Çalışanı Asgari Ücret'ten Sigortalı Gösteren Patronlar Yandı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Yelek 87

Profesyonel Üye
Katılım
1 Tem 2011
Mesajlar
863
Puanları
306
180720121033422115233_2.jpg
'Asgari ücret'ten gösteren patronlar yandı...
Maliye Bakanı Şimşek'in 'Şirketlerin yüzde 45'i maaşları asgari ücretten gösteriyor' açıklaması Gelir İdaresi Başkanlığı'nı harekete geçirdi.

Akşam Gazetesi'nden Esin Gedik'in haberine göre, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in önceki gün bütçe verilerini açıkladığı toplantıda dile getirdiği 'Özel sektörde çalışanların yüzde 45'i asgari ücretten sigortalı gösteriliyor. Bu da vergi kaybına yol açıyor' açıklamasının ardından Gelir İdaresi Genel Müdürlüğü acil bir toplantı yaptı. Bakan Şimşek'in konuşmasını 'işaret' olarak kabul eden Gelir İdaresi yöneticileri, tüm şirketleri mercek altına alacak bir eylem planı hazırladı. İdare, mükelleflerine 'Kaç kişi çalıştırıyorsunuz, kaçı asgari ücretli, banka dekontları ve bordrolarınızı gönderin' demeye başladı. Belgelerin toplanmasının ardından da çalışanlara yapılan ödemeler ve bordrolar karşılaştırılacak, çalışanların asgari ücretten sigortalı gösterilmesinin önüne geçilecek.

YARISI ASGARİ ÜCRETLİ

Gelir İdaresi'nin 2011 yılı Faaliyet Raporu'na göre Türkiye 'de 5 milyon 129 bin 623 asgari ücretli var. SGK istatistiklerine göre ise 2012 yılı Nisan ayı itibarıyla sigortalı çalışan sayısı 11 milyon 257 bin. Bu durumda sigortalıların yüzde 50'si asgari ücretli. Yine Gelir İdaresi'nin 2011 yılı faaliyet raporuna göre asgari ücretliler geçen yıl 6 milyar TL vergi ödedi. Ücretlilerin ödediği vergi, gelir vergisinin yüzde 65'ini oluşturuyor. Vergi uzmanları '5 milyon asgari ücretli var ancak kimin gerçekten asgari ücret aldığını, kimin daha üstünde maaş aldığını bilemiyoruz, böyle bir rakam yok. 2.5 milyonun asgari ücretin üzerinde maaş aldığını varsayarsak devletin kaybı en az 3 milyar TL olur' yorumunu yapıyor.

SGK da vergi kaybını önlemek için harekete geçti. Kurum, meslek grupları itibarıyla maaş katsayılarını belirliyor. SGK, 'Örneğin bir doktor, asgari ücretin en az 3 katı maaş alabilir, altında alamaz' diyecek. Çünkü şu anda örneğin bir otelde komi de, otel müdürü de 10 yıllık çalışan da 1 yıllık çalışan da asgari ücretten maaş alıyor görünüyor. Katsayıların belirlenmesinin ardından asgari ücretli sayısının düşmesi ve gerçek maaşların bordrolara yansıması bekleniyor.

İŞYERİ KAYIT DIŞI ÇALIŞIYOR

Birçok işveren, istihdam üzerindeki yüklerin fazlalığı nedeniyle asgari ücreti tercih edip, çalışanla yaptığı anlaşma gereği maaş ve diğer alacaklarını bordroda göstermeyip elden veriyor. Bu durum işverenin kayıt dışı çalıştığını da gösteriyor. Vergi uzmanı Prof. Dr. Şükrü Kızılot, 'bir şirket faturasız, belgesiz elden ödeme yapıyorsa, bunu defterinde gösteremez. Bilançosunda görünmeyen bir parayı çalışanına ödüyordur, yani kayıt dışı çalışıyor, fatura almadan, vermeden ürün ya da hizmet üretiyor anlamına geliyor' şeklinde konuştu.

Türkiye 'de vergilerin yüzde 68'i ÖTV ve KDV'den alınıyor. Gelir Vergisi'nin yüzde 65'ini ise ücretliler ödüyor. Kızılot, her alanda vergi kaçağının üzerine gidilmesi gerektiğini belirterek serbest meslek sahibi mükelleflerin denetiminin artırılmasını öneriyor. Zira bu meslek grubunun toplam gelirler vergisi içindeki payı 2011 yılı itibarıyla sadece yüzde 2.9... Yani doktor, avukat, kuyumcu, emlakçı, eczacı, bakkal, manav, ücretli çalışandan daha çok kazandığı halde ödediği vergi yok denecek kadar az.

PATRONLAR KAÇAKÇILIKTAN YARGILANABİLİR

Prof. Dr. Şükrü Kızılot, patronları uyararak 'kaçakçılık suçlamasıyla karşı karşıya kalabilir, cezaevine girebilirsiniz' uyarısı yapıyor. Kızılot, Vergi Usül Kanunu'nun a bendine gönderme yaparak şöyle konuştu: 'Bu maddeye göre muhteviyat itibarıyla yanıltıcı belge düzenlenmesi kaçakçılık sayılıyor. Ücret bordrosu da bir belgedir, çalışanı asgari ücretli gösterip, daha fazla maaş ödeyen bir yanıltıcı belge düzenlemiştir, 15 aydan 3 aya kadar hapis cezasıyla yargılanır. Eğer Bakan Şimşek, bu maddeyi anımsatırsa caydırıcı etkisi yüksek olur.'

ŞİRKETLERİN YÜZDE 35'İNDE SADECE 1 KİŞİ SİGORTALI

SGK'nın nisan ayı verileri Türkiye 'deki iş dünyasının sağlıksız yapısını da ortaya koyuyor. Şu anda kayıtlı 1 milyon 466 bin 571 şirket var. Bu şirketlerin 518 bin, yüzde 35.35'inde sigortalı çalışan sayısı yalnızca 1, (yazıyla bir). 2-3 kişinin sigortalı olduğu şirket sayısı 404 bin, toplam içindeki yüzdesi 27.5... 10-49 kişi çalıştıran şirket sayısı 27 bin, 500-999 arasında çalışanı olan şirket 744 ve bin kişinin üzerinde çalışanı olan şirket sayısı ise sadece 237. Bu rakamlar şirketlerin çoğunun şahıs şirketi olduğunu gösteriyor.

Çalışanların 5 yıl içinde dava açma hakkı var

Efkan Bolaç-Avukat: Sigorta primlerinin eksik ödendiğini bilen çalışanın önünde iki seçenek var. Bağlı olduğu ildeki Çalışma Bölge Müdürlüğü'ne başvurarak şikayet dilekçesi verebilir. Müfettişler, söz konusu işyerine gidip konuyla ilgili tüm evrakları alma yetkisine sahip. İncelemenin ardından başvuruda bulunan kişiye, bilgi veriliyor ve dava açarsa haklarını alabileceği belirtiliyor. İşçiler, bir süre öncesine kadar çalışma müfettişlerine başvuruda bulunmak istemiyordu, çünkü inceleme sırasında işveren ihbarda bulunan işçiyi işten çıkarıyordu. Şimdi müfettişler daha titiz davranıp işçinin adını gizli tutuyor ancak sızmalar da olabiliyor. Ancak benim önerim, dava açmak için müfettiş raporunu beklememeleri, çünkü süreç uzuyor. İki başvuruyu da aynı anda yapabilir. Müfettişlerin incelemesinin ardından dava açarsa çalışan SGK'yı davaya davet edip 'bu kişi seni de mağdur etti' deme şansına sahip. Çalışanlar, 5 yıl içinde dava açabilirler.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesinin ikinci fıkrasına göre işveren, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödemek zorunda. Bu yasa 10 kişinin üstünde çalışanı olan şirketler için. Elden ödeme yapan patronlar, bu yasayı da ihlal ediyor.

Kaynak:verenin maa oyununu bitirecek adm | GAZETE VATAN
 
Özel özel diye yakınanlar burası artık sözün bittiği yer
 
Kabak,yine çalışanın başında patlayacaktır !


Aynen hocam!!!


Bakan %45 diyor ama bu oranın daha yüksek olduğunu görmek zor değil, tuik raporlarına göre kimsede 45 saatin üzerinde çalışmıyor :) Sonuçta olan yine işçiye olacak. Kobilerin tamamı asgari ücretten sigorta yaptığı ortamda bunu uygulamak çok zor olacak.
 
İşverenleri saf zannediyorlar hangi şirket asgari ücret gösteripte tam maaşı bankadan havale eder, Birde şu boyutu var devlet işverenlere vergi kaçırıyor gözü ile bakana kadar, ben işverenlere gerçekten çok yük getiriyorum diye düşünmedikçe illegal yöntemler bitmez.
 
Vergilerin yüksek olduğu aşikar, zaten iş verenleri bir çoğu kendini idame ettiriyor. 5 bin lira net kazanç teklif etsen pek çok iş veren dükkanını kapatır bunu kabul eder. Ama daha büyük bir gerçek var ki, insana saygı duymuyoruz, her ay 20 bin tl kar etsek yinde işçiye verdiğimiz para batar, kendi özel ihtiyaçlarımızdan kesilmez hep işçinin üstüne binilir. İşçinin yaptığı iş basite alınır. İşçi kanunun ona verdiği sosyal hakları isteyince, tembel sıfatını yiyip, senden çok var bahanesiyle işsizlikle korkutulur. Ekonomik krizlerde ilk tasarufta işçiyi çıkarmak olur. Kendileride bir dönem işçi olanlar, kendileri iş veren konumuna geldiğinde daha beterini çalışana yaparlar. İşçide birer insan onunda bir ailesi sevdikleri vardır. Sorumlulukları vardır. Bu dünyada en az iş vereni kadar yaşamaya hakları vardır. İş verenin çocuğu önemliyse, çalışanında önemlidir. Bunları farkedebilsek her şey daha kolay olur.
 
Birileri geçekten çok büyük yanlışlar yapıyor devlet bunu engellemeye çalıştıkça yanlışına son vermesi gerekirken çalışana daha da büyük yanlışlar yapmaya haksızlıklar yapmaya ne yazık k idevam ediyor
 
sn. arkadaşlar devletin kimsenin yanlışını düzeltmeye çalıştığı yok, sadece satılacak herşey bittiği için kendi gelirlerini arttırmaya çalışıyorlar. Yapılan sadece yeni bir kaynak bulma girişimidir. Dolaylı vergiler ile yeterince yolamadıkları kazın artık derisine de göz koydular. İşverenlerin çalışanlara yaptıkları tabiki de hoşgörülecek boyutlarda değildir, fakat en büyük haksızlıkları da devlet hepimize yapmaktadır. Vergi adaleti ve düzeni sağlanmadığı sürece de bu böyle devam etmeye mecburdur. Kanunlar yapılır ve uygulanırken birileri kayırılmasa eminim ki herkes vergisini ve çalışanlarının haklarını vermekten gocunmayacaktır.
 
özel olsun kamu olsun olan yıne alt tabakadakı işçi ve memura oluyor iş hayatım emeklılığım boyunca en ıyı yaşam şartı erbakan donemınde ve ozal donemınde oldu demirel 80 cente muhtaç ettı ecevit gunluk zamlara muhatap ettı bu ıktıdar ne verdı nede yaşattı ama namerdede muhtaç etmedı yıllarca bırıktırdığımız vergılerımızle aldığımız devlet malı dıye bışey koymadı sattı
 
büyük esnafa herzamanki gibi birşey olmuyor her taraf avm lerle doldu büyük bir mağzada vergi levhasında zarar matrahı gördüm bu nasıl işdir vur küçük esnafın üstüne bende önceden esnaflık yapan biri olarak maliyeyle sıkıntı olunca maliye yazı gönderirdi muhasebecinin bir sıfır atmayışıyla hemen tüm hesaplara el koymayı yeni gördüm işin özü şuki hükümet diyorki küçük esnaf sen kapat büyüğün zaten sırtı kaldırıyor.istihdam yaratmak elinde aslında işlerine gelmiyor büyük bir şirketin kar marjıyla küçük mahalle bakkalının kar marjı birmi büyüklüğüne göre sigorta pirimlerini şekillendirebilir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Forum istatistikleri

Konular
128,125
Mesajlar
915,236
Kullanıcılar
449,837
Son üye
betül hüsrevoğlu

Yeni konular

Geri
Üst