Yapı denetçileri dikkat..!

elek

Profesyonel Üye
Katılım
24 May 2006
Mesajlar
2,911
Puanları
318
Yaşanan kazalardan sonra yeni bir yasa çıkarılıyor, ve bu yasada yapı denetçilerine resmen ve yasa ile iş güvenliği denetleme ve sorumluluk da geliyor.Zaten yapı denetim sistemi çökmüş durumda iken birde iş güvenliği sorumluluğu getirmenin nedenini aşağıdaki yazı gayet güzel açıklıyor..

""Açıklanan Sosyal Güvenlik Paketi’nin iş kazalarını önlemede etkili olacağını düşünüyor musunuz?



Basından duyduğumuz kadarı ile Sosyal Güvenlik Paketi’nde “Yapı denetim firmalarına iş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluk getirilecek” deniliyor. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunda işveren, işçilerin güvenliğinin sağlanmasından sorumlu tutulmuştu. Soma, Torunlar İnşaat ve Ermenek’deki kazalarda gördük ki kanunlar işverenler için işletilemiyor. Paket ile işverenin sorumluluğu başka iş disiplinleri ile paylaştırılmak isteniyor. Yapılacak düzenleme iş kazalarını önlemek hedefli değil işverenin sorumluluğunu azaltmak amaçlı. Ayrıca iş güvenliği ve yapı denetimi ayrı konular ve iş disiplinleridir. İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının yapı denetimi uygulamalarının altında ele alınması iş sağlığı güvenliği uygulamalarını belirsiz hale getirecek; kazaları, iş cinayetlerini önlemede ise ters yönlü bir etkisi olacaktır.""

http://www.elektrikdergisi.com/yasalardaki-yaptirimlar-isverenler-icin-isletilemiyor-306-sayi/
 
Otomatik sigorta bulunduğu devreyi yüksek akım ve kısa devre akımlarından koruyan bir anahtarlama elamanıdır.
Topraklama ölçümü ister endüstriyel bir tesis ister bir ofis binası olsun her işletme için kritik bir öneme sahiptir.
Burası Türkiye... Her şey formaliteden ibaret.
2010 yılında köye (şimdi mahalle oldu) dubleks köy evi yaptırmaya karar verdim, belediye köyde de olsa yapı denetim firması kontrollü olmasını şart koştu, iyi...
Yapı Denetim firması da şantiye şefini şart koştu, evrak üzerinde bir şantiye şefi ayarladılar, inşaatı 4 yılda bitirebildim, toplamda 3bin TL para ödediğimiz şantiye şefinin inşaatta değil yüzünü görmek, adını bile bilmiyorduk, taaa ki iskan alımında imzası gerekiyordu o zaman müşerref! olduk efendiyle.
Dedim ya, her şey formalite, evrak üzerinde sorumluların adı, imzası olsun, dosyalarda har(a)ç makbuzları olsun anca o zaman işin yürür, gerisi boş.
Denetim firmalarını ya da denetim organlarını denetleyen yok ki. "Sadece ver para..!"
 
Son düzenleme:
Bu bir ilave sorumluluk işi yapan asil sorumludur yapıdenetim firmalarına yasa ile yeni sorumluluk yüklemişler bence iyi olmuş. Bir birimin görevini yerine getirmede zaafiyeti varsa o birimi tetiklemek için sorumluluğunu arttırmak gerekir.
Seneler önce Makina mühendisi arkadaşım evimin elektrik tesisatı doğru yapılıyormu Hakan seninle gidip bakabilirmiyiz diye rica etti gidip baktık, tesisat şap altından boru ile yapılmış, dairede 1 tane buat yok prizden prize geçişler sayı 7'den fazla, özel linye yok durum içler acısı. Abi denetçi firmanın elektrik mühendisini bul durumu izah et dedim. Firma istanbuldaymış gelip bakmışlar iyiki haber verdiniz çok sağolun falan birsürü güzel laf ama alayı yalan neticede bir tek arkadaşın evde özel linyeler çekilip prizden prize geçiş adeti azaltılmış o kadar diğer dairelerde durum aynı !
Bu zihniyete dur demek için bu birimin sorumluluğunu arttırmak gerekir bence güzel ve yerinde bir uygulama...
 
-Denetim yapanların yasalara / kurallara uygun yaptırmaları durumunda ceplerinden / firmalarından bir para çıkmaz !
-Kurallara uygun yapılan işlerin maliyeti artar !
-İşi yaptıran müteahhit ise , maliyetin artmasını istemez !
-İşi alacak olan en ucuza almak ister kaliteye bakmaz !

Bu ortamda denetçileri suçlamak ancak siyasi dogmalardan kaynaklanır.

Her şeye rağmen denetçilerin mevcut tutumları haklı olamaz.
60 senenin 45 senesi fiili olarak bu işlerin içerisinde geçti.
Yakılan yıkılan devrilen şeylerin sorumlusu olarak denetçilerin suçlandığını ve cezalandırıldığını görmedim.
Bence işini iyi yapmayanın kafasına sıkıp mermi ve infaz işlemi maliyetinin yakınlarından tek tek alınması çözümde etkili olacaktır.

Ayrıca hep suçlanan çoğu zaman müteahhitler olmasına rağmen denetimle uzaktan yakından ilgili kuruluşları / hükümleri yok.
Ama doğrudan , denetimle ilişkili ve yetkili kişi ve odalarının konularla ilgili sorumluluk ve hükümleri olmasına rağmen sağda solda parklarda siyasi bildiriler okuma dışında bir halt ettikleri görülmüş şey değil.

Son olarak , görevini bilerek ve bilmeyerek yerine getirmeyen denetçi denilen "şeylerin" elektrikle ilgili olanlarının bir çoğu burası gibi forumların üyeleri .
Hallerini görüyoruz...

Bireylerinin kalitesi düşük olan toplumun da kalitesi düşük oluyor.
Önceliğin birey kalitesini düzenlemekte olduğunu gözlemledim.
Yapılan işlerin binaların makinelerin hizmetlerin kalitesi kendiliğinden yükselecektir.
 
Allah korusun diye konuya bir örnekle girmek istiyorum.

Yapı denetleme sistemi ne zaman kuruldu nasıl ilerlendi çok bi fikrim yok ama yaşanılan depremler ve bu depremlerde iki yan yana binalarda biri sağlam kalırken diğerinin yerle bir olması bu sistemde ( bina imalatı inşaası müteahitlik kısmında ) bir boşluk denetimsizlik olduğu değilmi.. Binalarda sebepsiz yangınlar elektrik sistemlerinde oluşan sorunlar v.s. v.s.

Şimdi yapı denetim adı altında bir sistem oluştu. Ve yukarıda saydığımız kirterler yerleştirildi. Ama görüyorum ki herkes bu işin sadece prosedür olarak uygulandığını ve gerçekten denetimin yapılmadığından şikayetçi.

Peki şunu sorayım bu denetimli binalarda oluşacak olan yine yanlış imalattan oluşabilecek elektrik yangınları su sorunları yada olası depremde yıkılmaların sorumluları kimler olacaktır?

Devlet bu durumda halkın yanında olacak mıdır? Yada bu durum değerlendirildiğinde yapı denetim firmaları bu sorumluluğu alacak mıdır?

Merak ettiğim için soruyorum. Çevremdeki inşaatlarda yapı denetimlerin levha şeklinde "bu inşaat xxx yapı denetim tarafından denetlenmektedir" yazılarını görüyorum. Acaba işlerini ne kadar doğru yapıyolar merak ediyorum.

Saygılar.
 
Yapı denetim şey yeni adı .
Eskiden de aynı şekilde ilgili teknik elemanca denetim şart idi.
Buna TUS teknik uygulama sorumlusu denirdi.
İş sadece bina değil ama içerisinde bir çok mühendisin bulunması ve işin büyüklüğü dikkati ona çekiyor.
İnşaat ruhsatı için projeler şart.
Proje denetimi odalarca yapılır sonra belediye sadece bir kaç ayrıntıyı inceler yükseklik alan vs .
Demiri çimentosu tuzu biberi yeter mi yetmez mi bakmaz.

Ruhsat alınıp iş başladığında ilgili konularca ( inşaaat makine elektrik ) mühendislere az ya da çok ( odalar ücret listesi yayınlar - yayınlarda istediğine istediği şekilde uygular ) inşatı takip eden kişi bunlara ücret öder.

Beton dökülürken inşatçı TUS su gelir beton dozunda mı demirler donatı uygun mu kalite var mı diye bakar ve uygunsa raporunu yazar onaylar.
Yani TUS inşaatta devamlı durmaz gerektiğinde gelir bakar.
Aynı şekilde elektrik makine gibi konuların mühendisleride denetim yaparlar.
Bunun için ilgili mühendis odalarınca verilen ve denetlenen SMM = serbest mühendis müşavir belgesi ve büro zorunluluğu vardı.

Yani özet eskiden denetim tek tek mühendislerce yapılırken körfez depreminden sonra ( yaklaşık 25.000 ölüm ) bu iş şirketleştirildi.

Ama binalar yandığında yıkıldığında ceza almış TUS görülmüş duyulmuş şey değildir.
Eeee şeyyy kem küm ben baktım ama müteahhit ...
Öyle ya ilk okul mezunu müteahhit dururken koskoca mühendisi hapse atacak değiliz ya....
Tut konuyu bilen bir avukat ( konuyu bilen avukat = o ildeki ilgili mahkemelerin hakimleri ile " duygusal " ilişki kurabilen avukat demektir ) bas parayı ayarlasın hakimi zaten duruşmalar olurken konu unutulur gider ...

İnsanın kalitesi olmayınca adına ne derseniz deyin hep böyle konular açılacak ve yazılacaktır...

Bu konu , üniversitelere doğru dürüst teknik eleman yetiştiremeyen okullara eğitim sistemine ve hatta çocukluktan itibaren olmak üzere doğru dürüst birey yetiştiremeyen tüm ailelere kadar uzar gider.
Kıyısından köşesinden her kes sorumlu olduğundan kimse değneği tutmaya yanaşmaz.
Çünkü iki ucu da değil her tarafı boklu bir değnektir o...

---

Ek bir örnek :
Eskiden asansörlere elektrik ve ya makine mühendisi imza atabilirdi.
Êlektirikle ilgili kısmını makineci bilmez mekaniği ile ilgili konuyu elektirikci bilmez ama imza yetkisi vardı.
Kazalardan sonra suçlu arayıp bir kaç kural koymak genel geçer yoldur.
Şimdilerde ilgili konuların dersini almayan mühendislerin özelde odalarca açılan seminerler sonucunda imza yetkisi oluyor.
Yani aslında tartışılacak bir sürü şey...

Kentsel dönüşümü kurtuluş değil fırsat gören en son kullanıcılara da buna layıksın demek geçiyor içimden...
 
Burada sorumluluk artmıyor,alakasız başka bir sorumluluk geliyor.
Aradaki farkı anlamak çok kolay aslında.
 
A sorumluluğu üzerine B sorumluluğu geldiğinde sorumluluk verilen birim o işle eskisine nazaran daha çok mu ilgilenmek zorunda kalır yoksa böyle gelmiş böyle gider zihniyetine devam mı eder? bu sorunun cevabı önemli. At koşmuyorsa kırbaç vurmak gerekir...
 

Forum istatistikleri

Konular
128,159
Mesajlar
915,536
Kullanıcılar
449,910
Son üye
citythunder

Yeni konular

Geri
Üst