PID Nedir?

Emeğinize sağlık bu konuyu daha önce hiç bir yerde araştırmamıştım çok açık bir şekilde ifade etimişsiniz gerçekten çok sağolun.Bir noktayı anlamadım ''elektronikmüh'' arkadşımızın yazdığı integral etkisi altına girer çümlesi ne demek ? kendisi bu konuyu açıklarsa daha sağlıklı olucak benim için. Şimdi den teşekkürler.
 
Arkadaşlar konuyla ilgili hiç bilgim yoktu bu sayfayı okuyarak, kafamda birşeyler canlandırdım. Benim bu forumu okumamdaki amaç, plc kullanırken PID yi nasıl kullanabilirim sorusuna yanıt bulmaktı. Artık s7 200 de belli bir seviyede programlar yazabiliyorum, kendimi analog konusunda da geliştirmek istiyorum. Bana balık tutmayı öğreticek bir kaç öneriye ihtiyacım var. Konuya vakıf olmak ve plcde denemeler yapabilmem için nasıl bir yol izlemeliyim. Similasyonda deneme yapmak istesem nasıl bir yol izlemeliyim. Son olarak elinizde örnek program var ise paylaşırsanız çok sevinirim.
 
farklı bir bakışla PID;

Set edilen değere yaklaşma hızına bakarak seti aşmayacak şekilde seti yakalması için kontrolün kendini artış hızı ile orantılı olarak bir yandan kapatırken bir yandan da hızlandırmaktır.

Ki katsayısı; arabanın gazı gibi düşünebilirsiniz. bir an önce gidelecek yere varmaya çalışır. ve set-sicaklık farkı ne kadar yüksek ise o kadar hızlandırır.
Kp katsayısı ise belli periyotlarla kontrol edilen pidnin bir önceki değişime göre frene basarak yavaşlatmaya çalışır. sete yaklaştıkça ki katsayısı gücünü yitirdiği için kp ile fren yaparak çıkışı kapatmaya başlar,

gaz(ki) ve fren(kp)
 
Arkadaşlar ,yorumlar fena değil fakat PID kontrol , proses ne olursa olsun son kontrol elemanını istenilen sette sabit tutmak için ayarlanan parametreler bütünüdür. Amaç verilen set değeri etrafında bir dalga oluşturmak ve zamana bağlı olarak bu set değerinde prosesten okunan değeri netleştirmektir.Özetle P oluşturulan dalga , I ve D bu dalga üzerine yapılan baskılardır.Bu bilinen metodlara göre yapılır.PID ayarları bir takım matematiksel işlemlerdir.En çok bilineni Zigler yöntemidir.PID kontrol yaptırılacak chaza göre değişklik gösterir.PLC'lerde yöntem farklıdır.Çeşitli markarda ki digital göstergeli mikroişlemci temelli cihazlarda farklıdır.
En önemli etken bu cihazların üretiminde kullnılan komponetlerden belli olur.En İYİ PID KONTROL CİHAZI YOKTUR.Kullnılacağı yere göre en doğru PID kontol cihazı vardır.İkinci olarak PID kontrol yaptırılmak istenen proses montjının çok doğru olması gerekir.Eğer bu yanlışsa PID hiç bir işe yaramaz.Birde her şeyin çözümü PID kontrol ile olmaz PLC ile PID çalışarak çözdüğünüz bir ortamı başka bir cihaz ile PI yada PD çalışarak çözebilirsiniz. En iyi PID deneme yanılma yöntemi ile bulunandır.Röle çıkışları ile PID yapmak zordur.Her şeyin 4x4 olması gerekir.Ama analog çıkış daha kesin sonuç verir.Röleli sistemlerde PID ile RÖLE kontağının açma kapama hızını ayarlamaya çalışırsınız.Duvarda ki lamba düğmesi gibi düşün.Öyle bir hız ayarlamanız gereki ki sistem otursun.Ama analog çıkışlı 0-10 Vdc ,4-20 mA gibi çıkışlarda esneme olanağı vardır.Son kontrol elemanları analog girişli tercih etmeniz avantajınıza olacaktır.Çünki röle kontrollü sistemlerde röleyi kısma şansınız yoktur ya açık ya kapalıdır..İşte burada kullanılan kontrol cihazının komponent yapısı etkiliyor.Basit komponentlerden oluşan cihazlarda işiniz çok zor . Şimdi odanızın lamba düğmesini düşünün birda varyabıl düğmeler vardır ışığın lüks oranın ayarlabilirsiniz.yani kısabilirsiniz.PID kontorolü.bir tam sinüs dalgası olarak düşünün tepe noktaları arasında ki zamana göre bu dalgaya yatay ve dikey baskılar yaparak tam ortadaki set değerine oturtmaya çalışın.PID için mutlaka bir dalga oluşmak zorundadır.Bu dalganın durulması işinin matematiksel hesaplamalar ve dış fiziksel etkenler baz alınarak oluşturulmuş teorik bilimsel bir kontrol yöntemidir.

Herkese saygılar ......
 
PID genellikle geçmişe dönük hataları içindeki integral kontrolü ile sağlıyor. Doğrusal türevsel ve integral kazanç katsayışarı var. Kontrol derslerinde açıklanıyor fakat pratikte pek bir bilgi öğretilmiyor
 
iş mülakatında sormuşlardı bunu PID. o ana kadar hiç duymamıştım. sonra araştırmayla biraz bilgi sahibi oldum.
sonra meğersem iş yerinde kullandığımız otomatik motorlu vana kontrol sistemlerini kontrol eden ENDA marka otomatik kontrol cihaazlarının yaptığı işmiş PID
 
Kafada bişeyler oluştu en azından. Tez konum oluyor kendileri :)
 
Arkadaşım,

Zil çaldı varsay.
yerinden kalktın,
kapıya doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladın.
kapıya vardığında kapının içinden arka tarafa geçmek istemiyorsan,
yada duvara yapışmak istemiyorsan,
kapıya yaklaştıkça hızını yavaşlatırsın.

İşte bu insan beyninin muhteşemliği ile birleşik bir PID ve hatta bilemediğimiz daha birçok algoritmanın sonucudur.

eğer kapıya gelene kadar yavaşlamazsan anında duramazsın, eylemsizlik ve merkezkaç denen salınımlar seni durduramaz.

Aynı şekilde Isı kontrol, motor kontrol gibi uygulamalarda da PID kullanmazsan set değerinde sabit kalamazsın. Her malzemenin bir ısı emisyonu vardır. istenilen ısı set değerine kadar rezistansı maksimum güçte çalıştırırsan, set değerine ulaştığında enerjiyi kesersen, ortam şartları ve ısı emisyonu faktörleri değişkenlik gösterse de mutlaka set değerinin üstüne çıkarsın.
Bu şekilde çalışmada, 100 dereceye sabitlediğin ısı set değeri 110 belki 120 derecelere kadar çıkacaktır. Isı emisyonu çok yüksekse bu değer çok fazla oynamaz fakat bu da şu demektir, senin ısıtıcın en fazla 100 dereceye kadar ısıtıyor. (ki bu imkansız olmasa da kontrol etmeye değmeyecek bir sistemdir.) Bakınız elektrikli battaniye. çalıştıkça ısısı artıyor ve bir değere varıyor artık artmaktan vazgeçip sabit kalıyor. Ama bu noktada ayar yok demektir.
aynı örnekte, 100 derecede stop ettiğin rezistans, 120 dereceye yükseldi, ısı emisyonundan dolayı ısı düşmeye başladı. 100 derecenin altına indiği anda rezistansı çalıştırırsan, ısıttığın materyal ısınıp ısı yükseldim deyene kadar zaten 80 derecelere düşersin. daha sonra ısı artmaya başlar. Gerisi malum.
Bu durumda, 100 dereceye sabitleyeceğin bir ısının, 80 ile 120 derece aralığında (40 derece,+- 20 derece) oynamasını istemiyorsan PI yada PID kullanmak zorundasın!

Bu şu şekilde çalışıyor,
ısı yükseliyor, ısı daha set değerine ulaşmadan ısı kaynağını kısa aralıklarla stop edip ısının yükseliş eğrisini kontrol ediyorsun. Bu şekilde daha ısı yükselmeden rezistansı kapattığında ısının daha ne kadar yükseldiğini öğreniyorsun. Set değerine yaklaştıkça kısa aralıklarla rezistansı aç kapa yaparak ısının tatlı bir şekilde 100 dereceye oturmasını sağlıyorsun.
Isı 100 dereceye sabitlendi deyelim, ısıyı artırırken zaten auto tuning yapmışsan (ki bu başka bir konudur) ısı düşme eğimine de sahipsin demektir.
Yani, ısı 100 derecede oturmuşken şunu izliyor olacaksın muhtemelen;
rezistans kısa aralıklarla açıyor ve kapanıyor. Bu işlem esnasında algoritma aslında şunu yapıyor. 100 dereceye sabitlenmiş bir sistem var doğru, fakat rezistansı eğer açmazsa ısı emisyonundan dolayı düşüşe geçecek. İşte tam bu noktada PID aslında rezistansı açmazsa eğer bir müddet sonra ısının düşeceği zamanı bildiğinden, ve ısı eğrisine sahip olduğundan, tam ısı düşeceği noktadan daha önce rezistanı tekrar devreye sokuyor. ve ısı sabitlenmiş oluyor. Aynı şekilde çalışmaya devam eden (fakat hala set değeri 100 derecede olan) sistemde rezistansı kapatıyor ki o anda da biliyor ki eğer kapatmazsa ısı 100 derecenin üstüne çıkacak.

Artık belki de bu güzel sistemin yetenekleri ilgini çeker ve gereksiz olduğunu düşünmezsin...

Sistem tristör değilde kontaktörler ile devreye girip çıkıyorsa uygunmudur? Teşekkürler.
 
herkez farklı birşey yazıyor hangisi doğru hangisi yanlış :(
 

Forum istatistikleri

Konular
128,135
Mesajlar
915,327
Kullanıcılar
449,857
Son üye
Bluent

Yeni konular

Geri
Üst