ve başkalarına da hiç hissettirmeden güçlü bir psikolojik yapıyla,çok önemli spor dallarındaki başarılara,rekorlara imza atan,hatta milletvekili olup,normal insanlar gibi bizi millet meclisinde başarıyla temsil edebilen özürlü insanlarımız da var ve elbette onlarla gurur duyarak onlara büyük saygı duyuyoruz.
Buradan hareket ederek özürlü insanlarımızın hayatlarını kolaylaştırmada belki şu sözü,onlar için hiçbir şey (katkı) yapamasak bile “Gölge etme ama başka ihsan istemem”sözünü gönülden ve sürekli söylediklerini de farzederek,sadece gidecekleri hareket güzergahında,onlara sadece hareket serbestliği sağlayan en kolay haliyle onlara yardımcı olmamız veya bu hareketleri süresince onlara engel olmamamız sonuçta onlar için yeterli.
Bir de tüm dünyada bildiğimiz üzere 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sadece kadınlara gereken önemin de verilmediği,her zaman başımızın tacı olarak hatırlanıp hep ön planda da tutulabilmesindeki gibi,Dünya Özürlüler Günü Etkinliği de çok özel,yılda bir kere hatırlanılan bir gün şeklinde sonuçta olmamalıdır.Her zaman sağlıklı kalabilmemiz dileğimle.Kolay gelsin.Saygılarımla.
Dün,Dünya Özürlüler Günü'ydü çok iyi bildiğiniz gibi.Cumhurbaşkanımız ve diğer devlet büyüklerimiz bu özel günü,yaptıkları çok özel konuşmalarla,bu hassas konuyu hep daha öne çıkarmaya ve normal insanların tüm dikkatini bu konu üzerine çekmeye azami gayret de gösterdiler.
Çok iyi biliyoruz ki doğuştan veya küçük yaşlarda geçirilen talihsiz hastalıklar dışında diğer insanlarımız elinde olmadan ve sonradan gelişen kaza,hastalık veya diğer çok çeşitli sebeplerden ötürü sakat kalabiliyor,bu onun bundan sonraki yaşamında daha farklı olan bir yaşam biçimi durumuna zorunlu olarak da dönüşmüş oluyor.Bu açıdan bakıldığında hepimiz potansiyel olarak özürlü olmaya aday durumundayız,açıkça söylenip de belirtildiği gibi.
Özürlü insanların daha rahat ve güven içinde,huzurlu bir hayat sürdürülmesinde,onlar sadece kendi hayatlarını daha da kolaylaştıracak şartların,durumların,vb.şartların kendileri için olumsuz hale getirilmemesini talep ediyorlar,kendilerine sadece de bu konuda destek ve yardım edilebilmesini,ama asla acıyarak,hor görerek,dışlayarak bakılmamasını,içinde bulundukları bu psikolojiyle de istiyorlar,ama yanlış bir açıdan bakılması onları çok üzüyor ve kendilerine olan öz güveni belki bir ölçüde de zedeleyebiliyor.Örneğin kendileri için özel ayrılan oto park yerlerinin,asansörlerin,özel basamakların,özel yürüme ve geçme koridorlarının,vb. sıradan insanlar tarafından bilerek veya bilinmeden meşgul edilmesi onları ziyadesiyle üzüyor ve ileride düşünecekleri daha büyük hedeflerini gerçekleştirmelerinde olumsuz etki de yapabiliyor,mevcut psikolojilerini yaralayıp da incitebiliyor.
Kendinden çok emin,öz güvenli ve bu uzuvlarının eksiğini hemen hemen hiç hissetmeden ve başkalarına da hiç hissettirmeden güçlü bir psikolojik yapıyla,çok önemli spor dallarındaki başarılara,rekorlara imza atan,hatta milletvekili olup,normal insanlar gibi bizi millet meclisinde başarıyla temsil edebilen özürlü insanlarımız da var ve elbette onlarla gurur duyarak onlara büyük saygı duyuyoruz.
Buradan hareket ederek özürlü insanlarımızın hayatlarını kolaylaştırmada belki şu sözü,onlar için hiçbir şey (katkı) yapamasak bile “Gölge etme ama başka ihsan istemem”sözünü gönülden ve sürekli söylediklerini de farzederek,sadece gidecekleri hareket güzergahında,onlara sadece hareket serbestliği sağlayan en kolay haliyle onlara yardımcı olmamız veya bu hareketleri süresince onlara engel olmamamız sonuçta onlar için yeterli.
Bir de tüm dünyada bildiğimiz üzere 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sadece kadınlara gereken önemin de verilmediği,her zaman başımızın tacı olarak hatırlanıp hep ön planda da tutulabilmesindeki gibi,Dünya Özürlüler Günü Etkinliği de çok özel,yılda bir kere hatırlanılan bir gün şeklinde sonuçta olmamalıdır.Her zaman sağlıklı kalabilmemiz dileğimle.Kolay gelsin.Saygılarımla.
