Topraklamanın Ağ Sistemlerindeki Önemi

Katılım
31 Ocak 2008
Mesajlar
227
Puanları
1
Topraklamanın Ağ Sistemlerindeki Önemi

Ağ sistemleriyle uğraşırken, sorun gidermeye çalışırken en sık rastlanan problemlerden birisi topraklamanın düzgün yapılmamış olmasıdır. Hatta Türkiye de gerek özel, gerek kamu kuruluşlarında yapılan büyük ağ sistemleri kurulumlarında, ilk yapılan iş topraklamanın düzgün hale getirilmesidir.

Topraklama sayesinde cihaz üzerindeki kaçak akımlar ve statik elektrik toprağa akacaktır. Bu sayede tüm elektronik cihazlar daha sağlıklı çalışabilirler. Topraklama aslında kanuni bir zorunluluktur, çünkü aslında en önemli görevi insanları elektrik çarpmasına karşı korumaktır. Eğer bir şekilde faz hattı cihazın gövdesine temas ederse, elektrik direkt toprağa doğru akmaya başlayacak ve sigortayı attıracaktır. Eğer topraklama yoksa, biz gelip cihaza dokununca elektrik bizim bedenimiz üzerinden toprağa akacaktır, bu da sonucu ölüme kadar varabilecek ciddi yaralanmalara neden olabilir.

Eğer sizde ağ sistemi üzerinde "garip" davranışlar yaşıyorsanız, kaynağını tespit edemediğiniz kilitlenme, birbirini görmeme sorunları hatta veri kayıpları, bozulan veritabanları varsa ilk bakmanız gereken topraklamadır. Sadece ağ sistemleri değil, tüm bilgisayar sistemleri, hatta tüm elektronik cihazlar düzgün bir topraklamaya ihtiyaç duyar.
Topraklama nedir?
Ev veya işyerimizin binasına sokaktan giren bir çok boru ve kablo vardır. Su borusu, doğalgaz, kanalizason... Telefon kabloları, kablo TV ve tabii ki elektrik kabloları.

Binaya genellikle 4 tane elektrik kablosu girer. Bu kablolardan 3 tanesi faz'dır. Yani üzerinde elektrik vardır. Bir tanesi ise nötr'dür. Bu sisteme tri-faze denir.

Bu üç faz hattı binaya eşit bir şekilde dağıtılır. Yani binanın girişindeki ana elektrik kutusuna gelen bu 3 faz hattının her biri ayrı bir kata veya katlara dağıtılır. Nötr hattı ise tek bir tanedir ve tüm katlara gider.

Bizim çalışma odamızda veya ofisimizde, duvar prizinin ortasındaki iki delik işte bu gelen faz hatlarından birisine ve nötr hattına bağlıdır. Eğer elimizde bir voltmetre varsa, bunu yüksek gerilim kademesine ayarladıktan sonra, prizin deliklerini ölçtüğümüzde 220 Volt değerini görürüz.

Dikkat ederseniz bu noktaya kadar hiç toprak hattından bahsetmedik. Gerçektende (ne yazık ki) ülkemizde bir çok binada bu anlatılandan farklı bir şey de yok. Yani toprak hattı yok.

Toprak hattı şudur: Binaya 3 faz ve bir nötr girer demiştik. Binanın elektrik sistemini döşeyen elektrikçi binanın dışında(bahçeye mesela) toprağa belirli bir büyüklükte bir bakır çubuk veya bakır levha çakar/gömer. Bu bakır çubuğa bağlı bir kabloyu binanın girişindeki faz ve nötr'ün binaya ilk girdiği ana elektrik kutusuna kadar getirir. Bu noktadan itibaren, tüm binaya, tüm dairelere bir faz, bir nötr ve bir de toprak hattı gider. Topraklı prizlerde ortadaki iki delik faz ve nötr'e bağlı iken, dış taraftaki metal çıkıntılar da toprak hattına bağlanır.

Sizin bu prize taktığınız fiş ve kablo da topraklı olmalıdır yani üç bağlantı noktası içermelidir.





Sonuç itibariyle bilgisayarın arkasına giren kabloya bakarsanız, iki tane yanda, bir tane de ortada olmak üzere üç delik olduğunu görürsünüz. Yanlardakiler faz ve nötr(bunların yeri ve sıralaması yoktur ve önemli değildir), ortadaki ise toprak hattıdır.


Toprak hattının kontrol edilmesi
Sağlıklı bir topraklama olup olmağını bir voltmetre ile kontrol edebilirsiniz. Size tavsiyem, bu ölçümü muhakkak bilgisayarın arkasına giren elektrik kablosunun ucunda yapmanız, orda bir problem varsa, çoklu prize veya duvar prizine, ordan sigorta kutusuna... şeklinde geriye doğru kontrol ederek gitmenizdir. Çünkü duvardaki prizi ölçüp düzgün bir değer alırsınız ama bilgisayar ile duvar prizi arasında kullandığınız çoklu prizde problem vardır. Sonuçta bilgisayarda topraklama olmayabilir.

Şimdi voltmetreyi yüksek gerilim kademesine getirelim ve bilgisayarın arkasına giren eletrik kablosunu ölçmeye başlayalım.

Faz ve Nötr Arası


Faz ve nötr arası doğal olarak 220V değerinde veya civarında olmalıdır. Ancak elektrik altyapısı zayıf yerlerde, civarda aynı hattı kullanan bir fabrika vs. varsa veya kış aylarında elektrik sobaları açılınca 170V gibi değerlere düşülebilir ki, bu da Ferrariyi fuel oil ile çalıştırmak gibi bir şey olur.

Bu noktada bu iki uçtan hangisinin (sol veya sağ) faz, hangisinin nötr olduğunu bilmiyoruz. Bilmemiz veya öyle yada böyle olması hiç önemli değil. Ölçümde aynı değeri alırız ve sorunsuz çalışır.

Nötr-toprak arası


Şimdi sağdaki probu(kırmızı) çıkardım ve orta deliğe taktım. Siyahı da takabilirdim, bu önemli değil. Okuduğum değer 2 volt. Demek ki, Şu anda, siyah nötr hattına, kırmızı da doğal olarak toprak hattına bağlı.

İşte bu değer çok önemli. Düzgün bir topraklamada bu değer, yani nötr-toprak arası 0-1V civarında olmalıdır(bende niye 2v ??). Yani size gelen nötr hattının gerçek toprakla arasında fark olmamalı veya çok çok az olmalıdır. Eğer bu ölçümde 50-60-15-22V vb. garip ve değişken değerler okunuyorsa, ciddi bir topraklama probleminiz var demektir.

Faz-toprak arası


Şimdi soldaki delik nötr olduğuna göre sağdaki de faz olmalı. Probun birisini toprağa(ortadaki delik ve şu anda siyah takılı) diğerini faz'a takınca 220V değerini alıyoruz. Ve bu da tam olarak almamız gereken değer. Çünkü düzgün topraklamada toprak-faz arası 220V okunmalıdır. Burada herhangi bir değer çıkmıyorsa (sıfır volt gösteriyorsa) toprak hattı hiç bağlı değil demektir.

Özetlersek, öncelikle voltmetrenin problarının rengi hiç önemli değil. Üç delik var. Biz sadece ortadakinin toprak olduğunu biliyoruz. Yandaki iki tanesine probları takıyoruz 220V okuyoruz. Ortadaki delikle yandan birisini ölçüyoruz, 0-2V arası bir değer çıkıyor demekki yan delik nötrmüş, diğer yan delikle ortayı ölçünce de 220V çıkıyor, çünkü faz ve toprağı ölçüyoruz.

Toprak hattı dediğimiz gibi bakır çubuk veya levha ile başlıyor. Bilgisayarın arkasına kadar geliyor. Ancak bu arada prizler, çoklu prizler ve daha bir çok noktadan geçmesi gerekiyor. Problem ise şu, bir çok binada bu hat bir kere en baştan yok, olan binalarda da prizlerde düzgün bağlanmamış olabilir. Bağlı olsa bile sizin taktığınız fişin toprağa temas edecek noktası temas etmiyor olabilir.

Eğer bu temassızlık faz veya nötr hattında olsa, cihaz çalışmayacağı için ister istemez problemi bulup çözersiniz. Ama toprak hattı temas etse de etmese de cihaz çalışacaktır. Siz de her şey yolunda gidiyor diye uzun bir süre böyle kullanabilirsiniz taa ki, network sapıtana kadar.

Doğruyu söylemek gerekirse, ben bu yazıyı yazarken bile ilk ölçüm yaptığımda, faz-toprak arası 220V okuyamadım. Çünkü duvardaki prize takılı fişin toprağa dokunan uçları prizi taka-çıkara içeri doğru eğilmiş ve toprak hattına temas etmiyormuş.

Bu noktada kullanılan malzemenin (priz, kablo vs.) ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Aslında topraklı prizlerin ortada iki delik, ve üst ortada da toprağa bağlı bir çubuğa sahip olanları vardır. Üstteki fiş resmine bakarsanız, fişin ortasında bir delik olduğunu görürsünüz. Prizdeki toprağa bağlı çubuk bu deliğe girmelidir. Ancak bu tip prizlere öyle heryerde rastlayamazsınız. UPS prizi de denilen bu tip prizleri kendiniz özellikle alıp takmanız/taktırmanız gerekebilir. Eğer bu tip priz kullanırsanız, toprak hattının temas etmemesi problemiyle karşılaşmazsınız.

Sıfırlama nedir?
Bir çok binada bakır çubuk olayının olmadığını söyledik, tabii uyanık milletimiz bununda bir çözümünü bulmuş, işi adam gibi yapmak yerine sıfırlama denilen bir yöntem kullanılıyor. Prizlerdeki toprak ucu nötr hattına bağlanıyor. Böyle olunca, yukarıdaki ölçümlerde doğru sonuçlar çıkıyor. Ancak bu işlemin gerçek topraklama kadar sağlıklı olmadığını biliyoruz.

Siz acilen çözmeniz gereken bir topraklama problemi varsa, veya hiçbir şekilde bakır çubuk olayına giremem diyorsanız bu yöntemi kullanabilirsiniz.

Sigortaların hepsini indirin. Duvardaki prizi açın(bu noktada zaten prizin arkasında toprak hattı bağlı mı değil mi görürsünüz). Sigortaları açın. Dikkatlice nötr hattını kontrol kalemi ile tespit edin. Kontrol kaleminde ışık yakan faz, yakmayan ise nötr'dür. Sigortaları kapatın. Nötr hattını prizin toprak bağlantılarına bağlayın. Yani nötr hattı hem ortadaki deliklerden birine, hem de toprak uçuna bağlı olsun. Ancak sakın tutup da faz hattını falan toprağa bağlamayın, bilgisayara dokununca çarpılırsınız. Ayrıca bu işlemi yalnızca duvardaki, vida ile sökülüp takılan, "duvar prizi" içinde yapın. Uzatma için kullandığınız çoklu prizin içinde kesinlikle yapmayın, çünkü çoklu prizi duvara takarken yan çevirip takarsanız, daha önce nötr'e gelen uç bu sefer faz'a gelir ve toprak hattına faz girmiş olur, yani çarpılırsınız.

Gördüğünüz gibi bu sıfırlama oldukça sakat bir iş. Aslında tüm bu işler, ehliyetli bir elektrikçiye bırakılması gereken işler.
Farklı binalarda veya aynı binada ama farklı faz hatlarına bağlı networklerin arasındaki toprak problemi
Eğer iki farklı binadaki ağ sistemi network kablosu ile birbirine bağlanacaksa(telefon hattı ve modem kullanılıyorsa problem yok), iki binanın toprak hattı farklı olduğu için problemler yaşanabilir. Hatta aynı bina içinde dahi olsa, farklı faz hatlarından elektrik alan bilgisayarlar arasında toprak farklı dolayısı ile problemler oluşabilir.

Eğer iki makina arasındaki toprak farklı belli bir değerin üstüne çıkarsa, ağ sinyallari karşı tarafa sağlıklı ulaşamaz.

Binalar arasında fiber optik bağlantı yapılmasının bir avantajı da burda ortaya çıkar. Fiber üzerinden elektrik değil, ışık sinyalleri iletildiği için binalar arasındaki toprak farkı problem yaratmaz.

Fiber optik çözümünün yerine bu iş için üretilmiş özel bazı çevirici cihazlar kullanılabilir.

Eğer sizde ağınızda böyle bir problemden kuşkulanıyorsanız, bağlantı kurulamayan uzaktaki sistemi diğer sistemin bulunduğu odaya getirip, aynı prizden elektrik almalarını sağlayın. Ancak aralarında aynı uzunlukta ağ kablosu kullanmaya devam edin. Eğer bağlantı kurulursa, problemin ağ kablosundan veya kablonun uzunluğundan değil, topraklamadan olduğunu anlarsınız.


Topraklama
Genel olarak topraklama elektrik tesislerinde aktif olmayan bölümlerin sıfır iletkenleri ve bunlara bağlı bölümlerin, bir elektrot yardımı ile, toprakla birleştirilmesidir.
Topraklama, meydana gelebilecek bir hata durumunda, insan hayatını güvenceye almak maksadıyla uygulanacak işlemlerden biridir. Diğer taraftan şebekelerin düzgün çalışmasını sağlamak amacı ile topraklama işlemine gerek duyulur.
Topraklama üç maksatla yapılmaktadır
Genel olarak topraklama üç amaçla yapılmaktadır. (Şekil 1) Bunlardan biri koruma topraklamasıdır. Özellikle insanları tehlikeli dokunma gerilimlerine karşı korumak için işletme araçlarının aktif olmayan kısımlarının topraklanması şeklinde tanımlanır. Koruma topraklanması alçak gerilim tesislerinde temas gerilimine karşılık koruma yöntemlerinden biri olmakla birlikte yüksek gerilim tesisleri için ise tek yöntemdir. İkinci yöntemimiz ise işletme topraklaması. Orta ve yüksek gerilim şebekelerinde işletme topraklaması genel olarak ülkelerin kendi yönetmelikleriyle değişik şekillerde yapılmaktadır. Topraklamanın üçüncü amacı ise fonksiyon topraklaması. Bir iletişim tesisi veya işletme elemanının istenen fonksiyonu yerine getirebilmesi amacıyla yapılan topraklamadır. Bunlara birkaç örnek verirsek yıldırım etkilerine karşı topraklama, raylı sistem topraklaması ve zayıf akım cihazlarının topraklamasıdır.
Topraklama
Yönetmeliği’ndeki yenilikler
2001 yılında çıkan Topraklama Yönetmeliği içinde yer alan önemli yeniliklerden bahsetmek istiyorum.
1. Uluslararası topraklama standartları yönetmeliğe alınmıştır.
2. A.G. ve Y.G. topraklamaları geniş olarak yönetmeliğe girmiştir.
3. Temel topraklama sistemleri yeni tesislerde kesinlikle uygulanacaktır.
4. Kaçak akım koruma cihazları tüm sistemlerde kesinlikle uygulanacaktır.
5. Potansiyel dengeleme tesis edilecektir.
6. A.G. ve Y.G. tesislerinin birleştirilmesi veya ayrılması daha fazla açıklık kazanmıştır.
7. Dokunma gerilimi A.G. de 50 V.; Y.G’de 75 V. alınacaktır.
8. Y.G.tesisleri için adım gerilimi hesabına gerek yoktur.
9. İletişim sistemleri potansiyel dengelemesi ve topraklama şekli açık olarak belirtilmiştir.
10. Levha topraklayıcı kullanılması önerilmemektedir.
11. Eski yönetmelikteki k katsayıları yerine IEC 60464’de verilen faktörler alınacaktır.
Alçak gerilim şebekelerinin topraklama şekilleri
Topraklamada en güvenli sistem eş potansiyel sistemdir. Bu sistemde tüm topraklamalar, tüm metal bölümler eş potansiyel baraları ile birbirine irtibatlanır. Tesis içerisinde herhangi iki nokta arasında oluşabilecek gerilim farkı önlenmiş ve tüm noktalarda eş potansiyel sağlanmış olur.
Bu sistemde iç yıldırımlık ürünlerinin de (Aşırı Gerilim Darbe Koruyucu) birlikte kullanılması gerekmekte, sebebi ise dış yıldırımlık sistemini eş potansiyel sisteme irtibatlarken bu sistem üzerinde oluşabilecek aşırı gerilimlere karşı da önlem almış olursunuz. Aksi takdirde aşırı gerilimler cihazlar için büyük tehlike oluşturur. Şekil 7’da eşpotansiyel sistem örneği görülüyor.
Yıldırımlık Tesislerinin Topraklaması ile İlgili Kurallar
Yıldırımdan korunma tesisleri, binaların temel topraklayıcısına bağlanır. Yıldırıma karşı korunma topraklamalarına 2m.’den daha yakın mesafede başka herhangibir topraklayıcı bulunuyorsa, bütün topraklayıcılar birbirleri ile bağlanmak zorundadır. Binalara gelen hatlar parafudrlar üzerinden potansiyel dengeleme barasına bağlanmalıdır. Bu şartlar yönetmeliğin 25-a. maddesinde ve devamında yer almaktadır.
Direnç düşürücü kimyasal GEM tozu
Topraklama direncini istenilen değerlerde elde edebilmek her zaman mümkün olmamaktadır. Fakat iyi bir koruma için standartlarca belirtilmiş değerlerin altına düşürülmelidir.Topraklama sisteminin karakteristiği direkt olarak tesisatın yapıldığı toprağın yapısına bağlıdır. İdeal bir topraklama sisteminde elektrik akımının rahatlıkla geçebilmesi için topraklama direnci mümkün olduğunca küçültülmelidir. Dolayısıyla sistem ve çevresi hızlı iyon akışını düzenleyecek şekilde olmalıdır. Bir iletken de elektrik akımının geçişini elektron hareketi sağlarken topraktan bunu iyonlar sağlar. Eğer toprakta bulunan iyonların hareketi az ise elektrik akımının geçişi de zorlaşır yani direnç yüksek olur. 1992 yılında geliştirilen iletkenliği artırıcı bir malzemedir. Her türlü toprak yapısında (Kayalık, Kumlu toprak gibi) topraklama direncini düşüren ve iletkenliği zayıf olan topraklar için ideal bir malzemedir.
Genel Özellikleri
• Zamanla çözülmez veya bozulmaz.
• Sistemin ömrü boyunca elde edilen direnci korur.
• Donma dayanıklılığını yaklaşık %10 artırır.
• Periyodik olarak kontrol edilmesine gerek yoktur.
• Hazırlanması yapılması için bir kişi yeterlidir.
• Toprağa zararlı bir etkisi yoktur ve yer altı sularını kirletmez. Topraklamada kullandığımız diğer önemli ürün de GEM tozudur. 1992 yılında geliştirilen iletkenliği artırıcı bir malzemedir. Her türlü toprak yapısında (kayalık, kumlu toprak gibi) topraklama direncini düşüren ve iletkenliği zayıf olan topraklar için ideal bir malzemedir. Zamanla çözülmez veya bozulmaz. Donma dayanıklılığını yaklaşık %10 artırır. Periyodik olarak kontrol edilmesine gerek yoktur. Toprağa zararlı bir etkisi yoktur ve yer altı sularını kirletmez.
Ani aşırı gerilim nedir?
Ani aşırı gerilimler birkaç mikro saniye ile birkaç milisaniye arasında meydana gelen ve büyüklüğü 1...10 kV arasında değerler alabilen olaylardır. Bu büyüklükteki gerilimler, elektronik cihazların tahammül sınırlarının 10...15 katına eşittir.
Ani aşırı gerilim nasıl oluşur?
Ani aşırı gerilimi oluşturan 2 etken var. Bunlardan biri yıldırımdır. Yıldırımlar hem güç hem de telefon ve veri iletişim hatlarında ani aşırı gerilimlere sebep olabilmektedir. Yıldırım deşarjlarının çoğu 2000 ile 200.000 Amper değerleri arasında meydana gelir.
Yıldırımların oluşturacağı etkiler
Bu yıldırımların oluşturacağı etkileri incelersek 2 tip etki olduğunu görürüz; endüktif kuplaj etkisi, galvanik kuplaj etkisi.
İndüktanslı kuplaj,yıldırım akımı ile hatlar arasındaki transformatör etkisi olarak tanımlanabilir. Çok büyük değerdeki yıldırım akımı bir manyetik alan oluşturur ve bu manyetik alan yakın hatlarda gerilimler indüklenmesi ile ani aşırı gerilim meydana getirir.
Dirençli kuplaj, aralarında elektriksel bağlantı bulunan binalar veya binalar grubuna yıldırım düşmesi halinde meydana gelir. Yıldırımın düştüğü yere yakın binanın topraklama sistemi yıldırımın oluşturduğu potansiyel çadırının (gerilim gradyentinin) tesiri altındadır. Buna karşılık aralarında elektriksel bağlantı bulunan komşu binanın topraklama sistemi yıldırımın potansiyel çadırına göre referans topraktır.Bu durumda aradaki elektriksel bağlantılar üzerinden dolaşım akımları geçer ve cihazlar üzerinde aşırı gerilimler oluşur.
Bir Yıldırım Koruma Sistemi aşırı Gerilim Koruması sağlar mı ?
Aşırı gerilimlere karşı bir paratonerin veya yakalama uçları sisteminin, tesisi tümüyle koruduğu yanlış bir düşüncedir. Paratonerler, yapıya doğrudan yıldırım düşmesine karşı, bilhassa can güvenliğinin sağlanması için gereklidir. Bunun dışında havai hatlardan ve kablolardan gelecek darbelere karsı özel önlemlerin alınması gerekmektedir.
Elektriksel Anahtarlama Olayları
Elektriksel anahtarlama olaylarının neden olduğu ani aşırı gerilimler çok yaygındır. Bir iletkenden geçen akım etrafında manyetik alan oluşturur ve akım kesildiğinde manyetik alan aniden azalır, iletken üzerinde biriken enerji indükleme yoluyla ani aşırı gerilim olarak sistem içinde dağıtılır.
Ani Aşırı Gerilim Sonuçları
Elektronik cihazlarda kart yanmaları ve lojik kontrollü cihazlarda program silinmelerine neden olur. Bunlar sonucunda endüstriyel tesislerde ölçüm-kontrol sistemlerinin durması veya yanlış verileri aktarmasına neden olur. Robotik sistemlerin kontrolden çıkması sonucu zarar ve aksamalara sebep olur. Telefon santrallerinin hasar görmesi sonucu haberleşme sisteminin durmasına neden olur. Hastanelerde kullanılan elektronik cihazlarında ve yasam destek ünitelerinde hasar ve aksamalara neden olur. Ekipman arızalarına bağlı olarak üretim kayıpları ve verimliliğin düşmesine sebebiyet verir. Pahalı ekipmanların zarar gördüğü için yenilenmesine ihtiyaç duyulur. Fabrikalarda imalatın durmasına (özellikle bilgisayar destekli imalatın CAD-CAM ‘lerin bulunduğu tesisler) kısaca para ve üretim kaybına neden olmaktadır.
Koruma Sistemi nasıl çalışır?
Alçak gerilim sisteminde fazlarla toprak ve nötr ile toprak arasına bağlanan aşırı gerilim darbe koruyucuları, darbe gelmesi durumunda açık devre durumundan iletime geçerek aşırı akımı kendi üzerlerinde söndürürler.
Bunun için DIN-IEC normlarında kademeli bir koruma öngörülmüştür. Her kademe darbe gerilimini bir derece azaltarak neticede sistem için zararsız hale getirir. Kaba koruma için B sınıfı; orta seviye için C sınıfı ve hassas koruma için D sınıfı koruma modülleri kullanılır.
Bir kesintisiz güç kaynağımız var. Bu halde hala aşırı gerilim koruma sistemi kullanmalı mısınız ?
Evet. Çünkü birçok UPS sistemi herhangi bir ani aşırı gerilim koruma donanımı içermez. Ani aşırı gerilim korumasını sağladığını iddia edenlerin çoğunda ise sadece ufak bir alçak geçiren süzgeç bulunur. Bu süzgeç sadece radyo frekans girişimlere karsı koruma sağlar fakat hasar oluşturabilen daha büyük genlikli ani aşırı gerilimlere karsı koruma sağlamaz.
Ayrıca birçok UPS sisteminde hatalarda, aşırı yüklemelerde, UPS arızalarında veya rutin bakımlarda devreye alınan bir by-pass bağlantısı vardır. Aşırı gerilim koruma sistemi, aynı zamanda UPS’i ve onun elektronik devrelerini de hasara ve yıpranmaya karşı korur.
Uygulama Tarzımız Nedir ?
Tesis incelenir. Topraklama sistemi kontrol edilir. Topraklama direnci ölçülür. Eğer topraklama direnci standartların üzerindeyse ilave topraklama sistemi yapılır. Daha önce meydana gelmiş hasarlar veya tesisin ölçüm-kontrol ve bilgisayar gibi hassas cihazlarının bulunduğu bölümleri dikkate alınarak en uygun çözüm önerilir. Ve öngörülen sistem teknik kadromuz tarafından tesis edilir.
Ürünler
Cihaz –priz korumaları
Değerli cihazlarınızı aşırı gerilime karşı korumak ve ihtiyaçlarınıza cevap verebilecek çeşitlilikte ve şıklıkta priz korumaları mevcuttur. D sınıfı aşırı gerilim korumalar sadece bağlı oldukları cihazları korurlar.
B ve C sınıfı korumaların mevcut olduğu binalarda D sınıfı korumalara genelde ihtiyaç yoktur. Ancak çok önemli cihazlar varsa B+C+D sınıfı korumalar bir arada kullanılabilir. Çok yüksek risk içermeyen yerlerde D sınıfı tek başına yeterli koruma sağlayabilir. (Şekil 15)
Koaksiyel + priz koruma (televizyon koruma)
Televizyon koruma olarak tasarlanmış bu ürün televizyonunuzu elektrik şebekesinden, anten ve anten kablosu aracılığıyla gelebilecek aşırı gerilimlere karşı koruma sağlayan kompleks bir üründür.
Data koruma
Oysa her cihaz arızalanmasında, telefon santralinin kartlarının yanmasında veya bilgisayarlar donanımları, Hub, switch gibi network donanımlarının yanmalarında yeni bir cihaz almak veya tamiratını yaptırmak için harcanan para ve zaman kayıplarını önlemek için daha ekonomik ve zahmetsiz çözümler olan 2’li (2 hat girişli), 4’lü, 6’lı ve 10’lu seriler halinde bulunan data telefon koruma sistemleri mevcuttur.
Koaksiyel korumalar
Genellikle bina çatılarında bulunan uydu alıcılar, çanak antenler ile kablolu TV bina girişi gibi yıldırım gerilimi veyahut ani aşırı gerilimin binanıza girişini sağlayacak koaksiyel data girişlerini koruyacak ürünlerimizin resimleri görülmektedir. Bu ürünler data girişi öncesinde sisteme seri olarak monte edilmektedirler. Farklı adaptörleri ve mekanizmaları ile her türlü sisteme uygun olarak kullanılabilirler. Bağlı oldukları televizyon ve televizyon sistemini korudukları düşünüldüğünde ne kadar ekonomik bir çözüm olduğu görülecektir.

Alıntıdır...



Kolay gelsin iyi çalışmalar...
 
Zaman rölesi bir diğer ifade ile zaman saati adı verilen sistem süresi belli olan bir aralıkta araya girmesi veya çıkması amaçlanan elektrik sisteminin kontrol edilmesinde kullanılmak için tasarlanmıştır.
Otomatik sigorta bulunduğu devreyi yüksek akım ve kısa devre akımlarından koruyan bir anahtarlama elamanıdır.
Bizim ülkede hala topraklamanın önemini kavrayamayan çok insan var. Ne olacak yaa deyip gidiyorlar.
 

Forum istatistikleri

Konular
127,952
Mesajlar
913,885
Kullanıcılar
449,600
Son üye
psychedelic

Yeni konular

Geri
Üst