Ötönazi sizce hakmıdır ?

vecivicivokke

"Elenktirink elaktirinik olurmu onsuz evlilink? "
Yönetici
Yönetici
Katılım
7 Mar 2010
Mesajlar
1,587
Puanları
756
Yaş
44
Konum
Irak
Arkadaşlar merhaba. Twitter da gezinirken şu olaya denk geldim
Çevresindekilerin ruhsuzluğu ayrı mesele
Adamın sakinliği ayrı mesele
Odanın siradanligi ayrı mesele
Bilemedim
 
hiç öleceğini bilen birinin çektiği acılar yüzünden öldürün beni dediğini duydun mu?
Karmaşık düşüncelerde yorulmamak, sapmamak mümkün değil

nasıl olmalı?
ben o acıların gelmesini beklemem. bir patronum vardı boksördü, o kaslı adam iğne olmaktan korkardı, şeker hastası oldu ve kendine iğne yapmaya başladı. sonra akciğer kanseri olduğunu öğrenince kafasına sıkmış. vasiyeti; beni kayın pederim mezara koysun olmuştu.
 
Kanser teşhisi konup sonradan pardon değilmiş denen insanlar var. Anne karnında down sendromlu denip anne babası kürtaj için teşvik edilip ailenin durumu kabullenmesi sonucu dünyaya gelen ve doğumdan sonra sağlıklı olduğu anlaşılan sadece benim bildiğim iki bebek var. Bu tür yanlışlar dünyanın her yerinde olabilir. Yani demem o ki bazı şeyler öngörüldüğü şekilde bitmeyebilir son düdüğün çalınmasını beklemek lazım.
 
Hayır, ötanazi kesinlikle bir hak değildir, benim kendi görüşüme göre, çünkü Allah'ın verdiği canın alınmasına ancak yine Yüce Allah karar verebilmeli, son merci de mutlaka yine Orası olabilmeli, insan veya insanlar değildir. Acılar, büyük ızdırapları çekebilmek de bu konuda geçerli bir mazeret olamaz, son haddeye kadar insan bunlara sonuna kadar direnmeli, Allah'tan yardım ve medet umabilmeli, kendi görüşüme göre. Kürtaj yapılması da belirli aylardan sonra bir hak değil düpedüz bir cinayettir. Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
yaşam hakkı kişinin kendine aittir. insan kendi bedenine nasıl davranıyorsa bedeni de ona öyle hizmet eder. bir de inançlar vardır. bazı milletlerde onur şeref olan bazılarında büyük günahtır. burada sorgulamak istenen şey kişilere toplumlara göre değişir. kişi eğer ötenaziyi kendine hak görüyorsa bir başkasından yardım alması hak değildir. çünkü bütün sorumluluk kendine aittir.bir başkası teşfik ediyor ve yardım ediyorsa etik değildir. biz insanoğlu ilk çağlarda daha mutluyduk. teknoloji bilim tıp derken doğaya nasıl karşı geliriz, nasıl daha uzun yaşarız ve nerdeyse ölümsüzlüğü aramaya başladık. doğanın bir dengesi var, bir besin zinciri var. bu zincirde biz en üst halkayız ve tüketebileceğimizden fazlasın çöpe atıyoruz. bırakalım işi doğaya dediğimizde hepimiz karşı geliyoruz. çünkü doğanın bize verdikleri yetmiyor. yaşamımızı bile doğaya karşı koruyoruz. bu arada hayatın ne kadar kıymetli ve yaşamaya değer olduğunu anlamak için arasıra yoğun bakımlara gidin bir bakın, arasıra hastaneleri bir ziyaret edin. hastası ölsün de kurtulsun diyeni de göreceksiniz, ne olur yaşasın yatalak olsa da ben ona bakarım diyeni de. peki o acı çekenler ne düşünüyorlar????? günümüzün değeri olan para ne kadar işe yarıyor? ölüm herkesi alıyor ve para çare olmuyor. steve jobs o kadar parası vardı yardımcı oldu mu? ve isimsiz bir fakir parası olmadığı için mi ölüyor. hayır değil bu doğanın dengesi. doğum kadar ölümle doğal bir süreç. işte burada zurnanın zırt dediği yere geliyoruz. ben bu hayatı yaşadım neslimi devam ettirdim. bu dünyanın bütün nimetlerinde faydalandım. sevdiğim insanları kaybettim. kimileri hadi yaşlıydı ama çok genç olanları da vardı aralarında. hastalandım hastaneye gittim. ilaçlar verildi tedavi edildim. sağlıklı olarak yaşamaya devam ediyorum. yaşadığım mahallede hasta komşularımın acılar içindeki yakarışlarını duydum. aylarca hastanede abimin baş ucunda bekledim, onun yaşama dönmesi için elimden gelen her türlü bakımı yaptım. doktorlar geldiğinde onun sesi ben oldum. çünkü konuşamıyordu. ve yalnız da değildim eşi ve diğer yakınları da ilgilendi. ben burada küçük bir örneğim. nice kişiler bilirim, benden çok daha fazla aşkla sevgiyle bakanlar var. eğer ki yarın öbür gün bu bedene çaresiz bir dert gelirse kimseye yük olamam. o yoğun Bakım kapısında çaresizlik içinde bekleyenler, içeride çare bekleyen kimi uyutulan kimileri de acılar çekenler... zor gerçekten çok zor. siz hiç yoğun bakım kapısında eşi ölen engelli bir kadının gözlerine baktınız mı? ya o kadının bana bakıp "abi o ölmedi değil mi? bana yalan söylüyorlar değil mi?" sözlerine ne cevap verebilirsiniz? hayat acılarıyla, mutluluklarıyla güzel ve yaşamaya değer.
 
ötenazi islamda yeri yok. Allahtan hayırlısını dilemek lazım.
bu tür paylaşımlarıda doğru bulmuyorum.
imanı zayıf ölüm korkusu olanlar bu tür videolardan etkilenebilir.
ahiret hayatın küçük bir derdi dünya hayatının bütün dertlerinden daha büyük olduğunu duymuştum.
insan ömrü yaklaşı 80 yıl, ahiretin bir gününün 2 saatine denk gelir.
insanoğlu acelecidir 2 saat sabredemiyor.
 
Kanser teşhisi konup sonradan pardon değilmiş denen insanlar var. Anne karnında down sendromlu denip anne babası kürtaj için teşvik edilip ailenin durumu kabullenmesi sonucu dünyaya gelen ve doğumdan sonra sağlıklı olduğu anlaşılan sadece benim bildiğim iki bebek var. Bu tür yanlışlar dünyanın her yerinde olabilir. Yani demem o ki bazı şeyler öngörüldüğü şekilde bitmeyebilir son düdüğün çalınmasını beklemek lazım.
7-8 sene önce bir tane tanıdığımın gebeyken çocuğunun doktorlar tarafından sakat, engelli doğacağını söylemeleri üzerine ailece perişan oldular ve çocuğu aldırmayı istemeyip "ne gelirse Allah'tandı" diye çocuğun doğmasına karar verdiler. Sonuç, sap sağlam, cin gibi zeki bir çocuk. Yarın hava yağacak demek bir tahmindir, yağmayabilir de.;) Bugün de aynı yöntem devam ediyor. Doğruluğu bariz ispatsız, hatta yanlış bir test ile insanlar hastalık damgası yiyorlar!
 

Forum istatistikleri

Konular
127,959
Mesajlar
913,918
Kullanıcılar
449,607
Son üye
sinan343834

Yeni konular

Geri
Üst