Hikaye Türü:Fantastik,bilim-kurgu (Sinbad’ın Maceraları Devam Ediyor…)
Bay elektron lamba ciniyle karşılaşmasından bu son günlere kadar Sinbad’ın canı hiç sıkılmamıştı.Ancak son günlerde bay elektron cin hocasını epeyce bir süre görmediğini,bir uğrayıp lambayı ovalayarak dışarı çıkarıp hatırını sormayı da aklından geçirdi bir an.Şu cin hocam şu an da nerdedir ve bana hangi tavsiyelerde bulunacak acaba diyerek Sinbad yine tavan arasına gitti ve eski lambasını oğuşturmaya koyuldu.Bay elektron lamba cini lambadan çıkarak tekrar görünmüştü genç Sinbad’ın karşısına geçerek;
-Dile benden ne dilersin! Yüce efendi Sinbad,sizin emrinizdeyim..
-Allah razı olsun,bay elektron cin hocam,sadece hatırınızı sormak istemiştim ben.Nasılsınız ve nerelerdeydiniz şu geçen zamana kadar?
-Yeryüzündeki insanlara elektrik-elektronikle ilgili uygulamalarda cin fikirler vermeye,onlara evrenin bu en küçük,en kütlesiz parçacığının gizemlerini değişik yollarla ve şekillerle izah etmekle,onlara animasyon gösterileri yapmakla sürekli meşguldüm.Aslına bakarsanız hatırımı sorduğunuz için de ayrıca size şükranlarımı sunuyorum,ben şu anda çok ama çok iyiyim.
-Bakın sayın sahip,eğer çok önemli bir işiniz de yoksa sizi elektronların boyutuna küçülterek,elektrik devrelerinde uzun bir yolculuğa çıkarmak istiyorum.Çünkü bu benim için çok kolaydır,tekrar eski halinize dönerek gerçek boyutlarınıza dönmeniz de bana göre yine çok kolaydır.Siz böyle bir yolculuğa çıkmağa ve elektronların bu gizemli yolculuklarını çok yakından atomların içlerine kadar girerek görmeye hazır mısınız?
-Evet,dünden hazırım,bay elektron cin hocam,size elbette ki çok güveniyorum ben.Bu yolculuk benim için iyi bir eğitim de olacak,bundan eminim,ne yapacaksınız yapın,şimdiden de razıyım.
-Peki sayın sahip,o zaman hazır olun,sahip olduğum bu sihirli gücümü kullanıp,sizi bir elektron boyutunda küçülterek ondan az büyük,şeffaf ve tam bir küre şeklindeki gemiye koyarak,bu şahane yolculuğu sizin için de başlatacağım.Yalnız bu yolculuğunuz zamanda olmayacak,yaşadığınız zaman diliminde,ancak boyut ve mekanı değiştirerek bu yolculuğu yapmaya hazır mısınız sahip?
-Evet,bay elektron cin hocam,her türlü riske de hazırım ve size çok fazla güveniyorum,işlemi başlatın lütfen!
Cin hoca Sinbad’ın gözü önünde onun boyundan biraz büyük,kocaman ve sözünü ettiği bu şeffaf küreyi birden ortaya çıkardı.Sinbad’a büyük bir adım atarak içine girmesini,soluması için gereken havanın kürenin dış yüzeyi tarafından ayni dünyadaki hava yüzdesi kadar ve düzenli sağlanacağını da yine ona garanti de etti.Genç Sinbad hiç tereddüt dahi etmeden adımını küreye doğru attı ve sanki hiçbir madde yokmuşçasına da kolayca içine doğru girmiş oldu.Küreye girdiğinde küre bir miktar renk değiştirdi,çok az koyulaşır gibi de oldu,ancak sonradan tekrar eski saydam haline geri döndü.
Cin hoca,ellerini yukarıya doğru iki yana açarak kaldırdı ve hızla ellerini küreye işaret ederek bazı sihirli sözcükleri de söyleyerek yere doğru indirdi.Küre,içinde Sinbad olduğu halde giderek küçüldü,küçüldü ve en sonunda gözle görünmeyen mikron boyutuna kadar da inerek gözden kaybolmuş oldu.Sinbad için şahane yolculuğun ilk adımı bu şekilde atılmış oldu.
Cin hoca Sinbad’ın bu uzun yolculuğunun ilk başlangıcını bir otomobildeki akünün – kutbundan başlatıyordu.Bu bizim için sıradan otomobile binen sürücü,çeşitli donanımları kullanırken,Sinbad’ın içinde bulunduğu bu özel gemi maceradan maceraya da koşmuş olacaktı.Sinbad’ın yaşayacağı bilim-kurgu fantezi türündeki bu macerasının başlangıcını sürücü başlatmış ve sürdürmüş de olacaktı.
Hergün belirli saatte işine gitmek için gelen tanıdık sürücü nihayet çıkageldi ve otomobilin koltuğuna ayni saatte yine oturdu.Aynalarını kontrol etti,kontak anahtarını çevirdi.Akünün – kutup başından hızla yola koyulan sayısız elektron,içinde Sinbad’ın da bulunduğu gemiyle birlikte akünün – kutbundan kalın akü kablosu içinde seyahata başladı.Cin hoca’dan Sinbad’a telepatik yolla sesli mesaj geldi;
-Sayın sahip,yolculuğa başladınız işte,şu andaki yerinizi ve konumunuzu belirtin,tam olarak şu anda neredesiniz?
-Ci,ci,cin hocam,şu şu anda çok heyecanlıyım,adrenalim üst seviyeye çıktı,inanılmaz bir duygu bu.hem korkuyor,hem de çok seviniyorum,karmakarışık duygular içindeyim şu an..evet,kafes şeklinde,kristal yapılar üzerinden adeta zıplar gibi diğer elektronlarla birlikte sürükleniyoruz,sanırım bazı bağlantı noktalarından geçiyoruz ki,ayni trenin ray boşluklarından tıkırtı yaparak atlaması gibi bazı ek yerlerinden geçtik,bunlar kablo tutucuları olabilir,kürenin içinden görünen bu manzara ise çok müthiş,inanılmaz bir renk cümbüşü ve 3D görüntüleri var burada,elektronlar pek de zorlanmadan benim içinde bulunduğum bu gemi ile birlikte hızla belirli bir hedefe doğru ilerlemekteler.Bu heyecanlı yolculuk için tekrar teşekkür ederim size cin hocam.
Sinbad kontak anahtarı çevriliyorken,elektronlarla beraber metallerin kafes kristal örgülerinden rahatça geçmiş,çok aşırı bir sarsıntı da duymamıştı.Ancak belirli bir kapıdan hızla girip de adeta çalkalanır gibi döne döne ve spiraller çizerek dönmeye başladı.Lunaparktaki en riskli eğlence araçlarında bile bu kadar ivmelenmemiş ve ani hareket değişimlerine bu kadar da maruz kalmamıştı.
Bu şekilde devam eden çalkantılı ve dönerek ilerlemelerin sonunda,kristal atom örgüsünden,bir ara kısa bir zaman ayrılmış,havadan kıvılcımlar içinde,ona yıldırım gibi gelen parlak şerarelerin içinden başka bir ortama geçmişti.Bu ortam marş motorunun rotoruydu.Astronotların dünya üzerinde yüksek g değerlerine dayanması gibi,bu kuvvetli merkezkaç kuvvetlerin savurma,dışarıya doğru hızla çekilme duygusundan adrenalini de iyice yükselmişti.Tam bu sırada cin hocasından telepatik yolla yine sesli bir mesaj işitti;
-Sayın sahip,şu anda sanırım ki rotorda diğer elektronlarla birlikte hem ileri yönde hızla gitmeye çalışıyor,hem de dışarı doğru yüksek g değerleri yüzünden savrulmak istiyorsunuz,şu andaki duygularınızı bana da söyler misiniz sayın sahip.
-Bay elektron cin hocam,anlatılması çok zor bir duygu bu,bir uçağa binmişim de sanki uçak çok büyük hava boşluklarına düşmüş gibi,çok yüksek g değerleri var burada ve ben bunun içindeyim,daha ne kadar sürecek bu güzel macera.
Az sonra motor çalıştığında sürücü kontağı kapatacak ve siz de akünün + kutbuna gidip orada şimdilik bu yolculuğu geçici olarak noktalamış olacaksınız sayın sahip.nasıl bu maceranın içinde olduğunuzdan pişman değilsiniz değil mi?
-Hayır,cin hocam dünyada eşine benzerine belki çok az rastlanacak fantastik ve olağanüstü bir macera bu.Ben hayatımdan çok da memnunum,sıradaki diğer maceraları da merak ve sabırsızlıkla da beklemekteyim,çok sağolun cin hocam.
Sinbad’ın küre şeklindeki bu çok özel gemisi bir anda marş motorunun içinden tam olarak da çıktı,yine tren raylarındaki boşluklar gibi ara sarsıntılarla metal kristal yapılardan geçip akünün + kutup başına kadar geldi.Kutuptaki kurşun atomlarından rahatça zorlanmadan kurşun metali içindeki metalik yapıdan geçerek,plakaların içindeki aktif maddelerden hızla asitli suya geçti.asitli su içinde elektronları hiç göremedi,daha büyük gruplaşmış kökleri hızla negatif plakaya doğru hareket ederken gördü.Bunların boyutu kendi gemisine göre büyüktü ve onun içinde bulunduğu gemiye de arada sırada çarparak onun hızını aniden arttırıp ani ivmelenmesine de yol açıyorlardı.
En sonunda negatif plakanın yüzeyine geldi,hızla yüzeyinden bu plakanın içine girdi.Sıvı içinde göremediği elektron arkadaşları işte tekrar görünmüşlerdi.Plaka içindeki aktif maddenin aralarındaki kurşun ızgaralardan hızla yukarı çıkıp,çok daha geniş ve yayvan otobana çıkmışlardı elektronlarla birlikte.Bu geniş ve kristal dehlizlerde,tünellerde hızla da ilerlediler Sinbad’ın gemisi ve diğer elektron taneciği olan arkadaşları.Nihayet sonunda akünün – kutup başına kadar elektronlarla birlikte yine gelmişti genç Sinbad,cin hocasının bu maceraya başlangıç yaptırdığı yer olan ilk başlangıç noktasına.
Bu defa sürücü araba hareket halinde iken,oto çakmaklığı çalıştırmak için,çakmağı içeri doğru bastırdı.Sinbad’ın içinde bulunduğu gemi ile birlikte diğer elektron arkadaşları da akünün – kutbundan hızla ayrılarak,sigortadan ara sarsıntılar ile ve bu değişik metal yapılardan da,hızla ve ortam değiştirip geçerek çakmaklık içindeki rezistansa,değişik atomlardan yapılı kristal örgüye girdiler.Bu kristal örgü içindeki uzun yollarında elektronlar sürtünmeyle,sanki dünya atmosferine inen uzay araçlarının hava sürtünmesiyle fazla ısınması,yanması gibi,aşırı derecede sürtünüp ısınmaya başladılar.İçinde ilerledikleri bu kristal rezistans yapısı giderek ısınıyor,ancak metalin içi akkor,kızılımsı hale gelmesine rağmen,Sinbad’ın içinde bulunduğu gemi ve elektronlar bundan hiçbir şekilde etkilenmiyorlar,sanki gizli bir güç onları korumaya çalışıyor gibiydi.
Sinbad’ın küre şeklindeki gemisi ve elektron arkadaşları normal iletkenlerdeki hızlarının olmadığını,sanki gittikçe de frenlenmeye çalıştıklarını da iyice hissediyorlardı.Sanki gizli bir güç (Sürtünme ile açığa çıkan ısı enerjisi şeklindeki olan bir güç kaybı) onları arkalarından tutuyor ve gittikçe de bu hızlarını düşürmek istiyor gibiydi.Rezistansın bu karışık örgülü uzun galerilerinde,çeşitli büyüklükte atomlarla ve değişik renk cümbüşü içindeki diğer atomlarla da karşılaştı genç Sinbad ve bu görüntülere de çok hayran kaldı.Rezistansın sonuna doğru içinde bulunduğu küresinin ve diğer elektronların hızı iyice de düşmüştü,oysa aşırı sıcaklıktan Sinbad hiç etkilenmemişti.Cin hoca tekrar sordu;
-Ey sahip,yolun sonuna yaklaştınız,nasıl geçiyor bu yolculuğunuz,atomları,kafes yapıları,değişik görüntülü galerileri,yolları ve ortamlarını nasıl buldunuz?
-Allah razı olsun bay elektron cin hocam,bambaşka bir dünya bu geçtiğimiz ortamları,galerileri,yolları,otobanları hiç hayal bile edemez,rüyamda bile göremezdim inanın bana,çok teşekkür ederim bay elektron cin hocam,bu maceralı yolculuk için.Hem çok fazla heyecanlandım,bizzat içinde giderek seyahat edebildim,hem de kitaplarda, ansiklopedilerde bile görüp anlayamadığım bu kristal yapıları çok yakından tanıma imkanını da bulmuş oldum sayenizde.Herşey için,bu şehane yolculuk da tam bitmeden, daha şimdiden çok teşekkür ediyorum ben size.İşte en büyük olay da budur.Fantastik ve değişik bir dünya da sadece burada gizliymiş,yani elektronların bu gizli dünyasında.Ne iyi ettim ben bu seyahata katılmakla,hiç pişman değilim inanın bana bay elektron cin hocam.
Sinbad bu uzun yolun sonunda,rezistanstan çıkarak metal iletken galeriye tekrar girdi.Hızı oldukça da düşmüştü,bazı bildiği ve alışık olduğu birkaç yoldan daha da geçip,tekrar akünün + kutup başına geldi.Bundan sonra gideceği yerin yine akünün elektrolitindeki sıvıdan geçerek,seperatörlerin ve aktif maddelerin,plakaların arasından marş motorundaki dönüşündeki gibi,yani yine şekilde geçerek yine akünün – kutbuna doğru ayni yollardan geçeceğini de çok iyi biliyordu.Bu nedenle bu aşamada değişik bir şeyler olmayacağını çok iyi de bildiği için,artık bu noktalarda hiç heyecanlanmadı ve seyahatini normal seyrine de bıraktı.
(MACERA DEVAM EDECEK)
Not: Bu kurgu yalnızca binbaşı’ya aittir.Özel izin alınmadan alıntı yapılmaması rica olunur.Saygılarımla.
Bay elektron lamba ciniyle karşılaşmasından bu son günlere kadar Sinbad’ın canı hiç sıkılmamıştı.Ancak son günlerde bay elektron cin hocasını epeyce bir süre görmediğini,bir uğrayıp lambayı ovalayarak dışarı çıkarıp hatırını sormayı da aklından geçirdi bir an.Şu cin hocam şu an da nerdedir ve bana hangi tavsiyelerde bulunacak acaba diyerek Sinbad yine tavan arasına gitti ve eski lambasını oğuşturmaya koyuldu.Bay elektron lamba cini lambadan çıkarak tekrar görünmüştü genç Sinbad’ın karşısına geçerek;
-Dile benden ne dilersin! Yüce efendi Sinbad,sizin emrinizdeyim..
-Allah razı olsun,bay elektron cin hocam,sadece hatırınızı sormak istemiştim ben.Nasılsınız ve nerelerdeydiniz şu geçen zamana kadar?
-Yeryüzündeki insanlara elektrik-elektronikle ilgili uygulamalarda cin fikirler vermeye,onlara evrenin bu en küçük,en kütlesiz parçacığının gizemlerini değişik yollarla ve şekillerle izah etmekle,onlara animasyon gösterileri yapmakla sürekli meşguldüm.Aslına bakarsanız hatırımı sorduğunuz için de ayrıca size şükranlarımı sunuyorum,ben şu anda çok ama çok iyiyim.
-Bakın sayın sahip,eğer çok önemli bir işiniz de yoksa sizi elektronların boyutuna küçülterek,elektrik devrelerinde uzun bir yolculuğa çıkarmak istiyorum.Çünkü bu benim için çok kolaydır,tekrar eski halinize dönerek gerçek boyutlarınıza dönmeniz de bana göre yine çok kolaydır.Siz böyle bir yolculuğa çıkmağa ve elektronların bu gizemli yolculuklarını çok yakından atomların içlerine kadar girerek görmeye hazır mısınız?
-Evet,dünden hazırım,bay elektron cin hocam,size elbette ki çok güveniyorum ben.Bu yolculuk benim için iyi bir eğitim de olacak,bundan eminim,ne yapacaksınız yapın,şimdiden de razıyım.
-Peki sayın sahip,o zaman hazır olun,sahip olduğum bu sihirli gücümü kullanıp,sizi bir elektron boyutunda küçülterek ondan az büyük,şeffaf ve tam bir küre şeklindeki gemiye koyarak,bu şahane yolculuğu sizin için de başlatacağım.Yalnız bu yolculuğunuz zamanda olmayacak,yaşadığınız zaman diliminde,ancak boyut ve mekanı değiştirerek bu yolculuğu yapmaya hazır mısınız sahip?
-Evet,bay elektron cin hocam,her türlü riske de hazırım ve size çok fazla güveniyorum,işlemi başlatın lütfen!
Cin hoca Sinbad’ın gözü önünde onun boyundan biraz büyük,kocaman ve sözünü ettiği bu şeffaf küreyi birden ortaya çıkardı.Sinbad’a büyük bir adım atarak içine girmesini,soluması için gereken havanın kürenin dış yüzeyi tarafından ayni dünyadaki hava yüzdesi kadar ve düzenli sağlanacağını da yine ona garanti de etti.Genç Sinbad hiç tereddüt dahi etmeden adımını küreye doğru attı ve sanki hiçbir madde yokmuşçasına da kolayca içine doğru girmiş oldu.Küreye girdiğinde küre bir miktar renk değiştirdi,çok az koyulaşır gibi de oldu,ancak sonradan tekrar eski saydam haline geri döndü.
Cin hoca,ellerini yukarıya doğru iki yana açarak kaldırdı ve hızla ellerini küreye işaret ederek bazı sihirli sözcükleri de söyleyerek yere doğru indirdi.Küre,içinde Sinbad olduğu halde giderek küçüldü,küçüldü ve en sonunda gözle görünmeyen mikron boyutuna kadar da inerek gözden kaybolmuş oldu.Sinbad için şahane yolculuğun ilk adımı bu şekilde atılmış oldu.
Cin hoca Sinbad’ın bu uzun yolculuğunun ilk başlangıcını bir otomobildeki akünün – kutbundan başlatıyordu.Bu bizim için sıradan otomobile binen sürücü,çeşitli donanımları kullanırken,Sinbad’ın içinde bulunduğu bu özel gemi maceradan maceraya da koşmuş olacaktı.Sinbad’ın yaşayacağı bilim-kurgu fantezi türündeki bu macerasının başlangıcını sürücü başlatmış ve sürdürmüş de olacaktı.
Hergün belirli saatte işine gitmek için gelen tanıdık sürücü nihayet çıkageldi ve otomobilin koltuğuna ayni saatte yine oturdu.Aynalarını kontrol etti,kontak anahtarını çevirdi.Akünün – kutup başından hızla yola koyulan sayısız elektron,içinde Sinbad’ın da bulunduğu gemiyle birlikte akünün – kutbundan kalın akü kablosu içinde seyahata başladı.Cin hoca’dan Sinbad’a telepatik yolla sesli mesaj geldi;
-Sayın sahip,yolculuğa başladınız işte,şu andaki yerinizi ve konumunuzu belirtin,tam olarak şu anda neredesiniz?
-Ci,ci,cin hocam,şu şu anda çok heyecanlıyım,adrenalim üst seviyeye çıktı,inanılmaz bir duygu bu.hem korkuyor,hem de çok seviniyorum,karmakarışık duygular içindeyim şu an..evet,kafes şeklinde,kristal yapılar üzerinden adeta zıplar gibi diğer elektronlarla birlikte sürükleniyoruz,sanırım bazı bağlantı noktalarından geçiyoruz ki,ayni trenin ray boşluklarından tıkırtı yaparak atlaması gibi bazı ek yerlerinden geçtik,bunlar kablo tutucuları olabilir,kürenin içinden görünen bu manzara ise çok müthiş,inanılmaz bir renk cümbüşü ve 3D görüntüleri var burada,elektronlar pek de zorlanmadan benim içinde bulunduğum bu gemi ile birlikte hızla belirli bir hedefe doğru ilerlemekteler.Bu heyecanlı yolculuk için tekrar teşekkür ederim size cin hocam.
Sinbad kontak anahtarı çevriliyorken,elektronlarla beraber metallerin kafes kristal örgülerinden rahatça geçmiş,çok aşırı bir sarsıntı da duymamıştı.Ancak belirli bir kapıdan hızla girip de adeta çalkalanır gibi döne döne ve spiraller çizerek dönmeye başladı.Lunaparktaki en riskli eğlence araçlarında bile bu kadar ivmelenmemiş ve ani hareket değişimlerine bu kadar da maruz kalmamıştı.
Bu şekilde devam eden çalkantılı ve dönerek ilerlemelerin sonunda,kristal atom örgüsünden,bir ara kısa bir zaman ayrılmış,havadan kıvılcımlar içinde,ona yıldırım gibi gelen parlak şerarelerin içinden başka bir ortama geçmişti.Bu ortam marş motorunun rotoruydu.Astronotların dünya üzerinde yüksek g değerlerine dayanması gibi,bu kuvvetli merkezkaç kuvvetlerin savurma,dışarıya doğru hızla çekilme duygusundan adrenalini de iyice yükselmişti.Tam bu sırada cin hocasından telepatik yolla yine sesli bir mesaj işitti;
-Sayın sahip,şu anda sanırım ki rotorda diğer elektronlarla birlikte hem ileri yönde hızla gitmeye çalışıyor,hem de dışarı doğru yüksek g değerleri yüzünden savrulmak istiyorsunuz,şu andaki duygularınızı bana da söyler misiniz sayın sahip.
-Bay elektron cin hocam,anlatılması çok zor bir duygu bu,bir uçağa binmişim de sanki uçak çok büyük hava boşluklarına düşmüş gibi,çok yüksek g değerleri var burada ve ben bunun içindeyim,daha ne kadar sürecek bu güzel macera.
Az sonra motor çalıştığında sürücü kontağı kapatacak ve siz de akünün + kutbuna gidip orada şimdilik bu yolculuğu geçici olarak noktalamış olacaksınız sayın sahip.nasıl bu maceranın içinde olduğunuzdan pişman değilsiniz değil mi?
-Hayır,cin hocam dünyada eşine benzerine belki çok az rastlanacak fantastik ve olağanüstü bir macera bu.Ben hayatımdan çok da memnunum,sıradaki diğer maceraları da merak ve sabırsızlıkla da beklemekteyim,çok sağolun cin hocam.
Sinbad’ın küre şeklindeki bu çok özel gemisi bir anda marş motorunun içinden tam olarak da çıktı,yine tren raylarındaki boşluklar gibi ara sarsıntılarla metal kristal yapılardan geçip akünün + kutup başına kadar geldi.Kutuptaki kurşun atomlarından rahatça zorlanmadan kurşun metali içindeki metalik yapıdan geçerek,plakaların içindeki aktif maddelerden hızla asitli suya geçti.asitli su içinde elektronları hiç göremedi,daha büyük gruplaşmış kökleri hızla negatif plakaya doğru hareket ederken gördü.Bunların boyutu kendi gemisine göre büyüktü ve onun içinde bulunduğu gemiye de arada sırada çarparak onun hızını aniden arttırıp ani ivmelenmesine de yol açıyorlardı.
En sonunda negatif plakanın yüzeyine geldi,hızla yüzeyinden bu plakanın içine girdi.Sıvı içinde göremediği elektron arkadaşları işte tekrar görünmüşlerdi.Plaka içindeki aktif maddenin aralarındaki kurşun ızgaralardan hızla yukarı çıkıp,çok daha geniş ve yayvan otobana çıkmışlardı elektronlarla birlikte.Bu geniş ve kristal dehlizlerde,tünellerde hızla da ilerlediler Sinbad’ın gemisi ve diğer elektron taneciği olan arkadaşları.Nihayet sonunda akünün – kutup başına kadar elektronlarla birlikte yine gelmişti genç Sinbad,cin hocasının bu maceraya başlangıç yaptırdığı yer olan ilk başlangıç noktasına.
Bu defa sürücü araba hareket halinde iken,oto çakmaklığı çalıştırmak için,çakmağı içeri doğru bastırdı.Sinbad’ın içinde bulunduğu gemi ile birlikte diğer elektron arkadaşları da akünün – kutbundan hızla ayrılarak,sigortadan ara sarsıntılar ile ve bu değişik metal yapılardan da,hızla ve ortam değiştirip geçerek çakmaklık içindeki rezistansa,değişik atomlardan yapılı kristal örgüye girdiler.Bu kristal örgü içindeki uzun yollarında elektronlar sürtünmeyle,sanki dünya atmosferine inen uzay araçlarının hava sürtünmesiyle fazla ısınması,yanması gibi,aşırı derecede sürtünüp ısınmaya başladılar.İçinde ilerledikleri bu kristal rezistans yapısı giderek ısınıyor,ancak metalin içi akkor,kızılımsı hale gelmesine rağmen,Sinbad’ın içinde bulunduğu gemi ve elektronlar bundan hiçbir şekilde etkilenmiyorlar,sanki gizli bir güç onları korumaya çalışıyor gibiydi.
Sinbad’ın küre şeklindeki gemisi ve elektron arkadaşları normal iletkenlerdeki hızlarının olmadığını,sanki gittikçe de frenlenmeye çalıştıklarını da iyice hissediyorlardı.Sanki gizli bir güç (Sürtünme ile açığa çıkan ısı enerjisi şeklindeki olan bir güç kaybı) onları arkalarından tutuyor ve gittikçe de bu hızlarını düşürmek istiyor gibiydi.Rezistansın bu karışık örgülü uzun galerilerinde,çeşitli büyüklükte atomlarla ve değişik renk cümbüşü içindeki diğer atomlarla da karşılaştı genç Sinbad ve bu görüntülere de çok hayran kaldı.Rezistansın sonuna doğru içinde bulunduğu küresinin ve diğer elektronların hızı iyice de düşmüştü,oysa aşırı sıcaklıktan Sinbad hiç etkilenmemişti.Cin hoca tekrar sordu;
-Ey sahip,yolun sonuna yaklaştınız,nasıl geçiyor bu yolculuğunuz,atomları,kafes yapıları,değişik görüntülü galerileri,yolları ve ortamlarını nasıl buldunuz?
-Allah razı olsun bay elektron cin hocam,bambaşka bir dünya bu geçtiğimiz ortamları,galerileri,yolları,otobanları hiç hayal bile edemez,rüyamda bile göremezdim inanın bana,çok teşekkür ederim bay elektron cin hocam,bu maceralı yolculuk için.Hem çok fazla heyecanlandım,bizzat içinde giderek seyahat edebildim,hem de kitaplarda, ansiklopedilerde bile görüp anlayamadığım bu kristal yapıları çok yakından tanıma imkanını da bulmuş oldum sayenizde.Herşey için,bu şehane yolculuk da tam bitmeden, daha şimdiden çok teşekkür ediyorum ben size.İşte en büyük olay da budur.Fantastik ve değişik bir dünya da sadece burada gizliymiş,yani elektronların bu gizli dünyasında.Ne iyi ettim ben bu seyahata katılmakla,hiç pişman değilim inanın bana bay elektron cin hocam.
Sinbad bu uzun yolun sonunda,rezistanstan çıkarak metal iletken galeriye tekrar girdi.Hızı oldukça da düşmüştü,bazı bildiği ve alışık olduğu birkaç yoldan daha da geçip,tekrar akünün + kutup başına geldi.Bundan sonra gideceği yerin yine akünün elektrolitindeki sıvıdan geçerek,seperatörlerin ve aktif maddelerin,plakaların arasından marş motorundaki dönüşündeki gibi,yani yine şekilde geçerek yine akünün – kutbuna doğru ayni yollardan geçeceğini de çok iyi biliyordu.Bu nedenle bu aşamada değişik bir şeyler olmayacağını çok iyi de bildiği için,artık bu noktalarda hiç heyecanlanmadı ve seyahatini normal seyrine de bıraktı.
(MACERA DEVAM EDECEK)
Not: Bu kurgu yalnızca binbaşı’ya aittir.Özel izin alınmadan alıntı yapılmaması rica olunur.Saygılarımla.
Son düzenleme:
