Bazı Mesleklerin Dokunulmazlıkları!!!

Ooo arkadaşlar sözüm hepimize başta bana , biz ne zaman bir konuyu ciddi ve verimli münazara edeceğiz ve bundan da dişe dokunur bir sonuç çıkartacağız?Genelde tartışma konularında aklı selim yaklaşan arkadaşlara özellikle de BİNBAŞI rumuzlu arkadaşa teşekkür etmek isterim....
 
Günümüzde öğretmenlik mesleği hakettiği değeri kaybetmiş olabilir. Çocuklarda gözlemleme ve taklit etme yeteneği fazladır. O yaşlarda her çocuk kendine bir idol arar. Çocuk öğretmenin kültürel ve ahlaki donanımını görüp takdir ederse hayranlık duyacak ve onun gibi olmaya çalışacaktır.

Okumak, önemli bir meslek sahibi olmak insana ahlaki özellikler katmıyor, ister doktor ister mühendis olalım. Karakter çocuklukta gelişiyor. Aslında bir toplumun yapı taşını oluşturan meslektir öğretmenlik; özellikle de ilköğretim çağında. Buradaki temel sağlam atıldığında tüm meslekler daha düzgün yapılanacaktır. Belki çok uç bir örnek ama gerçek hayattan esinlenmiş bir film, Koç Carter, bir öğretmenin bir öğrencinin hayatını nasıl değiştirebileceğini anlatıyor. Tüm öğretmenler mesleklerinin bir toplum için ne kadar önemli olduğunu anlamalı ve kendilerini reel bir şekilde eleştirmelidir.

Evet,dediğiniz gibi öğretmenin toplum içindeki saygın yeri başkadır,bu alanda bir kıyaslama yapılması da güçtür.Bir öğretmenin de,bir doktorun da asıl malzemesi insandır.Öğretmen çocuğu çok küçük yaşlardan itibaren şekillendirmeye,hamurunu yoğurmaya başlar,sonraki yıllarında ve ilk başlangıç yıllarında okul çevresi,öğretmeniyle,müdürüyle,sınıf öğretmeniyle çocuğa yeni ve güzel bir kişilik kazandırma,toplum için ideal bir birey yapabilme yolunda çaba harcarlar ve çocuk mezun olup diploma sahibi oluncaya kadar bunu sürdürürler hiç şüphesiz.Bu çocuğun psikolojik,etik ve sosyal kavramaları,en doğru şekliyle kazanmasına yardımcı olacak ve tüm hayatı boyunca edindiği doğru şekilde yapılan bu yönlendirme,hayattaki başarısına da olumlu bir katkı yapabilecektir.

Bir doktor da çocukluktan başlayarak,en yaşlı çağına gelinceye kadarki bir insanın sağlık sorumluluğunu,psikolojik gelişiminin ve ruhsal dengesinin,bilinçli ilaç kullanımının aşılanması,bilinç düzeyinin oluşturulması,sağlığın en üst seviyede her zaman yapılabilmesi için de,rutin periyodik kontrolerinin,denetimlerinin(Check-up,sağlık taraması,aşılama programları,halkın sağlık konularında,tv ve medya araçları vasıtasıyla arttırılması,bilinç seviyesinin yükseltilmesi,vb.)yapılması konularına ağırlık verir.Günümüzde yaşam süresinin 10-13 yıl uzayabilmesi de,tamamıyla Türk doktorlarının medya vasıtasıyla insanların bilinç ve bilgi seviyelerinin sağlık konusunda olumlu olarak artması sayesinde bu olabilmiştir.Bu yüzden onlara çok şey borçluyuz.

Tüm bu nedenlerden dolayı,yani özünde,mayasında insan malzemesini en iyi değerlendirip topluma kazandırma olduğundan dolayıdır ki,doktorlar belki de haklı olarak bu nedenden dolayı öğretmenleri çok sever ve sayarlar.Polisler de ayni şekilde,toplumu yola getirmeye,doğruları göstermeye çalışan öğretmenlere her zaman saygılıdır,çünkü onlarında malzemesi doğru yoldan çıkan insanları,doğru yola yöneltmek için ellerinden geleni en iyi şekilde yapmalarıdır.Dürüst,doğru yolda olan vatandaşlara ve öğretmenlere,ilk şekillendirici,yönlendirici olduklarından dolayı da her zaman da saygı duyar,bunu her fırsatta açıkça da belli ederler.

Bir insanın kendini çok iyi yetiştirmesi mezun olduğu okulla hiç ilişkili değildir.Okul isimleri yalnızca bir teferruattır,aslolan insanın kendi kendisini toplumda saygı görecek ve kendisine özgüveni kazandıracak,ister özel,isterse devlette kolayca kabul ettirebilecek ideal bilgi seviyesine erişebilmesidir.Okul yalnızca bir yönlendirmedir,doğrunun herhangi bir kitabın kaçıncı sayfasında olduğunu söylemesidir.Siz kitabın o ilgili sayfasını açıp okumadıkça da,kendinizi geliştirmiş olmazsınız,yani bütün iş,yine insanın kendi hür iradesinde,iç dünyasından gelen hevesindedir,merakındadır.Lise mezunu olup,doktora seviyesinde kariyer yapmış insanların bilgi seviyesine erişmiş,kendisini yetiştirmiş,özgüveni ve bilinç düzeyi aşırı gelişmiş insanlar da bulunabilir,bunlara şaşırmamak gerekir.Saygılarımla.
 
Her tartışma konusunda aynı şeyleri yazıyorum ancak bir arpa boyu yol katedebilmiş değiliz. Konu yine karşılıklı kişisel atışmalara dönüyor ve mesajlar siliniyor.

Lütfen sadece konu hakkında yorumlarınızı yazın. Birbirinize ya da konuya müdahil olmayan 3. şahıslara yönelik aşağılayıcı, küçük düşürücü ve töhmet altında bırakacak şekilde mesajlar yazmayın. Kişisel atışmalar bir daha tekrar edilirse tıpkı diğer konularınız gibi bu konuda kapatılacaktır.
 
tamirciler benim gözümde doktor gibiller calısmayan bir seyi tekrar insanların yararına sunmaları mükemmel bişe
 
Olayın bir boyutuda bu iki meslek direkt olarak insanlarla temas kurabilen yapıya sahip. Mesela mühendisin ise böyle bir durumu yok. Bu yüzden toplum gözönüne alınmıyor. İkinci boyut pek kimsenin dikkate almadığı bir durum bu iki meslekte kadın çalışan sayısıda çok fazla, kadın çalışanın fazla olması mesleğin zorluğunu ön plana çıkartmada daha etkili oluyor. Evde yazılı kağıdı okuyan öğretmen bayan, haftanın 7 günü şantiyede çalışan bir mühendis beye göre işinin zorluğundan daha çok yakınıyor. Kadınların zorluklara dayanma eşikleri çok daha az. Üçüncü boyutu da bu mesleklerde çalışanların çok büyük çoğunluğu memur ve kamuda tek bir meslek dilimi altında tek bakanlığa bağlı olarak çalışıyorlar, bunun sonucuda kazanılmış haklar diğer mesleklere göre daha fazla oluyor. Buna mukabil toplumda gördükleri saygı yukarda belirttiğim 3 faktörün etkisiyle artıyor.

Üniversite eğitim sonucu olunan mesleklerden en çok kazandıran tıp olduğu çok aşikarken halen toplumuzda doktor maaşlarının azlığından bahsedilir. Bi bakarsınız sanki öğretmenlik dışında üniversite mezunları tamamı iş sahibi ve çok iyi koşullarda yüksek ücrete çalışıyor zannedersin.Her 24 kasımda tv lerde öğretmen yakınmaları salya sümük gider. Ki bu meslek birim saatte en yüksek kamu maaşı alan mesleklerdendir ve insanlar deliler gibi bu mesleği tercih etmeye devam eder. Az gelişmiş tüm ülkelerde tıp ve eğitim teknik mesleklerden ön plandadır.
 
Kim ne derse desin kamu çalışanlarının maaşları yaptıkları işe oranla çok yüksek tasarruf amaçlı maaşlar azaltılmalı ve kamu ödenekleri ise kısılmalı ki devletimiz birşeylerden tasarruf edip sermaye birikimi yapı. sın. Artık avrupada bir çok ülke kamu çalışanlarının maaşlarını tasarruf amaçlı azaltmaktalar... Bizim süper zekalarda oy almak için memurların maaşlarına zam yapıp, kamu ödeneklerini arttırıyorlar; Bir bakıyosun benzin, mazot 5 tl olmuş, elektriğe, doğalgaza zam gelmiş tabikide enerji maliyeti artınca bu herşeye zam olarak yansıyor...

Özelde çalışanların günahı ne arkadaş kölemiyiz biz memurlar maaş alsın diyemi yaşıyoruz. Buda sorgulanmalı artık....

Bazı mesleklerin dokunulmazlıkları da sorgulanmalı artık, yıllarca dirsek cürütmüş emek etmiş bu parayı hak ediyor zihniyeti değişmeli. İnsanların gelirleri yaptığı işin içeriği, bu işin önemi ve personelin performansına göre belirlenmeli....
 
Aynı dengesizlik özelde de var arkadaşım, sen yıllarca bir teknik ekibe yöneticilik yapıyorsun bir bakmışsın bir GM torpilli adam üniversite mezunu olmadan pat diye dışardan gelip senden üst kademede yönetici oluyor. Bakıyorsun meslek hiç teknik değil, ya işletme ya askeriye. Sonra iş yapmaya çalış. Onu mu ikna edeceksin işini mi yapacaksın?
 
güler misin ağlar mısın sen zannediyor musun ki benzine mazota memur için zam yapılıyor adamlar bunun üstünden cari açığı kapamak için veriyorlar ayarı dahası devlet her türlü makam aracını uçak vs bol keseden alacak sonra sen zannet ki hep memur maaşı için oluyor bunlar lütfen objektif olalım ben memurları savunmuyorum ancak sizinde objektif olduğunuzu düşünmüyorum hiç bir sektör 4 4 lük değildir hele ki bahsi geçen türkiye ise...
 
Sayın Mexico..

Dikkat ederseniz eleştrimde sadece kamuda çalışan arkadaşlarla ilgili değil devletin ödeneklerinide kısması gerektiğini yazdım ayrıca devletimizin topladığı bunca vergi kamu çalışanlarına gitmiyorsa nereye gidiyor... Kahraman Ordumuzu ve Emniyet güçlerimizi bu söylediğim gereksiz harcamalar konusu dışında tutarsak bu toplanan gelirler, vergiler nereye gidiyor....

Basit bir matematikle (ödenekler ve harcamalar hariç) devletimizin sadece memuruna ödeği maaşın aylık 15 - 25 milyar tl arasında olduğunu hesaplarsın. Hadi bu 17 milyar tl olsun çarp bunu 12 ile = 204 milyar tl eder... Ya devletimizin zaten yıllık net kazancı ne kadar ki de bu kadar yüksek bir meblayı üretime katkıda bulunmayan insanlara yatırıyor....

Benim çalıştığım fabrika fatura ödemekten, vergi ödemekten makinalarını yenileyemiyor.....
 
Son düzenleme:
Sayın Genius ,bir kaç gün önce 2013 bütçesi açıklandı yaklaşık 440 milyar tl.Sizin hesaba göre kamu çalışanlarının maaşı bu bütçenin yarısı!Burada bir hesap hatası var sanırım. Ayrıca devletin özel sektör patronlarına verdiği teşvikleride gözardı etmeyin, hatırı sayılır teşvikler var, bu teşviklere karşı değilim ama her iki taraftada aldığı maaş ve teşviği hak etmeyen insanlarda çıkabiliyor.Objektif olarak olaya bakarsak problemi daha net ve sağlıklı görebilir tedaviye doğru yerden başlayabiliriz.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,150
Mesajlar
915,482
Kullanıcılar
449,894
Son üye
Mehmet Denizz

Yeni konular

Geri
Üst