Öğrenciler & Ödevler & Gına & Öz eleştiri

Katılım
10 Haz 2012
Mesajlar
7
Puanları
1
Herkese iyi geceler.

Ben elektrik-elektronik mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Bu sene birçok projeyle ilgileniyorum. Ve son zamanlarda takıldığım şeyler için internet başında bazen sabahlıyorum. Yabancı dilimde olduğu için bazen türkçe, bazen ingilizce arama yapıyorum.

Özellikle dikkatimi çeken bir konu var bizim forum sitelerimiz, öğrenci arkadaşlarım ve ödevleriyle alakalı. Elbette bir şeyleri ilk önce daha rahat anlamak için türkçe araştırma yapıyorum, tatmin olmayınca yabancı sitelere yöneliyorum. Şunu farkettimki; bizim memleketimizin öğrencileri direk olarak sonuca odaklı. şöyle örnek vereyimki;

x öğrencisi hocasının istediği a projesini yapmaktadır. x öğrencisi o güne kadar hiç baskı devre veya benzeri birşeyler yapmadığı için, önce arkadaşlarına sorar. sonra internetten videolarını izler. daha sonra parça seçimi, kod yazmak, çizim yapmak vardır. baskı devreyi yapabileceğini düşünmesine rağmen, geri kalanının içinden nasıl çıkacağını bilmemektedir. bunun için direk olarak hazır projelere yönelir. kendisine uygun projeyi bulur. bulamadığı taktirde kontrolkalemi.com a girer "a projesi yardım" başlığıyla konu açar ve derki "arkadaşlar hocam a projesini yapmamı istedi. elinde bu projesi hazır olan, yardım edebilecek veya yapabilecek olan birisi varmı?" sonra değerli abilerimiz, üstadlarımız, bu olayın x şahsına bir faydası olmayacağını bildiğinden bazı faydalı linkler verir ve fırça atar. sonra x öğrencisi yarım yamalak çalışmayan bir baskı devre hazırlar, arkadaşıyla sözleşip köşedeki süleyman abinin playstation salonuna gidip pes atarlar. 1 hafta sonrada hocasına "hocam vakit yetişmedi bu kadarını yapabildim" der ve daha sonrada merak etmeyiverir. artık başını yastığına koyduğunda rahattır. daha sonra mezun olur. kendisini en iyi işe alacak kişi 1000 tl maaş vermektedir. bunalıma girer, "ben o kadar boşa okudum" der ve baba selamıyla bir yerde işe başlar. mutlu mesut yaşaarr gider...

Ne yazıkki abilerim, üstadlarım, arkadaşlarım, durumumuz tam olarak bu. Siz olayın "yardım lazım" kısmını görüyorsunuz ama biz öğrenciler olarak, bişeyler yapmaya çalışan birileri olarak, RGB ledlere "sensör", CCS e CSS diyen, MCU ve CPU , RAM-ROM-EEPROM farkını bilmeyen kişilerle hergün yüz yüze bakıyoruz.

bu konu hakkında çok düşündüm. evet, eğitim sistemi berbat olan bir ülkede yaşıyoruz. fakat, bundan dahada kötüsü "hazırcılık" a konan, üretime asla geçemeyen, "hazırı var yeaa" diyerek yaşayan insanlar olmuşuz. eğer asıl suçu eğitim sistemine atarsak yırtabileceğimizi düşünüyoruz. fakat gerçekten asıl tehlikenin farkında değiliz ne yazıkki.

benim buradan bütün üstadlarıma, abilerime bir ricam olacak; lütfen ama lütfen, eğer birisi özellikle ödevi olduğunu anladığınız birisi yardım isterse, takıldığı yerde yardım edebileceğiniz teklifiyle gidin. siz bugün insaf ederseniz, hayat yarın hiçbirimize insaf etmeyecek. bugün (kesinlikle küçümsemiyorum yanlış anlaşılmasın) teknikerlerin mühendisleri hizaya soktuğu bir durumdayız. çıkan mühendislerin %70 i bomboş çıkıyor okullarından. ve ben kendimde dahil bütün mühendis adaylarına üzülüyorum.

diğer yandan, yabancı kaynaklara baktığım zaman şunu görüyorum.

x şahsına hocası a projesini ödev olarak verir.

x şahsı hiçbirşey bilmemektedir. hocasına kendisine bir yol haritası vermesi için yardım ister. hocası derki ; önce şu programı bul, bulamazsan gel ben vereyim. onunla baskı devre işini yaparsın. sonra şu programı bul, onunla kodlarını yazarsın. şu kitapda bu program için iyi bir kaynaktır. bilgisayar işini bitirince gel beraber kontrol edelim sonra işini yaparsın. x şahsı hocasının tavsiye ettiği herşeyi bulur. kitabı 3 gecede kendisine yarayan bölümlerini iyice öğrenir. sonra kodunu yazar. kodda bir hata vardır. girer bir siteye, derki ben şunu bunu yaptım. onu böyle bunu böyle yaptım. ama şöyle bir hatam var. kodlarını göstermez. sonra birisi derki bak güzel kardeşim, bu adımı yaparken böyle yaparsan muhtemelen sorunun çözülür. o olmazsa şunu dene. oda olmazsa bunu dene. sonra x öğrencisi o adımıda başarıyla geçer. sonra hocasına gider. akşam başını yastığa koyduğunda belki hala ne yaptığıyla ilgili en ufak fikri yoktur, herşey havadadır ama bişeyleri öğrenebildiği için mutludur.

okulunu bitirir. firmaya gider. ben bunu bunu biliyorum der. firmada aa onu biliyosan bizde bunu yapıyoruz gel bize başla yarın der. x şahsı bildikleriyle onun bağlantısını kuramaz. şirkette 1 ay örnekleri projeleri işlemleri inceledikten sonra, "haa demekki o forumdaki adamın bana söyledikleri buralarda işe yarıyormuş" der. artık 5000$ maaş alan bir mühendistir ve mutludur.


bizim tam olarak gelişmememizin tek sebebi, birşeyleri yaparken karşılaştığımız sorunları çözmeye çalışmak değil, hazır çalışanını bulmaktır.

bu gece bunları yazıyorum çünkü cidden gülünecek halde mühendis adayları var. eğer varsa tekniker abilerimiz, 5-6 yıl sonra işe girecek mühendislere baktıkları zaman, şu anda ne dediğimi çok net olarak anlayacaklar.

bunları buraya yazıyorum çünkü cidden çok doldum. hiçbirşey bilmediği halde herşeyi bildiğini sanan insanlardan, suçu sadece eğitim sistemine yükleyen insanlardan, birşeyleri başarmaya çalışan insanlara gülen insanlardan bunaldım. ne yazıkki halimiz budur.

ve lütfen, eğer sizinde bir çocuğunuz, bir kardeşiniz, bir arkadaşınız varsa, ona yardım edip onun projesini bitirmek yerine, o projesine başladıktan sonra takıldığı yerlerde yardım edin. çünkü bu onun iyiliği için olacaktır. başka türlü ona yaptığınız tek şey kötülük olacaktır.

uzun yazdık, geç yazdık :) sürç-ü lisanımız varsa affola. bu yazı, hem bir öz eleştiri, hemde gören kişileri rahatsız edip, yerinden kımıldatmak uykusuz bırakmak için yazılmıştır. "tek başına bu rezil düzene nasıl karşı ne kadar etkili olabilirim diye düşündüğünde, bir sivrisinek yüzünden uykusuz geçen gecelerini düşün".

teşekkür ederim okuduysanız ve rahatsız olduysanız eğer.
 
Ben elektrik-elektronik mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Bu sene birçok projeyle ilgileniyorum. Ve son zamanlarda takıldığım şeyler için internet başında bazen sabahlıyorum. Yabancı dilimde olduğu için bazen türkçe, bazen ingilizce arama yapıyorum.

Özellikle dikkatimi çeken bir konu var bizim forum sitelerimiz, öğrenci arkadaşlarım ve ödevleriyle alakalı. Elbette bir şeyleri ilk önce daha rahat anlamak için türkçe araştırma yapıyorum, tatmin olmayınca yabancı sitelere yöneliyorum. Şunu farkettimki; bizim memleketimizin öğrencileri direk olarak sonuca odaklı.... >>>


Çok güzel ve güncel konuya değinmişsin ahakkı;

Günümüz gençliğinin bilhassa öğrenci kesimini ele alıp vahim durumunu gözler önüne sermişsin. Yazılanlar hepsi için geçerli değil ama çoğu öğrenciler hazırcı, uğraşmadan, mücadele etmeden zirveye, sonuca, ödüle ulaşma peşindeler. Onun için sorunun yanıtını araştırmak, ilgili forum sitesine ödevini ve sorusunu yazıp beklemekten ibaret, tıpkı oltaya yemi takıp balık bekleyen balıkçı gibi... onun görevi oltaya yemi takıncaya kadar... elbet biri onun ödevini çeşitli yerlerde araştıracak, sorunun yanıtına yakın, ya da tam yanıtını bulacak, gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra yanıt siteye yüklenir, öğrencimizde eğer yanıtı başka siteden bulmamışsa ilgili yanıtı, devreyi alır, ödevini tamamlar. Bakarsın çoğu yardım edene ne bir teşekkür etmiştir, ne de siteye bir daha uğramıştır. Aslında sorduğu sorunun yanıtı sitede an az bir yerde sorulmuş, yanıt bulmuş, yazılmış çizilmiştir. Sitede birazcık araştırma yapsa emeline ulaşacaktır. Nihayetinde burası yılların bilgi birikimiyle oluşmuş köklü bir site, çok şükür her konuda soru(n) da var, yanıtı da...

Adam lise okuyor, çarpım tablosunu doğru dürüst bilmiyor, "hesap makinesi var ya, neden kafamı zorlayayım..!" diyor. Mesleği ile ilgili bazı pratik formülleri ezberleme gereği duymuyor, "Ne gerek var, gerektiği zaman kitaba, internete, forum sitelerine bakarım..!" diyebiliyor. İlk işe girdiğinde 20 yıllık ustasının aldığı ücrete, bulunduğu konuma göz dikip "aynı işi yapıyoruz, neden ben az ücret alıyorum..?" diyebiliyor. Tamam iş hayatında hırs iyidir ama bir yere kadar, merdiven basamaklarını üçer beşer çıkmaya kalkışırsan düşebilirsin, lokmaları da çiğnemeden yutarsan midene oturabilir.

Her ortamda olduğu gibi forum sitelerinde de soru sormanın, hitabın, yanıtlamanın, kısacası yazışmanın bir adabı, ahlakı vardır, konuyu okuyanların yaşını, mesleki konumunu, gerekirse cinsiyetini hiçe sayarak örf ve adetlerimize ters düşecek ukala bir şekilde hitap, yazışma ve yardım isteme sonucunda yardım edecek bilir kişinin bile tepkisini çekerek susma, yanıtlamama hakkını kullanmasına neden olabiliyor. Bu durumda ne kendisi, ne de aynı veya konuya yakın sorunu olan derdine çare bulabiliyor.

Çok şükür, site ve değerli yöneticileri bu elit sitede oluşan bazı anormal davranışlara anında müdahale ederek sitenin ruhunu, huzurunu, ortamı herkesin bilgi, eğitim ve paylaşım açısından rahatlıkla faydalanabileceği bir ortam haline getiriyorlar. Teşekkürler.
 
sayın ahakki arkadaş güzel bir konuya değinmişsin ve çok güzel yorumlamışsın seni tebrik ederim
bu yazdıklarını inşallah öğrenci arkadaşlarda okur
tabi üşenmezlerse
 
Doğru tespit.
 
nihayet şu işe gönül vermiş öğrenmek isteyen bir öğrenci gördüm her yıl onlarca mühendislik ve lise stajyeri geliyor her dönem birbirini aratıyor sayılarının artması dileğiyle
 
Aslında bu öğrenci arkadaşlar yardım istediği konuda " Arkadaşlar benim şöyle bir ödevim var. Ben buraya kadar şunları yaptım ama şurada tıkandım. Buradan sonra ne yapmam gerekiyor, yardım edebilirmisiniz " diye sorsalar, eminim ki bir çok arkadaş işini gücünü bırakıp birşeyler çizmeye çalışır.
Oysa öğrenci arkadaş ne yapıyor ?
Okulda hocanın verdiği soruyu bire bir aynen kopyala yapıştır. Cümlenin sonunda da "şemasını çizin " şeklinde emrivaki ediliyor.
Hadi ondan da geçtim, yardım aldıktan sonra dönüp, bir teşekkür etse içimiz rahatlayacak. Ohh be, çok uğraştım ama teşekkür de aldık diyebilmeliyiz.
 
Hayatta herşey zıttıyla değer kazanır, soğuk olmasa sıcak, siyah olmasa beyaz, ... bu liste uzar gider. Dünyada sistemler bu şekilde çalışır hazıra konan tembelliğe alışır başarısız olur, çalışıp gayret edenler ise başarılı olur kazanır. Bu nedenle insanları değiştirmek için zorlamayın bırakın tercihlerini istedikleri gibi yapsınlar !
 
Evet bırakalım yardım etmeyelim, kimi yanlışını anlar kibarlık öğrenir tatlı dille sorar veya ümidini keserler uzarlar bu forumdan. Sn. Şef dediklerinize harfiyen katılıyorum zamanında ben de benzer kelimelerle düşüncelerimi aktarmıştım.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,149
Mesajlar
915,471
Kullanıcılar
449,890
Son üye
Ercan29

Yeni konular

Geri
Üst