Kaizen Kök Isıtma ve Sera Otomasyonu

Katılım
16 Eyl 2009
Mesajlar
5
Puanları
1
Yaş
43
Seralarda iklim faktörlerinin köntrolü ; ürün kalitesi ve miktarında artış,maliyetlerinde azalış sağlayarak işletmeye kazanç sağlar. Sera otomasyon sistemleri iklim faktörlerinin kontrol altına alınması yanı sıra üretimin kontrolü açısından da kolaylık sağlar.

Çiftçilerimiz, yeterli Isıtılmış seradan elde edilecek tonaj ve kalite farkıyla daha fazla kazanç elde edebileceklerini tahmin edemedikleri İçin Isıtmaya yatırım yapmaya korkuyorlar.

Sera ısıtma sistemlerinin çiftçinin kaliteli ve tonajlı ürün elde edip daha yüksek gelir düzeyine ulaşmaları için gerekli bir sistem olduğu gözlemlenmiştir.

Türkiyede yıllardır seracılık sektöründe yeterli ısıtma yapılamamış, ısıtma yapılmadığı için de ısıtmanın gerekliliği tam olarak kavranamamıştır. Çiftçimiz ısıtmanın faydasını görememiştir. Durum böyle olunca da ürün veriminin ısıtma ile arttırılabileceğine inanmaları neredeyse imkansız olmuştur.

Üreticimiz gün boyu odun kırmayı ve gece boyunca sobalara odun taşımayı, sabaha kadar uykusuz kalmayı kendisine kader görmüş buna rağmen odun sobaları ile sera içini sabit ısıda tutamamış,5 derecenin üzerine çıkamadıklarından dolayı tonaj ve kaliteyi yakalayamamış, başkada hiçbir çözüm yolu olmadığını düşünmüştür.

Bitki köklerinin ve sebzelerin yeterli gelişmeyi gösterebilmesi için nasıl ki toprağa, suya, gübreye, güneşe, çapalamaya ihtiyacı varsa aynı şekilde ısıya da ihtiyaçları vardır.

Örtü altı bitkisel üretim (seracılık) ile amaçlanan genel olarak; üretilen bitkilere asgari 15 C civarında sıcaklık sağlayarak sezon dışı bolca mahsul üretmek ve bu ürünleri de değer fiyattan satarak karlı bir üretim yapmaktır.

Kışın bu sıcaklığı sağlayabilmek için öncelikle kapalı bir ortam sağlanması gerekmektedir. Bitkilerin fotosentez yapmak amacı ile güneş ışığına ihtiyaç duymaları sebebi ile bu kapalı ortam ışık geçirmek zorundadır. Bu sebeple temel olarak seralar, genelde metal iskeletin üzerine şeffaf cam veya plastik malzeme kaplanması ile tesis edilir.

Isıtma Giderleri

Seracılıkta en önemli gider ısıtma gideridir. 1 dönüm (1000 m2) seranın Ekim ayından Nisan ayına kadar 7 ay süreyle 15°C de tutulması için yapılacak ısıtmalarda; Antalya'da 22 ton Fuel- Oil, Yalova'da 46 ton Fuel Oil, Ankara'da 86 ton Fuel Oil gerekir.

Mevcutta kullanılan yakıt tipleri

Doğalgaz
Yaptığımız fizibilitelerde yakıt olarak doğalgaz kullanıldığında, Antalya koşullarında bile doğalgaz ile ısıtmanın karlı olmadığı ve işletmenin zarar edeceği çıkabilmektedir.

Kömür
Antalya koşullarında uygun fiyatlı kömür ile ısıtma karlı olabilmekle beraber seranın genelde en büyük gider kalemini oluşturur. Ancak işletme, Antalya; dan kuzeye gittikçe kömür ile ısıtma da karlı olmaktan çıkmaktadır. Ankara koşullarında kömür ile ısıtma da işletmeyi zarar ettirecektir.

Jeotermal
Jeotermal kaynakları kullanarak ısıtma, tüm olasılıklar içerisinde hem en karlı üretimi yapmayı sağlayan, hem de en temiz ısıtma şeklidir.

Türkiyedeki yaygın uygulama,

Özellikle güney bölgelerde seracılık yaparken ısıtma denildiğinde anlaşılan; sera içinde birkaç odun sobası yakarak soğuğu kırmak şeklinde olmaktadır.

Ancak bu çok sakıncalı, hatalı ve aslında astarı yüzünden pahalıya gelen bir uygulamadır. Bu uygulamanın sakıncalarını kısaca saymak gerekirse:

Çiçeklerin döllenme oranı düşer. Hatta bazı hallerde doğal döllenme (arı kullanılsa bile) hiçbir şekilde gerçekleşmez. Bu durumda üretici hormon kullanmak zorunda kalabilir. Ancak sıcaklık yeterli değilse hormon bile döllenmeyi sağlamayabilir.

Bir şekilde döllenme gerçekleşse bile ürün tatsız tuzsuz olur. Bitki, meyvesini gereği gibi besleyemez. Bazı besin maddelerini meyveye ulaştıramaz. Toprak veya ortam ile verilen besin maddeleri düşük sıcaklıklarda bitki tarafından gereği gibi alınamaz.

Bitki sürekli ısı değişimine maruz kaldığı ve ihtiyacının altında ısınabildiği için hastalık ve zararlılara dayanıklılığı zayıf olur. Bu durumda üretici sürekli ilaçlama yapmak zorunda kalır. Bu durum üreticiyi ekonomik açıdan zorladığı gibi üründe kalıntı problemi çıkma ihtimalini de arttırır.

Tabiidir ki bu, ekonomik analizi iyi yapılması gereken bir konudur. Soğuk mevsimlerde, özellikle jeotermal gibi elverişli enerji kaynağı olmayan tesisler için + 2 C fazla ısıtma büyük bir mali yüktür.

Sonuç

Ülkemizde yoğun olarak yetiştirilen domates, patlıcan, biber, kabak ve salatalık gibi sera bitkilerinin daha sağlıklı, daha tonajlı, daha lezzetli olmaları için gerekli Isı 18-24 Derece aralığındadır ancak sera içi sıcaklığının 7-10 Derece arasında tutulması da yeterlidir. Bu derecenin altındaki ısılarda bitkinin gelişimi çok yavaşlar, hastalıklara dayanıksızlığı artar, daha çok ilaç gideri oluşturur. Şekil bozuklukları ve lekeler oluşur. Pazarda sadece İç piyasaya hitap eden, İhracata uygun olmayan ürün elde edilir.

Kaizen yaklaşımı

Kaizen ısıtma sistemleri, serada öncelikli olarak insan karar faktörünü devre dışı bırakarak, PLC veya bilgisayar kontrollü, sera zemin ısısı, nisbi nem oranı,karbondioksit ve ışık seviyesini analog ve dijital sensörler ile izleyerek zirai danışmanın ekilen bitki için önerdiği senaryolar eşliğinde, en uygun ısı,nem,hava,ışık oranında tutarak serada %100-200 lere varan verim artışı,erkencilik,daha az ilaçlı ve hormonlu ihraçata yönelik kalitede ürün almayı olanaklı kılmaktadır.

Kaizen sera ısıtmada Türkiye de ilk defa, kök ısıtma sistemini gerçekleştirmiştir. Sistemde klasik ısıtma yerine bitki ekim sıralarının 30-40 cm altına izolasyon yapılarak, elektrikli ısıtıcı kablolar yerleştirilip, bitkinin ihtiyacı olan minimum ısı bitkinin altından verilmekte, böylece kömür , odun, fuel-oil gibi klasik ısıtma tekniklerine göre % 70 varan tasarruf sağlanmaktadır. Bu sistem yurt dışında özellikle israil,hollanda,fransa,japonya da yıllardır başarı ile denenmiş, etkinliği kanıtlanmış bir teknik olup, özellikle avrupa da yıllardır kullanılan yerden elektrikle ısıtma tekniğinin sera versiyonudur.

Ekonomist dergisinin ilgili ürüne yönelik yapmış olduğu haber detayları ise şöyle ;

İstanbul, 20 Temmuz 2009. Kaizen Isıtma Sistemleri, seralarda kök ısıtma ve sera otomasyonu devrini başlattı.

Uzun yıllar sulu sistem ile ısıtılan seralarda, 2009 yılı itibari ile elektrikli ısıtıcı kablolar ile bitki kökünden ısıtma sistemini geliştirdiklerini belirten Kaizen Isıtma Sistemleri Genel Müdürü Şükrü Şimşirkaya, “ bugün geldiğimiz noktada, seralarda %80 verim artışı, ihraç kalitesinde üretim, erkencilik ve daha az hormon, ilaç kullanımı olanaklı hale gelmiştir.” Dedi.

Uyguladıkları sistemin ayrıntılarına değinen Şimşirkaya, “ 12 yıllık yerden ısıtma uzmanlığımızı, ülkemizin kalkınma alanlarından birisi olan seracılık sektörüne uygulamak ve sektörün önünü tıkayan sorunlara çözüm bulmak için 2 yıllık bir ar-ge sonucu Kök Isıtma ve Sera Otomasyonu Sistemi’ni geliştirdik. Klasik sulu sistemin yerine, fidan köklerinin 40 cm altından ısıtıcı kablolar ile ısıtılması ve bitkinin sıcaklığı kökünden yani en çok ihtiyacı olan bölgeden almasını sağladık. Diğer otomasyon ürünlerimizle ise sıcaklık, nem, oksijen, ışık vb değişkenleri kontrol ederek seralarda verim artışı, tasarruf, hormonsuz ve ihraç kalitesinde üretim sağladık.” Dedi

Kaizen ısıtma sistemleri, ilk olarak Antalya Kumluca bölgesindeki 29.000 m2 kavun serasını ısıtarak, bir ilke imza attı. Şimşirkaya ile görüştüğümüz sırada kendisi Türk Holanda ortaklığı 100.000 m2 bir seranın ısıtmasını gerçekleştireceklerini belirttiler.

Ekonomist dergisi haberi ,

Girişimci Şükrü Şimşirkaya’nın geliştirdiği kök ısıtma sistemi, tarımda verimliliği ve ihracat potansiyelini artırıyor. Büyük mekanlara ısıtma sistemleri kuran Şimşirkaya, bunu seralara uyarlamış ve mahsul verimliliğinde yüzde 100’leri aşan artış yakalamış. Üstelik bu sistemle yetiştirlen ürünler, ihracat kalitesinde, tüm serayı bilgisayarla yöneten ve insan gerektirmeyen sistemin dönüm maliyeti ise 20-30 bin Tl arasında değişiyor.

Seralarda yüzde 100 verim artışı

Kaizen ısıtma sistemleri, ısıtıcı kablo ve ısıtıcı şilte tasarımı, üretimi ve uygulaması alanında faaliyet gösteriyor. İstanbul Bayrampaşada’daki tesislerde günde 50 bin metrekarelik kablo üretiliyor. Bu ürünlerin her alanda sayısız uygulama alanı bulunduğunu söyleyen Şimşirkaya, camilerin yerden ısıtılmasından, çatılarda karların eritilmesine kadar pek çok farklı mekanda bu ısıtma sistemlerinin kullanıldığını belirtiyor.

Ürettiği kabloların başka hangi alanlarda kullanılabileceğini arştırırken, tarım sektörünü keşfeden Şimşirkaya, ısıtma kablolarını seralara taşımaya karar veriyor. Bitki köklerine elektrikli ısıtıcı kablolar yerleştirerek, bitkinin ihtiyacı olan minumum ısıyı veren bir sistem geliştiren Şimşirkaya, mahsulde bu teknik ile yüzde 100’lerin üzerinde verim artışı sağlandığını söylüyor.

Bu sistemin Türkiye’nin ihraç ürünlerinde yaşanan kalıntı sorununa da kesin çözüm olduğunu kaydeden Şimşirkaya şunları anlatıyor:

“ Kökten ısıtma sistemi, sadece ısıtmayı kapsamıyor. Bitkinin tüm ihtiyaçları, bilgisayar sistemiyle otomatik olarak sağlanıyor. İhtiyacı olan her şeyi zamanında alan bitki, stresten uzak bir şekilde yetişiyor. Klasik yöntemlerdeki gibi ilaçlamaya gerek kalmadığı için kaliteli ürünler yetişiyor. Daha çok ihracata yönelik olan mahsulde verim artışı yaşanıyor.”

Bitki köküne ısı veriyor

Özellikle güney bölgelerimizde seracılık, odun sobası yakarak soğuğu kırmak şeklinde oluyor. Ancak bunun pek çok sakıncası bulunuyor. Bu teknik, çiçeklerin döllenme oranını düşüyor. Hatta bazı hallerde doğal döllenme bile hiçbir şekilde gerçekleşemiyor. Bu durumda üretici hormon kulanmak zorunda kalıyor. Ancak sıcaklık yeterli değilse hormon kullanmak zorunda kalıyor. Ancak sıcaklık yeterli değilse hormon bile döllenmeyi sağlamıyor. Bir şekilde döllenme gerçekleşse bile, ürün tatsız tuzsuz, aromasız oluyor.

Şimşirkaya’nın geliştirdiği sistem ise klasik ısıtma yerine, bitki ekim sıralarının 30-40 santimetre altına izolasyon yapılarak gerçekleştiriliyor. Toprak altına elektrikli ısıtıcı kablolar yerleştirilip, bitkinin ihtiyacı olan mimimum ısı, bitkinin kökünden veriliyor. Böylece kömür, odun, fuel-oil gibi klasik ısıtma tekniklerine göre yüzde 70’e varan enerji tasarrufu da sağlanıyor.

“Yalancı Cemre” etkisi

İsrail, hollanda, Fransa ve Japonya’da benzer tekniklerle verimliliğin yüzde 78’lere çıktığını, Türkiye’de başlattıkları bu sistemle ise yüzde 100’lerin üzerinde bir verimlilik yakaladıklarını ifade eden Şimşirkaya, şöyle devam ediyor :

“ Normal yöntemlerle 100 bin metrekarelik bir yerden 1 milyon dolarlık bir ürün alınıyorsa, bu teknik ile 2 milyon dolarlık ürün garanti. Üstelik bu teknik, tamamen ihracata yönelik ürün geliştiriyor. İhracat standartlarına uygun olan bu teknik ileyetiştirilen ürünler, çok karlı. Çünkü Türkiye’de kilosunu 1 TL’ye vereceğinize, ürünün kilosunu 5 Euro’dan ihraç edebilirsiniz. Bu da hem çiftçi hem de ülke ekonomisi için çok önemli bir katkı anlamına geliyor.”

Bu konu üzerine araştırmalar yaparken, yurt dışındaki uzmanlara geliştirdikleri sistemi anlattıklarını da söyleyen Şimşirkaya, “Yabancılar bize “Siz yalancı cemre” yapıyorsunuz. Bu sayede yüzde 100 ile yüzde 400 arasında verim yakalayabilirsiniz dediler. İhraç kalitesinde ürün yakalanıyor diyor.

Hormonsuz üretim

Seracılıkta en büyük sorun ısınma. Klasik tekniklerle seraların içine sobalar kuruluyor. Ve bitkilerin donması engellenmeye çalışılıyor. Ancak sobaların yakınındaki bitkiler yanıyor. Bitkilerin donması engellenmeye çalışılırken, bitki köklerinin sıcak tutulması sağlanamıyor. Ayrıca yeterli ısı alamadığı için bitki döllenemiyor. Yapılacak tek yol kalıyor, o da bitkilere hormon vermek. Bu yöntem, sağlıksız olmasına rağmen çok kullanılıyor. Sonuç olarak yetiştirilen ürünlerin aromatik özelliği kayboluyor.

Bilgisayarlı seracılık

Öte yandan Şimşirkaya’nın geliştirdiği kök ısıtma sistemiyle ısıtılan bitkiler, uygun zamanda aldıkları su, oksijen ve ışık nedeniyle stresten uzaklaşıyor. Böylece bitkide haşlanma, çatlama, çizik gibi durumlar olmuyor. Bitki, köklerinde ki besini yapraklarına iletiyor. Hormona gerek kalmadan ürün yetişiyor.

Bu sistemin sadece ısıtmadan ibaret olmadığını belirten Şimşirkaya, “ seralarda kabloyu bitkinin köküne iyice yaklaştırıyoruz. Bitkinin ihtiyacı olan en mimimal miktarda 8-9 derece ısı veriyoruz. Geliştirdiğimiz teknik tarımsal bir otomasyon sistemi. Bitki kökünü ısıtmakla kalmıyor. Bitkinin ihtiyacı olan suyu damlama tekniği ile verirken, ihtiyacı olan ışığı, nemi de uygun zamanda otomatik olarak veriyor” diyor.

Seranın belli bölgelerine yerleştirdikleri nem, ışık, sıcaklık, sensörlerinin ortamı dengelediğini söyleyen Şimşirkaya, bu sistemde insan karar faktörü gerekmediğini, bilgisayar sisteminin tüm üretim aşamalarını kenisinin ayarladığını belirtiyor.

Adrasan’da Sera Kuruldu

Geçen yıl bu sistemi kurdukları iki pilot serada denediklerini ve başarılı sonuçlar alınca Antalyalı bir şirketten teklif aldıklarını belirten Şimşirkaya, bu teklifin ardından bugün Türkiye’nin en büyük modern serasını yaptıklarını belirtti. Belirtilen hedeflerin gerçekleştiğini ve bu işten tüm tarafların karlı olarak çıktıklarını da sözlerine ekleyen Şimşirkaya “ burada 29.000 metrekare bir sera hazırladık. Sistem tamamen bilgisayar kontrollü oldu. İlk olarak kavun ekildi. Kavun çok özelliği olan bir ürün. Ayrıca en zor yetiştirilen ürünlerin başında geliyor. Ürünlerin %100’ü yurtdışına ihaç ediliyor. Bizden çıkış fiyatı 5 Euro civarında, örnek olarak Belçika’da satış fiyatı 20 Euro.

Kaizen Isıtma Sistemleri, bugün geldikleri noktada, Alara’da İngiliz-Hollanda kökenli bir şirket ile 50.000 metrekare, iran – tahran bölgesinde ise 100.000 metrekare bir seranın ısıtılması sürecinde olduklarını belirtti.
 
İyi bir topraklama değeri sıfıra ohm'a yakın olan değerdir. Fakat her işte olduğu topraklamadada maliyetler önemli, onun için iyi bir topraklama değeri izin verilen değerler içinde olandır.
Zaman rölesi bir diğer ifade ile zaman saati adı verilen sistem süresi belli olan bir aralıkta araya girmesi veya çıkması amaçlanan elektrik sisteminin kontrol edilmesinde kullanılmak için tasarlanmıştır.

Forum istatistikleri

Konular
127,956
Mesajlar
913,901
Kullanıcılar
449,606
Son üye
rasit.

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst